Bir yerde ilk gününüz nasıldır biliyorsunuzdur. Bütün o tanımadığınız kişiler , o utanç ve eziklik durumunu hepimiz biliyoruzdur. Şunu da biliyoruzdur ki bu sadece ilk girdiğimiz saniyeden beşinci dakikaya kadar sürer. İşte o duyguyu ben bilmiyorum. Bir yere gireceğim zaman hep rahat hep sakin olmuşumdur. Tabi bu babanızın bir Tanrı olduğunu öğrendiğinizde biraz değişiyor. Psikolojik olarak yeni kardeşlerinizin olduğunu duymak hem şaşırtıcı hemde süper bir şey gibi geliyor. Ve tabi bunu duyduğunu an karşınızdakine ''sen delimisin ?'' der gibi bakmaya başlıyorsunuz. Benim kamptaki ilk günüm pek garip değildi. Yeni kulübeme giderken pek de heyecanlı değildim.
Kulubeye doğru ilerlerken yanda atış talimi yapan Apollon çocuklarını ve ağabeyim Kev'i gördüm. Onunla tabiki geçek kardeş değiliz. O benim manevi kardeşimdi. Beni görünce sırıttı ve cebinden silahını çıkarıp tam arkamdaki çocuğu vurdu. Çocuğa öldümü diye bakmaya çalışırken çauk Kev'e bağırdı...
-Çok iyisin be Kev senin yüzünden yeni giysi almam gerek...
Kev sırıttı ve tehditkar olmayan ama şeytani bir bakış aldı. Kafasını yana eğdi...
-Bu benim sorunum değil...
Tabiki yine kavga çıkartıyordu. Ben yoluma devam ettim ve kendi kulubeme vardım. Kapıya yaklaştığımda içerisinin şarap koktuğunu fark ettim. Derin bir nefes aldım ve kendi kendime ''1980... güzelll'' dedim. Şarap kokusunun daha onu içemeden sarhoşu oldum ve bu sarhoşlukla kapıyı çaldım. Birkaç saniye bekledikten sonra kapı açıldı ve bir kız bana eliyle gülümseyerek gel işareti yaptı. Bense sadece selam verip yatak odalarını gösterdim. Pek konuşkan biri değilimdir de...
Gülümsemeye devam etti ve omuz silkip beni odama götürdü. Geçerken diğer kardeşlerimin ne yaptıklarını inceledim. Çoğu şarap içiyordu veya üzüm yiyordu. Sonunda benim odama gelince başımı kaldırdım ve odama baktım. Diğerlerinden farklı değildi. Bir yatak , bir dolap ve bir masa. Her zaman böyle geçindiğim için buna alışmıştım. Kız kardeşim gülümseyerek odadan çıktı ve bende dolabımın kapağını açtım.
İçeride 1980'den beri hiç açılmamış bir şarap duruyordu. Sanırım bu bana bir ''hoşgeldin'' hediyesiydi. Şişeyi aldm ve yatağıma yattım. Kapağını açıp kafama dikledim ve biraz da olsa rahatladım...
Şimdilik rahatlayacaktım...