| Dostluğun başlangıcı.. | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Cornelia Fackrell Poseidon'un Çocuğu/Pegasus Binicilik Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 871 Kayıt tarihi : 03/10/10
| Konu: Dostluğun başlangıcı.. Çarş. Ekim 20, 2010 8:25 am | |
| Kulübemden çıkıp plaja doğru ilerliyordum. Biraz rahatlamaya ihtiyacım vardı. Güneş ve su rahatlamamı yeterince sağladığı için plaja gitmeye karar vermiştim. Bu sefer yanımda hiç bir dostum yada arkadaşım yoktu. Sadece kaf dinlemek ve biraz rahat nefes almak istiyordum. Artık kampa alışmıştım ve eski evimi özlemeyi bırakmıştım. Tabi ki bunda buradaki melez dostlarımında çok büyük bir etkisi vardı.
Plaja doğru ilerlerken tannıdığım melezlere selam veriyor, onlarla az da olsa sohbet ediyordum. Bu yüzden bi rtürlü plaja varamamıştım. En sonunda plajı gördüğümde gülümsedim ve plajın içerisine doğru ilerledim. Melezlerin çoğu tam bu öğle vakitlerinde buraya geliyordu. O yüzden plaj çok kalabalık olmasına rağmen sessiz sakin bir alan alıyordum. Plajda biraz yürüdükten sonra daha az melezin olduğu bölüme geldiğimde durdum ve havlumu kuma sererek onun üzerine oturdum. Etrafa bakındığımda ön tarafımda tanımadığım bir melezin olduğunu fark ettim. Yeni kampa geldiği çok belliydi. Tek başına oturuyor ve etrafı inceliyordu. Onunla tanışmak istiyordum. İçimden bir ses onunla tanışmam gerektiğini söylüyordu. Ama nedenini anlamamıştım. Yanına gitmemin tek nedeni de kız yalnız kalmak isteyebilirdi ve bende onu rahatsız etmek istemiyordum.
Bir süre daha kendim oturduktan sonra içimdeki sesi dinleyerek kızın yanına doğru ilerledim.
"Selam." dememle birlikte kız aniden bana döndü. Sanırım dalmıştı ve beni fark etmemişti. Kıza gülümsedim ve vereceği tepkiyi merakla beklemeye başladım. | |
|
| |
Dryope Glauce Charon Persephone'nin Çocuğu
Mesaj Sayısı : 247 Kayıt tarihi : 17/10/10
| Konu: Geri: Dostluğun başlangıcı.. Çarş. Ekim 20, 2010 8:49 am | |
| Hiçbir şey yapmadan bulduğum sahilde oturuyordum. Sıcak kum, sıcak hava içime işliyordu. Sanki içimdeki hüznü yakmaya uğraşıyorlardı. Ama bu hüzün asla sona ermeyecek bir acıya dönüşüyordu. Doğum günüm tam 5 gün sonraydı ve ben ne yapacaktım? Babam 6 gün sonra -doğum günümden bir gün sonra- taşlaşacaktı. Derin bir nefes koy verdim. Sol yanımdaki ağırlığı önemsememeye çalışıyordum. Ön tarafa doğru uzandım ve elime bir taş aldım. Denize doğru fırlattım. Bu hoşuma gitmişti. En azında bir şeylerle meşgul oluyordum. Önümeyığdığım taşların birini alıyor ve atıyordum. Bir süre sonra bu canımı sıkmış ve zevk vermemeye başlamıştı. Ellerimi arkaya doğru uzattım. Etrafıma bakındım, bir sürü insan vardı ama hiçbiri yanlız değildi benim gibi... Bu manzaraya dayanmak zordu. Çünkü artık yanımda Adelpha'da yoktu. Benim biricik dostum gitmişti. Son zamanlarında babamın yanında olacaktı. Bende yanında olmak istiyordum ama buradan kaçabilir miydim? İşte bu imkansız gibi bir şeydi. Hem peşimde bir sürü canavarda vardı. Sıkıntılı bir nefes daha koyvermiştim ki bir gölge düştü üzerime. "Selam" Bu ani sesle kıza döndüm. Şaşırmıştım. Kız yüzümdeki moron ifadesini görünce gülümsedi. Kendimi toparlamak için birkaç kez gözlerimi kırptım. Kız hala karşımda duruyordu. Bende ona gülümsedim ve " Selam." dedim. Kız hala başımda dikilince elimle kuma vurarak " Otursana." dedim ve tekrar denize döndüm. Görebildiğim kadar uzağa bakmaya çalıştım belki bir yerlerde de olsa babamın yüzünü görebilirim diye. | |
|
| |
Cornelia Fackrell Poseidon'un Çocuğu/Pegasus Binicilik Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 871 Kayıt tarihi : 03/10/10
| Konu: Geri: Dostluğun başlangıcı.. Çarş. Ekim 20, 2010 9:09 am | |
| Kızın yanına oturdum. Kız çok dalgın ve üzgündü. Sanki uzaklarda birşey arıyormuş gibi denize bakıyordu. Nedenini anlamasamda yanında huzursuz olmama rağmen içimdeki ses bana yanında kalmamı söylüyordu. Kendi kendime söz verip kızın yanında ayrıldıktan sonra içimdeki sesi öldürücektim. Bugünlerde bunun sesi çok fazla çıkmaya başlamıştı. İçimden düşünmeyi bırakıp kıza döndüm. Hala denize bakıyordu ve arada taş atıyordu.
"İyi misin ?" diye sordum. Kız bana dönüp evet anlamında başını salladı ve yine geri dönerek denize doğru bakmaya devam etti. Bu kızda beni çeken bir şeyler olsa da yine yokmuşum gibi davranmaya devam ederse yanından kalkıp gidicektim. Son defa şansımı denemek amacıyla kendimi tanıtmaya karar verdim.
"Meraba ben Cornelia Poseidon'un kızıyım. Sen gerçekten iyi misin ? Eğer bir sorunun varsa anlatabilirsin. Sana yardımcı olabilirim." dedim ve sustum. Artık sadece kızdan yanıt bekliyordum. Ona göre bende artık hareket edicektim. Onu daha fazla sıkmak gibi bir niyetim yoktu. Hafifçe deniz havasını içime çekerek ondan güç almayı umdum ve kıza dönerek kızdan cevap beklemeye başladım. | |
|
| |
Dryope Glauce Charon Persephone'nin Çocuğu
Mesaj Sayısı : 247 Kayıt tarihi : 17/10/10
| Konu: Geri: Dostluğun başlangıcı.. Çarş. Ekim 20, 2010 9:20 am | |
| "İyi misin?" diye sordu kız. Ölü gözlerimi ona çevirdim ve başımı evet anlamında salladım. Konuşmak istiyordum ama kelimeleri bulamıyordum. Tekrar denize dönüdüm. Önümde kalan son taşı aldım ve güçlü bir şekilde savurdum. Taş bir kere sekti, iki kere sekti ve üç kere sekti. Sonunda içimden haykırmak istiyordum. Başarmıştım. Üç defa sektirmiştim taşı. Bu babamla hep yaptığımız şeydi. Yine aklım ona kaymıştı. Başımı aşağı eğdim.
"Meraba ben Cornelia Poseidon'un kızıyım. Sen gerçekten iyi misin ? Eğer bir sorunun varsa anlatabilirsin. Sana yardımcı olabilirim."dedi kız ve sustu. Başımı ona çevirdim. Bende kendimi tanıtmalıydım. Kendimi zorlayarak gülümsedim.
" Merhaba. Bende Dryope Glauce. Persephone'nin kızıymışım..." dedim ve sustum. Hala inanımıyordum. Cornelia'nın yüzünde şaşkın bir ifade vardı. Ben konuşmadan o konuştu. | |
|
| |
Cornelia Fackrell Poseidon'un Çocuğu/Pegasus Binicilik Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 871 Kayıt tarihi : 03/10/10
| Konu: Geri: Dostluğun başlangıcı.. Çarş. Ekim 20, 2010 9:35 am | |
| " Merhaba. Bende Dryope Glauce. Persephone'nin kızıymışım..." dedi ve sustu. Demek yeni gelen Persephone'nin kızı buydu. Geleceğinden haberim vardı ama ben daha neşeli bir kız bekliyordum karşımda. Şaşırmıştım ama bunu kıza belli etmeye niyetim yoktu. Zaten kızın morali bozuktu. Bu dış görünüşünden ve konuşmasından belli oluyordu. Kızı incelediğimde kızıl dalgalı saçları, yeşilimsi gözleri olan beyaz tenli çok güzel bir kızdı. Kızın zaten beyaz olan teni şimdi daha da solgundu. Bunun nedenini bilmesemde kız için üzülmüştüm. Onun böyle mutsuz olmasını istemezdim.
Ardından kız bu kadar kötüyken daha fazla ona rahatsızlık vermek istemediğim için oturduğum yerden kalktım ve kıza " Ben gitsem iyi olucak. Yeterince seni rahatsız ettim. Ama artık sende kendini daha fazla üzme." dedim ve kendi havlumun olduğu yere doğru adım atmak üzereyken Glau'nun sesi beni durdurdu. | |
|
| |
Dryope Glauce Charon Persephone'nin Çocuğu
Mesaj Sayısı : 247 Kayıt tarihi : 17/10/10
| Konu: Geri: Dostluğun başlangıcı.. Çarş. Ekim 20, 2010 9:48 am | |
| " Ben gitsem iyi olucak. Yeterince seni rahatsız ettim. Ama artık sende kendini daha fazla üzme." dedi kız ve yanımdan kalktı. Ah, lanet olsun. Yine o süper yeni-arkadaş-edinme sesimle konuşmuş ve başlayamayan bir arkadaşlığı berbat etmiştim. Cornelia benden uzaklaşırken bir anda kendimi daha da yalnız hissetmiştim. Güneş henüz bizi izlemekten vazgeçmemişken bir anda bana daha soğuk gelmişti hava. İstemsizce Cornelia'ya seslendim. " Hey, Cornelia!" dedim Cornelia kafasını çevirdi. Ah, lanet olsun -bir kez daha-. Sonunda sesim çatlamıştı. O kadar doluydum ki. Gözlerime biriken yaşlara geri gitmeleri için emirler yağdırdım ama beni dinlemediler. Yaramaz damlalardan bir kaçı sınırı geçmiş ve yanaklarımdan süzülmeye başlamıştı. Elimin tersiyle ve sinirle sildim göz yaşımı. Kırılgan bir ses tonuyla konuşmaya devam ettim. " Beni rahatsız etmedin. Sadece yeni insanlarla pek tanışmadım ne burda ne de eski hayatımda. Adelpha yeterdi bana..." burnumu çektim ve konuşmaya devam ettim. " Ama Adelpha şu anda Minneapolis'te. Babamın yanında... Babamın. Son günlerinde onun yanında... Ama ben bu lanet olası yerdeyim!" diye bağırdım. Ellerimi iki yanıma doğru açmıştım. Bir anda fark ettim ki söylemem gerekenden fazla şeyi söylemiştim. Cornelia kararsız bir adım attı bana doğru.. Gözyaşlarım akmasın diye kendimi sıkıyordum. Yeni tanıştığım bir insanın yanında ağlamak bana göre değildi. Derin derin nefesler aldım ve kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Ben kendimi sakinleştirirken Cornelia konuşmaya başladı. | |
|
| |
Cornelia Fackrell Poseidon'un Çocuğu/Pegasus Binicilik Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 871 Kayıt tarihi : 03/10/10
| Konu: Geri: Dostluğun başlangıcı.. Perş. Ekim 21, 2010 5:46 am | |
| Ah. Böyle bir şey beklemiyordum. Şimdi onun neden bu kadar üzgün olduğunu anlayabiliyordum. Aslında bu zamana kadar iyi dayanmıştı. Ben olsam bu kadar bile dayanamazdım. Dry'a doğru kararsız bir adım attım ve konuşşarak onun yanına doğru ilerlemeye devam ettim. " Bitanem üzülme lütfen. Bu gerçekten zor bir durum anlıyorum seni. Ama kendini daha fazla yıpratma." dedim ve yanına oturdum.
Glau'nun göz yaşları sanki gözlerinden isyan edercesine akıyordu. Onun ağlamasını istemesemde ağlamak rahatlattığı için bir şey demedim ve sakince Glau'ya sarıldım. Daha şimdi tanışmama rağmen onu sevmiştim. Sarılırken ne kadar tereddüt etsem de -ki tanıştılarımla hemen sarılma yada çok yakın olma gibi bir özelliğim yoktu- sarıldım ve o da ters bir tepki vermek yerine göğsüme yatarak ağlamaya devam etti.
Bir süre sonra ağlaması giderek azalmaya başladı. Ona yardım etmek, üzülmesini engellemek istiyordum. Glau'nun ağlaması duyunca sarılmayı bırakıp geri çekildim ve o da gözündeki yaşları sildi. Sanki yanlış birşey yapmış gibi çekingen ve ürkek bir şekilde bakıyordu bana. Ardından "Glau seni babanın yanına götürme mi ister misin ? Eğer istersen buradan kaçabilir ve babanı görmeye gidebiliriz." dedim ve ne tepki vereceğine baktım. Önce şaşırmış, ardından mutlu olmaya başlamıştı. Ama sanki kaçabileceğimize inanmıyormuş gibi bakıyordu. Ben yüzümü Glau'dan çevirip etrafa bakındım. En azından etraftaki melez ve tanrıların bu kaçma işini duymaması gerekiyordu. Ben etrafa bakınırken Glau'nun konuşması üzerine ona döndüm ve dediklerini dinlemeye başladım. | |
|
| |
Dryope Glauce Charon Persephone'nin Çocuğu
Mesaj Sayısı : 247 Kayıt tarihi : 17/10/10
| Konu: Geri: Dostluğun başlangıcı.. Cuma Ekim 22, 2010 3:11 am | |
| " Bitanem üzülme lütfen. Bu gerçekten zor bir durum anlıyorum seni. Ama kendini daha fazla yıpratma." dedi ve yanıma oturdu. Ben ise onun konuşmasına dikkat etmedim ve kendimi sıkmaktan vaz geçip ağlamaya başladım. Neredeyse son 2 günüm sürekli ağlamakla geçmişti. Ağladım, ağladım, ağladım... İçim dışıma çıkana kadar, gözlerimde yaş kalmayana kadar ağladım. Gözyaşlarımın boynumdan süzülmediğini fark ettiğimde gözlerimden yaş akmıyordu. Gözlerimi şaşkınlıkla açtım. Cornelia'ya sarılıyordum. Bütün gözyaşlarım onun beyaz tişörtüne akıtmıştım. Ah, ne kadar berbat bir şeydi bu böyle... İlk defa konuştuğum birinin yanında ağlamıştım daha da fazlası ona sarılarak ağlamıştım. Cornelia'dan ayrıldım ve ellerimle yüzümü kurulamaya çalıştım. Kızıl saçlarım yüzüme yapışmıştı, yüzümden çekip kulağımın arkasına sıkıştırdım. "Glau seni babanın yanına götürme mi ister misin ? Eğer istersen buradan kaçabilir ve babanı görmeye gidebiliriz." dedi Cornelia. Burdan kaçma imkanımız var mıydı? İlk önce şaşırsam da bu şaşkınlık kısa bir süre sonra kendini mutluluğa bıraktı. Heyecanla ve yüzümde kocaman bir gülümsemeyle, " Bir de soruyor musun? Buradan kaçabilirsek bunu hemen şimdi yapmak istiyorum. Babama ve Adelpha'ya çok ihtiyacım var..." dedim ve sustum.. İçime bir karanlık çökmüştü. Aklımda bir sürü soru vardı. Bunları Cornelia'ya aktardım. Nasıl olsa o burda benden çok eskiydi ve burasıyla ilgili her şeyi biliyordu. " Peki nasıl kaçıcaz? Neyle kaçıcaz? Dışarı da bir sürü yaratık var. Bu yaratıkların tek istedikleri şey biziz. Hem kaçtığımızı fark etmezler mi?" dedim. Sesim biraz fazla yüksek çıkmış olabilirdi. Çünkü Cornelia işaret parmağını dudağının üzerine koydu ve etrafına bakındı. İçimdeki karanlık bulutların yanına bir de korku ilişti. Kol kola girdiler ve tüm vücudumada gazmeye başladılar. Tedirgin bir şekilde etrafıma bakındım. En yakınımızdaki melez bizden 15-20 metre uzaktaydı. Bizi duymalarına imakn yoktu ama ya Tanrı veya Tanrıçalar? İşte onlar bizi duymuş olabilirdi. Cornelia'ya doğru eğildim ve alçak bir sesle " Bizi duyan olmuş mudur?" dedim. | |
|
| |
Cornelia Fackrell Poseidon'un Çocuğu/Pegasus Binicilik Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 871 Kayıt tarihi : 03/10/10
| Konu: Geri: Dostluğun başlangıcı.. Cuma Ekim 22, 2010 11:03 am | |
| Etrafa bakındıktan "Yok olmamıştır Dry merak etme. Zaten tanrılar duymadıktan sonra sorun olmaz." dedim. İçimden umarım tanrılardan hiç biri duymamıştır diye dua ediyordum. Eğer duyarlarsa artık bir ceza alıcağım kesindi. Tanrıça Athena ceza vermese bile babamın ceza vereceğine emindim. Bugünlerde kamptan çok kaçmıştım ve son kaçışımız biraz olay yaşatmıştı. Bu olay yüzünden babamın güvenini sarsmak üzereydim ve ben öyle bir şey olsun istemiyordum. Yine de Dry'a yardım etmeliydim. Onu böyle üzgün bırakamazdım. Onu söylediğimi yapıcak ve onu bu kamptan dışarı çıkaracaktım.
"Dry istiyorsan bugün seni babanın yanına götüreyim." dedim. Birden Dry'ın gözlerinin içi parladı ve bana umutla baktı. Onun gözlerindeki bu ışıltıyı görünce doğru bir şey yaptığımın farkındaydım. Gülümsedim. Şimdi içim daha rahattı.
"Gerçekten bugün gidebilir miyiz?" diye sordu. Anlaşılan hala sözlerime inan(a)mıyordu. Yine de sesli duymak istiyeceğini düşünüp ne yapacağımızı anlatmaya karar verdim.
"Evet Dry bugün gideriz. Sen şimdi kulübene git ve hazırlan. Bir saat sonra ahırların oraya gel. Benim pegasusumla ben seni götürüp getiririm. Henüz dışarı yalnız yollayamam." dedim. Evet Dry'ı yalnız başına kampın dışına yollayamazdım. Kampa daha yeni gelmişti ve savaşmayı yada kendini korumayı bilmiyordu. Yolda bir canavarla karşılaşırsa onun için çok kötü olurdu. Bu yüzden onu evine kadar götürüp geri yine onu oradan alırdım.
Bwn bunları düşünürken Dry heyecanlı bir şekilde konuşmaya başladı. Bu sefer gözlerinde yaş yerine parıltı ve gülümseme vardı. Bu da beni çok mutlu etmişti.. | |
|
| |
Dryope Glauce Charon Persephone'nin Çocuğu
Mesaj Sayısı : 247 Kayıt tarihi : 17/10/10
| Konu: Geri: Dostluğun başlangıcı.. C.tesi Ekim 23, 2010 1:22 am | |
| Cornelia'nın söyledikleri hem mantıklıydı hem de benim tam istediğim şeydi. Daha fazla sözü uzatmaya ve vakit kaybetmeye gerek yoktu. " Çok teşekkür ederim Cornelia. " dedim ve sarıldım. Neden bana bu iyiliği yapmıştı bilmiyordum ama bu beni çok mutlu etmişti. Lia'dan ayrıldım ve ayağa kalktım. " Tamam 1 saat sonra ahırların orada buluşuruz. Hemen hazırlanmalıyım. Çok teşekkür ederim Lia. Çok teşekkür ederim." dedim. Lia gülümsedi ve yerinden kalktı. Beraber kamplara doğru yürüdük. Sanırım melezler ve kamp hayatı tahmin ettiğim kadar kötü değildi. Buraya alışabilirdim... İçimdeki tarif edilemez mutluluktan uçuyordum. Ayaklarımın yere değdiğinden emin bile değildim. Sanırım saf mutluluk böyle bir şeydi...
Rp Bitmiştir. | |
|
| |
| Dostluğun başlangıcı.. | |
|