Temizlik Bizim Doğamızda Var(Denetleme 6 için)

Bu gün kulübeyi baştan aşağıya 4 kardeş temizleyecektik.Bu yüzden sabah erkenden kalktık daha doğrusu Sell ben ve Alex kalktı,Arthur dün geç yattığı için onu uyandırırken zorlandık.Ama sonra o da uyandı ve temizlik başladı.

Alex'le birlikte temizlik malzemelerini getirdik,o sırada Sell ve Arthur eşyaları yerlerinden kaldırıyor ve boş bir alana taşıyorlardı.Koltuklarda ki örümcek ağları dikkatimi çekişti,kulübede hiç örümcek yoktu.Ama biraz düşününce bir kaç ay önce yaptığımız temizlikte ki örümcek olayı geldi aklıma.Acaba öldürememiş miydik?

Toz beziyle örümcek ağlarını temizledik,sonra hepimizin giysilerini koyduğu giysi dolabını yerinden kaldırdık ve gördüğüm manzara karşısında şok oldum:

-"Aaaaaaa!!!!Sell,Alex,Arthur!Burada bir örümcek yuvası var,çabuk gelin!!!"diye bağırdım

Hala inanamıyordum Afrodit Kulübesinde örümcek yuvasının ne işi vardı,Afrodit Kulübesinde!

İnamıyordum.Afrodit kulübesinde örümcek ağının ne işi vardı? Bu nasıl birşeydi.En titiz sesimle,

''Bilin ki o örümcek ağını ben temizlemem!''

Diyerek yatağımın üstüne oturdum.Anna bana ço kötü bakıyordu.Ama hiç umursamadım.Her zaman örümcekleri ben mi temizleyecektim?

''Her zaman ben mi temizleyeceğim? Tanrı aşkına!''

Art ve Alex benimle dalaşmaya başladı.Anna ise bir kenara geçmiş bana çok kötü bakıyordu.Kardeşlerimi susturup kulübenin kapısını açtım.Derin bir nefes aldıktan sonra kardeşlerime baktım.İstemeye istemeye,

''Ben hazırım!''

Dedim.

"Ben,hazırım"dedi Sell ve bende ona yardım etmek istedim,ona yüklenmemeliydim.

"Hadi o zaman Alex Art viledayı getirin şu pislikleri temizleyelim"dedim ve Sell'e bakıp gülümsedim.

"Anna,sen çok kötüsün varya"dedi Sell gülümseyerek

"Ne yapabilirim,genimde var"dedim ve örümcek ağlarını temizledik.

(Ablacım Art gelmiş o da yazsın )

Kardeşlerim o yuvayı temizledikten sonra "Etrafta başka örümcek ağı var mı bir bakalım, belki diğerleri onlarda kalıyorlardır." dedim ve önce yatağımın altına sonra köşelere bakarak başka örümcek ağı olup olmadığını kontrol etmeye başladım. Başka bulamayınca onlara olmadığını söyledim. Örümcek olayı bittiği için normal temizliğe başlayabilirdik. Bakışlarım hemen yatağıma kaydı. Yeni kalktığım için doğal olarak dağınıktı. Homurdanarak yatağımı toplamaya başladım. Sonra yatağımın üzerine bıraktığım pijamalarımı kaldırıp dolaba yerleştirdim. Yatağımın düzgün olduğundan emin olana kadar inceleyip yeniden ve yeniden düzenledim. Yeterli olduğunu düşündüğümde süpürge aldım ve yerleri süpürmeye başladım.

İğrene iğrene örümcek ağını temizledik.Art etrafı süpürürken bende tozları lmaya başladım.İçerisi gerçekten çok pis kokuyordu.Pencereyi açtım.Bir kaç dakka durduktan sonra pencereyi kapatıp en pahalı parfümlerimi sıktım.Derin bir nefes aldıktan sonra işime devam etmeye başladım.Açıkcası bu işten kaytarmak istiyordum.Ama nasıl diye geçirdim içimden....Koltuğa oturup,

''Ahh! bacağıma kramp girdi!''

Diyerek sızlanmaya başladım.Anna bana inanmamış gibi bakıyordu.Arthur gülerek,

''Gel sana yardım edeyim!''

Yanıma geldi.Bacağıma vurmaya başladı.Bağırıyordum.

''Arthur kes şunu!''

Alex artık bana acımış olmalı ki Arthur'un omzuna dokundu.Arthur Alex'e baktı.Ve ayağa kalktı.Bacağıma baktığımda kıpkırmızı olmuştu.Sızlanmaya başladım.Bu sefer gerçektende bacağım acıyordu.

"Sell bacağın sanırım gerçekten acıyor"dedim

"Evet çok acıyor,sanırım yerinden çıktı,bi şeyler oldu.Offf!!!"diye bağırdı canı çok yanıyor olmalıydı.

"Hadi o zaman revire gidiyoruz"dedim ve Sell'le birlikte revire gittik

(Sell Büyük Ev'de revir rpsi yazalım mı? )

Arkalarından baktım ve dudağımı ısırdım. Ardından Alex'e dönüp "E şimdi bu temizlik bizim başımıza mı kaldı?" dedim ama cevap bile beklemeden yerleri silmeye devam ettim. Arada sırada ofluyordum çünkü hiçbir zaman odamı ben temizlememiştim. Ne güzel günlerdi. Okulumdan döndükten sonra hep toplu bulurdum orayı. Ya şimdi.

Süpürme işim bittikten sonra süpürgeyi kaldırdım ve elime bez aldım. Pencereleri silmek iyi olabilirdi. Kovaya da su doldurduktan ve deterjanı ekledikten ardından eldiven giydikten sonra bezi kovaya soktum ve camları silmeye başladım.

(ev hanımı gibi oldum kısaca)

Başıma bir bant takarken Arthur'a bakıyordum. Gerçekten komik duruyordu. Hani temizliğe gelen kadınlar olur ya, onlar gibi temizlik yapıyordu. O camları silerken katıla katıla gülmeye başladım. Gözlerini kısıp bana pis pis baktı. Sonra elimden geldiğince gülmeyi azaltmaya çalıştım.

Yatağımı ve makyaj masamı topladım. Sonra lambaların çok tozlu olduğunu fark edip bir merdiven yardımı ile onları güzelce sildim ve parlattım. Güzelce parfüm sıktım. Böylece lamba açıldığında güzel bir parfüm kokusu etrafa yayılacaktı.

Sonra o iş bittikten sonra yerdeki dergi ve gazeteleri toplamaya başladım. Bunlara bir çözüm bulmak gerekiyordu. Bir masanın üzerinde olmazdı. Bir dakika! Şu sepeti onlar için kullana bilirdim. Hemen çekmecemden uzun zamandır kullanmadığım sepeti çıkarttım ve bir güzel tozlarını alıp dergileri yerleştirdim. Sonra onu alıp koltuğun yanına koydum.

Sıra sehpaya gelmişti. Önce güzel bir şekilde sildim ve üzerine fincan koyarken iz çıkmasın diye altlık koydum. Sonra bir vazonun içine açık pembe renginde güller koyup sehpanın ortasına yerleştirdim.

Kardeşim camları silme işine ara verdiğinde bende duvarları güzelce sildim ve üzerinde kalp ve aşkı temsil eden güzel posterler astım.

"E Arthur, nasıl olmuş?" dedim duvarları göstererek. Bence harika olmuşlardı.

(Evet kardeşim ev hanımı gibi oldun )

Vay be kardeşlerim gerçekten de çok yetenekliydi. Ev hanımı gibi gözükmeyi bırakmak için kendi tarafımı da toplamam gerektiği bahanesini öne sürdüm. Sonra kardeşimde "Hadi bakalım kardeşcik camları sen sileceksin şimdi. Ben de senin nasıl bir ev hanımı olduğunu öğreneceğim" dedim ve gülmeye başladım. Alex bana kötü kötü bakarken, daha fazla o bakışlara maruz kalmamak için arkamı döndüm ve kendi tarafımda bulunan şeyleri düzenlemeye koyuldum. Bikinili mankenlerin olduğu dergiyi Alex'e göstermeden çekmeceme koydum. (Çaktırmayın çekmece o dergilerle dolu) Çekmecemi sildikten sonra lambamı da silmeye başladım. Gümüş rengi yazan kalemimi çıkardım. Lambamı o kalemle süslemeyi tam bitirmiştim ki birden kafama gelen darbeyi hissettim. Acıyan yeri bulmaya çalışırken arkama döndüm o sırada bir ah sesi çıkarmayı da ihmal etmedim. Arkamda gülen Alex'e bakıp "Bunu neden yaptın şimdi?" diye sordum. O ise "Sana şımarma demiştim" dedi ve işini yapmaya devam etti.

(Ben ne yaptım peki? )

Değerlendirmede.