Melez Kampı'na getirildikten sonra avcılardan bir kız bana kampı gezdireceğini ve benim Thanatos'un melezi olduğumu söyledi. Öncelikle kulübeleri gösterdi, üç büyüklerin yani Zeus, Poseidon ve Hades'in kulübeleri bir de Tanrıça Hera'nın kulübesi daha şatafatlıydı. O kulübelerden sonra Afrodit kulübesi göze batıyordu ki Aşk ve Güzellik Tanrıça'sının kulübesinin bu denli süslü olması normaldi. Ardından kendi kulübemi yani bundan sonra yaşayacağım yer olan Thanatos kulübesini gördüm. Kulübemizin görünümünü sevmiştim, açıkçası Afrodit kulübesinin o göz alıcı görünümünden bile güzeldi bana göre. Beni gezdiren kız istersem hemen kulübeye gidebileceğimizi söyledi ama ben biraz daha gezmek istiyordum. Sonra kampı gezmeye devam ettik. Büyük Ev'in, Yemek Gazinosu'nun, Melez Kafe'nin, Kamp Marketi'nin ve Arena'nın önünden geçtik. Arena'nın önünden geçerken durup baktım, bir sürü melez kılıç çalışıyor ya da birbirleriyle düello yapıyorlardı. Arena'yı da gördükten sonra kulübeye dönmek istediğimi söyledim ve kulübeye döndük.
Kulübeye adımımı attığım anda temizlik yapıldığı gördüm. İlk olarak kardeşlerimle tanıştım ve ardından temizliğe yardım etmek için dolapları silmeye başladım. Temizlik bittiğinde kulübemiz pırıl pırıl olmuştu. Hepimiz yorulmuştuk, gerçi ben geldiğimde temizlik bitmek üzereydi ama yinede biraz yorulmuştum. Biraz uzanıp dinlenmeye karar verdim ve kulaklıklarımı takıp Selena Gomez'in Love You Like A Song şarkısını dinlemeye başladım. Dinlerken uykuya daldım ve yine annemi gördüğüm bir rüya başladı. O gün, annemi trafik kazasında kaybettiğimiz gün kazadan sadece bir iki saat öncesini görüyordum rüyamda. Arkadaşlarımı uğurlamış annemle yemek yiyorduk ve o güzel gülümsemesiyle bana gülüyordu. Ardından Cass beni uyandırdı ve yemeğe gitmemiz gerektiğini söyledi. Kulübeden ayrıldığımızda hala aklımda annem vardı.
Konu: İlk Günüm. 
Perş. Ağus. 11, 2011 11:22 am