Yeni bir dost...

Kampa artık dayanamıyordum.Daha yeni olmama rağmen bir çok düşmanım olmuştu.Bu konuda Ares çocuklarıyla bile yarışabilecek durumdaydım.Artık bir arkadaşım olmasını istiyordum.Kardeşlerim dışında neredeyse kimseyle çok anlaşamıyordum.Sosyal biri olmadığımdan değil sadece kamp bana göre değildi.Kamptan kaçmayı denemiştim ama Athena'ya yakalandım.Sonunda her şeyden kaçmak için denize gelmiştim.Ait olduğumu hissettiğim tek yerdi.Bir an annemi görmeye gitsem mi diye düşündüm ama sonradan vazgeçtim.Poseidon beni çok sever(!) üstüne birde son zamanlarda çok sinirliymiş.Bunu duyduğumda ne ara sakindi ki diye düşünmüştüm ama düşüncemi kendime sakladım.Tamam Poseidon'dan korkmuyorum ama sonuçta bir tanrı yani çokta uyuz etmemek lazım.Anne daha iyi bir koca bulamaz mıydın en azından daha akıllı birini yani bula bula poseidon'u mu buldun diye mırıldandım.Arkadan'' annen kim''diye bir ses duydum.Arkama döndüm...

Bir hekate çocuğu olmama rağmen denize girmeyi ve kumsalda vakit geçirmeyi çok seviyorum.Kendimi dinlendirmeninde en iyi yolu bu olsa gerek.Kampın yoğun stresinden bıkmış bi halde plaja doğru gidiyordum.Plajda oturmuş daha önce buralarda hiç görmediğim bir kız plaja oturmuş bir şeyler mırıldanıyordu.Daha net duyabilmek için yanına sokuldum.Söylediklerine kulak misafiri olmuş bi şekilde söylediği cümlenin arkasını ben getirdim.Kız annesinden bahsediyordu.Ve meraklı bir şekilde bende hemen sordum."Annen,kim?"dedim.Kız biraz irkildi ama sonradan kendini toparladı."Annem,Amphitritre."dedi.Arkadaş edinmek için iyi bir fırsattı en azından konuda açılmıştı."Hmm.Bende Hekate çocuğuyum.Adım Percy.Peki ya senin adın ne Amphitritre çocuğu?"dedim.Kızın pek fazla arkadaş çevresinin olmadığı açıktı.Cümleleri kuraraken bile heyecanlanıyordu.Acaba bunu söylesem mi?Yoksa söylemesem mi?Der gibi bocalıyordu adeta."Benim adımda Alishia.Memnun oldum Percy."dedi."Bende memnun oldum.Kamptan bir dost daha kazandım sanırım."dedim.Oda arkadaş kazanmış olmaktan mutlu olmuş bir şekilde ekledi."Evet.Bundan emin olabilirsin."dedi.Kızın bu mütevaziliği ve kibarlığı gerçekten çok hoşuma gitmişti."İstersen biraz yürüyebiliriz."dedim.Deniz kokusu burnumu neşelendirmişti.Ağır iyot kokusu benim çok hoşuma gider doğrusu."Tabi neden olmasın?Yürüyelim."dedi.Elinden tutup kaldırdım ve yürümeye başladık.Sahibi belli olmayan iki pegasus denizin üstünden pike yapıp üstümüzden çok hızlı bir vaziyette geçti."Vuu.Çok iyiydi." "Evet.Gerçekten harikaydı."Güneşin batışını seyretmek bir harikaydı özelliklede yanında bir arkadaşın varsa.

Nihayet kampta bir arkadaşım olduğu için mutluydum.Aramı düzeltmeye çalışacağım bazı düşmanlarımda vardı.Aslında bir yolunu bulsam kampta bir dakika bile kalmazdım ama şimdilik böyle bir şansım yoktu.Bir anda aklıma bugün liderimizin kulübe temizliği var dediği geldi.Pearl büyük ihtimalle beni gördüğü ilk yerde öldürecekti ama temizlik en azından iki gün sürecekti.Yarında yardım edebilirdim.Yeni tanıştığım Hekate çocuğu sevimli biriydi.Onunla biraz daha takılmak istiyordum.Bir konu düşünmeye başlasım.Sonunda aklıma bir konu geldi.''Kampa nasıl geldin''diye sordum.Çocuğun adını unutmuştum.Tekrar sorsam olmazdı şimdi,nasıl olsa öğrenirim diye düşünürken soruma cevap geldi.''Bu biraz uzun bir hikaye''.''Sorun değil merak ettim'diye cevap verdim.Gerçekten merak etmiştim ve nasıl olsa temizliğe çok geç kalmıştım kulübeye dönüp azar dinlemek için hiç acelem yoktu.Acaba bu gece plajda mı yatsaydım...