Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Babamla Tanışıyorum...

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Jennifer Amy Carter
Zeus'un Çocuğu
Zeus'un Çocuğu
Jennifer Amy Carter


Mesaj Sayısı : 242
Kayıt tarihi : 16/08/10

Babamla Tanışıyorum... Empty
MesajKonu: Babamla Tanışıyorum...   Babamla Tanışıyorum... Icon_minitimePerş. Ağus. 19, 2010 9:49 am

1- Tanrı/Tanrıça ebeveyninle ilk karşılaşmanızın rpsini yaz.
Mekan: Olimpos Konseyi
Katılacaklar: Sadece sen.

Ertesi sabah kalktığımda kendimi bin kat daha iyi hissediyordum. Sanırım dünkü şoku atlatmayı başarmış ve güçlerime alışmaya başlamıştım. Sadece babamı görmek istiyordum. Ona soracağım çok şey vardı.

Nasıl olacaktı bilmiyordum, ama bugün mutlaka Olimpos'a gidecektim. Üzerimi değiştirip kulübemden çıkmamla Kestane ile burun buruna gelmemiz bir oldu. İşin aslı Kestane ile çarpıştık ve ikimizde yere düştük. Sonra da gülerek birbirimizin kalkmasına yardım ettik.

"Günaydın Kestane, ne oldu, sabah sabah seni kapıma getiren şey neydi?" dedim. Kestane gülümsedi.

"Hadi yine iyisin! Uzun zamandır bir çocuğu ortaya çıkmadığı için baban seni görmek istiyor. Yani Olimpos'a davetlisin!" dedi. Kim? Ben mi? Davetli mi? Herhalde tüm hayatım boyunca ilk kez bir yere davet ediliyordum.

"Sevinmedin mi?" diye sordu Kestane. Kendimi toparladım.

"Hayır, sevinmez olur muyum? Sadece şaşırdım. Beni dışarıya top oynamak için bile davet etmezlerdi. Şimdi de Tanrıların tanrısının huzuruna mı davet edildim yani? Bu muhteşem!" dedim. Kestane gülümsedi.

"Güzel, o halde istersen üstünü başını tekrar düzelt, çünkü yarım saat sonra seni almak için bir araba yollayacaklar" dedi. Beni almak için Olimpos'tan araba mı yollayacaklar? Ben gerçekten orada çok meşhur olmalıyım. Kendi kendime gülümsemeden edemedim.

"Hemen hazır olurum"


Sonraki yarım saat çok çabuk geçti. Bende arabayı karşılamak üzere büyük evin yanına gittim. Elbette Tanrıların dakik olmalarını beklemiyordum ama araba beni orada çok uzun süre bekletti. Belki de sadece ben heyecanlı olduğum için bana öyle gelmişti.

Ama arabanın gelişiyle tüm bekleyişime değdiğini anladım. Araba altındandı! Çok ciddiyim, o kadar güzel bir şeyi anlatmak için kelimeler yetmez belki de ama onu görür görmez Olimpos'ta gerçekten istendiğimi fark ettim.

Arabanın içinde bir tanrıça vardı. Hangisi olduğunu bilmiyordum, o yüzden sadece karşısında eğilmekle ve:

"Tanrıça'm" demekle yetindim. Tanrıça gülümsedi.

"Kim olduğumu bilmiyorsun, değil mi Jennifer?" dedi. Başımı üzgünce hayır anlamında salladım. Tanrıça sadece bana gülümsemekle yetindi.

"Ben Athena. Bilgelik Tanrıçasıyım..."

(Sayın Tanrıçam Smile)


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Babamla Tanışıyorum... Empty
MesajKonu: Geri: Babamla Tanışıyorum...   Babamla Tanışıyorum... Icon_minitimePerş. Ağus. 19, 2010 10:06 am

Sonunda Jennifer'la tanışabildiğim için mutluydum. Tüm Olimpos onun haberleriyle çalkalanıyordu. En son bir Ares çocuğuna haddini bildirdiğini duymuştum.

"Atla, Jennifer. Seni Olimpos'a götüreceğim." dedim gülümseyerek. Bu minik melezleri seviyordum.

Jennifer'ın utangaç ve heyecanlı bir şekilde arabaya binmesini bekledim, sonra etrafımıza toplanmış melez ve satirlere hafif bir baş selamı verdim ve ortadan yok olmamızı sağladım. Ah... kızcağıza gözlerini kapatmasını söylemeyi unutmuştum. Zaten bu araba yolculukları konusunda hiç iyi değildim, bu arabayı da birkaç saatliğini Apollon'dan ödünç almıştım. Nasıl mı? Sadece ufak bir bilgi karşılığında. Konumumu seviyordum.

Jennifer, şaşkınlıkla nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu, ona açıklama yapma gereği hissettim.

"Bak Jenny, sana Jenny diyebilirim değil mi? Güneş arabasını kullanmakta pek iyi değilim, kafam da her zaman çok fonksiyonlu çalışır. Onu kullanmak yerine Olimpos'a odaklanmışım, gökyüzünde bir seyahat yapamadan ışınlanarak geldim, kusura bakma."

Jenny, başının dönmesinin geçmesini bekler gibiydi. Parmağımı iki kez şıklatarak, kendine gelmesini sağladım. Zeus'un yaklaştığını hissedebiliyordum, kızını bu halde görürse bana tavır yapacağı kesindi.

"Ah, Jenny, babana bu beceriksizliğimden bahsetme. Zeus biraz... -zaten onu tanıyınca demek istediğimi anlayacaksın- sinirli ve takıntılıdır."

Sözlerim üzerine hemen yanımızda -çok ciddiyim- iki güçlü şimşek çaktı ve hemen ardından gölgelerin arasında Tanrıların Tanrısı belirdi. Günde 50 defa karşılaşmamıza rağmen, her seferinde önünde eğilmek gücüme gidiyordu ama ne yaparsınız, babalara karşı gelinmezdi.

"Jenny, işte baban: Tanrı Zeus." dedim ve ukalaca gidip tahtıma oturdum. Bazı konulara odaklanmam gerekiyordu. Zeus benden rahatsız oluyorsa, pek ala kızıyla başka bir yerde konuşabilirdi.

(Zeuuus Very Happy)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
Zeus
Tanrı
Tanrı
Zeus


Mesaj Sayısı : 294
Kayıt tarihi : 19/08/10

Babamla Tanışıyorum... Empty
MesajKonu: Geri: Babamla Tanışıyorum...   Babamla Tanışıyorum... Icon_minitimePerş. Ağus. 19, 2010 11:35 am

"Merhaba Jennifer, Olimpos'a hoşgeldin" dedim kızıma. Onu en son gördüğümde kaç yaşındaydı? 1 mi? 8 aylık mı?

"Vay canına, şu ortamın güzelliğine bakın! Muhteşem!" dedi Jennifer. İtiraf edeyim kızımın Olimpos'a bana duyduğunda daha fazla hayranlık duyması gücüme gitmişti.

"Ve şeyy... Merhaba baba" dedi. Bu ne ukalalık? Bir an ona kızmayı ve onu cezalandırmayı düşündüm. Ama bu onun elinde değildi, benim huylarımı almıştı işte. Bunun üzerine birazcık yumuşadım.

"Sana da merhaba kızım. İstersen konuşmak için Tanrılar konseyinden daha az kalabalık olan bir yere gidebiliriz" dedim. Malum, tüm akrabalarınız size bakarken kişisel konulardan konuşamazdınız.

"Tabi olur baba. Şey, sana baba dememde bir sakınca yok değil mi?" diye sordu Jennifer.

"Hayır, hatta mutlu olurum. Şimdi Jennifer..."

"O halde seninde bana Jenny demende bir sakınca yok babacım" dedi kız kendini tutamadan. Bu kız fazla küstahtı. Ve bu yüzden de tıpkı bana benziyordu. Sanırım bu huyları yüzünden benim en sevdiğim kızım olacaktı.

"Pekala Jenny, gel biraz dolaşalım" dedim Olimposluların bakışlarına aldırmadan...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Babamla Tanışıyorum... Empty
MesajKonu: Geri: Babamla Tanışıyorum...   Babamla Tanışıyorum... Icon_minitimePerş. Ağus. 19, 2010 11:52 am

Hayır, kesinlikle babamı kıskanmıyordum. Tabii ki Jenny'e ilgi gösterecekti, bu beni mutlu ederdi. Ama... sanki yaşlanıyordu artık. Eskiden melez bir çocuğuna asla bu kadar yumuşak ve sıcak davranmazdı. Bir Tanrı, Tanrıların Tanrısı Zeus bile zaman içinde böyle değişebiliyorsa, belki haftaya kızım Anna ile sinemaya giderdim.

Doğduğum günü hatırladım. Hephaistos'un keskin baltası babamın kafasını yarmıştı ve savaş kıyafetleri içinde ortaya ben çıkmıştım. Hem annemden, hem babamdan aldığım en büyük özelliğim: zekamdı. Ama, diğer Olimposluların aksine kendimi çok fazla geliştirmiştim.

Pallas Athena: Zeka Tanrıçası, Bilgelik Tanrıçası, Sanat Tanrıçası, Savaş Tanrıçası, Barış Tanrıçası, Şehir Koruyucu Tanrıça ve son bin yıla damgamı vuracağım ismimle, Medeniyet Tanrıçası. Bazen diğer Tanrılara acıyordum doğrusu.

Rpout: gevezeyim, tutamadım kendimi Very Happy bu da benden son post olsun Wink
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
Jennifer Amy Carter
Zeus'un Çocuğu
Zeus'un Çocuğu
Jennifer Amy Carter


Mesaj Sayısı : 242
Kayıt tarihi : 16/08/10

Babamla Tanışıyorum... Empty
MesajKonu: Geri: Babamla Tanışıyorum...   Babamla Tanışıyorum... Icon_minitimePerş. Ağus. 19, 2010 9:33 pm

Babam ne kadar da ihtişamlı bir adamdı! Ona hayranlık duymadan edemedim ama bunu kesinlikle ona çaktırmayacaktım.

Babamla Olimpos sokaklarında dolaşmaya başladık. Olimpos büyük ihtimalle çok güzel bir yerdi ama o srada Olimpos'un güzelliğiyle değil babama soracağım sorularla ilgilendiğim için pek fark etmemiştim. Sahi, neler soracaktım? Nereden başlayacaktım? Bunca yıl sonra onun benim babam olduğunu bir satirden mi öğrenecektim? Ayrıca neden beni hiç görmeye gememişti? Annem babamın aslında kim olduğunu biliyor muydu? Tanrılarım, sorulacak çok sorum vardı.

"Kafanın çok karışık olduğunu ve bana soracak çok sorunun olduğuna eminim. İzin ver ben başlayayım, atladığım bir yer olursa sen bana hatırlatırsın.
Yıllar boyu seni görmem yasaktı. Bu benim kendi koyduğum bir kuraldı ama diğerlerinden buna uymalarını isterken kendim de uymalıydım. İşte bu yüzden hiç seni görmeye gelmedim. Ama seninle hep konuştum. Bunun psikolojik olduğunu düşünmeni istemem, kafanın içindeki ses bendim ve sen istedikçe de seninle konuşmaya devam edeceğim"


Babam bir süre durdu. Diyeceklerini toparlamaya çalışıyor gibiydi. Ona yardımcı olmak için sordum:

"Ya annem? Onunla nasıl tanıştın? Senin tanrı olduğunu biliyor muydu?"


"Hayır, ona hiçbir zaman söylemedim. Ama o kendisi anladı. Onunla tanışmamız çok farklıydı eğer sorduğun buysa. Rutin bir tur yapmıştım kendim için dünya ne halde diye. Aşağıya indiğimde annende Empire States binasına giriyordu. Hayatımda gördüğüm en güzel kadındı, ama bunu Hera duymasın" dedi bana göz kırparak. Gülümseyerek ağzımı fermuarlamış gibi bir işaret yaptım. Babamda gülümsedi. Sonra da devam etti.

"Onu görür görmez aşık olmuştum. Gidip hemen onunla tanıştık. Sonra da sık sık onu ziyaret etmeye başladım. İşin kötü kısmı annen bana hamile olduğunu söylememişti. Bu yüzden onu görmeye devam ediyordum. Ama seni gördüğümde kendi kuralım aklıma geldi ve ikinizinde iyiliği için bir daha geri dönmemek üzere sizden ayrıldım"

Babamın sözünü kestim.

"Dur bir dakika! Bizim güvenliğimiz için mi? Ayrıca bunca yıl bana bir işaret yollayabilirdin. Senin kızın olduğumu bilsem bunca yıl ezik gibi yaşamazdım belki de" dedim homurdanarak.

"Eğer senin doğduğunu diğer kardeşlerim duysaydı ikinizin peşine düşer ve sizi öldürürlerdi. Şunu anlamalısın, sen çok güçlüsün. Bu yüzden diğer kardeşlerim için bir tehditsin. Seni korumam gerekiyordu ve bunu ancak seni saklayarak yapabilirdim. Ama artık başının çaresine bakabilirsin, artık kim olduğunu biliyorsun. Ayrıca sana hep işaretler gönderdim kızım, her konuşmamızın sonunda sana 'sen çok özel birisin Jennifer, bunu sakın unutma! Senin kanın çok özel, demedim mi?"

Somurttum, babam haklıydı. Belki de yapılabilecek tek şey artık kabullenmek ve babama kızmaktan vazgeçmekti...

(Sayın Athena, bizi basabilirsiniz, çok memnun oluruz, biraz ortamı yumuşatırız Smile)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Babamla Tanışıyorum... Empty
MesajKonu: Geri: Babamla Tanışıyorum...   Babamla Tanışıyorum... Icon_minitimePerş. Ağus. 19, 2010 11:03 pm

Bu Afrodit artık çok oluyordu! Tüm konsey gelmiş, saatlerdir onu bekliyorduk! Buna daha fazla tahammül edemezdim... Hızla konsey salonundan çıktım ve Olimpos sokaklarında izinin beni babama götürmesine izin verdim.

Evet, fazla zekanın bana kattığı birçok özellik vardı. Tanrıların Tanrısı'nın bile düşünce gücünü hissedebiliyor ve nerede olduğunu kolayca anlıyordum. Yanına gittiğimde yalnız olmadığını gördüm. Minik kızı Jenny hala onunla konuşuyordu.

"Baba, konseyin ertelenmesini ve Afrodit'in ceza almasını talep ediyorum. Yine gelmedi ve bana bir daha geç kalırsa icabına bakacağına söz vermiştin." dedim ve sonra Jenny'e dostça göz kırptım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
Zeus
Tanrı
Tanrı
Zeus


Mesaj Sayısı : 294
Kayıt tarihi : 19/08/10

Babamla Tanışıyorum... Empty
MesajKonu: Geri: Babamla Tanışıyorum...   Babamla Tanışıyorum... Icon_minitimePerş. Ağus. 19, 2010 11:29 pm

Evet, Athena'ya bu konuda söz vermiştim ve sözümü tutacaktım.

"Tamam kızım, biraz bekle, beraber dönelim"
dedim ve tekrar Jennifer'a döndüm.

"Seni yakın zamanda tekrar görmek isterim Jennifer..."

"Jenny" diye düzeltti kızım.

"Pardon Jenny. Her neyse, şimdi gözlerini kapat. Birazdan tekrar melez kampında olacaksın" dedim. Ama Jenny o sırada asla tahmin edemeyeceğim bir şey yaptı ve boynuma sarıldı.

"Seni çok seviyorum babacığım" dedi. Ben olduğum yerde kalıvermiştim. Göz ucuyla Athena'ya baktım. O da şaşkınlıkla Jennifer'a bakıyordu. Sonunda kendimi toparladım ve kızımın kollarında kurtuldum.

"Tamam Jenny, hadi seni evine yollayalım" dedim. Kız birazcık hayal kırıklığına uğramış görünüyordu, her halde benimde ona sarılmamı ve 'bende seni çok seviyorum kızım' falan dememi bekliyordu. Elbette bunu yapmak istiyordum ama öbür kızım yanı başımızda dikilirken olmazdı.

Jenny'yi gönderdikten sonra Athena'ya baktım. O da benim kızımdı ve büyük ihtimalle Jenny'nin düşündüklerini o da düşünüyordu. Bugüne kadar hiç bu şekilde bakmamıştım olaya.

"Evet kızım, şimdi gelelim senin isteklerine. Demek Afrodit'in cezalandırılmasnı istiyorsun? Öyle olsun! Hadi gel, önce birazcık dolaşalım, sonra da gidip Afrodit'in cezasını beraberce belirleyelim. Ama önce baba-kız birazcık gezinelim. Bunu uzun zamandır yapmıyorduk, değil mi?"

Athena'nın şaşkın bakışları arasında yürümeye başladım ve elimle ona da takip et işareti yaptım. Belki de yüz yıllardır kızıma vakit ayırmamıştım...

RpOut: İsterse Athena'da bir şeyler ekleyebilir tabi ama onun dışında bu rp bitmiştir!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Babamla Tanışıyorum...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Babamla tanışıyorum
» Babamla Tanışıyorum
» Babamla Tanışıyorum
» Babamla Tanışıyorum
» Babamla Tanışıyorum

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Olimpos :: Empire State Binası/Olimpos-
Buraya geçin: