"Merhaba" Gelen sesle birlikte irkildi. Karşısında bedene baktı. Tanıdık görünüyordu. Evet, bir Poseidon oğlu olarak okçuluğu vasat denilebilirdi. Kheiron'dan bu konuda yardım almaktansa ölmeyi de tercih ederdi. Ekstra iki saat çalışmak ona göre değildi. Özel derslerden, bıkmıştı artık. Okulda buna çok ihtiyacı oluyordu ama her neyse. Kızın sarı saçlarına bakınca, tanıdığını anlamıştı sonunda. Bunun verdiği güvenle cevap verdi. "Merhaba. Sen Eliesha olmalısın. Üvey kardeşim oluyorsun. Benimde okçuluk (!) konusunda yardıma ihtiyacım vardı. Sorun olmazsa beraber çalışabiliriz?" Poseidon çocuklarının çoğu okçuluk konusunda berbattı. Onların okçulukla işi olmazdı zaten. Su onlara yetiyordu! Tekrar gülümseyerek kıza baktı. Aslında vereceği cevap onun için önemli değildi. Zaten reddedilmekten hoşlanmazdı. Kıza yay yığınından rastgele bir yay uzattı. Ell, şaşırmış görünüyordu. Şimdi de fazla reddetme şansı kalmamıştı. Xavier'a da insanlar böyle alışmıştı. Bu taktiğin her zaman işe yaradığını söylebilirdi. Ell, cevap vermek yerine başını aşağı yukarı salladı. Xavier tekrar gülümseyerek, ne yapmaları gerektiği hakkında uzunca konuşuyordu. Eh, bazen böyle sıkıcı olabilirdi.