Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Babam ile ilk konuşmam

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Cornelia Fackrell
Poseidon'un Çocuğu/Pegasus Binicilik Eğitmeni
Poseidon'un Çocuğu/Pegasus Binicilik Eğitmeni
Cornelia Fackrell


Mesaj Sayısı : 871
Kayıt tarihi : 03/10/10

Babam ile ilk konuşmam Empty
MesajKonu: Babam ile ilk konuşmam   Babam ile ilk konuşmam Icon_minitimePerş. Ekim 07, 2010 9:59 am

1- Tanrı/Tanrıça ebeveyninle ilk karşılaşmanızın rpsini yaz.
Mekan: Olimpos Konseyi
Katılacaklar: Cornelia Scarlett

14- Tanrı ebeveynin tarafından sana bir sihirli eşya verilmesiyle ilgili rp yazacaksın.
Mekan: İstediğin yer
Katılacaklar: Cornelia Scarlett


Kampa gelmemin ikinci günüydü ve ben kardeşimle konuşurken iyice babamı merak etmiştim. Kardeşimin işi olduğu içinden kısa süreliğine beni kulübede yalnız bırakarak yanımdan ayrıldı. Yanımdan gitmesine rağmen hala kardeşimle konuştuklarımızı düşünüyordum. Bana babamızın bizi duyabildiğini, düşündüklerimizi az çok bildiğini söylemişti. Bunları bilmek benim merakımı daha da çok arttırıyordu. Acaba yanına gitsem mi gitmesem mi karar veremiyordum. Olimpos’a daha önce hiç gitmemiştim. Aslında bu normaldi daha buraya geleli ikinci günümdü ve bu kadar çok şeyi bir günde yapmam imkansızdı.
Aklımdaki sorularla yatağımda oturmuş gidip gitmemeyi düşünüyordum. Sonunda merakım beni ele geçirdi ve kulübemden çıkıp ahıra doğru ilerlemeye başladım. Alice’nin yanına vardığımda beni Olimpos’a babamın yanına götürmesini rica ettim. Pegasusumla beraber yolda ilerlerken benim merakım ve korkum iyice artmaya başlamıştı. Umarım babam beni duymuştur ve yalnızdır diye dua ediyordum içimden.

Bir süre sonra Olimpos’a babamın içeride olduğunu düşündüğüm konsey odasının önüne geldim. Heyecanım iyice artmıştı ve ne yapmam gerektiğini şaşırdım. Kapının önünde durup sakinleşmek için derin bir nefes aldım. Kapıyı tıklatıp hafifçe araladım ve içeriye baktım. Odada Tanrı Poseidondan başka kimse yoktu. Buna gerçekten sevinmiştim.

“İçeri gel kızım.” demesiyle konsey odasından içeri girdim ve kapıyı yavaşça kapattım. Tanrı Poseidon kendi tahtına oturdu ve bende onun daha yakınına gidip karşısında durdum. Söyleyecek hiç bir şey bulamıyordum. Bütün aklımdaki sorular, düşüncelerim yok olmuştu. Babamı karşımda görmek bile bana yetmişti.

“ Kızım beni çok merak ettiğini biliyorum. Soracağın soruları da. Öncelikle siz küçükken yanınızda olmamanıza rağmen hep sizi izledim. Siz özelsiniz. Bunu zaten kampa gidince fark etmişsindir.” dedi. Evet haklıydı fark etmiştim. Poseidon kızı olarak kampta sadece ablam ve ben vardık. Bu da bizi özel kıldığı söylenebilirdi.

“Evet Poseidon kızı olarak sadece ablam ile ben varız ve benim gelişim baya bir dikkatleri çekti.” dedim. Baba kelimesini kullanacaktım ama bir anda çekindim. Ona hiç baba dememiştim ve öyle demenin nasıl bir şey olduğu hakkında fikrim yoktu.

“ Peki kampa alışabildin mi kızım? Diğer arkadaşlarınla, kuzenlerinle tanıştın mı ?” diye sordu. Şaşırmıştım. Bizi izlediğini biliyordum ama bu kadar dikkat ettiğini önemsediğini sanmıyordum.

“Hepsiyle henüz tanışmadım baba. Ama tanıştığım bütün arkadaşlarımla aram şu anda iyi. Hepsini sevdim. Zaten kardeşimle de çok iyi anlaşıyorum o da bana alışmamda yardımcı oluyor.“ dedim. Tanrı Poseidon’la böyle rahat konuşabildiğime inanmıyordum. Baba kelimesini kullanmıştım ve bana kızma tepkisi yerine gülümsemişti. Çok mutlu olmuştum.
Artık buraya zaten habersiz geldiğimi ve çok durduğumu düşündüm. Babamı daha fazla meşgul etmek istemiyordum.

“Baba buraya habersiz geldim ve baya bir zamanını aldım. Artık kampa dönsem iyi olacak. Seni de daha fazla meşgul etmemiş olurum böylece.” dedim. Babamı görmek bana çok iyi gelmişti ve sevinmiştim. Hayallerim gerçek olmuştu denebilir. Tam ben arkamı dönüp uzaklaşacağım sırada “ Lia, kızım dur bekle. Sana gitmeden önce vermek istediğim bir şey var.” dedi ve gülümsedi. Babamın gülümsediğini görünce dünyalar benim olmuştu. Ama babamın ne vereceğini çok merak ediyordum. Ne de olsa bu babamdan alıcağım ilk hediye olucaktı.

Babam cebinden çıkardığı küçük kutuyu bana uzattı. İçini açtığımda çok güzel bir elmas kolye çıktı. “Baba bu çok güzel teşekkür ederim.” dedim kolyeye büyülenmiş bir şekilde bakarken.
“Önemli değil kızım. Bu benden sana ufak bir hediye. Bu kolyeyi hiçbir zaman boynundan çıkarma. Bu kolyenin özelliği elmas taşını tuttuğunda suyu istediğin gibi hareket ettirebiliyorsun. Böylece zor durumlarda kaldığın olursa su sana yardım eder.” dedi. Babamın dediklerini çok iyi dinlemiştim ve duyduklarıma inanamıyordum. Zor durumlarda kolyenin elmas kısmını tutarak suyu yönetebilecektim. Bu hayatımda aldığım en güzel hediyeydi.

“Tamam baba. Bunu hiçbir zaman boynumdan çıkartmayacağım. Bu çok güzel bir hediye çok teşekkür ederim.” dedim. Kolyeyi boynuma taktıktan sonra “ Baba artık ben gidiyorum. Seni çok meşgul ettim. Hem de kimsenin buraya geldiğimden haberi yok. Ablam merak etmiştir. Gitsem iyi olacak.” dedim. Babamda “ Tamam kızım. Kendine ve ablana iyi bak.” diyerek beni yolladı. Bende konsey salonundan çıkıp pegasusuma binerek kampa geri dönmek için yola çıktım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Babam ile ilk konuşmam
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Babam Hermes
» Babam ile tanışmam
» Artemisle Konuşmam
» Babam ile tanışma
» Üvey Babam Ve Ben

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Olimpos :: Empire State Binası/Olimpos-
Buraya geçin: