Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Tiffany Trully

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Tiffany Trully
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Tiffany Trully


Mesaj Sayısı : 1885
Kayıt tarihi : 11/10/10

Tiffany Trully Empty
MesajKonu: Tiffany Trully   Tiffany Trully Icon_minitimeSalı Ekim 19, 2010 8:53 am

Akşamüstü sonunda ödevlerimi bitirmiştim. Aceleyle üzerimi giyinip anneme hazır olduğumu söyledim ve yarım saat sonra kendimizi sokakta bulduk. Deniz kenarındaki yolda yürüyerek çarşıya gidiyorduk. Güneş uzaktaki dağların arasında gözden kaybolmaya yüz tutmuştu, gökyüzünde kızıl renk hakimdi. Denizin üzerinde uçan martıların cıvıltıları içime mutluluk veriyordu. En sevdiğim açık mavi elbisemi giymiştim, mavi gözlerimle çok uyumludu. Açık kahverengi saçlarımı da güzelce taramış ve açık bırakmıştım, ben yürüdükçe belimin hizasına ulaşmış buklelerim arkamda dans ediyorlardı. Annemle kol kola girmiştik. O, sarı saçlarını sade bir şekilde topuz yapmayı tercih etmişti, benimkinin aynı olan mavi gözlerindeki ifade ise hiç mutluluk saçmıyordu.
"Sorun nedir?" diye sordum, o sırada gözlerim diğer elinde tuttuğu gümüş kolyeme ilişti. Henüz annem ilk soruma cevap vermemişken, ikincisini de sordum böylece:
"Neden kolyemi yanına aldın?"
Annem karamsarca iç çekti ve bana doğru döndü. Kenardaki banklardan birini işaret etti, birlikte gidip oturduk ve o konuşmaya başladı, bende merakla dinlemeye.
"Nedenini bilmiyorum Tiffany ama içimde bir sıkıntı var. Kolyeni her zaman yanında taşımanı söylemiştim sana. Neden evde bıraktın? Ya ben görmeseydim?"
Gülümseyerek cevap verdim:
"Anne, alt tarafı bir kolye! Onu neden yanımdan ayırmamam gerektiğini anlamıyorum."
Annem artık daha da sıkıntılı görünüyordu, bana hiçbir açıklama yapmadan ayağa kalktı ve alışveriş merkezine giden yolun ters tarafına doğru yürümeye başladı. Ben de kalkıp peşinden yürümeye koyuldum. Yaklaşık 5 dakika sonra biraz sakinleşmiş olacak, sonunda cevap verdi:
"Tiffany, sana açıklayamayacağım bir takım şeyler var, lütfen daha fazla soru sorma. Şimdi arkadaşın Louie'nin evine gidiyoruz, o da bizimle çarşıya gelecek."
Artık iyice sinirlenmeye başlamıştım. Annem yine o gizemli havayı takınmıştı ve kolyemi takmam için beni yine zorlamıştı. Sıradan gümüş bir kolyeyi takmamın onun için ne ifade ettiğini hiç anlamıyordum. Aslında bir teorim vardı; kolye ben küçük bir bebekken ölmüş olan babamdan hediye olabilirdi. Evet evet, sanırım annem için kıymetli olmasının nedeni buydu.
Aklımdaki, bir diğer soru da, annemin sınıf arkadaşın Louie'yi nereden tanıdığı, ben bilmezken onun ev adresini nasıl bildiğiydi. Annem çok gergin, ben de bir o kadar sinirli olduğumdan, hiç konuşmadan sessizce yürüdük. Sonunda, minik, şirin bir eve vardık. Ben tereddütle anneme bakarken o hiç duraklamadan gidip kapıyı çaldı. Evde kimse olmaması için dua etmeyi henüz bitiremeden, kapının açıldığını işittim. Louie karşımızda duruyordu. "Annemin kusuruna bakma" bakışına gülümsedi ve sonra, aralarında fısıltıdan farksız bir şekilde konuşmaya başladılar. Arada kulağıma birkaç söz çarpıyordu ama hepsi de yanlış duyduğuma yorumladığım mantıksız sözlerdi.
"... Ama gerçekten gördüm! Tiffany'ye bir yalan uyduramadığım için dışarı çıkmasına göz yummak zorunda kaldım..."
"Saçmalık. Yine de sizinle geleceğim. Henüz bunları öğrenmek için çok genç..."
Bir süre sonra daha fazla dayanamayacağımı hissederek araya girdim.
"Hey! Biilmem farkındamısınız ama ben 16 yaşındayım. Burada neler dönüyor?"
Annem sonunda orada olduğumu hatırlayıp gülümseyerek bana döndü ve " Bir şey olduğu yok Tutty, şimdi gidiyoruz alşışverişe, Louie de bizimle gelecek." dedi.
Sonra hayatımızda herşey olağanüstü derecede normalmiş gibi üçümüz yan yana yürümeye başladık. Hiç konuşmadan sessizce ilerlerken, tuhaf bir hırıltı duydum gibi geldi. Hemen yanımda topallayarak yürüyen arkadaşıma döndüm ve "Sen de o sesi duydun mu?" diye sordum. Louie'nin verdiği tepki duyduğunun kanıtıydı.
"Ne? Ha-hayır ben... şey... du-duymadım!"
Sinirle omuzlarımı silktim ve biraz hızlanarak ikisinin de önünde yürümeye başladım. Hızıma yetişmeye çalıştıklarını gördüğümde, iyice hızlandım.
Sonra, o korkunç hırıltıyı tekrar duydum. Hem de bu sefer çok daha yakından gelmişti. Az sonra, ana sokaklardan birinden çıkarken onu gördüm. Devasa bir aslana benziyordu, kafası ise normal -hatta güzel- kadın gibiydi. Olduğum yerde dona kaldım, emin olmak için gözlerimi ovuşturdum. Yanlış gördüğümü kendimi inandırmak için gayret etmeme rağmen, tam karşımda durmaktaydı. Arkamda kalmış olan annem ve Louie bana doğru koşarken, aslanımsı yaratık da üstüme hücuma geçti. Annemin bağrışını işittim:
"Kolye Tiffany! Kolyeni kullan!"
Böyle bir durumda kolyenin bana ne yararı olabilirdi ki?! Yine de ölüme bu kadar çok yaklaşmışken denemekten zarar gelmeyeceğini düşündüm ve kolyemi sağ elimle sımsıkı kavradım. Kolyem, beni iyice şaşırtarak aşırı derecede parlamaya, çevreye korkunç bir ışıltı saçmaya başladı. Çevremdeki hiç bir şeyi göremiyordum, bir takım sesler duysam da anlam veremiyordum. Ardından, sol elimde bir yay, sağ elimde de ok tuttuğumu gördüm. Çevremdeki parlaklık azalmaya başlamıştı, canavar tekrar görüş alanıma girmişti. Ne yaptığımı hiç düşünmeden onu hedef aldım, yayıma elimdeki oku yerleştirdim ve... müthiş bir "BAM!" sesiyle, onu tam boynundan vurdum. Kendime hayret ederek canavarın toz bulutuna dönüşmesini izledim. Sonra... bayılmış olacağım, sonrasını hatırlamıyorum!

Gözlerimi açtığımda revir gibi bir odada yatıyordum. Louie baş ucuma oturmuştu, gözlerimi açtığım an heyecanla konuşmaya başladı:
"Vay canına Tutty! O sfenksin karşısında tek kelimeyle harikaydın! Baban izlemişse kesin seninle gurur duymuştur!"
"Babam izlemişse mi? Neden bahsediyorsun? O canavarda neydi?"
"Tutty sen bir melezsin..."
Louie bana her şeyi anlattı. Şok olmuştum....
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Tiffany Trully Empty
MesajKonu: Geri: Tiffany Trully   Tiffany Trully Icon_minitimeSalı Ekim 19, 2010 8:58 am

Rp puanı: 95, tebrikler.


/Admin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
 
Tiffany Trully
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Tiffany Trully
» Tiffany Trully
» Tiffany Trully
» Tiffany Trully
» Tiffany Trully

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Karakter :: Karakter Oluşturma :: Rp Puanı Belirleme-
Buraya geçin: