Bu melez canına mı susamıştı. Parlayarak insanlar arasında göründüğüm şeklime dönüşürken melez bana bakmamak için arkasını döndü. Beklediğim şeyi yapmamıştı ama neyse.. Tahtımdan ona doğru yürümeye başladım. Etkilenmiş bakışlarını görmezden geliyordum.
-Bu davranışların yüzünden seni bir geyiğe dönüştürürdüm. Ama yapmıyorum. Bunun nedeni bana kalacak ama seninle bir anlaşma yapacağız. Bu anlaşmayı şimdi yapmayacağız elbet. Zamanı gelince sana söylerim. O zamana kadar, avcımla el ele tutuşmak ya da sevgi gösterileri yapmak yok. Eğer bunları yaptığını görürsem...
devamını getirmedim. O ne yapacağımı biliyordu. Nedenini ise söylememe gerek yoktu. Avcım onu üzemeyeceğim kadar değerliydi. Ama eğer devam ederlerse öfkeme yenik düşer onu avcılıktan atar, çocuğu da geyiğe dönüştürürdüm. Belki dönüştürmezdim. Ama avcım sevmek istiyorsa, bunu avcı olmadan yapmalıydı. Bu düşüncelerden kurtulmak için başımı salladım. Meleze tekrar baktım.
-Şimdi git zamanı gelince seninle tekrar konuşacağız.
dedim ve Olimpostan ayrıldım. Avlanmak için dünyaya gidecektim.