Dostluğun başlangıcı

Sat ile konuştuktan sonra melez kampına Demeter'in kızı geldiğini öğrendim. Tanrıça Demetere karşı hep bir ilgim olmuştu ve şimdi onun kızını da çok merak ediyordum. Aslında onunla tanışmak istiyordum. Kampa daha bugün gelmesine rağmen merak edişim ve çok tanışmak istediğim için kulübemden çıktım ve Demeter'in kulübesine doğru ilerlemeye başladım. Kulübenin önüne geldiğim sırada içeri girip girmemekte kararsız kalmıştım. Şimdi yeni gelen kız yorgun olabilirdi ve onu rahatsız etmek istemezdim. Kısacık bir süre düşündükten sonra buraya gelmişken en iyisi tanışmak diye düşündüm ve kapıyı açtım.

Kapının açılmasıyla karşıma çok güzel ve tatlı bir kız çıktı. Kız hem çok şaşırmış hemde mutlu olmuştu. Yüzünde beliren gülümsemeyi görünce buraya gelmekle yanlış yapmadığımı anladım. " Öncelikle kampımıza hoş geldin. Ben Poseidon kızı Cornelia. Yeni geldiğini öğrendim ve tanışmak istedim." dedim ve gülümsedim. Ben cümlemi bitirdikten sonra kız çok tatlı çıkan sesiyle konuşmaya başladı..

Önümde bir Posedion kızını görünce ilkilmiştim. Aslında ondan yayılan gücü hissedince. Posedion Üç Büyükler'dendi tabii. Bu normaldi.

''Merhaba!'' dedim heyecanla. Hiç bir zaman suyu veya Posedion'u sevmemiştim. Bunun nedenini bilmiyordum ama Cornelia'yı çok sevmiştim. ''Ben de Maya, gördüğün gibi Demeter kızıyım. Ah, içeri gelsene.'' dedim ve onu yeşil bir kanepeye yönlendirdim.

Kulübenin içerisini girdim ve May'in gösterdiği koltuğa oturdum. Kulübeye baktığımda etraf çok güzel ve derli topluydu. Genellikle kulübeye yeşil renk hakimdi ve eşyalarla çok güzel bir uyum içerisindeydi. Kulübeye kısa sürede göz attıktan sonra May'i incelemeye başladım. Kamptaki çoğu kız gibi o da çok güzeldi. Kahverengi hafif dalgalı saçları ve kahverengi gözleriyle çok güzel uyum içersindeydi. Üzerindeki yeşil ve beyaz renklerden oluşan kıyafeti çok hoş durmuştu.

"Ee May kampa alışabildin mi ?" diye sordum. Genelde sessiz kalmayı, sessizce oturmayı sevmezdim. Girişken olmak, gülüp eğlenmek hoşuma giderdi. ben bunları düşünürken May cevap verdi..

''Evet, ilk önce alışamayacağımı sandım ama burada çok dost canlısı melezler var. Hem bir süre sonra ritme ayak uydurabiliyorsun,tabi kuralları da öğreniyorsun. Biraz kola ve cips için neler vermezdim ama...Kurallara aykırı işte.''
Cornelia biraz güldü. Ona kendim hazırladığım meyve suyunu ikram ettim. Birden aklıma geldi.
''Senin için nasıldı,kolay alışabildin mi kampa?''

"Evet ben çok kolay alışmıştım. Dediğin gibi herkes çok dost canlısı ve iyi kalpliler." dedim. May'in yasaklara uymasını sevmiştim zaten yasakları çiğnemezdim genelde. Ama Bazen kampın dışına çıkıp kola içtiğimde oluyordu tabi. Bunu May'e söylesem mi söylemesem mi karar veremedim. Aslında biraz çılgınlık yapsak fena olmazdı. Eğlence ve adrenalin olurdu. Ama kampın dışına çıktığımızda bir tanrıya yada tanırçaya yakalanırsak fena olurdu. Kararsız kalmıştım. Ama May'e güveniyordum. Bizi tanrıçalara söylemiyeceğini biliyordum. Ona kanım çabuk ısınmıştı.

"Aslında May canın çok cips ve kola istiyorsa yiyebiliriz ama bunun için kampın dışına çıkmamız lazım. İstersen ben seni pegasusumla New york'a götürebilirim. Ama bu aramızda sır olarak kalıcak." dedim ve gülümsedim. İster miydi istemez miydi bilmiyordum ama May'le macera yaşayacağımızı çok iyi biliyordum. Hem eğlenceli olmasından hemde çok çabuk aramızın iyi olmasından anlamıştım bunu. May bir süre düşündü ve ardından gülümseyerek heycanla cevap verdi..

''Tamam,bana uyar,hem bizim evin üzerinden uçabiliriz!'' dedim mutlulukla.

Ona tabii ki bir kere burdan kaçıp New York'taki evime gittiğimi söylemeyecektim. Kendim bile bunu hatırlayınca sararıyordum. Babamla aramız o yolculuktan sonra açılmıştı.

~

Bir süre sonra Cornelia ile elimizdeki kamp haritasına bakıyorduk. Her şeyi planlamıştık. Hem hava kararıp kimsenin bizi göremeyeceği hem de Mc Donald's 'ın açık olduğu bir zamanda gitmeyi planlamıştık. Sonra Corny -böyle diyebilirim değil mi? Cornelia biraz uzun oluyor,gerçi Lea var takma isim olarak ama olsun - eşyalarını hazırlamak için eve gitti.

Herşeyi planlamıştık. Hava kararmaya başladığında ahıra pegasusa bakma bahanesiyle gidecektik ve oradanda kaçıcaktık. Mutluydum bu macera bana baya iyi gelicekti. Macera yaşamayı seviyordum tabi tanrıçalara yakalanmadığımız sürece. Bu onunla ilk maceramız olucaktı ama son olmayacağını biliyordum. Bu da beni mutlu etöişti. Tam aklıma göre bir kızdı.

Artık hazırlanmak için kulübeme dönmeliydim. May'a dönüp " Ben gidip hazırlanıyım. Hava kararmaya başlayınca ahırda buuşuruz." dedim ve gülümsedim. May'de başını tamam anlamında sallayıp gülümsedikten sonra May'in yanından ayrıldım ve kulübeme doğru ilerlemeye başladım.

(Tabiki istediğini diyebilirsin May. benim için sorun olmaz )

Rp bitmiştir!