Beklenmeyen Canavarlar

Bugün kulübede zaman geçirmek istemiyordum. Kulübemden dışarı çıkıp dışarıda dolaşaya başladım. Kampta dolaşırken aklıma Sat geldi. Onu görmek bana iyi geleceğini düşündüm. Onunla çok iyi anlaşıyorduk ve zamanımız çok eğlenceli geçiyordu. Kampa daha geleli çok olmasına rağmen bir sürü dostum olmuştu ama Sat'in yeri ayrılydı. O kampta tanıştığım ilk arkadaşımdı. Ben bunları düşünerek ilerlerken Sat'in Thalia'nın ağacının orada olacağını düşünerek oraya doğru ilerlemeye başladım. Thalia'nın oraya geldiğimde Sat'in de burada olduğunu gördüm ve gülümsedim. Yanına gitmeden önce erafta yeni gelen melez var mı diye baktım. Eğer varsa onu işinden alıkoymak, rahatsız etmek istemiyordum. Etrafta kimseyi göremeyince Sat'e doğru ilerlemeye başladım. Arkası bana dönük olduğu için beni fark etmemişti. Ona biraz daha yaklaştım.

" Hey Sat!" diye seslenmemle beraber Sat bir anda bana döndü. Anlaşılan dalmıştı ve ben onu korkutmuştum. Sat bana dönünce bir an şaşırmasına rağmen ardından sakince nefes verdi, gülümsedi ve konuşmaya başladı.

Yeni bir melezi az önce evine uğurlamıştım.Hemen ardından kulübeye gidip,dinlenmek geçiyordu aklımdan ama Lia arkamdan gelip planlarımı bozmuştu.Ama onun için her türlü planımı bozabilirdim.O benim canım,biricik arkadaşımdı.Onu çok seviyordum.
"Size de selam hanımefendi.Burada işiniz ne?"
Oysa beraber takılmamızı istediğini biliyordum ama bilmemezlikten gelerek onu kışkırtmayı çok seviyordum.

Sanki neden geldiğimi bilmiyormuş gibi konuşuyordu. Ama onunla böyle konuşmayı çok seviyordum. " Sence neden gelmiş olabilirim ki.. Mm.. Dur bi düşüniyim. Acaba cadımla vakit geçirmek istiyo olabilir miyim ki?" dedim ve güldüm. Sat'e cadı demeyi çok seviyordum. O da kötü anlamda söylemediğimi biliyordu. Zaten sadece sevdiklerime lakap takardım ama yine de herkesin içinde cadı diyince kızmıyo değildi hani.
Satte cadı lafını duyunca yüzüne kızgın bir ifade yerleştirmeye çalışsa da bana bakarken kızmayı beceremeyip güldü. Onun gülmesi resmen etrafa ışık saçıyor ve benimde mutlu olmamı sağlıyordu.

(Sat sana cadı dedim takma ad olarak öyle demem senin için sorun olur mu? İstersen söyle demem, değiştiririm rp'yi)

Lia'yla vakit geçirmek her zaman hoşuma gitmiştir.Geldiğine memnun oldum ve hani belli etmemeye çalışsam da cadı demesini seviyordum.Bana lakap takılmasına bayılıyordum.
"Eee uzun zamandır görüşmedik.Neler yapıyorsunuz bakalım."
Ağacın altına oturduk ve kısa bir sohbetten sonra üstümüze doğru gelen bir drakon gördük.Hemen okumu çıkardım ve bağırdım.
"Bu kolay lokma.Kalktığımıza bile değmez."
Gerçekten de öyleydi.Bir ok atıp,dikkatini başka yöne çektim ve gerisini Lia'ya bıraktım.

Sat ile konuşmamızı gelen bir drake böldü. Sat'in dediği gibi kolay lokmaydı. Sat ok attıktan sonra kılıcımı saplamamla yere düştü ve öldü. Canavarlar hakkında hiç bir bilgim yok denebilirdi. İsimlerini ve ne kadar güçlü olduklarını bilmesemde onları zorda olsa bu zamana kadar öldürmeyi başarmıştım. Bundan sonrada böyle devam etmesini umuyordum.

Canavar yere düştükten sonra Sat'e döndüm ve " Öldü bile." dedim ve gülümsedim. Aslında canavar bile olsalar onları öldürmeyi sevmiyordum. Yine de böyle zamanlarda bize tehlike oluşturmaları yerine öldürmeyi tercih ediyordum.

Sat'e doğru ilerlerken Sat " Lia arkana dikkat et." diye bağırdı. Ne olduğunu anlamasamda arkamı döndüm ve karşımda bana doğru gelen üç canavarı gördüm. Canavarlardan kaçamıyacağımı bilsemde Sat'in yanına kadar koştum ve " Cadım anlaşılan rahat bırakmıyacaklar bunlar bizi. Yine başlıyoruz savaşmaya." dedim. Haklıydım Sat'le bir arada olduğumuz zaman genelde ya canavarlar bizi ziyarete gelirdi yada hep olmucak olaylarla karşılaşırdık.

Sat'te bunun farkındaydı. Aslında onun avcı olması çok işimize geliyordu. Çünkü ikimizde dövüşmeyi iyi biliyorduk ve canavarlardan kolay kurtuluyorduk. Ben bunları düşünürken ve canavarlara bakarken Sat konuşmaya başladı..

Sat'le konuşmak sohbet etmek için gelmiştim ama bi türlü canavarlar bize burada rahat vermiyordu.

"Aslında cadım seninle konuşmak için buraya geldim ama seninleyken hiç düzgünce oturup konuşamıyoruz ki." dedim ve gülümsedim. Sat canavarla savaşırken bana pek yanıt veremiyordu. Bende aynı durumdaydım.

Hala harpialardan birini bile öldürememiştik. Ne kadar savaşsakta ölmüyorlar ve çok çabuk hamlelerimizden sıyrılabiliyorlardı. Ben bi harpia ile dövüşürken arkamdan bir canavaerın yaklaştığını fark ettim. Ama savaştığım harpia beni çok şaşırtıyordu ve diğerine dönemiyordum. Arkamdaki harpia bana tam saldıracağı sırada Sat okuyla harpia2yı şaşırttı ve bende aralarından kaçtım. Önümdeki harpia yaralanmıştı. Artık bu oyundan sıkılarak kılıcımı sapladım ve canavar yere yığıldı. Geriye iki canavar kalmıştı ve biriyle Sat, biriylede ben dövüşüyordum.

"Cadım çok iyi dövüşüyosun. Sayende kurtuldum sağol." dedim ve gülümsedim. Ben gülümserken önümdeki harpia'yla dövüşmeye devam ederken Satte önündeki canavarı öldürdü ve bana döndü.

Sat ayağa kalktığı sırada hidra fark etmeden arkasına geçtim ve kılıcımı sapladım. Satte bu sırada yay ve oklarıyla vurdu. Bu canavarı da böylece kolayca öldürmüş olduk. Sat'le her savaşımız çabuk biterdi. Ne de olsa o da bir artemis avcısıydı ve savaşmayı çok iyi beceriyordu.

Ardından canavar öldükten sonra ağacın altına oturup "Sat kendi lakabımı benim bulmam önemli değilki senin onu bulman lazım." dedim ve güldüm. Sat bu sözüm üzerine düşünmeye başladı. Yüz ifadeleri şekilden şekile giriyordu ve ben gider4ek merak ediyordum. Bana lakap bulmak istiyordu ve istediği şeyi yapardı. Bunu bilmeme rağmen bana ne diyeceğini merak ediyordum. Ardından Sat'in yüzünde bir gülümseme oluştu.

"Cadım buldun mu birşey bari ?" dedim ve güldüm.

Arkadan gelen bir canavar daha vardı. Artık bunlardan iyice sıkılmıştım. Bi Sat'le beni rahat bırakmıyorlardı. Canavarlarla ilgili pek bilgim olmadığı için isimlerini bilmesemde onları öldürebiliyordum. Şuan içinde önemli, olan buydu. Yanımdaki oku alarak canavara attım. Önceden oklarla ilgilenmem sayesinde isabeti tutturabiliyordum. Gülümsedim uzun zamandır ok atmayı denememiştim. Ben canavarı öldürmeye gideceğim sırada Sat canavarı gördü ve yanına giderek canavarı öldürdü ve öldürdükten sonra bana doğru geldi.

"Sağol cadım." dedim ve güldüm. Her cadı ve prenses deyişimizde ikimizde gülüyorduk. Bana prenses demesi hoşuma gidiyordu.

"Cadı hadi artık gidelim. Canavarlardan bende bıktım." dedim ve Sat'te benimle aynı fikirde olduğunu söyleyerek olduğumuz yerden yavaşça kalktık ve sohbet ederek kulübelerimize doğru ilerlemeye başladık.

Rp Bitmiştir!