1- Tanrı/Tanrıça ebeveyninle ilk karşılaşmanızın rpsini yaz.
Mekan: Olimpos Konseyi
Katılacaklar: Sadece sen.
(Ebeveynin olan Tanrı sitede varsa, kendisinden sana katılmasını isteyebilir, birlikte rp yapabilirsiniz.)
14- Tanrı ebeveynin tarafından sana bir sihirli eşya verilmesiyle ilgili rp yazacaksın.
Mekan: İstediğin yer
Katılacaklar: Sen ve ebeveynin.
(Ebeveynin oyunda olan bir karakterse, sana eşlik etmesini isteyebilirsin. Rp bittikten sonra sihirli eşyanın profilinde görünmesi için 'karakter' kategorisinden mesaj yaz.)
Annemle tanışmak için sabırsızlanıyordum. Oraya nasıl gideceğimi bilmediğim için ilk olarak morgana'nın yanına gittim. Benim güzel pegasusum , ay gibi parlıyordu. Yanına koşar adımlarla gittim. O Olimpos'u biliyordur herhalde.
'' Morgana. Beni Olimpos'a götürebilir misin?'' diye sordum gülerek. Gülüyordum çünkü cevabının olumlu olmasını bekliyordum. Annemi görmek onunla tanışmak bambaşka bir şey olacaktı. Hayatım boyuna hiç yaşamadığım bir duygu ...
Daha önce sadece rüyalarımda gördüğüm şey... Acaba anneme sarılabilecek miydim? bunu ister miydi? Babamı hatırlayacak mıydı?
'' Tabi ki götürebilirim.'' dedi Morgana. Çok sevinmiştim. İçimde kelebekler uçuşuyordu resmen. Bu duyguyu ilk kez tadıyordum. Morgana'ya sarılarak '' Biliyordum. Çok teşekkür ederim.'' dedim. Kanatlarını biraz okşadıktan sonra yola koyulduk. uçmak gerçekten güzel bir şey. küçükken kuşlar gibi olmayı , uçabilmeyi , özgür olmayı hayal ederdim. Kuşlar kadar özgür değilim , onlar gibi de uçmuyorum ama yinede çok mutluyum. Kampı gökyüzünden seyretmek çok güzel. Olimpos'a doru uçuyorduk. Gittikçe yükseklikte artıyordu. Bir yanım sevinçle dolarken diğer yanım ise korkuyordu. Bu kadar yükseklikte olması gerçekten garipti.
'' Morgana daha çok var mı? Şey... Ben biraz korktum da.'' dedim. Bana gülümsediğini hissedebiliyordum.
'' Merak etme. Az kaldı. Korkman normal. Bu kadar yüksekliğe ilk kez çıkıyorsun.'' dedi. Haklıydı bu kadar yüksekliği bırakın ben bir ağacın tepesinden başka yüksek hiç bir yere çıkmamıştım. Rüzgar yüzüme çarptıkça yüzüm kızarıyordu. Biraz üşümüştüm. Acaba Morgana da üşümüş müdür?
bilmiyorum. ama üşüdüğünü de pek sanmıyorum. Öyle olsa sahibi olan diğer pegasusların da üzerinde bir şeyler olurdu. Bu halleriyle daha güzel gözüktüklerine de eminim zaten. Çok yüksek bir binanın girişine geldik. Üzerinde Empire State yazıyordu. Daha önce Morgana yapmam gerekenleri söylemişti. 600. kata çıkıp annemi bulmak...
Asansöre binerek 600. kata çıktım. Asansör yolculuğum uzun sürdü haliyle. Annemin taht odasına girince hayranlıkla ağzım açıldı. Böyle bir güzelliği ilk kez görüyordum. Tanrım bu benim annemdi. benim öz annem.
Odası da oldukça güzeldi. Hatta bu kattaki bütün odalardan daha güzel olduğuna emindim. Ne de olsa güzellik tanrıçası....
Biraz utanarak odaya girdim. Gözümden tekrar yaşlar akmaya başlamıştı. '' Anne..'' dedim...