Büyük Kapışma

İkinci voleybol maçımız için daha da heyecanlıydık.Diğer maçtan farklı olacağa benziyordu ki geçen maç harikaydı sanırım bu siper harika gibi bir şey olacaktı.
Takımlarımız belliydi.Rose,Sere,Arthur,Ange,Anna ve ben bir takımdık.Ve ben kaptandım.
Diğer takımda ise Robyn,Lucy,Jess,Edward,Lia,Selly vardı ve diğer maçta omuz omuza mücadele ettiğim Selly de karşı takımın kaptanıydı.
Sahaya ilk gelen ben olmuştum ama herkes yavaş yavaş yerini alıyordu.Selly geldi ona güldüm ve de fısıldadım.

-Hezimete hazır ol Sell.

Ardından takımıma baktım ve herkes birbirine gülüyordu.Eğlenceli olacaktı,ki sonunda en eğlenen biz olacaktık.Zaferimizi Melez Cafe'de kutlamayı planlıyorduk.Bizim takımın güçleriyle diğer takımın güçleri çarpışacaktı.İyi olan ,ki bu biz oluyoruz, kazanacaktı.

Voleybol sahasına vardım ve beklemeye başladım takımın toplanmasını bekliyordum.Bu arada rakip takıma baktım.Hepsi bana kötü kötü bakıyordu...Hatta bazılarının gözünde korku gördüğümü sandım.
Ama bu benim değişmemi sağlamıyordu hala aynı Edward olacaktım.Acımasız ve merhametsiz...
Onları biraz daha korkutmak istedim ve elimde bir ateş topu oluşturdum.Ateş topu şekil değiştirdi ve bir beden şeklini aldı...Birden ateş topunun içindeki adam yanmaya başladı ve ensonunda kül olup elimdeki ateş topunun içinde kayboldu.
Diğer takıma baktım ve sinsi ve korkutucu bir bakışla...

Lia ile mutlu mutlu voleybol sahasının yolunu tuttuk, geçen maça Poseidon kulübesini temsilen ikimiz de katılamamıştık ama bu sefer güne damgamızı vurmakta kararlıydık. Sahaya varınca önceden kararlaştırdığımız gibi herkes kendi takımının yanına gitti, kardeşimle karşı karşıya gelmem hoş olmamıştı ama işin keyfi de ancak böyle çıkardı. Gözüm filenin ardındaki Robyn'e ilişti, pis pis sırıtıyordu. Elimi tehditkar bir havayla hançerime götürerek, "İstesem şu saniye seni boğarım." mesajı verdim. Sonra, Sere va Anna ile hınzırca bakışmamızın ardından takımdaki herkes yerini aldı, başlamaya hazırdık.

Bir düdük sesi duyuldu, tüm bakışlar Sat'e yöneldi. Robyn kendini tutamayıp, "Siz işi bayağı ilerletmişsiniz!" dedi ve diğer takım arkadaşlarıyla birlikte kahkahalara gömüldüler. İşte bu da beklediğimiz fırsattı. Arthur hemen elindeki topu karşıya gönderdi ve hafif bir 'pof' sesiyle kumlara düşen top, onların aklını başına getirirken, bizim de güzel bir başlangıç yapmamıza imkan vermiş oldu!

Anna gülümsedi ve karşı takıma doğru "1-0!" diye bağırdı. Çok keyiflenmiştim, onları yenmek çocuk oyuncağı olacaktı!

Bu maç kesin bizimdi! Tamam, bir talihsizlikle 1-0 yenik olarak ortama adapte olmayı başarmıştık ama olsun, kadromuz çok sağlamdı! Ben zihin kontrol edebiliyordum, Selly voleybolda kesinlikle mükemmeldi, Lia bizim Rosa'a karşı en büyük silahımızdı, Robyn karanlık güçlerini kullanmaktan asla kaçınmazdı, Edward güneşe mükemmel şekilde hükmedebiliyordu ve Jess'in bitkiler sayesinde karşı takıma zor anlar yaşatacağından adım gibi emindim!

Heyecanla oyuna konsantre oldum, bir ara mutlulukla Rose'a göz kırpan Sere'ye ilişti gözlerim. Yeni gücünü kullanıp takımımdakilerin kafasını karıştırmasından korkuyordum, o nedenle kardeşimi sık sık kontrol etmenin yararlı olabileceğini düşündüm. Sat de her daim kontrolümde olacak bir diğer kişiydi, keskin nişancı bir avcı olmasının yanı sıra, voleybolda çok iyiydi ve kaç sayı yapmasını engellesem kardı!

10 dakikaya yakın büyük bir disiplinle oynamamıza rağmen, iki taraf da bir sayı dahi alamadı, sanırım birinin birşeyler yapmasının vakti gelmişti. Bu kişinin bizim takımdan olması için dua ediyordum!

Kampta yeni olmama rağmen çabuk alışmıştım. Hatta diğerleriyle voleybol maçına bile gidiyordum. Kardeşlerimden oynayanlar da vardı mesela Selly.. Ama o karşı takımda olacaktı ve içimden bir ses maçta kardeş olmamızın hiçbir önemi olmayacağını söylüyordu. Lacivert eşorfmanlarımı giydikten sonra sahaya gittim. Tam zamanında yetişmiştim. Maç başlamıştı.

Düdük çaldığında hepimiz Sat'e baktık. O sırada karşı takımdakilerden biri bir şey söyledi ama ben Sat'e baktığımdan duymadım. Diğerleri gülerken kendime geldim ve topu onlara attım. Fark ettiklerinde geç kalmışlardı. Gülümsedim. 1-0 öne geçmiştik. Sonra oyun devam etti. Ben çoğunlukla Lucy ve Selly'ye dikkat ediyordum çünkü ikisinin zihinlerle oynayabildiğini duymuştum. İrademi yüksek tutmaya çalışıyordum ki kontrol edemesinler. Top bana geldikçe çoğunlukla o tarafa yolluyordum ama Jess bitkiler çıkarıyor ve yere düşmelerini engelliyordu ona öfkeli bir şekilde baktım. O ise bana dil çıkardı. Tekrar oyuna döndüğümüzde topu tekrar karşı takıma atmak yerine bu sefer Rose'a yolladım.

Rose topu bize attığında hemen bitkiler çıkardım ve topun yere düşmeden elimde gelmesini sağladım. Ardından topu karşı takıma attım. Arthur topu atmak üzere koşuyordu ki ayağının altında yeni çiçekler çıkarttım. Top kumdan zemine düştüğünde Arthur da yere düşüyordu. Yeniden çiçekler çıkartarak yere sert bir şekilde düşmesini engelledim. Tamam rakip takımlarda olabilirdik ama arkadaşımın başına bir şey gelmesini istemezdim. Arthur'un iyi olduğundan emin olduktan sonra güldüm ve diğer takıma doğru bağırdım.

-Şimdi 1-1 oldu!

Atışı Sere yaptı. Onun atışını Lucy karşıladı ve karşı takıma yolladı. Bu sefer topu Sat karşıları ve Selly'nin olduğu tarafa doğru attı. Selly tam zamanında yetişip topa vurmayı başardı. Ama topu bana doğru atmıştı. Ben de zıplayarak topa vurdum ve karşı tarafa yolladım.

Jess'ten gelen topu Ange karşıladı,Arthur topu kaldırdı ve Lucy smaç çakarak karşı tarafa yolladı."Vee sayııı!"diye bağırdım.Maç çok zevkliydi ve bu sefer karşı tarafın hiç şansı yoktu bence.Rose servis kullandı top karşı tarafa gitmeden önce onların arkadaşlıklarını biraz bozmak ve ortamı germek için harekete geçtim.Kısa süre sonra Jess Robyn'le tartışmaya başladı.Bu onları sinirlendirdiği için performansları da düşmüştü,üstütse 5 sayı almıştık ama bu zevkli gelmedi ve aralarını düzelttim.

"Kardeşim özel yeteneklerini güzel değerlendiriyorsun" diye seslendi Selly "Sana çekmişim ablacım"dedim.Bir sonraki maçta onunla aynı takımda olmak istiyordum.

Servis bizdeydi Ange servisi kullandı Selly topu karşıladı ve sayı onlardaydı.Jess'in servisinden sonra sayı bizdeydi.Servisi ben kullanacaktım,servisimden sonra Jess topu aldı ve bize yolladı Rose topu karşıladı ve sayı bizimdi.

(Rp out: Daha sonra yeniden yazıcam bu maç daha güzel gibi )

Çok hırslanmıştım.Arkadaşlarıma bakıp,

''Bunu başarabiliriz!''

Diye bağırdım.Eğer kendimize güvenebilirsek eminim kazxırdık.Ama ben bile kendime güvenemiyordum.Karşı tarafın oyuncularıda güçlüydü.Ama bizim kadar değildi! Kev bana bakarak,

''Ne yapmalıyız Selly?''

Diye sordu.Karşı tarafa sinsice sırıtarak ve Kev'e baktım.

''Kev sen ellerini ısıtırmısın?''

Dedikten sonra Lucy'e döndüm.Lucy ne dediğimi anlamış gibi kafasını salladı.Ve karşı tarafın beynini kontrol etmeye başladı.Topu bize Ange attı.Sert bir şekilde karşılık verdim.Tam Arthur topu karşılayacaktıki elini çekti.Bu sefeer sayı bizdeydi!

(Ahh! üzgünüm yazmayı unutmuşum )