Öfkeyle elimi makyaj masasının üstüne vurdum. Ne cüretle David beni boğazıma kılıç dayayarak uyandırabiliyordu ya?! Tamam, sabah onu yataktan iterek uyandırınca intikam alacaktı elbette. Ama böyle bir intikamı haketmiyordum! Böyle bir harekete mutlaka bir karşılık vermem gerekiyordu ama şimdi olmaz. Şu anda temizlik yapmamız gerekiyordu. Eğer şu anda bir plan kurmaya kalksam David bunu yapanın ben olduğumu anlardı ve bu iş böyle sürüp giderdi. Daha etkili bir intikam yolu bulmalıydım. Sonuçta ne demişler, intikam soğuk yenen bir yemektir. Her şeyin bir zamanı vardı, intikam zamanı da gelecekti elbet. Şu an temizlik zamanıydı. Vakit kaybetmeden kolları savamam gerekiyordu. Uyuyakalarak vakit kaybetmiştim ve bunun acısı kötü bir şekilde çıkmıştı. Dikkatli bir şekilde kilere indim ve bezler, viledalar, cam-siller gibi bilimum teizlik aletleri kaptım. Ayh, yani şu kovalar da laf aramızda o kadar ağır oluyor ki. Onları kilerden çıkarıp odama getirene kadar kollarım kopmuştu resmen. Bu yüzden yatağıma uzanıp kllarımı dinlendirmek hakkım değil mi?
Kollarım yeniden eski enerjisini kazandığında temizliğe başlamak üzere gerçek anlamda kolları sıvadım. Öncelikle camlardan başlasak iyi olacaktı. İlk zorlu yerleri temizlemeliydim ki kolay yerler kalsın geriye. Gerçi hoş, temizlik temizliktir ya. Başladım camları silmeye. Bir elimde cam-sil, diğer elimde de elbezi ile camı temizlemek için didinip duruyordum. Sonunda camlar, birer elmas gibi parıltılar saçmaya başlayınca -biraz abartmış olabilirim- rahatladım ama kollarım da iki tonluk bir ağırlık taşımışım gibi ağrıyıp sızlıyordu. İçimden rahat yatağıma uzanıp uyumak geçiyordu ama şimdi uyuyamazdım. Temizlikten sonra rahat rahat uyurdum nasıl olsa. O zaman kimse bir şey diyemezdi. O yüzden öncelikle temizlik yapmak zorundaydım. Yine sızıp kalmayayım diye banyayo gidip buz gibi suyla yüzümü yıkadım. Bu beni ayıltır diye umuyordum. Şimdi sıra gardırabumu temzilemeye gelmişti. Düzelemeye demişyordum çükü gardırabomu düzenli aralıklarla düzenlerdim zaten ve en sonki düzenleme dündü. Yani gardırobum düzenli fakat kirliydi. Temizlenmesi kazımdı. Gardırobumun kapağını açtığında tahmin ettiğim gibi bütün giysilerimin yerli yerinde olduğunu gördüm. Gardıraboun sadece dolap kapakları temizlenmeliydi. Şimdi kesin hemen biter bu diyorsunuzduır değil mi? Oysa hiç de öyl değil. Çünkü benim gardırobum bayağı uzundu. Haliyle dolap kapağı da iki metre falandı.
Ama tabii ki dolap kapağının uzunluğu beni yıldıramazdı. Haliyle başladım temizlemeye. Temizlemeye başlamadan önce banyoya gidip elbezini temizlemem gerekir çünkü malum, cam silme işlemi sırasında bayağı kirlenmişti. Bir yukarı bir aşağı eğilerek temizliyordum dolabı. Biraz daha böyle devam edersem fıtık olacağımı düşünmeye başladığım sırada bir de baktım ki dolap kapağı çoktan pırıl pırıl olmuş, burada boş yere eğilip kalkıyorum. Bu duruma bir mim koyup yatağa uzandım. Oh be! Rahat bir yatağa uzanmak gibisi yoktur. Şimdi sırada en son aşama vardı. Makyaj masası temizliği. Şu masayı bir temizlesem biraz dinlenebilirdim. Ama bırak masayı temizlemeyi, yataktan kalkamıyordum bile. Son bir kalkma çabasıyla yatakta doğruldum. O esnada başım döndü ve yatağa yığıldım.