Tiffany Trully

Kendimi her alanda geliştirmek istiyordum. Ancak o zaman başarılı bir melez olabilirdim. Bunun için erkenden kalktım ve bir şeyler atıştırdıktan sonra kulübemden çıktım. Doğruca dersliklere gittim. Oradan da Büyü Teknikleri Sınıfı'na girdim. Burada beş altı kişi vardı. Tahminen birkaç kişi eğitmendi, birkaç kişi öğrenciydi. Hiçbirine aldırmayarak direkt konuya girdim.

"Merahaba, ben ders almak istiyorum." dedim.

Herkes bana baktı. O an kendimi çok kötü hissetim ve geldiğime pişman oldum. Bütün gözlerin sana bakması çok kötü bir duyguydu. Ancak şu anda birilerinin bir şey demesini beklemekten başka çarem yoktu.

Herkes sınıfa giren kıza bakışlarını dikmişti, onlara bir işaret yaptım ve derslerine bakmalarını söyledim. Ardından kızın yanına giderek konuşmaya başladım.
"Merhaba, ben Hektor. Psişik Güçlr Tanrısı, sana nasıl yardımcı olabilirim"
"Ben de Tiff, buraya yeteneğimi geliştirmek için geldim"
"Hımm, pekala. Yeteneğin nedir bana biraz açıklar mısın?" Cümlemi bitirdikten sonra meraklı bakışlarımı kıza diktim ve beklemeye başladım...

Eğitmenim Hector'du. Yani bir küçük tanrıydı. Ona yeteneğimi geliştirmek istediğimi söyledim. Hector bunu daha da açmamı istedi.
"Ben, şarkı söyleyerek hipnotize edebiliyorum. Bu özelliğimi geliştirek istiyorum." dedim.
Hector başnı salladı ve bir yer göstererek oturmamı söyledi. Onun gösterdiği yere oturduktan sonra Hector "Tamam, derse başlayalım." dedi. Gülümseyerek başımla onu onayladım. Derse hemen başlamak istiyordum çünkü bu yeteneğimi gerçekten geliştirmek istiyordum. Bu ne kadar kısa zaman içerisinde glişirse ben de o kadar mutlu olurdum.

"Umarım Tiff'in sesi güzeldir" diye düşündüm içimden. Eğer sesi kötüyse bu ders çok korkunç bi hal alabilirdi. Gerçi o bir Apollon kızıydı bu yüzden sesi güzel olmalıydı. Özel gücü hakkında ne demişti? "Şarkı söyleyerek insanları hipnotize edebiliyorum", burada "hipnotize etmek" kelimesi ne anlama geliyordu acaba? Belli bir süre düşündüm ve düşünürkende fark etmeden sakalımı sıvazladım. Bu hareket artık bende alışkanlık yapmıştı. Kafamdaki düşünceleri bir kenara bıraktım ve Tiff'e döndüm. "Sesinin güzel olduğuna inanıyorum, şarkı söyleme kısmında bir problem yoktur her halde fakat "hipnotize etmek" kısmını pek anlayamadım. Birilerini uyutabiliyormusun yoksa istediğini yaptırabiliyormusun? Bana bunu deneyimlerinden yola çıkarak biraz açıklarmısın? Sözlerimi bitirdim ve Tiff'i beklemeye başladım. Bu sırada yine elim sakalıma gitmişti. İçimde antik yunanca bir küfür savurarak elimi oradan çektim. Ben, çok ciddi gösteriyordu bu hareket ve ben de öyle çok ciddi takılan tiplerden değildim. Olimposlulaşıyor olmalıydım. Onların hepsi böyle ciddi, onlar gibi olmayacaktım. Düşüncelerimi Tiff'in konuşması böldü. Tüm dikkatimi ona vererek dinlemeye başladım.

Sözlerimin ardından Hector bir süre düşündü. Onun ne düşündüğünü bilmiyordum ama bir sorun olduüunu saıyordum çünkü Hector eliyle sakalını sıvazlıyordu. Bir süre sonra "Sesinin güzel olduğuna inanıyorum, şarkı söyleme kısmında bir problem yoktur her halde fakat "hipnotize etmek" kısmını pek anlayamadım. Birilerini uyutabiliyormusun yoksa istediğini yaptırabiliyormusun? Bana bunu deneyimlerinden yola çıkarak biraz açıklarmısın?" dedi. Bu cümlede ilk önemsediğim kısım sesimin güzel olmasına inanmasıydı. Ancak sonra sorunun asıl kısmına döndüm. Bu mantıklı bir soruydu. Ona tam bir açıklama yapmamıştım. "Şarkı söyleyerek karşımdakine her şeyi yaptırabiliyorum. Ben ne dersem o oluyor. Yani, sayılır." dedim. Bu bence yeterince açıktı. Yeteneğimle sadece karşımdakini uyutmuyordum. Ona istediğimi yaptırıyordum ama yeteneğim daha gelişmemiş olduğundan basit şeyleri yaptırabiliyordum. Hector da bir süre düşündü. Beni anlamışa benziyordu. Sadece ne yapacağını düşünüyordu.

Zaman zaman şarkı söylerken insanlara istediğini yaptırabiliyordu. Acaba şarkıların sözleri ile hipnotize etkisi arasında bir bağ mı vardı? Belli bir süre daha düşündüm, büyük ihtimal ile öyle olmalıydı. Bundan emin olmak için Tiff'e döndüm ve konuşmaya başladım. "Birazdan burada bir hayali adam oluşacak, ona elini birazdan oluşturacağım köpeğin ağzına sokmasını söyle. Bakalım yeteneğini nasıl kullanıyorsun." Ardından karşımızda bi adam ve köpek belirttim. Ardından olacakları izlemeye başladım.

Hector gücümü tam anlamında anlamsı için bir köpek ve adam oluşturdu. Bunu nasıl yaptığını hiç bilmiyordum ama büyü eğitmeni olarak normal bir şeydir herhalde. Sorgulamamaya karar verdim ve Hector'un dediğini yapmaya başladım. Adamın elini köpeğin ağzına sokturmam gerekiyordu. Odaklanmaya başaldım. Sonra da şarkı söylemeye başladım. Ağızımdan sözler otomatik çıkıyordu.

"Yaşamak güzel
Köpekler güzel
Ondan zarar gelmez
Güven bana el."

Bu sözleri şarkı olarak söylüyordum. Hiç iyi bir şarkı değildi ama sesim şarkının güzel olmasını sağlıyordu. Bir yandan da aklımdan adamın elini köpeğin ağzına sokmasını düşünüyordum. Adam sanki tereddütte kalmıştı. Şarkıyı daha bastırarak söylemeye başladım. En sonunda adam elini köpeğin ağızına sokmaya başladı.

Tiff, adamın elini köpeğin ağzına sokmayı başarmıştı. Şarkısı biraz kötü olsa da sesi, kafiyeleri ve tonlamaları bu şarkıyı güzel hale getiriyordu. Bu adam ile köpek ile işimiz bittiğine göre onları yok edebilirdim. Elimi şıklattım ve onları yok ettim. Ardından Tiff'e döndüm. Yeteneğinde oldukça iyiydi. Anlaşılan onunla olan dersimiz çok hızlı bitecekti.
"Hızlı öğreniyorsun Tiff. BU çok iyi bir şey. Kafiyelerin, sesinin tonu ve sesin çok güzel. Bu da insanları hipnotize etmeni kolaylaştırıyor. Gerçi insanları hipnotize etmek çok kolaydır. Bu yüzden bu sadece giriş aşamasıydı. Birazdan daha zorlu bir aşamaya geçeceğiz" Tiff, dediklerimi düşünmeye başladı. Sanırım bir sonraki aşamanın ne olacağını düşünüyordu. Açıkçası bunu ben de merak ediyordum çünkü aklımda bir şey yoktu. Elimi sakalıma götürdüm ve sakalımı sıvazlarken bir yandan da düşünmeye başladım. Aradan bir kaç dakika geçmemişti ki ne yapacağımı buldum. Tiff'e döndüm ve yapacaklarımızı ona anlatmaya başladım.
"Birazdan önünde bir canavar belirteceğim. Yaklaşık 50 metre uzağında olacak. Bu canavarın elinde bir kılıç olacak ve sana saldıracak. Sen bu 50 metre bitmeden bir şarkı uydurmalı ve canavarı hipnotize ederek durdurmalısın. Ardından bu mesefaye azaltacağız ve en sonunda mezun olabileceğini düşündüğümde dersi bitireceğiz ne dersin?" Tiff, belli bir süre düşündü. Ardından pek emin olmayan bir ifade ile başını evet anlamında salladı. Ondan onayı alınca üçten geriye doğru saymaya başladım ve bir canavar oluşturdum. Canavara çirkin mi çirkin elinde kocaman bir kılıç tutan, insanımsı bir fiziğe sahip korkunç bir şeydi. Geri sayımım bittiği anda canavar Tiff'e doğru koşmaya başladı. Bakalım Tiff bu saldırıyı durdurabilecekmiydi. Gerçi durduramasa bişi olmazdı, bu canavar bir ilizyon olduğu için ona zarar veremezdi fakat Tiff bunu bilmiyordu...

Hector yeteneğimle ilgili birkaç güzel şey söyledikten sonra bir sonraki aşamaya geçtik. Bu aşamada Hector bir canavar yarattı. Benim 50 metre uzağımdaydı. İşin kötüsü elinde bir kılıç vardı ve beni öldürmek için hızlıca geliyordu. Onu hemen durdurmalıydım. Aklımı çalıştırdım ve bir dörtlük uydurarak şarkı söylemeye başladım.

Canavar nereye gidiyorsun?
Karşındakini bilmiyorsun
Savaşmak istemiyorsun
Bunun için duruyorsun.

Canavar duraklamaya başladı. Kararsız kalmıştı. Onun için şarkımı tekrarladım ve daha da bastırarak okudum. BU işe yaramaya başlamıştı.

Öğrencimi mezun ettikten sonra biraz hava almak için dersliğin önüne çıktım. Hektor sesiyle hipnotize edebilen bir kızla çalışıyordu. Açıkçası yeteneği oldukça ilginç ve güzeldi. Ben illaki gözlere bakmak zorundaydım ve 50 metre uzaktan gözlerine baksam bile işe yarayacağından emin değildim.
Ben boş boş oturup öğrenci beklerken Hektor "Alexis! Tiff'le ilgilenir misin?" dedi. Kesin yine bir işi vardı. Son zamanlarda tüm öğrencilerini bana yıkmaya başlamıştı ve diğer öğrencilerimle ilgilenmekte zorlanıyordum. "Peki..." dedim ve o yok olurken Tiff'in yanına ilerledim.
"Selam Tiff, ben Alexis. Özel gücün oldukça etkileyici. Hektor'la ne kadar ilerlediğinizi kısaca anlatır mısın? Bu sayede neler yapmamız gerektiğini öğrenmiş olurum." dedim.

Bir süre daha büyü hakkında konuştuktan sonra Hector'un bir işi çıktı. Acilen gitmesi gerekiyordu. Dolayısıyla benimle ilgilenemeyecekti. Ancak beni de boş boş yollamak istemiyordu. Bunun için Lex'i çağırdı. Dersi o devam ettirecekti. Lex yanıma gelince "Selam Tiff, ben Alexis. Özel gücün oldukça etkileyici. Hektor'la ne kadar ilerlediğinizi kısaca anlatır mısın? Bu sayede neler yapmamız gerektiğini öğrenmiş olurum." dedi. Ona gülümsedim ve baştan sona neler yaptığımızı aklımdan geçirerek özetini çıkardım. "İlk önce bir adamı elini köpeğin ağzına sokmasını istedim. Bunda başarılı oldum. Sonra da bana doğru gelen canavarı durdurdum." dedim. Lex beni dikkatle dinliyordu. Sözlerimi bitirince düşünmeye başladı. Büyük ihtimalle şimdi ne yapacağını düşünüyordu.