Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 11. Temizlik Denetlemesi

Aşağa gitmek 
+10
Theodor Aquila
Artius GreyWarden
Kristen Reneé Dawson
Edward J. F. Newgate
Julia Fackrell
Marcus L. Stanislaus
Edward Kevin Hawke
Ange Morgan Lamartine
Mark William Trully
Tiffany Trully
14 posters
Sayfaya git : 1, 2  Sonraki
YazarMesaj
Tiffany Trully
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Tiffany Trully


Mesaj Sayısı : 1885
Kayıt tarihi : 11/10/10

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimeCuma Mart 04, 2011 10:12 am

11. temizlik denetlemesi günü yaklaşıyordu. Bir öncekini Athena kulübesi kazanmıştı ve biz yerin dibine girmiştik. Bu sefer biz kazanacaktık. Yoksa tüm kampı yakmayı planlıyordum. Bunu cidden yapabilirdim. Baykuşlara sinir oluyordum. Bu hırsla sabahın köründe kalktım. Yapacak çok işimiz vardı. Bunun için vakit kaybetmeden elimi yüzümü yıkadım ve üzerimi giyindim. İlk önce Yon’la Ange'i uyandıracaktım. Bunun için Ange’in odasına gittim. Gerçekten oda çok dağınıktı. Bu denetlemede işimiz daha zordu. Ange’e seslendim ve birazda dürterek onu uyandırdım. Bu sefer çok basit olmuştu çünkü bugün temizlik yapacağımızı tüm kulübe biliyordu. Ange kalktı ve uykulu gözlerle "Ne çabuk sabah oldu." dedi. Güldüm ve "Hadi hazırlan." dedim. Ange banyoya, elini yüzünü yıkamaya gitti. Bende Yon’un odasına gittim. Ancak kapıyı açamadım. Bütün kuvvetimle ittirdim ve en sonunda kapıyı açmayı başardım. Hemen içeri girdim. Kapı arkamdan kapandı. Kapının arkasına baktığımda açılmasını engelleyen kıyafetleri, çöpleri ve tarif edemeyeceğim şeyleri gördüm. İçimden yuh dedim. Bu kadar da olmaz ki. Gerçi benim odamda bundan farksızdı. Sızlanarak Yon’un yanına gittim ve ona seslenmeye başladım. Ancak hiçbir cevap alamadım. Ölü gibi uyuyordu. Bu sefer onu dürttüm sonra da ittirdim ama yine de uyandırmayı başaramadım. Bende komidinin üzerinde duran suyu aldım ve Yon’un başına döktüm. Ancak bu da etkili olmamıştı. Yon kıpırdansa da uyumakta kararlıydı. Bana en son yapacağım şeyi zorluyordu. Ayağa kalktım ve "Aa, Sat hoş geldin!" diye bağırdım. Yon anında yataktan fırladı ve etrafına deli gibi bakınmaya başladı. Onun bu haline ister istemez güldüm. Çok geçmeden Yon yaptığım oyunu anladı ve bana yastığı çarptı. Bunun şiddetiyle yatağa düştüm. Yon yastıkla beni boğmaya çalışıyordu. Çok şükür ki imdadıma Ange yetişti. "Yon dur." diye bağırdı ve Yon’u üzerimden çekti. Hızlı hızlı nefes alamaya çalıştım ama gülme krizi tuttu. Yon bir daha bana saldıracaktı ki Ange onu tuttu. Bu sefer gülmemeyi başardım. Yon’da Ange’in zoruyla elini yüzünü yıkamaya gitti. Bende bu sırada Ange’e Yon’un neden sinirlendiğini anlattım. Ange de gülmeye başladı ama bu uzun sürmedi. Yon odaya geldi ve ikimizde sus pus olduk. Ange kendini toparlar toparlamaz asıl konuya döndü, "Hadi diğer kardeşleri uyandırıp görev dağılımı yapalım." dedi. Yon da bende onu onaylayınca Yon’un odasından çıktık ve hemen yan odaya girdik. Burası Mark’ın odasıydı. Fakat şöyle bir sorun var ki Mark oda da yoktu. Anlaşılan kaçmıştı. "Mark!" diye bağırdım ve odadan çıkarak bir sonra ki odaya girdim. Bu da Kev’in odasıydı ama Kev de yoktu. Yon "İnanamıyorum ya. Temizlikten kaçtılar." dedi. Bir süre öylece bakıp düşündükten sonra Ange "Tiff sen onları bul. Bizde Yon’la diğer kardeşleri uyandıralım ve planlama yapalım. Kaçmamış olan mutlaka birkaç kardeşimiz vardır." dedi. Bu gayet güzel bir plandı ve bana süper uyuyordu. Çünkü o kaçak kardeşlere yapacağım çok şey vardı. Bu denetleme benim için çok farklıydı ve kimse kaçamazdı. Buna izin veremezdim. Birinci olmak için bütün kardeşlerin yardımına ihtiyacımız vardı. Birkaç kişiyle bu iş olmazdı. Ange'e bakarak tamam manasında başımı salladım. Sonra da Kev'in odasından çıktım ve aşağıya indim. Büyük bir hızla kulübeden çıktım. Kaçakları bulma zamanıydı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mark William Trully
Apollon'un Çocuğu/Mitoloji Tarihi Eğitmeni
Apollon'un Çocuğu/Mitoloji Tarihi Eğitmeni
Mark William Trully


Mesaj Sayısı : 348
Kayıt tarihi : 12/02/11

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimeCuma Mart 04, 2011 11:28 pm

Sabahın erken saatlerinde uyandım niye mi? Çünkü bugün temizlik denetlemesi vardı.Akşam Kev'le anlaştık ve denetlemeden kaçmaya karar verdik kim önce kalkarsa diğerini kaldıracaktı,her zaman ki gibi önce ben kalktım Kev'in odasına gittim "Hey Kev hadi kalk" dedim.Ama Kev bana "Hayır anne okula gitmek istemiyorum" demekle yetindi.Bende onu sarsarak uyandırmayı denedim şok un etkisi ile kalktı,hazırlandık ve kulübeden sessizce çıktık o sırada dışarda bir grup kampçı gördük ve aralarına girdik.Uzun bir süre konuştuktan sonra Tiff'in kulübeden çok sinirli bir şekilde çıktığını gördüm Kev'e dönerek "Kev burdan kaçsak iyi olacak Tiff geliyor" dedim Kev korkudan beni itti ve masanın üstünden atlayarak kaçtı.Kev'e baya sinirlenmiştim çünkü beni ekti Tiff beni yakamdan çekti ve "O nerede?" diye bağırdı.Bense "Kim?" demekle yetindim.Tiff ise "Kev nerde?" dedi ve beni kulübeye çekiştirdi.Kev'e sinirlenmiştim ama onu ele vermemeyi seçtim.Kulübeye girdik ve Yon üstüme atladı ve "Kaçabileceğinimi sandın Mark,çabuk bize Kev'in yerini söyle" dedi,ve yastığı alarak beni boğmaya çalıştı.Tiff ile Ange olmasaydı ölmüştüm çoktan,uzun bir işkence sonrası Kev'in plaja kaçtığını söyledim.Nihayet beni bıraktılar ama Kev'e acıyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tiffany Trully
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Tiffany Trully


Mesaj Sayısı : 1885
Kayıt tarihi : 11/10/10

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimeC.tesi Mart 05, 2011 12:20 am

Mark’ı sonunda bulmuştum ama Kev’i elimizden kaçırmıştım. Mark’ı kulübeye götürdüm. Ange ve Yon’la işkence etmeye başladık. Kev’in nerede olduğunu ondan öğrenmeye çalışıyorduk. Şu anda Mark'ın acı çekip çekmemeside umurumda değildi. Bize özgü işkencelere dayanamayan Mark Kev’in nerede olduğunu söyledi. Plaja kaçmıştı. Kardeşlerimin yüzüne baktıktan sonra koşarak kulübeden çıktım ve plaja yöneldim. Kev’i yakalamalıydım. Zamanımız saatler geçtikçe azalıyordu. Bu da birinciliğin yavaş yavaş gittiği anlamına geliyordu. Hiç bu kadar hızlı koştuğumu hatırlamıyordum. Yolda birkaç meleze çarptım ve onları yere devirdim ama umurumda değillerdi. Özür diledikten sonra koşmaya devam ettim. Melezlerin arkamdan bağırdıklarını işittim ama dediğim gibi önemsizlerdi. Kısa bir süre sonra plaja vardım ve gözlerim her yeri taramaya başladı. Ancak değil Kev, hiç kimse yoktu. Kardeşim ya bizi kandırmıştı ya da Kev akıllılık edip buradan da kaçmıştı. Sebep ne olursa olsun tüm plajın her köşesine baktım. Yoktu. Kampın başka yerlerine bakmaya karar verdim ve yine koşmaya başladım. Her şeye çok dikkat ediyordum. Özellikle de Kev’in saklanabileceği yerlere. Ancak hiçbir yerde bulamıyordum. Ee, Kev saklanmakta üstüne yoktu. Hızlıca okçuluk alanına girdim ve orada duran bir meleze Kev’i sordum. O da hiç görmemişti. Okçuluk alanında her yerine baktıktan sonra ıradan da çıktım ve arenaya girdim. Birkaç Ares çocuğu vardı ve hızımı alamayıp onlara çarptım. Kendimi de bir Ares kızını da yere devirdim. Canım acımıştı. Ares kızı "Yavaş olsana." dedi. Tehditkar bir havadaydı. Şimdi kavga etmenin sırası olmadığını kendime hatırlattım ve "Özür dilerim. Kev’i arıyordum. Gördünüz mü?" diye sordum. Ares çocukları hala kavga istiyorlardı ve Kev’i görmüşe hiç benzemiyordu. Onun için daha fazla oyalanmamaya karar verdim ve arakamı döndüm. Ancak bir çocuk kolumdan tutarak beni geri çevirdi.ç Bende o an yapabileceğim şeyi yaptım ve çocuğu bütün gücümle ittirerek oradan kaçtım. Şimdi daha hızlı koşuyordum çünkü arkamda Ares çocukları vardı. Kev’i bir bulayım onu öldürecektim. Çok şükür ki bu sefer benim imdadıma kardeşim Yon yetişti. Işık hızında yanıma geldi ve Ares çocuklarını gördü. Bana "Sen aramaya devam et. Onları da bana bırak." dedi. Tamam dedikten sonra koşmaya devam ettim. Ares çocuklarını da Yon’a bıraktım. Gerçekten onlara acıyordum. Hızlıca dersliklere girdim ve bütün sınıflara tek tek baktım. Burada da yoktu. Off, neredeydi bu abim. Dersliklerden de çıktım ve amfi tiyatroya, tırmanma duvarına hatta kamp mutfağına dahi baktım. Hiçbir yerde yoktu. Bakmadığım yer kalmamıştı. A, bir dakika. Ben geçerken Ares çocukları nedeniyle bir yeri atlamıştım. Pegasus Ahırları! Tabii ya, başka nerede olabilirdi ki. Çok salaktım. Tekrar koşmaya başladım ve kısa süre içerisinde pegasus ahırlarına vardım. Kev oradaydı ve pegasusuna binmişi. Kaçmak üzeriydi. “Abii!” diye bağırdım. Kev beni görür görmez daha hızlı olmaya çalıştı ama onu son anda durdurmayı başardım. Onu sıkıca tuttum ve "Kaçamazsın." dedim. Kev "Tiff bırak gideyim." dedi ama bunu yapmayacağımı çok iyi biliyordu. Kıyamet koparacağımı da bildiği için kaçmaya kalkışmadı. Beraber kulübeye gittik. Kulübeye girer girmez Ange yanımıza geldi ve Kev’i öldürecekmiş gibi bakmaya başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ange Morgan Lamartine
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Denetleyicisi
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Denetleyicisi
Ange Morgan Lamartine


Mesaj Sayısı : 1353
Kayıt tarihi : 18/08/10

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimeC.tesi Mart 05, 2011 6:23 am

"Mark,yaptığınız çok aptalcaydı!" dedim sesimi sinirli tutmaya çalışarak.Gerçekten birinci olmak bu kadar mı kötü birşeydi?Tabii,uğraşmaksızın birinci olmak daha kolaydı ve bu herkesin bişine gelirdi ama kamp sistemi böyle değildi işte. "Bence oldukça mantıklı." dedi Mark sakince.Julia'nın odasına girdim ve onu dürtmeye başladım.Yerinden hafifçe kıpırdandı ve yastığına sarılıp uyumaya devam etti. "Ehh,bizimle kaçmalıydı." Öfkeyle Mark'a baktım ve Julia'nın yastığını altından çekip Mark'a fırlattım.Mark yastıkla birlikte yere düşerken yerde duran milyon kıyafetin canını acıttığını sanmıyorum.Julia çığlık atıp yatağından doğruldu ama hala gözleri kapalı yastığını arıyordu. "Yastığım..yastığım nerde?Lanet olsun." diye mırıldandı.Biran için uykusunda konuşup konuşmadığı anlamak için ona baktım.Hala söyleniyor ve eliyle yastığını arıyordu.Mark'a kısa bir bakış atıp, "Sen Rocce'yi uyandır beni geliyorum." dedim Mark omuz silkti ve kapıdan dışarı çıktı.Bizi seyretmektense Rocce^yi uyandırmanın daha eğlenceli olduğunu düşündüğüne eminim. "Kalk uykucu güzeli.Temizlik vakti.1 dedim gülerek.Julia gözlerini açtı ve tekrar "Lanet olsun." dedi.Yavaşça ayağa kalktı ve yüzünü yıkamaya lovaboya gitti.Bende odadan çıkıp Crist'in odasına gittim.Odası Tanrım!Korkunç bir manzaraydı.Etafta parti için birkaç kağıt vardı ve masanın üstünde ve yerde parti şapkası ve daha adını bile bilmediğim bir sürü alet.Önüme çıkan kıyafetleri tekmeleyerek Crist'e ulaşabildim ve onu dürtmeye başladım.Crist kaşlarını çattı ve kafasını yana çevirdi.Aslında bu kadar çabuk tepki vereceğini düşünmemiştim.Neyse,buda bir ilkti. "Crist,kalk.Temizlik yapacağız." dedim.Birden gözlerini açtı ve yana dönüp bana baktı. "Hala kabustayım değil mi?" dedi.Gerçek olup olmadığımı test etmek için bana bi cimdik attı."Ah," diye bağırdım.Elimi diğer elimin arasına alıp sıktım.Moraracaktı.Söylenerek yatağından doğruldu. "Üzgünüm,filmlerde böyle anlıyorlar." dedi. "Artık film izlemeyi bırakmalısın.Çabuk hazırlan." dedim ve odadan çıktım.Neyseki Crist bugün iyi günündeydi.O anda Yon karşımda belirdi. "Tiff,bulmuş mu?" dedim,sesimi düzgün tutmaya çalışarak, "Peşine bir sürü Ares Çocuğu bile düşürmüş.Ama hala arıyor." dedi.Omuzları düşürdüm ve başımı salladım. "Sen 'diğer' kardeşlerimizim uyandırabilirmisin?" dşye sordum.Bende salonda temizliğe başlayabilirdim. "Tabii,sorun değil." dedi ve odaların olduğu yerde gözden kayboldu."Umarım elbiselerin arasında boğulmazsın Yon." dedim ve içimi çekip salona girdim.Tam eğilip düşen bir dergiyi alacaktım ki içeri Tiff ve Kev girdi. Refleks olarak hemen yanlarına gittim. "Kev,nasıl kaçmayı düşünebilirsin?" dedim.Bizi yanlız bırakmayı nasıl akıl edebilirdi? "Gittiğinizi Crist'e söyliyeyim mi?Onu bıraktığın için sana çok kızacaktır." dedim.Kev kaşlarını çattı.Bunu söylemem hayattaki en kötü şey olabilirdi. "Yapamazsın." dedi Kev.Omuzlarımı düşürdüm. "Evet,yapmam.Ama sen bizim için tuvaleti temizleyebilirsin?" dedim muzip bir gülümsemeyle ona bakarak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://yadigarlarrpg.yetkin-forum.com/forum.htm
Edward Kevin Hawke
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Edward Kevin Hawke


Mesaj Sayısı : 2581
Kayıt tarihi : 05/09/10

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimeC.tesi Mart 05, 2011 6:54 am

Beni öldürebilirsin...hatta işkence edip bütün her yerimi koparabilirsin ama temizlik yapmayacağım Ange ! Sesim öyle bir çıktı ki Ange bile şaşırdı. Sonra şekil değiştirdim... yanlış okumadınız şekil değiştirdim ve bedenimin alev almasını sağladım. Gölerimi kıpkırmızı yaptım. Herkez ne olduğunu anlamadan eski halime döndüm. Bazıları ağzı açık bana bakıyordu bense sadece gülümsüyordum Gerçekten kardeşlerim saklanmak ve taktikler üstüne ustalşmış bir suikastçinin bu kadar kolay yakalanacağını mı sanıyordunuz ? dedim hepsi anlamamış gibi bana baktı... Ne düşündüklerini biliyordum ''eee burada ya işte yakaladık onu ! '' diye düşündüklerini tahmin edebiliyordum. Fazla kafa karışıklığı yaratmada kafalrındaki soruya cevap verdim Bu bir serap... dedim. Hepsi şaşırıp kaldı , onlara Güneş hep parlak hemde aldatıcıdır dedim. Yondaime durumu kavramış gibiydi. Onları şaşırtmak için güneşten yararlanmıştım. Yon bana döndü Yani sen şu an burada değilsin ? Lanet olsun kesin New York'ta falandır...
Yondaime a dödüm ve gülümsemeyi kestim. Kınıyan bir şekilde baktım ve Hayır Yon ben bir suikastçiyim kaçmam... hala kamptayım ve her yerde seraplarım var... Bana seni sinsi der gibi baktı ama ben bakışlarımı bozmadım ve devam ettim Ve Yon... kendi tekniklerimi öğrettiğim ve grubumda lider lerden biri yaptığım bir kişiden benim yakalanmama yardım etmesini beklemezdim... ve sora serabı yok ettim... eğlence başlasın...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mark William Trully
Apollon'un Çocuğu/Mitoloji Tarihi Eğitmeni
Apollon'un Çocuğu/Mitoloji Tarihi Eğitmeni
Mark William Trully


Mesaj Sayısı : 348
Kayıt tarihi : 12/02/11

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimeC.tesi Mart 05, 2011 7:22 am

İçimden Kev'in bana bu numarayı göstermesi gerek diye düşündüm,hemen odama daldım ve kıyafetlerimi katlayıp yerine koydum Ange bana şaşkınlıkla bakıyordum ona döndüm "Ne! Annem bana bunları nasıl yapacağımı göstermişti" dedim.Ange ise sadece "Bak bu bize faydalı olabilir" dedi,ve gülerek odamdan uzaklaştı.Böyle yapmalarına sinir oluyordum ne var yani biraz ev işi öğrenince bütün temizliği bana mı bırakacaklardı? Yatağımı topladım kirli giysilerimi çamaşır sepetime attım ve odadan çıkınca ne göreyim herkes gitmişti sinirle "Of! beni ektiler" diye düşünürken bir Ares çocuğu kapıda bekliyordu,yanına gittim ve bana bir yumruk attı gitmeden önce hatırladığım kadarıyla "Bu senin o sarışın kardeşin içindi ahmak!" dedi.Hatırladığım kadarıyla diyorum çünkü yumruğuyla bayılmıştım uyandığımda başımda Ange'yi gördüm elinde bir buz torbası bana Mark iyi misin? diye soruyordu.Bense ona sadece "Bilmiyorum" dedim.Eminim temizlikler ben yokken bu kadar şiddetli geçmiyordu diye düşündüm.Tiff ve Yon'da o sırada kulübeye geldiler Yon ile Tiff bana aynı anda "Ne Oldu sana" diye sordular bende herşeyi anlattım Tiff durmadan bana özür diliyor Yon Kev hakkında bir şeyler söylüyordu.Tüm kulübede bir kaos vardı ayağa kalktım ve Kev'i aramaya çıktım tabi o sırada bana vuran Ares çocuğunuda bulup bende onun gözünü şişrdim arkadaşları sadece ona gülmekle yetindiler.Bir ağacın yanına geldiğimde bir şey beni ağaca çekti ağaca baktım ve üstünde kamuflaj giysili Kev'i gördüm ve gördüğüm an onu cimcikledim bana döndü ve Ah! "Bunu neden yaptın?" diye sordu.Bende ona "Sadece gerçek misin anlamak için" dedim.Ama birden "Üzgünüm Mark ama ben gerçek değilim" dedi ve yok olmadan önce "Doğru zaman gelince beni bulacaksın Mark" dedi.Bende o yok olunca bağırarak "Bu bir aksiyon filmi değil denetlemenin bitmesine az kaldı" diyerek bağırdım,ve kulübeye döndüm.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Marcus L. Stanislaus
Zeus'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Zeus'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Marcus L. Stanislaus


Mesaj Sayısı : 2117
Kayıt tarihi : 07/02/11

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimeC.tesi Mart 05, 2011 7:57 am

Kardeşlerimden biri gelip de beni uyandırdığında sanki dünyanın sonu gelmişti. "Haydi kalk Rocce , sanırım hiçbirimiz baykuşların bizi tekrar geçmesini istemeyiz." dedi. Çok uykum vardı ve odam mahşer yeri gibiydi. Çocuk yanımdan ayrıldıktan sonra söylene söylene odaya göz atmaya başladım. Masam griydi. Yani normaldi ... bir dakika ... Benim masam kahverengiydi aslında. Hemen masaya koşup parmağımı sürdüm ve orası kahverengi oldu. Lanet olsun ! İşte bu gerçekten kötü olmuştu. Ben odama göz atarken dışarıda savaş oluyordu sanki. Dışarıya çıktım ve yerlerde küller olduğunu gördüm. Sanırım ateş falan yakılmıştı. Herkes şaşkın görünüyordu ve Tiff ile Ange etrafa emirler yağdırıyorlardı. O baykuşlara çok kızdıkları belliydi. Kimseyle konuşmayıp işimi yapıcaktım yine. Aslında bunu sevmiyordum. Kulübedeki birkaç kişi dışında kimsenin adımı bile bilmediğini düşünüyordum. Niye böyle olduğunu bilmiyordum. Sanki görünmez gibiydim. Kardeşlerim beni görmüyorlardı. Yine de bunu düşünmeyi bırakıp baykuşlara olan sinirimi hatırladım ve odama göz attım. Giysi dolabımı açtığımda üzerime birkaç iç çamaşırı , t-shirt ve cips paketi düştü. Kendime bir çöp poşeti ayarlayıp çöpleri içine doldurmaya başladım. Bel fıtığı olacağımı düşünüyordum. Çöpler bittikten sonra yatağımı düzeltmeye başladım. Pek yetenekli olduğum söylenemezdi ama biraz uğraştıktan sonra gözle görülebilecek bir değişim yaratmıştım. Kafamı kaldırdım ve yapıcak çok şeyin olduğunu görüp tekrar işe koyuldum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Julia Fackrell
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Julia Fackrell


Mesaj Sayısı : 482
Kayıt tarihi : 15/02/11

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimePaz Mart 06, 2011 1:23 am

Sabahın köründe biri beni dürtükleyip duruyordu sonra başımın altından yastığımı çekti tabi bende refleks olarak çılık atım ve uyandım.Hala sabahın köründe kalktığım için uyku sersemi
gibi doğal olarak yastığımı aradım Yastığım..yastığım nerde?Lanet olsun."sonra Ange yanıma gelerek "Kalk uykucu güzeli.Temizlik vakti." dedi eh yine refleks olarak "Lanet olsun." dedim ve ayağa kalktım. Yatağımın önündeki kıyafet dağı ezilmişti ama bunu yapan kişi beden izini kıyafet yınına bırakmıştı.Anlaşılan yapmam gereken ilk şey o yığını katlayıp dolabıma yerleştirmek olacaktı.Hemen işe başladım ve bu sırada korüdorda Ange'nin Kev'i nasıl sorguya çektiğini izliyordum ve konuşmalardan anladığım kadarı ile Kev kaçmıştı daha doğrusu denemişti.Ama sonra Kev saçmalamaya ve bir tür serap oluşturak işten sıyrılmayı başarmıştı ve ardından yokoldu.Benimde bu sırada işim bitmişti hemen temis hava ve güneş ışığı almak için dışarı daldım. Ama heryerde Kev'in seraplarını görüyordum.Bir an delirdiğimi falan düşündüm ama sonra Kev'in kaçmak için yaptı o numara aklıma geldi ve hemen birini yakalamayı ve sorguya çekmeyi planlıyorum (tabi bu numarayı öğrenmek amacı ile) ve Ange beni yakalayıp yeni bir görev vermesin diğe hemen ordan uzaklaştım...yani uzaklaşmaya çalışmıştım...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edward J. F. Newgate
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Edward J. F. Newgate


Mesaj Sayısı : 1784
Kayıt tarihi : 21/12/10

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimePtsi Mart 07, 2011 3:20 am

Bu gün benim standartlarıma göre bile hızlı bir gündü. Pamuk ipliğine bağlı (!) uykum yarıda kesilip kardeşleri kovalama görevi başıma çıkmıştı. İnanabiliyor musunuz birde temizlik yapacaktık. Kulübe lideri olmuş olmam temizliği daha bir özenle yapmak anlamına gelsede hatta bu temizliği benim başlatmam lazımken... Her neyse sorumluluk almamaktan hoşlanıyordum sanırım. Öncelikle kaçmaya çalışan tecrübesiz kardeşim Mark'ı yakaladık. Bu kolay olmuştu çünkü henüz melez güçlerine tam alışamamıştı. Bu nedenle biraz daha çalıştırmalıydım. Biliyor muydu ki ben kulübeden en uzağa kaçabilecek ve asla bulamayacağınız kişi olabileceğimi. Işınlanmak bazı durumlarda işe yarayabilir. Ama ne yazık ki ihanet konusunda çok hassas düşüncelerim vardı ve bunu ihanet sayardım.

Ardından kaçan kardeşim Kev'i bulmaya çalıştık. Biliyordum klasik ve etkili numaralarından kullanacaktı ve biz istemedikçe onu bulamayacaktık. Yani en azından ben bulmaya çalışmayacaktım. Bana öğrettiği şeyleri yok edemezdim. Tiff'in peşine takıldım. Tiff telaşlı olduğunda gözü hedefinden başkasını görmez bu nedenle önüne gelene çarpıp durur. Ne kadar özür dilesede bazen özürden anlamayacak odunlarda bu kampta mevcut ne yazık ki. Kız kardeşime 6 Ares çocuğu birden saldıracaktı ha ! Hımm inanılmaz bir cesaret örneği. Ben bunları uzaktan izlerken yardım vaktinin geldiğini anlayıp kaslarımı bir güzel esnettim. Işık hızında kısa süren bu süreç ile kulübeye döndüm. Kev'in yakında kulübeye dönüp odasını temizleyeceğini biliyordum. Hiç bir Lider sorumluluklarından kaçmamalıydı. Kulübeme döndüğümde hemen odama gittim. Ve temizliğe başladım.

Lanet olası oda bir türlü temizlenmiyordu. Cİdden etken olarak Sat geliyor denmeli ve ben bunları hemen bitirmeliydim. Ama bendeki aylaklıkla nerde. Yerden bir kıyafet kaldırıyorum ardından yere uzanıp esniyorum. Bir şeyler düşünüyorum ardından tekrar bir kıyafet kaldırıyorum. Bir süre böyle devam ettikten sonra burnuma ekşi bir koku gelmeye başladı. Bir süre etrafa bakındıktan sonra yatağımın altına baktım. Lanet olsun ! kim bilir o spor çorapları ne zamandır orada duruyordu. Bu beni biraz sinirlendirmişti. Makul bir hızda (!) işe giriştim. Gücümü bu iş için kullanmak gaye ideal bir seçimdi. Hemen yatağımın altını süpürüp spor çoraplarını Kahire'ye gömdüm. Evet oraya kadar ışınlandım ve gömdüm. Abartmanıza gerek yok. Smile Ardından dolabımı düzenledim. Yatağımı topladım. Çalışma masamı düzelttim ve duvarları sildim. Artık ne olduğu belirsiz halımı aldım ve çöpe attım. Artık bana yeni bir halı gerekliydi. Parkeleride temizledikten sonra işim bitmişti. toplam 1dk 12 sn sürmesi rekor denemesi olduğunun kanıtıydı. Odamdan çıktım. Ve herkes odasını temizliyordu. Bİtirmenin rahatlığıyla ortak salonda koltuklardan birinin üzeine çöktüm. Ange'ın sesiyle kendime geldim.

"Odan temizlendi mi aylak lider ?" dedi bana. Ona akıp sırıttım. " Tabii ki ne sandın" dedim. Ama bunu dediğime pişman olacağımı faketmemiştim. "Oh sen hızlısın. İyi o halde eline şu bezi al ve doğru banyoya. Kolay gelsin güzel temizle." dedi ve gitti. Arkasından bağırdım. "Ama ama lider artık bendim ya" dedim. Ve ayaklarımı sürüyerek banyoya gitmeye başladım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tiffany Trully
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Tiffany Trully


Mesaj Sayısı : 1885
Kayıt tarihi : 11/10/10

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimePtsi Mart 07, 2011 10:42 am

Kev yine bana kazık atmıştı ve aynı zamanda da yine şaşırtmayı başarmıştı. Bunu her defasında nasıl başarıyor bilmiyordum. Tek bildiğim şey denetlemeye az kalmış olası ve abimin hala ortalarda yok olmasıydı. Abimin serabı yok olduktan sonra son bir ümitle gerçeğini bulmak için kulübeden çıktım. Tekrar her yere bakmaya başladım. Bir süre sonra tırmanma duvarına gittim. Orada bir Kev duruyordu. Yanına gittim ve sıkıca tuttum. Ardından "Sen gerçek Kev misin?" diye sordum. Biliyorum bu çok saçma bir soruydu ama ben ne yapayım. Kev "Evet, ben gerçeğim." dedi. Ona şaşkınlıkla baktım ama sonra arkamdan bir ses işittim. Arkama dönüp baktığımda bir başka Kev’le karşılaştım. O gülümseyerek "Hayır gerçek Kev benim." dedi. İşte o zaman benimle oyun oynadıklarını anladım. Ofladıktan sonra ikisinin de yanlarından ayrıldım.

Tekrar Kev’i aramaya koyuldum. Ancak hep Kev’in seraplarıyla karşılaşıyordum. Tabii ne bekliyordum ki. Kev istemezse onu asla kimse bulamazdı. Bunu çok iyi biliyordum. Ama içimden de kulübeye dönmek gelmiyordu. Özellikle Kev’siz. Sıkıntıyla dolanmaya başladım. Etraf çok ıssızlaşmıştı. Herkesin nerede olduğunu merak ettim. Belki de sıcacık yataklarında güzel bir uyku çekiyorlardı ve rüyalarında eğleniyorlardı. Of of! Artık temizlik yapmam gerektiğini fark ettim. Odam çok pisti ve temizlenmesi en az iki saatimi alırdı. Bundan çok emindim. Normalde ben bu kadar dağınık bir değildim ama son denetlemeyi Athena kulübesinin kazanması bana kafayı yedirtmişti. Bunu kaldıramamıştım. Son temizlik denetlemesini ve Athena kulübesini hatırlayınca hırsımda geri döndü. İçimden "Ben burada ne arıyorum." dedim ve doğruca kulübeye gittim.

İçeri girdiğimde Yon’u banyoya doğru giderken gördüm. Onu hiç rahatsız etmeden odama doğru yürüdüm. Odama varmadan birkaç kardeşimin odası dikkatimi çekti. Bayağı toparlamıştılar. En azından eski hallerine göre daha topluydu. Kendi odama sonunda geldim. Gelmez olaydım. Bütün hırs bir anda yerle bir oldu. Bu odayı kim toplayacaktı ya. Tam umutsuzluk içerisinde karmakarışlık olmuş yatağıma yatacaktım ki dışarıdan Ange’in sesini işittim. "Athena kulübesini geçmeliyiz." diyordu. Haklıydı da. Kendime gelerekten temizlik işine kendimi zorlayarak başladım. İlk başta yatağımın kenarlarındaki her şeyi kenara itim ve yatağımı düzelttim. Bu bile beni çok yormuştu. Anlaşılan tembelliğe çok alışmıştım. Tabii bunu çok seviyordum. Ancak şu anda tembelliğin sırası değildi. Birkez daha ofladıktan sonra kıyafetleri düzltmeye koyuldum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ange Morgan Lamartine
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Denetleyicisi
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Denetleyicisi
Ange Morgan Lamartine


Mesaj Sayısı : 1353
Kayıt tarihi : 18/08/10

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimeÇarş. Mart 09, 2011 1:07 am

Odama girdiğim andan itibaren tam bir titizlik abidesi olmuştum.Her yeri en ufak zerresine kadar temizliyordum.Bazen farkında olmadan kendi kendime "Baykuş kafaları geçmeliyiz." diye mırıldanıyordum.İlk yatağımdan başladım.Hiç bir şekilde yamuk kalmasıne izin vermeden topladım.Etrafa saçılmış kıyafetleri önemsemeden elime aldım ve bir yuvarlak yapıp çamaşır sırasına girecek sepetin içine yolladım.En sonunda çamaşır sırası içinde birini göndersem fena olmazdı.Ardından hemen odama geri döndüm.Etraftakiler bitmişti.Yatağımın altına eğildim ve ordaki herşeyi geri çektim.Bir sürü dergi ve kıyafet vardı.Tanrım,Zeus Aşkına!Ben ne zaman koymuştum bütün bunları buraya?Önemsemedim.Kıyafetleri sepete bırakıp dergileri yerleştirmek için masanın üstüne koydum.Banyodan bir bez aldım ve ıslatmak için mutfağa giderken Teo'nun odasının önünden geçtim.Kafamı çevirmemle çığlık atmam bir oldu.Teo,yorganına sarılmış,mışıl mışıl uyuyordu.Hemen odanın içine daldım ve Teo'yu iteklemeye başladım.Uyanmıyordu.Tanrım,kardeşlerim Hypnos çocuklarından daha ağır uyuduklarına yemin edebilirim.Masanın üstünde bulduğum bir bardak suyu alıp düşünmeden Teo'nun kafasının üstünden boşalttım.Teo çığlık atarak yatağın üstünde zıplayıp ayağa kalktı.sinsi bir şekilde güldüm ve Teo'nun etrafına savurduğu yumruklara esir olmamak için bir kaç adım geri çekildim.En sonunda teo'nun gözleri açıldı ve onu kocaman bir gülümsemeyle izleyen beni gördü. "Ange,ne yapıyo-" sözünü kesip elimdeki bezi ona fırlattım.Ben yenisini almak için banyoya tekrar gidebilirdim. "Temizlik zamanı küçük bey." dedim keyifle.Somurtarak yataktan indi ve bezi elimden sinirle aldı.güldüm ve bezi tekrar almak için banyoya ilerledim.Bu sefer Yon banyoda anlamadığı eşyaları nasıl kullanacağını anlamaya çalışıyordu.bir tane bez aldım ve Yon'a göz kırptım. "Acele et,kazanmalıyız." dedim.Kesinlikle kazanmakla kafayı bozmuştum.birde kazanamazsak,intihar edebilirdim.Yon'un omuzları düştü.Bana bunları ödeteceğinden emindim.hemen mutfaktan bezi ıslattım ve odama geri döndüm.Masamdaki dergileri kaldırıp masanın güzel bir tozunu aldım.Ardından dolabıma ilerledim.Kapaklarından başlayıp içine kadar bütün yerlerini boşalttım.Kıyafetlerimi yatağıma atıp,kıyafetlerin durduğu yeri temizledim.Çıkardığım kıyafetlerin hepsini renk sırasına göre dolabıma tekrar yerleştirdim.aslında çoğu sarı ve turuncuydu.Pantolonlarımı aralarından ayırıp en altta bulunan çekmeceye özenle yerleştirdim ve yandaki askılarada elbiselerimi yerleştirdim.Bazen partilere falan giderken elbiseye ihtiyaç oluyordu.Dolabım bütüp kapağını kapattıktan sonra,dergilerimin bulunduğu çekmeceyi açtım.Dergilerin hepsini çıkartıp altını temizledim.Uzaf bir zerre toz görsem,irkilip temizliyordum.Dergileri adları ve numaralarına göre tekrar dizdim.Simsiyah olmuş bezimle temizlemek için banyoya ilerledim.giderken,oturma odasına yığılmış kardeşlerim vardı. O anda aklıma kev düştü.Onlara, "Bu temizlikte birinci olmalıyız.Hadi herkes temizliğe!" diye seslendim.Koltuğa çökmüş Mark, "Yapma Ange.Çok yoruldum." diye yakınmaya başladı.Ona başımı salladım. "Hayır.birinci olacağınızı düşünün,bitsin." dedim.Hepsi söylenerek ayağa kalktı.Bu temizlikler sağ olsun,bir sürü kardeşimi sinir etmeye başlamıştım.Umarım fazla kızmamışlardır.Banyoya girip bezi suyun altına soktum.Yanımda Yon söylenerek birşeyler yapıyordu. "Nasıl gidiyor aylak lider?" diye sordum.Kirli siyah delikten aşağı süzülürken onu izlemeye başladım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://yadigarlarrpg.yetkin-forum.com/forum.htm
Tiffany Trully
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Tiffany Trully


Mesaj Sayısı : 1885
Kayıt tarihi : 11/10/10

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimeÇarş. Mart 09, 2011 9:21 am

Tek tek kıyafetlerden kirli olanları sepete temiz olanları katlayıp dolabıma koyuyordum. Bu iş gerçekten çok sıkıcıydı ve aynı zamanda da yorucuydu. Katla koy, katla koy… Kafayı yemek üzereydim. En sonunda yerdeki bütün kıyafetleri bitirdim. Sepet dolup taşmıştı. Onu odamın dışına koydum ve kardeşlerimden birinin onu götürmesini içimden istedim. Sonra odama geri döndüm. Hala çok dağınık görünüyordu. İçimden "Helal olsun Tiff sana." dedim. Bu büyük bir başarıydı. Bir poşet aldım ve yerdeki çöpleri toplamaya başladım. Bu çöpler tüm odamı istila etmişlerdi ve bir poşete sığacak gibi görünmüyordu. Tam da düşündüğüm gibi poşet dolup taşmıştı. Mecburi bu poşeti de odamın dışına koydum ve yeni bir poşet aldım. Çok geçmeden bu poşeti de doldurdum. Tabii odamdaki çöplerde bitmişti. Bu poşeti de dışarı koyarken yanımdan Roc geçti. Onu hemen durdurdum ve "Kardeş şunları da alsana." dedim. Elimle kirli sepetini ve iki poşet çöpü gösteriyordum. Roc bana pis bir bakış attıktan sonra "Herkes kendi işini görmeli." dedi ve gitti. Arkasından "Ne olur yardım etsen." diye bağırdım ama Roc’dan cevap gelmedi. Tekrar odama döndüm. Çalışma masama gittim. Çalışma masamın üzeri kitap, dergi ve diğer şeylerden görünmüyordu bile. Ofladıktan sonra düzeltmeye başladım. Tabii ki bunu başaramadım ve yanlışlıkla çalışma masanın üzerindekilerin yarısı yere düştü ve bir iki kitap ayağımın üzerine geldi. "Aaa!" diye bağırdım. Yanıma hemen Teo ve Julia geldi. Teo "Ne oldu?" diye sordu. Sinirle ayağımın üzerindeki kitaba baktım ve onu fırlattım. Kitap az kalsın Teo’nun kafasına çarpıyordu. Son anda melez refleksleri sayesinde kurtulmuştu. Ayağım acıdığından dolayı Teo’dan özür dilemek aklımın ucundan geçmedi. Çok sinirlenmiştim. Bunların hepsi baykuşlar yüzündendi. Onları öldürmek istiyordum. Julia yanıma geldi ve "Sakin ol Tiff!" dedi. Derin derin nefes alarak sakinleşmeye çalıştım. Sakinleşmeyi başarınca Teo’ya baktım ve "Özür dilerim." dedim. Teo gülümsedi ve "Önemli değil. Sen iyi misin?" dedi. Başımı evet manasında salladım. Bu sırada içeriye Yon geldi. "Ne yapıyorsunuz burada, herkes işini başına." dedi. Teo’ya ve Julia’ya gitmelerini işret etim. Hepsi odamdan çıktı ve beni odamla baş başa bıraktılar. Ağlamak istiyordum. Kitapları görünce tekrar sinir patlaması yaşadım ve yerde duran diğer kitaplara tekme attım. Tabii ki bu sadece canımı acıtmamı sağlamıştı. Yatağıma oturdum ve acımın dinmesini bekledim. Acı geçince kitapları yerden aldım ve düzgünce kitaplığıma koydum. Sonra yere düşen diğer şeyleri de yerlerine koydum. Bu da bittiğinde tekrar çalışma masama döndüm. Orayı da temizledikten sonra odam şöyle bir göz gezdirdim. Artık odanın biraz temizlendiği anlaşılıyordu. Buna şükür! Şimdi yerleri süpürecektim. Bunun için odamdan çıktım ve kirli sepetini de elime aldım. Çöp poşetlerini alamayacaktım çünkü dört tane elim yoktu. İlk önce banyoya gittim ve kirli sepetini buraya bıraktım. Sonra diğer kardeşlerime bir göz attım. Mark temizlikten kaçmaya çalışıyordu ama Ange buna izin veriyordu. Diğer kardeşlerimin çoğu da yavaş yavaş bir yerleri temizliyordu. Süpürgeyi aldım ve odama gittim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Julia Fackrell
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Julia Fackrell


Mesaj Sayısı : 482
Kayıt tarihi : 15/02/11

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimeÇarş. Mart 09, 2011 9:58 am

Tam odamın pencerelerini siliyordum ki "Aaa!" ses ile odamdan dışarı fırladım ve sesin geldiği yöne yani Tiff'in odasına gittim. Anlaşılan Tiff ayağına birkaç kitap düşürmüştü yani öyle gözüküyordu. Tiff'in kolundan tutarak "Sakin ol Tiff!" dedim canı çok acıyor olmalıydı...Ardından biraz önce sinirden Teo2ya attığı kitap yüzündedn Teodan özür diledi "Özür dilerim." ama Teo (neredeyse gözü çıkacaktı...) "Önemli değil. Sen iyi misin?" dedi ve tam bu sırada Yon içeri girerek "Ne yapıyorsunuz burada, herkes işini başına." ve benle Teo'yu odalarımıza tamizlik yapmaya gönderdi.İtraz edip hem işten kaytarmak hemde Tiff2e yardım etmek istiyordum ama işte ama.... malesef o baykuş kafaları yenmek için çalışamak gerekiyordu.Bende mecburen işe koyuldum ama odam bittmişti tam nefes alıcam derken korudorda durduruldum ve....
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mark William Trully
Apollon'un Çocuğu/Mitoloji Tarihi Eğitmeni
Apollon'un Çocuğu/Mitoloji Tarihi Eğitmeni
Mark William Trully


Mesaj Sayısı : 348
Kayıt tarihi : 12/02/11

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimePerş. Mart 10, 2011 12:42 am

Julia'nın yanına gittim ve şurdaki odaya girmemde bana yardım etmesini istedim,biraz güldü beceriksiz olduğumu söyledi ama ikimiz bile kapıyı zor açtık,aslında keşke açmasaydık Kev'in odasına girmeyi denediniz mi? Sadece denemekle yetinirsiniz çünkü hafızanız yok olur kapıyı açtık bir çığlık bir yıkılma sesi ve herkes Kev'in odasının önüne geldiler bizi oradan kaldırmaya çalıştılar zor kalkmıştık ben sinirlenip dışarı çıktım ve önüme gelen ilk Kev'i saçından tutarak kulübeye getirdim ve "Gerçek veya serap umrumda bile değilsin şu odayı ya toplarsın ya da tüm serapları keserim" dedim.Biraz tırstı yavaş yavaş odayı toplamaya başladı sinirim geçmemişti bir kişinin yetmeyeceğini düşünerek dışarda bir serap daha buldum saçından çektim onuda kulübeye getirdim ve temizlemeye başladılar kısa sürede oda temizlendi onları göndermedim gerçek Kev'in yerini söylemeleri için Yon,ben,Tiff,Julia,Ann ve Roc işkence etmeye başladık işkenceden kastım yastıklarla boğmaya başladık kısa süre sonra konuştu birisi "Tamam yeter konuşacağım şu anda plajda" dedi,ve yok oldu Yon ile birlikte plaja gittik kimse yoktu tuzak olduğunu düüşündük ama tuzak neredeydi birden çok tanıdık bir ses "Hücüm!" diye bağırdı,ve bir sürü Kev bize su balonlarıyla saldırmaya başladılar sonrasını hatırlayamıyorum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Julia Fackrell
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Julia Fackrell


Mesaj Sayısı : 482
Kayıt tarihi : 15/02/11

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimePerş. Mart 10, 2011 3:55 am

Evet tam çıkacaktım ki... Mark'ın açamadığı bir kapıyı birlikte açamızı yani benim başıma tekrar bir iş çıkarıp onun kisini biraz azaltmamızı istedi ona beceriksiz olduğunu söylemekle yetindim ama kapıyı zarzor açmıştık iki kişi ve ardından bir çöp yığını bizi içne aldı öyle bir çığlık attımki tüm kulübe mensupları tahminimle Kev'in odasına koşup bizi çöpyığınından çıkardılar.Ama Mark çok sinirlenmişiti dışarı çıkıp saçlarından tuta tuta birkaç Kev serabına odayı toplatırd ıserapların işi bitince tüm kulübe ile onlara işgence etmeye başldık ve zayıf düşen bir Kev dayanamayarak "Tamam yeter konuşacağım şu anda plajda" dedi ve hemen işimizi bırakıp palaja koştuka ama bir Kev ordusu palja varır varmaz bize su balonlarım ile hücüm edince neye uradığımızı şaşırdık ama Kevlerin su balonları bitince birkaç kişi ile tüm kampta onları kovalayıp gerçek Kev'i aramaya başladık .
Kevlere bir yandan küfürler savurarak kovalıyor birayndanda gerçek olanına içimden teşekür ediyordum çünkü temizlikten kaçmamı öhhm yani uzaklaşmamı sağlamıştı....
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tiffany Trully
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Tiffany Trully


Mesaj Sayısı : 1885
Kayıt tarihi : 11/10/10

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimeCuma Mart 11, 2011 9:18 am

Hala akıllanmayıp Kev’i kovalıyordum. Onu bulamayacağımı çok iyi biliyordum ama onsuz temizlik yapmak içimden hiç gelmiyordu. Gerçi böylede zaman kaybediyorduk. Denetlemeye az kalmıştı ve kulübenin çoğu temizlenmemişti bile. Biz ise burada iki üç kardeşimle beraber Kevleri kovalıyorduk. Bir yanım zamanı boşa harcadığımıza kızıyor, bir yanım ise temizlikten biraz olsun uzaklaştığıma seviniyordum. Şu anda kulübeme dönüp temizliğe devam etmediğime göre ikinci taraf daha ağır basıyordu. Tüm kampı Kevlerin peşinde dolaştık. Herkes bize garip garip bakıyordu. Kimse ne olduğunu çözememişti. Bu daha çok hoşuma gidiyordu. Onların anlamasına gerek yoktu. "Mark, Julia siz Kevin peşinden gidin. Biz önlerini kesmeye çalışacağız." dedim. Yon’la birlikte onlardan ayrıldık ve Kevlerin önüne çıkmaya çalıştık. Birkaçını yakaladık ama çoğu kaçtı. Bunların hiçbirisi Kev değildi. Yani gerçek Kev değildi. Oflayarak tekrar peşlerine düştük. Ancak fazla koşmadan Yon bizi durdurdu ve "Bu kadar yeter. Elimizden yine kaçtı. Temizlik yapmalıyız." dedi. Haklı olduğunu hepimiz biliyorduk ama gönlümüz el vermiyordu. Şimdi gidip temizlik mi yapacağız? İstememize rağmen kimse Yon’a itiraz etmedi. Çünkü bunun hiçbir yararı olmayacağını biliyorduk. Yavaş yavaş kulübeye doğru yürümeye başladık. Hem zaman kazanmak istiyorduk hem de dinleniyorduk. Bayağı koşmuştuk. Bugün çok yorucu bir gündü. Daha günün yarısı bile olmamıştı ve ben yorgunluktan ölmek üzereydim. Bir süre daha yürüdükten sonra kulübeye vardık. İçeri girer girmez Ange "Hadi herkes temizliğe." dediğinde kendimi camdan aşağıya atmamak için zor tuttum. Bu iş işkenceye dönüşüyordu ve ben dayanamıyordum. Bütün hırsım yerle bir olmuştu. Bu temizlik ne kadar zormuş arkadaş. İçimden kendime moral vermeye çalıştım ve oflayarak bir toz bezi aldım ve odama gittim. Toz almaya başladım. Ancak çalışmamla birlikte toz altında kalmam bir oldu. Ben bu odamı en son ne zaman silmiştim ki? Öksüre öksüre pencereye gittim ve pencereyi açtım. Kafamı camdan dışarıya uzattım ve derin derin nefes almaya başladım. Yeterince hava aldıktan sonra içeriye girdim ama camı kapatmadım. Buna cesaret edemedim. Toz almaya devam ettim. Camın açık olmasına rağmen hala toz içinde kalıyordum ve büyük ihtimalle öksürüklerim tüm kulübede yankılanıyordu. Bir süre sonra odama Mark girdi ve o da öksürmeye başladı. Hemen camın yanına gitti ve nefes aldıktan sonra "Ne yaptın sen?" diye sordu. Ona sadece toz bezini göstermekle yetindim. Mark da her şeyi anladı. Odam milattan önceki devirlerden kalmış gibiydi. Bir tek örümcekler ve ağları eksikti. Bir dakika gerçekten odamda örümcekler yok değil mi? Yok canım benim odamda örümceğin ne işi var. Olmaz öyle şey. Tırsmaya başlamıştım. Odama bakınmaya başladım. Tozdan pek bir şey görmüyordum ama bakmaktan kendimi alamıyordum. En sonunda dayanamadım ve odamdan çıkıp oturma odasına gittim. Mark'ta arkamdan geldi. Sonra Yon herkesi oraya toplandı. İyi denk gelmişti. "Ben Kev'i halledeceğim. Siz burada temizliğe devam edin. Benim gelmem fazla uzun sürmez." dedi. Çok kararlı görünüyordu ve ben kardeşimi azıcık tanıyorsam Kev sorununu halledecekti. Mark "Ben de seninle geleyim." dedi. Teo "Yardımımız dokunur." diye ekledi. Yon onlara kötü bir bakış attıktan sonra "Hayır, siz temizlik yapacaksınız. Kaytarma yok." dedi. Bunu çok sert söylemişti. Mark da Teo da sesini çıkartmadı. Ben de Yon'a eşlik etmek istiyordum ama bunu söylemeye cesaret edemedim. Yon, Kev'e gerçekten çok sinirlenmişti. Kev'e acıyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kristen Reneé Dawson
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Kristen Reneé Dawson


Mesaj Sayısı : 394
Kayıt tarihi : 05/11/10

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimeC.tesi Mart 12, 2011 6:35 am

Bana bu gün temizlik olacağı söylenmişti. Sabah alarmımla gözlerimi açtım. Hızla ayağa fırladım. Daha güneş çıkmamıştı dolayısıyla sarı perdelerimi açınca gözlerim kamaşmadı. Yüzümü yıkamak için dışarıya çıkacaktım ki bir kaç fısıltılı ses duydum. Kime aittiler hiç bilmiyordum ama bir şeyden emindim: Kesinlikle kaçmaya çalışacaktılar; ama yakalanacaklardı elinde sonunda... Kıkırdamalar onların gölgesi uzaklaştıkça alçalıyordu. Kim olduklarını bilseydim... "Aman yapma Ren, takip etsen ne olacak! Ebediyen susturulmaktansa şimdi sus ta başını derde sokma..." diye düşündüm ve kendime hafifçe vurdum. Banyoya doğru yönümü değiştirdim. Yüzümü iyice yıkadıktan sonra kuruladım ve deodorantımı sıktım. Ne de olsa sabah olana kadar fena terleyecektim. Tekrar odama gittim. Aslında odam o kadar dağınık sayılmazdı... Her 1 metrelik yığın bir köşedeydi. Dünden akıllılık etmiştim de biraz toparlamıştım. Kıyafet yığınına baktım ve yüzümü ekşittim. Dergi ve kitap yığınından başlamak en iyisiydi sanırım. O köşenin yanına oturdum ve bağdaş kurdum. İçlerinden romanlarımı ayıkladım. Dergilerimi yayım sırasına göre yerleştirdim ve onları da bir kenara koydum. Tekrar okuma kitaplarıma döndüm. Onları da sayfa sayısına göre ayırdım. Kitaplığa koymak için daha orayı iyice silmem gerekti. Elime aldığım bezle 3-5 kere sildim aynı yerleri. Bu arada kimseyi uyandırmak istemiyordum. Bir de kuru bez kaptım ve sildiğim yerleri kuruladım. Nihayet kitaplığımı hallettikten sonra yere dizdiğim kitaplarımı kitaplığa taşıdım. En tepeden bir-iki kitap düştü ama onları da hallettim. Dergilerimi şık, büyükçe bir zarfın içine özenle yerleştirdim. Onu da kitaplığa koyduktan sonra çalışma masama baktım. Aman tanrılarım! Bu da ne böyle? Ben hangi ara bu kadar tasarım yapmışım? Masanın üzeri kağıtlarla ve kalemlerle istila edilmişti! Yerlerde buruşturulmuş kağıtlardan bir havuz oluşmuş da ben şimdi farkettmiştim(!) Elime bir koca poşet geçirdim ve kağıtları teker teker poşetin içine attım. İş çok sıkıcıydı. Ben de bu işi biraz eğlenceli hale getirmek istedim ve poşeti dolap kapağıma sıkıştırdım. İçini iyice açtım ve kendime bir pota oluşturdum. Yerdeki buruşturulmuş kağıtları tek tek poşete attım. Arada bir ıska da olabilirdi ama amaç eğlenmekti... Temizliği unutmuştum. Bütün kağıtlar poşete atıldığında kan ter içinde kalmıştım. Kendimi yatağa attım. Odamı yattığım yerden bir gör gezdirdim. Daha çok iş vardı ve bizimkiler uyanmak üzereydiler. Güneş iyice belirginleşmeden daha çok uğraşmam gerekiyordu. Kapımı kilitledim ve pencereleri açtım. Böylece hem odam hava alacaktı hem de içeri girmeyeceklerdi. Hızla poşeti asılı olduğu yerden çıkardım ve kapının yanına koydum. Normal çöpler için de bir poşet açtım. Abur cubur kalıntılarını, pislikleri, kalan her ne varsa onları da o poşete koydum. Poşetin ağzını iyice bağlayıp onu da kapının yanına koydum. Sıra çamaşırlardaydı. Çamaşırların içine daldım ve kirlileri bir bir kokladım. Kirliler ve temizleri ayırmak en sonunda bütün koku duyumu almıştı...Sanırım kulübenin en pasaklısıydım. Temizleri katladıktan sonra gardırobumu açtım. Orada da bir kaç atılmış eşya vardı. Onları da hallettikten sonra dışarıdaki giysilerimi yerleştirdim. Renk ayrımı yapamadım çünkü hiç birinin aynı renginden yoktu... Ama ben giysilerimi iyi uyduruyordum. Sadece pantolonları bir rafa, t-shirtleri bir rafa, şortları bir rafa, havluları bir rafa yerleştirdim. Ceket ve montlarımı, elbiselerimi, tuniklerimi de astım. Kırışıkları bir kenara ayırdım ve dolabı ebediyen kapadım. Pek fazla çorap atmazdım. yerde sadece 6-7 çift falan vardı kirli olan. Diğerlerini tekrar yerine koydum. Kirli çoraplarım ve çarşaflarım da diğer kirlilerin yanını boylamıştı. O sırada dışarı baktım. Güneş tamamen gözümün içine giriyordu. "Ne demeye çalışıyor bu tanrı?" diye söylendim ve yavaşça kapının kilidini çevirdim. Dışarı kirlileri atmaya çıkmıştım oradan yeni çarşaflar aldım ve odama gittim. Tam kapıyı kapayacakken içeri birinin ayağı girdi. Kapıyı tekrar açtım ve karşımda duran Ange'i gördüm. "Hey, günaydın, ben de odamı şey ediyordum...Hallediyordum işte!" dedim sevinçle, gözlerini ovalayan ve esneyen kardeşime. "Günaydın...Bir bakayım ne kadar yaptın?" kafasını içeri uzattı ve gözlerini tam olarak açtı. "İyi gidiyorsun Kristen, devam et." dedi ve gitti. Hemen kapıyı kapattım ve elimdeki çarşafları yatağıma serdim. Odamı neredeyse toplamıştım... Makyaj masamın üstünü toz aldım ve üzerini tekrar dizdim. "Hadi dayan Ren!" dedim ve derin bir nefes aldım. Odamı hızlıca tekrar tekrar gözden geçirdim. Yatağımın altına baktım, dolapların arkasına baktım... Şu an okuduğum kitabı yerden kaldırdım ve yanımdaki minik zürafaa şeklindeki sehbaya koydum. Dışarıdan sesler yükselmeye başlayınca ve işkence sesleri arttıkça odamın neredeyse bittiğini farkettim. Yerleri de silip toz aldıktan sonra çalışma masamın üstündeki boş kağıtları bir araya getirdim. Sonra orayı da sildim ve salona gittim. Tuhaf, ama kimse yoktu. O sırada dışarıda bizimkilerin birbirine tıpatıp benzeyen kişilerin peşinden koştuklarını görünce tekrar odama gittim. Temizlik malzemelerini banyoya koydum ve çöp atmaya gittim. Kapının önünde atılmış çöp torbasını da alıp kendi çöpümle birlikte çöp kutusuna attım. Geri dönüşüm kutusunun orada olmadığını görünce biraz sinirlendim ama omuz silkip onları da çöpe attım. Kulübeye geri döndüğümde yine herkes iş başındaydı. Ben de aralarına sıvışıp onlara yardım ettim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Julia Fackrell
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Julia Fackrell


Mesaj Sayısı : 482
Kayıt tarihi : 15/02/11

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimeC.tesi Mart 12, 2011 7:17 am

Sırılsıklam birşekilde kumsaldan kulübeye dönüp tekrardan temizliğe başladık bir süre sonra korkunç bir öksürük korüdorda yankılanınca odamdan çıkıp oturma odasındaki plan yapan diğer kardeşlemrimin yanına oturdum ve öksüren kişiyide buldum ( Tiff ) Yon çok sinirlenmişti oldukça ciddi bir ifadde ve ses ile " Ben Kev'i halledeceğim. Siz burada temizliğe devam edin. Benim gelmem fazla uzun sürmez." dedi Mark ve Teo'da onunla gelmeyi istidedi ama Yon buna izin vermedi artık Kev çok ileri gitmişti ve bence bu iş Yon için bir lider olarak gurur meselesi haline gelmişti Kev birdaha asala kulübeye dönmese iyi olacaktı çünkü yılar geçse bile Yon onu bulup bir ders verecek ti ona.
Bi ara aklımdan gizlice Yonu takip etmek geldi ama bunu denediğimde beni yakaldı ve kulübeye temizlik yapmaya geri yolladı Kev için artık üzülmeye başlamıştım çünkü Yon'un Kevle işi bitince birdaha yürüye bileceğini bile düşünmüyordum.
Sonra kulübeye dönüp Tiffi bu derecede öksürtecek şeyin ne olduğunu merak ettim ve odasına daldım ama içerisi duvar yıkılmışta heryer toz duman olmuş gibi görünüyordu bende endişelenip kılıcımı çıkardıktan sonra odada dolanmaya ve Tiffi aramaya başladım"Tiff nerdesin? Tiff iyimisin?" sonra önüme aniden Tiff çıkınca neredeyse kılıcımı ona saplayacaktım tabi bu süre içinde birbirimizi öksürük seslerimizi takip ederek bulmuştuk " Evet iyiyim ama o kılıcı yerine koysan daha güvende olucam " dedi bende kılıcıma küçülterek kemerime takarak " Duvarını bir canavar falan mı patları ne bu hal böyle ? " "Ben iyiymim sadece odamın tozunu alıyordum " "Toz mu alıyordun gel tüm camları açalım toz fırtınası dinince yine başlarsın " "İyide bu çok uzun sürer bu sırada ne yapacağım" "Yon etrafta olmadığına göre onun işlerini ufatan ufaktan yapabilirsin neyse murfağı toparlamam gerek ve toz fırtınası dinene kadar odana girmek yok birdahakine bukadar şanslı olamaya bilirsin " dedim ve Tiffi koridorda bırakarak mutfağa doğru gittim...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Artius GreyWarden
Küçük Tanrı
Küçük Tanrı
Artius GreyWarden


Mesaj Sayısı : 344
Kayıt tarihi : 24/01/11

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimeCuma Mart 18, 2011 4:29 am

Lanet olsun Kev ne düşünüyordun ?
Sadece onurum zedelendi tamam mı ?
Bu işin onurla alakası yok Kev konu ihanetle alakalı...
Bu da ne demek oluyor ?
Orda...kulubede temizlik yapan o kadar kardeşinin arasında değilsin...

Gözlerime doğru bakmadı ama utancını anladığını hissedebiliyordum. Kafasını öne eğdi ve kulübesine doğru döndü. Tek istediğinin biraz saygı duyulmak olduğunu biliyordum. Sadece kardeşlerinin çocuk gibi davrandığını düşünüyordu. Elimi omzuna koydum ve kafamdaki düşünceleri dokunuşumla anlamasını sağladım. Ben bir telepat falan değildim ama dokunuşum ne anlatmak istediğimi belirtiyordu. Ona hak veriyordum , saygı kazanmak istiyordu ama bunu hala kötü yoldan yapmaya çalışıyordu. Omzunu silkti ve arkasına döndü... yüzüme bakıp

Bana açıklamada yardım eder misin ? dedi... sırıttım...
Bu işte birlikteyiz...

Sırıttı ve yeniden kulubesine döndü. Yanında yerimi aldım ve yaptıklarını izledim. Elini kaldırdı ve tek işaretiyle bütün seraplar kulubeye doğru koştu. Planını anlamıştım kulubeyi temizliyecekti... Teknik olarak...

(Rp out: Biz meseleyi hallettik Smile )
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Julia Fackrell
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Julia Fackrell


Mesaj Sayısı : 482
Kayıt tarihi : 15/02/11

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimeCuma Mart 18, 2011 8:39 am

Mutfağın camlarını temizlerken ormanda ağaçların arasında Kev'i ve Artius'u gördüm ama Kev üzgün görünüyordu ve Artius sinirli değilde tammam ne konuştuklarını duyamıyordum ama bir süre sonra Artius elini Kev'in omzuna koyup onunla konuşmaya başladı ardından Artius'un söyledi birşeyle tüm Kev'ler kulübeye koşuşmaya başladı birden hemen hepsi etrafı temizlemeye ve herkeze yardım etmeğe başladı bu harikaydı çünkü hepimizin işi kolaylaşmıştı ve sanırım artık hiç birimiz Kev'e sinirli değildik aslında diğerlerini bilmem ama ben kesinlikle bu yaptıklarından sonra yani son yardımlarından sonra onu afedecektim ve umarım tüm kulübede onu affederdi.Kulübe tamamen temizlendikten sonra gerçek Kev diğer tüm serabları toplayıp içine çekti.Kev çok güçsüz görünüyordu bu yaptığı onu çok yormuş olmalıydı ama bunun haricinde çok üzgün görünüyordu artık ne yaptığını anlamıştım sadece iyi olduğunu göstermek istiyordu kendini kanıtlamak hava atmak istiyordu.Tüm temizlik mazemelerini kaldırdıktan sonra hepimiz salonda Kev'in etrafında toplandık.Kev üzgün görünüyordu boynunu eğmiş yere bakıyordu ama Artius arkasında durdu ve Kev'in omzunu tutarak ona destek verdi.Bazılarımız başta Keve kızgın birşekilde bakıyorlardı ama sonra onlarda onu affetmişlerdi şimdi bütün gözler Kev'in üstündeidi hepimiz ne diğeceği çok merak ediyorduk ama ne olursa olsun biz kardeştik ve birbirimize her zaman destek olup birbirimizi affetmeli korumalıydık bunu bize babamız öğretmişti ve biz asla onu hayal kırıklığına uratmazdık ve uğratmayacaktık.Kev konuşmasına başlamadan önce tüm pencerelerden kulübenin içine güneş ışığı girdi ve hepimizin yüzüne ama en çok Kev'e konuşmasını yapması ve cesur davranıp yeniden aramızdaki yerini kazanabilmesi için...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edward J. F. Newgate
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Edward J. F. Newgate


Mesaj Sayısı : 1784
Kayıt tarihi : 21/12/10

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimePaz Mart 27, 2011 12:16 am

Uzun zamandır bir temizlik ile ğraşmak sıkıcıydı. Bir çok problem çıkmış Kev'i aramaya gitmiştim. Kardeşlerim emirlerime uymuyor, temizlikten kaçıyor kulübeyi boşluyorlatdı. Bende farklı sayılmazdım. Yoğundum, işlerimden dolayı pek yardım edemesemde ben liderdm. Sorumluluklarım vardı. Kev'in yaptığına sinirlenmiş, kardeşlerimin toplu bir kavgaya neşeli olsada girmelerine kızmıştım. Şimdi otorite kurma zamanıydı ve ben bunu yapacaktım. Kev'in kulübeye döndüğünü hissediyordum. Ortak salonda oturmuş parti gibi bir şey yapıyorlardı. Kev'in dönüşü gerçekten güzel olmalıydı. Eve yerleştirdiğim bir kaç parçam bana sürekli bunu haber veriyordu. Kardeşlerimi düzene alıp gerçk bir temizliğe başlamalıydık. Bu kadar eğlence yeterdi, yetmeliydi. Ormanın orada yavaşça ilerlerken yukarıdaki mutlu güneşe odaklandım. Artık kulübe ortak salonun ortasında kızgın bir yüz ifadesi ile bbulunuyordum. Aniden gelmeme kardeşlerim alışmıştı ama kızgın görünmem ilgilerini çekmişti. İlk olayı anlayan Tiff konuştu.

"Kev geri döndü Yon. Ne güzel değil mi ?" dedi. Korkarakta olsa gelen bir fırtınanın karşısına dikilmişti. Ona dikkatlice baktım. Tiff en sevdiğim kadeşimdi. Ona kötü bakamazdım. Ona dik dik bakarken sağ gözümü kırptım ve hafif dudağımı oynattım. Tiff yerine oturdu. Kardeşlerim etrafımı sarmıştı.

"Beni ciddi bir lider olarak görmesenizde çocuklar, bundan itibaren koyacağım kurallara uymayna çok kötü şeyler yaparım. Hiç bir zaman öfke ile sizi yönlendirmek istemedim. Neyazık ki tatlı dil bazen işe yaramıyor. Kev geri döndü. Ona kızamam bir hatası yoktu. En azından ilk sefer olduğu için henüz haberi yoktu. Bundan sonra temizlikten kaçanı uyurken Antartika'ya götürür bırakırım. Oradan nasıl döner bilmiyorum. Bundan sonra bir temizliği bozanı görürsem 2 hafta bulaşık yıkatırım. Yapmadığı zaman mı o da kendini Grönland'da bulur. Temizliği neşeli bir şekilde yapın. Birbirinizle şakalaşın, oyunlar oynayın. Gerekirse kısa bir güreş yapın. Ama kulübeden çıkmalar olsun istemiyorum. Ben ki kulübe lideriniz olacaksam sizden son kez sözlerimin dinlenmesini rica ediyorum. Şimdi temizliğe başlıyoruz ve tek bir toz zerreciği görmeyeceğim." dedim. Bu nutuğun ardından etrafıma baktım. Hiçö biri konuşmuyordu. Yüzlerinde ilginç bir ifade vardı. Doğru olduğunu düşündüğüm için bu yaptğım şeyden pişman olmayacaktım. Bu parti etrafı dağıtmaya sebep olmuştu. İşe yine ben başamalıydım. Gözlerimi kapattım ve ilk adımımla beraber hiç parti olmamış gibiydi. Ortalık parlıyordu ve krdeşlerimin yüzü gülüyordu. Ardından bağırdım.

"Herkes kendi odalarına kardeşler. Biraz sonra hepinizi kontrol edeceğim. Şimdi biraz dinleneyim." dedim. Ve onlara sertçe baktım. Neşeli ama düzgün bir şekilde odalarını gidişlerini seyrettim. Sanırım doğru şeyi yapmıştım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Theodor Aquila
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Theodor Aquila


Mesaj Sayısı : 710
Kayıt tarihi : 30/10/10

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimePtsi Mart 28, 2011 3:29 am

Yon'un nutku işe yaramıştı, çünkü hepimiz olayın ciddiyetini tekrar kavramıştık. Kopma noktasına gelen sinirlerimiz, Kev sayesinde düzelmişti. Ondan güç alıp kaçmak isteyenler için artık çok geçti. Onu arayanlarsa kulübede olduğuna göre temizlik gerçek anlamınyla sürebilirdi. Bense bugünü o kadar uzun zamandır yaşıyor gibi hissediyordum ki, sanki bir haftadır yatmamıştım. Oysa daha bu sabah Ange beni kaldırdığında enerji doluydum. Kafamdan aşağı dökülen bir bardak su yüzünden ani bir kalkış yapmamın bunda büyük etkisi vardı sanırım. Ama kalktıktan sonra direk temizliğe girişmiştim. Kulübemize temizlik birinciliğini getirdiğimiz günkü hissi tekrar yaşamak için her şeyi yapabilirdim. Bu yüzden işe en korktuğum yerden başladım:
yatağımın altı. Eğildiğim zaman adeta hazine bulmuş gibi hissettim. Her ne kadar bu hazine kötü kokuyor da olsa, beni mutlu etmeye yetmişti. Çünkü odamdaki tüm dağınıklığı buraya atmıştım, yani ortalıkta birkaç küçük çöp dışında işim kolaydı. Yatağımın altındaki şeyleri yakmayı düşünüyordum, çünkü bir daha kullanamayacağıma emindim. Mesela geçen hafta yaptığımız basket maçından sonra çıkardığım çoraplarımı Poseidon tüm gücüyle yıkamaya çalışsa başaramazdı sanırım. Bu yüzden bütün hazinemi(!) pencereden dışarı attım. Tam güneş ışınlarına odaklanmıştım ki bir gürültüyle ilgim dağıldı. Odamdan çıktım ve salona gidip neler olduğunu anlamaya çalıştım. Herkes harıl harıl Kev'i arıyordu. Bana göreyse onu bulmaları, Dionysos'un şarap içmeyi bırakması gibi bir ihtimaldi sadece. Bu yüzden dışarı çıkıp hazinemi tekrar aldım ve Demir Ocağı'na gidip kazanların içine attım. Bunların ateşiyle yapılacak olan kılıçların canavarları kaçıracağına emindim.


Daha sonra kulübeye geri döndüm. Odamdaki rutin işleri yapmaya koyuldum. İlk önce dolabımı boşaltıp tozunu aldım. Daha sonra kirli kıyafetleri bir köşeye yığdım. Geri kalanınıysa kendimce ütüleyip katlayarak veya askıya asarak dolabıma yerleştirdim. O sırada ceplerimden birinde birkaç Lotus Pastası buldum. Bunları Lotus Kumarhanesi'ne gittiğim zaman ceplerime doldurmuştum sanırım. Yememek için kendimi zor tutarak hepsini dolabımın farklı köşelerine koydum ve güzel bir görüntü yarattım. Dolapla işim bitince de Kamp Marketi'nde abur cubur alırken bir Afrodit kızının koklayıp çok beğendiğini görünce aldığım parfümden sıktım ve kapısını kapattım. Bu sırada yine gürültüler duydum. Salona gittiğimde Kev'in hala kayıp olduğunu öğrendim. Hem buna öfkelendiğim için, hem de biraz dinlenebilmek için aramaya çıkmak istedim ama Yon tarafından kesin bir dille reddedilince mecburen temizliğe döndüm.


Çalışma masam pek dağınık değildi bu sefer. Çünkü Strateji Derslik'inde aldığım eğitim bana yetiyordu. Bu yüzden sadece tozunu aldım ve kitaplarımı yine boyutlarına göre dizdim. Önce süpürgeyle her tarafın tozunu aldım, daha sonra da bir bezle yerleri ve duvarları sildim. Tabi bu bezi üç dört defa yıkamıştım bu sırada. Tam işim bitmek üzereydi ki Tiff'in odasından bir ses duydum. Sonraysa başıma bir kitap geldi ve kellemi çok sevdiğim için de fazla karışmadan odama döndüm. Artık yapacak pek bir şeyim yoktu. Çarşafımı değiştirdim, kirli yığınımı mutfağa taşıdım ve salona yığıldım. Bu sırada içeriye bir sürü Kev daldı. Daha sonra Athena yemin etse bile inanmayacağım bir şeyle karşılaştım, bu Kev'lerden biri ciddi görünüyordu. Diğer bütün Kev'ler onda birleşti ve Kevin, hayatındaki en ciddi konuşmayı yaptı. Pişman olduğu için herkes onu affetti - tabi bunda biraz da Artius'un rica dolu(!) bakışlarının etkisi olmuştu. Herkeste bir rahatlık hissi oluşmuştu. Yiyecek ve içecek bir şeyler aldım ve Artius'a teşekkür etmeyi de ihmal etmeden koltuğa kuruldum. Bu sırada Yon geldi ve küçük partimizi sona erdirdi. Ona minnet(!) dolu bakışlarla teşekkür ettim ve yiyemediğim cipsimle içemediğim kolamı salonda bırakıp odama döndüm. Aslında her şey bitmişti, ama o sırada aklıma bir fikir geldi. Odamda Apollon'la ilgili pek bir şey yoktu. Bu yüzden ben de sarı halımın üstüne turuncu güneş ışıklarıyla bir ilizyon hazırlamaya karar verdim. Birkaç dakika boyunca özel gücümle güneş ışıklarıyla uğraştıktan sonra karşımda Apollon'un simgeleriyle dolu bir halı oluştu. Mutluluk dolu bir şekilde salona oturdum ve kendimi dinlenme moduna aldım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tiffany Trully
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Tiffany Trully


Mesaj Sayısı : 1885
Kayıt tarihi : 11/10/10

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimePtsi Mart 28, 2011 4:03 am

Odamın içinde ben toz aldıkça etraf daha da tozlanıyordu. Eşyaların üzerindeki bütün tozlar havaya kalkmıştı ve bu da beni öldürüyordu. Öksürmeden duramıyordum. Camı açsam da bir fayda etmeyeceğini çok iyi biliyordum çünkü benim işim aceleydi. Tozların odadan çıkması en az beş saati alırdı. Mecburen tozların içerisinde cebelleşmeye başladım. Hala masanın üzerindeki tozları almaya çalışıyordum. Tabii bir süre sonra artık öksürükten duramamaya başladım. Çok kötü öksürüyordum. Sesim tüm kulübede inliyor olmalı ki yanıma Julia geldi. Başta onu hiç görmemiştim. Sadece sese doğru gitmiştim ve bu yüzden az kalsın Julia beni kılıcıyla biçecekti. Beni fark etti ve ona kılıcını indirmesinin iyi olacağını söyledim. Julia da öksüre öksüre kılıcını ortadan kaldırdı. Sonra beni buradan çıkmaya zorladı. Ne kadar dirensem de beni dinlemedi ve zorla odadan dışarı çıkarttı. Kulübenin başka yerlerini temizleyecektim ama önce temiz bir hava alsam iyi olacaktı. Salona gittim ve camı açarak havayı içime çektim. Arada sırada hala öksürüyordum. Bir süre daha hava aldıktan sonra iyice kendime geldim ve temizliğe tekrar başlamam gerektiğini fark ettim. Camı kapattım ve mutfağa gittim. İlk oradan başlamayı düşünmüştüm. Mutfağa girdim ve hiç sızlanmayarak ortalığı temizlemeye başladım. Artık sızlanmaya gerek duymuyordum çünkü her yer çok kötüydü ve temizlemek zorundaydık. Yani pes ediyordum. Bozulacak yiyecekleri buzdolabına koydum. Diğer yiyecekleri de –gevrekler, çikolatalar, bisküviler…- dolaba koydum. Sonra güzelce masayı sildim. Sandalyeleri düzelttim. Sıra bulaşıklara gelmişti. Bu en sevmediğim kısımdı. İçimden lanetler okuya okuya bulaşıkları yıkmaya başladım. Tabii her yerimi de mahvediyordum. Ben ne anlardım ki bulaşık yıkmaktan. Şu ana kadar sadece kollarım batmıştı ama Kev’in sesini aniden duyunca elimdeki bardağı düşürdüm ve içindeki köpükler üzerime boşaldı. Şu anda kulübeyi hatta kampı yakabilirdim ama Kev dikkatimi daha çok çekti ve onun yanına gittim. Kevlerin hepsi gelmişti. Hepsi salonu temizleyince Kev’e duyduğum sinir bir anda boşaldı. Sonra Kev, Artius’un da desteğiyle konuşma yaptı. Artık eski halimize dönmüştük. Hatta çok keyiflenerek ufak bir partiye bile başladık. Hem de bulaşıklara aldırmayarak. Bu benim biraz sinirime dokunsa da boş vermeyi tercih ettim ve bayağı eğlendik. Bir süre sonra içeriye Yon girdi. Çok sinirli görünüyordu. Bütün kardeşlerim sus pus oldu. İlk konuşan ben oldum. "Kev geri döndü Yon. Ne güzel değil mi?" dedim. Yon bana baktı. Hala sinirliydi ama bana göz kırpışından bunun sadece göstermelik olduğunu anladım. E, tabii bazı şeyleri yoluna koyması için bu gerekliydi. Hiçbir şey belli etmeden koltuğa oturdum. Temizlik yapmam gerekirken biraz dinlenmek benim işime geliyordu. Hem kardeşlerimden kimse şu an temizlik yapmadığı için azar da yemiyordum. Yani demeyin keyfime. Yon kardeşlerime döndü ve nutuk atmaya başladı. Ben dahil herkes dikkatlice dinliyordu. Biraz da buna mecburlardı. Yon konuşmasını bitirince ışık hızında kirlettiğimiz salonu topladı. Bu güzeldi ama sonra bizi odalarımıza, temizlik için yollaması her şeyi bitirdi. Çok yorulmuştum ve artık temizlik yapmak istemiyordum. Nedense yaptığım temizlik hiçbir işe yaramıyordu. Son bir gayretle odama çıktım. İçimden sürekli "Buna mecbursun Tiff, buna mecbursun." diyordum. Odama girer girmez dolabıma gittim. İçerisi hala tozluydu ama öldürecek gibi değildi. Yine de birkaç kez öksürmekten kendimi alamadım. Dolabımdan bir kıyafet aldım ve mahvolan üzerimi değiştirdim. Böylesi daha iyiydi. Dolabımın kapağını kapatıp odama bakındım. Çok fazla işim kalmamıştı. Tozları yollayacaktım, halımı süpürecektim, yerleri silecektim ve küçük birkaç şey daha yapacaktım. "Tanrım, ölmek istiyorum." dedim ve yatağıma oturdum. Benim bunları yapacak ne halim ne de sabrım vardı. Kısaca benim pilim bitmişti. Biraz dinlenmeye o kadar ihtiyacım vardı ki! Yatağım gözüme eskisinden de güzel görünmeye başlamıştı. Dayanamayarak uzandım. Göz kapaklarım kapanmaya çalışıyordu. Ben ise kapatmamak için direniyordum. Şu anki durumum o kadar komikti ki saatlerce gülebilirdim. Resmen kendimle çatışıyordum. Kazananın belli olması fazla uzun sürmedi. Göz kapaklarım daha güçlü çıktı ve gözümü kapattım. Bu yorgunluk beni güçsüz bırakmıştı. Bir süre sonra da dayanamayarak uyuya kaldım. Bu hiç zor olmamıştı. Ancak bu güzel uykunun fazla sürmeyeceği belliydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edward Kevin Hawke
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Edward Kevin Hawke


Mesaj Sayısı : 2581
Kayıt tarihi : 05/09/10

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimeSalı Mart 29, 2011 2:01 am

Sanırım affedildim... harika. Sanki umrumdaydı. Nedense kamp artık olduğundan daha normal gelmeye başlamıştı. Yanlış anlamayın buraya ilk geldiğimde cennet olduğunu söylüyordum. Ama kafamda temizliği düşünemeyecek kadar çok şey vardı. Bu yeni keşfettiğim ''şey'' yani serap gücü çok tehlikeliydi. Cazibesine kapıldığında... kurtulamayabilirsin. Birkaç gün önce Sandler adlı bir Apollon çocuğunu... öldürdüm. Bundan nefret ettim ama gerekliydi. O çok tehlikeliydi. Sandler güçlerini almadan önce bir hiçdi. Ama şimdi onun hakkında düşününce... iğrenç bir bedeni ve deli bir aklı vardı...

-Bende böyle mi olacağım ? Harcanmış bir beden ve şeytansı bir beyin mi ? Güçlerim bana bunumu yapacak ?

Yavaşça odama girdim ve yatağa oturup kolumda bir çizik açtım. Avucumu açtım ve kanın iki damlasını avucuma alıp havaya fırlattım. Bir serab oluştu ve dolaba doğru gitti. İkinci damlayıda attım ve oda masamı toplamaya başladı. Evet sanırım anladınız gücümü kullanmak için kana ihtiyaç vardı. Kötü biri olabilme ihtimali bundan vardı.

Kanın benim olması gerekmiyordu...

Bu düşünceleri beceriksizce beynimden atmaya çalıştım ama başaramadım. Pes edip yatağımı toplamaya başladım. Yorganı düzelttim bu arada dolapdaki serap toz almaya başlamıştı. Masamı toparlayansa bitin eşyaları çıkarıyordu. Yatağımın altına baktım ve oradaki çöpleri toparlamaya başladım. Elimdekileri çöpe attım. Masamı toplayan serap kitaplarımı alfabetik sıraya dizmişdi ve şu anda CD'lerimi toparlıyordu. Dolaptaki ise toz almayı bitirmişti ve giysileri renk sırasına göre ayırmaya başlamıştı. Elime bir bez aldım ve camı silmeye başladım. Silme işim bitince benim yapacak birşeyim olmadığını gördüm. Masamı toparlayan serap CD işini bitirmiş çekmecelerimi düzenlemişdi , dolaptaki ise renklerine ayırmayı bitirmiş ve dolabımın içine ferahlatıcı sprey sıkmıştı. Şimdi ikisi yerleri süpürüp çabuk kuruyan hafif bir cila sürüyorlardı.
Sandalyeme oturdum ve bu kan olayının ne olacağını düşündüm. Kardeşlerime söyleyemezdim... şimdi olmazdı. Anlayıp anlamayacaklarını bilmiyordum. Biraz bekledim ve serap larımın işi bitince onlarla birlikte oturma odasına geçtim ve küçük çaplı partimizin kalıntılarını toplamaya başladım...

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ange Morgan Lamartine
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Denetleyicisi
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Denetleyicisi
Ange Morgan Lamartine


Mesaj Sayısı : 1353
Kayıt tarihi : 18/08/10

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimeSalı Mart 29, 2011 11:32 pm

Tozları aldıktan sonra dergileride düzenledim.Tam kardeşlerim ne yapıyorlar diye bakmak için odamdan dışarı çıkacaktım ki geriye baktığımda odamın son derece boş olduğunu farkettim.Gerçekten berbattı.O sırada aklımdan süper birşey geçti.Odamın kapısını sıkıca kapatıp koşarak kulübenin kapısına ilerledim ve çıkarkende "Ben hemen döneceğim!" diye bağırmayı da ihmal etmedim.Kaçtı falan sanmasınlar şimdi diye.Ve ayrıca Kev geri dönmüş ve odasına çekilmişti bu demek oluyor ki bir odanın daha yükünden kurtulmuştuk.

Kardeşlerime süpriz yapmaya karar verdiğim için en tanıdık yer olan ve sürekli oraya gittiğim ve orda durduğum yerin kapısını açtım.Sanat ve Zanaat Becerileri Sınıfı.Burda olmak ve heykellerle uğraşmak eğlenceliydi ve kafamdaki ses bunu kulbemede taşımamı söylüyordu.Aslında bu fikre karşı çıkacak bür düşünce yoktu aklımda.Bütün heykellere hızlı hızlı göz atarak hepsinin yanından geçtim ve geçerken de güneş şeklinde çoktan eskimiş ve çok güzel görünen bir heykeli kolumun altına sıkıştırdım.Kulübede çok güzel duracaktı.Acaba kaç yılından kalmıştı?Burda,bir sürü heykel vardı ve çoğunun burda nerden geldiği konusunda hiç bir fikrim yoktu.Sadece heykeli incelerken üstünde imza var mı diye kontrol ediyordum.Olsada bir şey değişmezdi aslında.Onu aldıtan sonra arkaya bakıp gözüme çarpan başka bir şey aradım ama sadece eski zamanda bir orta çağ şehrinden kalma babamın heykeli vardı.Orta boydaydı ve tahimnime göre içi boştu.Kulübeye taşıyabilecektim.Sevinçle gülümsedim ve heykeli kolundan yakaladığım gibi kaldırdım.Onunla koşması gerçekten çok zordu ama kulübemize fazla uzak değldi sınıfım.Kısa bir taşımadan sonra kulübemden içeri girdim.Herkes odalarına dağıldığı için kimse görmeden kendi odama çekildim ve heykelleri odamda yere koymamla bütük bir toz bultunun havaya yükselmesi bir oldu.Öksürerek geri çekildim ve burnumu kapatarak içeri girdim tekrar.Tozu gözümün önünden gitmesi için elimi sallarken koşup pencereyei açtım.Tozun neredeyse yarısı dışarı çıktı.Hemen toz bezimi aldım ve iki heykeli de beirgin bir şekilde temizlediö.Babamın heykeli üstünde daha fazla durdum.bitirdiğimde ikisi da parlıyordu ama sanırım odamı bir kez daha temizlemem gerekecekti.İçimi çektim ve elimdeki bezi bırakıp iki heykelide aldığım gibi oturma odasına çıkardım.

En güzel duracağını düşündüğüm yere koydum ve kardeşlerimin çıkmasını beklemeye başladım ilk planım bunları görünce şaşırmalarıydı ama kimse çıkmayınca içimi çekip ben onları çağırdım. "Hey,kulübe halkı!Oturma odasına lütfen."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://yadigarlarrpg.yetkin-forum.com/forum.htm
Theodor Aquila
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Theodor Aquila


Mesaj Sayısı : 710
Kayıt tarihi : 30/10/10

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimePtsi Nis. 04, 2011 7:22 am

Salonda otururken canım sıkılmıştı ve odama gidip ortalığı dağıtmamaya özen göstererek bir dergi aldım. Yatağımı topladığım için yerde oturmak zorunda kalmıştım. Dergide yeni çıkan bir oyunla ilgili bir şeyler okurken içerden Ange "Hey, kulübe halkı! Oturma odasına lütfen." diye bağırdı. Ne olduğunu merak ettim ve hemen yerimden zıpladım. Dergiyi tam fırlatacağım sırada birden durdum. Bunu yapınca da gayet güzel bir düşme tehlikesi yaşadım. Dengemi sağlamayı başardığım zaman dergiyi özenerek aldığım yere koydum. Tam oturma odasına doğru yürüyordum ki gördüğüm şeyle bir duvara toslamış kadar oldum: Etrafta dolaşıp tüm kardeşlerimi temizlik yaptırmaya zorlayan Tiff uyuyordu! İlk başta onu normal bir şekilde uyandırmayı düşündüm, ama sonra bunun eğlenceli olmayacağını düşünerek sinsi yollar aramaya başladım. Aklıma ilk gelen şeyi uygulamak için iki gün önce kardeşim Mark'ın elinde gördüğüm borozanı odasından aldım ve gidip Tiff'in başında tüm nefesimle çalmaya başladım. Tiff öyle bir zıpladı ki, Tom bile kuyruğu yandığında o kadar yükseğe çıkamazdı. Ben katıla katıla gülerken Tiff neler olduğunu anlamıştı ve üstüme üstüme geliyordu. O sırada odaya Yon girdi ve Tiff'i ikna etmeye çalıştı. "Tiff, şimdi Teo'yu küçük toz parçalarına ayırırsan odan kirlenecek, temizlik uzayacak, denetlemeyi kazanamayacağız, sonra da öfkeden kuduracaksın." dediği zaman ne kadar harika bir kulübe liderimizin olduğunu öğrenmiş oldum. Sonra hep birlikte kardeş kardeş(!) oturma odasına gittik ve Ange'in bizi büyülemesine izin verdik.



Ange'in heykelleri bile odayı harika hale getirebilirdi. Ama onları öyle bir yerleştirmişti ki, sanki olay önümüzde gerçekleşiyordu. Bir an babamın odada olduğundan şüphelendim ama kardeşlerime bakınca öyle olmadığını fark ettim. Güneş heykeli ve babamın heykeli öyle uyumluydular ki, patates cipsi ve köfte gibiydiler. O kadar doğal duruyordu ki, sanki kalabalık bir otobüste bir sivri(!) zeka arkaya doğru ilerleyin demiş gibi normal karşılamıştık. Ama aynı zamanda da yazın gelmesiyle ortaya çıkan kiraz, çağla gibi meyvelere duyduğumuz hayranlığı yaşamıştık. Bu yüzden Ange'i tek tek tebrik etmeye başladık. Daha sonraysa aklıma bir fikir geldi ve bunu Yon'a söyledim. Kulübeden çıkmama izin verdi ve ben de koşarak Orman'a gittim.


Orman'a girdiğim andan itibaren midemde kelebekler uçuşmaya başladı. Orman'ın derinliklerine inip Kano Gölü'ne vardığımdaysa dizginlenemeyen bir coşku yaşıyordum. Bunun iki nedeni vardı: birincisi aklıma gelen fikirle temizlikte çok rahatlayabilirdik; ikincisiyse Kano Gölü'ne en son geldiğimde çok harika bir gün geçirmiştim. Nemflerin yardımıyla Amy'ye sevgilim olmasını istediğimi söylediğim için Nemfler beni çok seviyorlardı. O yüzden üç Nemf'in yardımına ihtiyacım olduğunu söylediğimde seve seve kabul ettiler. Onlara planımı anlattım ve hep birlikte kulübeye doğru ilerlemeye başladık. Yolda eski Satir arkadaşım Richard'ı gördüm ve ona da planımı anlattım. O da bana yardım etmeyi kabul etti. Kulübeye vardığımızda kardeşlerimin Ange'in verdiği moralle birlikte büyük bir azimle temizliğe devam ettiklerini gördüm. Bu yüzden geldiğimi kimse fark etmedi. Üç Nemf'i banyoya götürdüm ve hep birlikte işe koyulduk.


Banyoda işimiz bittiği zaman tükenmiş durumdaydım, ama buna değmişti. Nemflerden banyomuza doğanın bir parçası görünümünü vermelerini istemiştim. Ama bir yarışmaya karışamayacaklarını söyledikleri için hiçbir şeye dokunmamışlardı. Onların söylediği her şeyi, verdikleri her fikri tek tek gerçeğe dönüştürdüm. Neyse ki Richard da bana yardım etti. Özellikle onun dokunuşuyla bitkiler canlılık kazanıyorlardı. Duşa kabinlerin üzerinde renk renk çiçekler vardı, küvetteki nilüferlerse adeta göl havası katıyordu. Lavabolardaki küçük bitkilerin yaydığı koku sayesinde banyo eski dönemlerdeki ayin odalarına dönmüştü. Ama insanı dinlendiren bir yapısı vardı. Belki de bu yüzden yorgunluğum beni pek etkilemiyordu. Üç nemf arkadaşıma ve Richard'a teşekkür ettikten sonra salona geçtim ve kendimi bir koltuğun üstüne attım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tiffany Trully
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Tiffany Trully


Mesaj Sayısı : 1885
Kayıt tarihi : 11/10/10

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimePtsi Nis. 04, 2011 8:11 am

Uyku o kadar güzeldi ki anlatamam. Hele hele o kadar yorgunken uyuya kalmak insana ayrı bir zevk veriyordu. Resmen haytan soyutlanıyordun. Ancak bu zevki fazla tadamadım. Çünkü kardeşim dediğim kişi yüreğimi ağzıma getirdi. Ben uyurken kulağımın dibinde borazan çaldı. Tabii sadece uyanmakta kalmadım. Yüreğime öyle bir inmişti ki havaya sıçradım. Ne olduğunu anladığımda ise Teo’nun üzerine yürümeye başladım. Uyuyan bir insanı nasıl böyle kaldırdığını hala anlamıyordum. Bu kadar canilik olmazdı. Hem de kardeşine bunu yapıyordu. Düşman olsak neyse. Teo’yu öldürecekken Yon seslerimizi duyup geldi ve beni durdu. "Tiff, şimdi Teo'yu küçük toz parçalarına ayırırsan odan kirlenecek, temizlik uzayacak, denetlemeyi kazanamayacağız, sonra da öfkeden kuduracaksın." dedi. Bu işe yaramıştı. Sakinleşmeye başlamıştım çünkü bu denetlemeyi kaybedemezdik. Yon haklıydı. Teo’yu öldürmek işime yaramazdı. Hem Teo’nun yerinde ben olsam aynısını yapardım. Hatta beklide daha kötüsünü yapardım. Malum benim psikopat tarafım bayağı psikopattı. Ben uyurken Ange bizi çağırmıştı ve biz hala yanına gitmemiştik. Tamamen sakinleşince odamdan çıktık ve Ange’in odasına gittik. İçeri girer girmez şok oldum. Odanın içinde iki tane heykel vardı. Bunlardan biri babamın yani Tanrı Apollon’un, diğeri ise güneş heykeliydi. İkisi de çok güzeldi ve odaya ayrı bir hava katıyordu. Ange bunları çok iyi düşünmüştü. Bu düşüncelerimi ona da söyledim. Diğer kardeşlerimde benimle aynı fikirdeydi. Heykellerle ilgili yorumlar bitince tekrar temizliğe dönmek zorunda kaldık. Ben uyuduğum için odamı hala bitirememiştim ama birçok kardeşim odasını bitirmişti ve kulübenin diğer taraflarına geçmişlerdi. Ben fazla vakit kaybetmeden odama gittim. Burayı hemen temizlemem gerekiyordu. Şu anda en temel ben görünüyordum ve bu hiç hoşuma gitmemişti. Çünkü başından beri temizlik diye diretenlerden biride bendim. Onun için elimden geldiğince çabuk odamı temizlemeye başladım. Ne yalan söyleyeyim uyumak bana süper gelmişti hem dinlenmiştim hem de odamdaki tozlar tamamen geçmişti. Süpürgeyi aldım ve çalıştırdım. Halıyı özenle süpürmeye başladım. Gerçekten çok kirlenmişti. Resmen bu iş güç gösterisine dönüşmüştü. Uzun bir uğraştan sonra süpürmeyi bitirdim ve süpürgeyi yerine koydum. Yerleri silmek için viledaya ihtiyacım vardı. Onun için banyoya gittim. Banyoya girdiğimde ayrı bir şok yaşadım çünkü içerisi bizim banyomuza hiç ama hiç benzemiyordum. Ağızım bir karış açık kalmıştı. Teo öksüresiye kadar onun burada olduğunu hiç fark etmemiştim. Şaşkın şaşkın bakınca "Nasıl olmuş?" diye sordu. Kendimi bir şey söyleyebilecek kadar toparladıktan sonra "Burası bizim banyo mu?" diye sordum. Teo güldü ve "Evet! Sadece birkaç hünerimi gösterdim." dedi. "Teo sen burada harcanıyorsun." dedim ve banyonun içinde bir tur attım. Yani etrafımda döndüm. Teo ise gülüyordu. Ona tekrar baktığımda "Ee, sen ne yaptın?" diye sordu. Aklımdan odamda geçirdiğim temizlik geldi. Doğrusu hiçbir şey yapmamıştım. Sadece halımı süpürmüştüm ama bunu itiraf etmeye hiç niyetim yoktu. "Orası sürpriz. Yakında görürsün." dedim. Teo meraklı bir yüz ifadesiyle bana baktı. Aslında yalan söylediğimi anlamış gibiydi. Onun için ona kolaylık diledikten sonra hemen banyodan çıktım. Ancak sonra viledayı unuttuğumu fark edip geri döndüm ve bu sefer viledayı alıp çıktım. Teo hiçbir şey söylememişti. Böylesi daha iyiydi. Koştura koştura odama çıktım. Hem temizlik konusunda her şeyi halletmem gerekiyordu hem de ek fikirler bulmam gerekiyordu. Odamı eşsiz yapmalıydım ama nasıl?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Leo Zack Lamartine
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Leo Zack Lamartine


Mesaj Sayısı : 178
Kayıt tarihi : 11/03/11

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimeÇarş. Nis. 06, 2011 7:10 am

Kulübem belirlendi. Hem de kampa gelir gelmez! Hemen Apollon kulübesine girdim. Olamaz... Temizlik günü! Bir çocuk karşıma geçti ve:
_Selam. Benim adım Yon. Kulübe lideriyim. Şimdi bir düşünelim. Hmm buldum! Koridoru ve oturma odasını yeniden temizle.
_Bu senin işin değil mi?
_Evet.
Bana oturma odasına nasıl gideceğimi anlattı ve oturma odasına doğru ilerledim. Çok garip bir bitki gördüm. Onu koparmak istedim. Ama bitki:
_Hey çek elerini üzerimden, deyince çığlık attım. Yon yanımda belirdi ve bitkiye:
_Yine mi kaytarıyorsun Kev, diye bağırdı. Bir saniye sonra elinde yastıkla yeniden belirdi Kev'i boğmaya başladı. Sanırım bu her gün olan bir şeydi. Hemen oradan uzaklaştım. Sıra bana gelebilirdi. Öyle bir dalmışım ki bir kıza çarptım. Ona koridordaki olayı anlattım. O da koşup Kev'in imdadına yetişti. Oturma odasına girdim. Işığı açtım. Gücümün çoğaldığını hissettim. Birkaç bez parçasına odaklandım. Saatim sayesinde onların yeri silmesini sağladım. Sıra duvardaydı. Bunu da halledince camları temizledim. Bu beni çok yormuştu. Sanki kafam patlıyordu. Saatimin telekinezi gücünü son bir kez daha mobilyalar için kullandım. Başardım Ama sanki kafam patlamıştı. Masayı da halledince koridora çıktım bir kaç adım yürüyünce yere düştüm. Her işimi saatimin bana verdiği telekinezi gücü ile yapmıştım. Bu beni bitiriyordu. Etraf karardı. Sadace bir kızın "Olamaz" dediğini duydum.


En son Leo Zack GREEN tarafından Perş. Nis. 07, 2011 2:17 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Fenix Blume
Apollon'un Çocuğu/Okçuluk Eğitmeni
Apollon'un Çocuğu/Okçuluk Eğitmeni
Fenix Blume


Mesaj Sayısı : 491
Kayıt tarihi : 25/03/11

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimeÇarş. Nis. 06, 2011 7:32 am

Apollon Kulübesi'nde yeniydim. Etrafa uyum sağlamaya çalışıyordum. Bugün kalktığımda herkesin bir yerlere koşuşturduğunu gördüm. Yataktan kalktım. Tepemde Theodor belirdi ve "Kalk bakalım çaylak. Bugün temizlik günü." deyip elime kova, su ve temizlemek için gerekli malzemeleri verdi. "Ben ne yapacağım bunlarla?" diye sordum aval aval "Önce kendi odanı temizle. Sonra da halıyı temizlersin. Ondan sonra da yerler cilalanacak." Apışıp kalmıştım. Hayatımda bu kadar temizlik yapmamıştım. Ama alışmam gerekiyordu. Herkes yapıyordu bunu. Benim görevim de verilmişti. Herkese uyum sağlamak için odamı temizlemeye başladım. Daha odamı temizlemeyi bitirmeden yorulmuştum. Duvara yaslanıp dinlenmeye başladım. Birden yüzüme su yedim. Karşımda duran Tiff'ti. "Hey işini yarım bırakma çaylak." diyerek sırıttı. O an Tiff'e yumruk atmak istiyordum ama haklıydı. Sinirle hemen odamın temizliğini bitirdim. Salona çıktığımda herkes harıl harıl çalışıyordu ve kimseden bir of bile çıkmıyordu. Çok garipti. Bir kaç yeni kardeş dışında kimse kaytarmıyordu. Hemen elime bir bez alıp yerleri temizlemeye başladım. Aynı kocasından eziyet gören kadınlara benziyordum. Fakat bunun pek bir önemi yoktu. Daha hızlı silmeye başladım. Sildim, sildim, sildim... Ve sonunda halıyı da bitirdim. Pencereden baktığımda güneşin batmaya başladığını gördüm. Hemen elime paspas alıp yerleri de temizlemeye koyuldum. Bu işte iyiydim çünkü kendi evimde de bunu yapıyordum. İşimi bitirip Theodor'a malzemeleri teslim ettikten sonra dışarı çıktım. Yemek zamanı gelmişti. Bir koyunu bile yiyebilirdim. Hemen yemek masasına doğru koşmaya başladım...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mark William Trully
Apollon'un Çocuğu/Mitoloji Tarihi Eğitmeni
Apollon'un Çocuğu/Mitoloji Tarihi Eğitmeni
Mark William Trully


Mesaj Sayısı : 348
Kayıt tarihi : 12/02/11

11. Temizlik Denetlemesi Empty
MesajKonu: Geri: 11. Temizlik Denetlemesi   11. Temizlik Denetlemesi Icon_minitimePerş. Nis. 07, 2011 7:07 am

Cennet dediğim yer cehenneme dönüştü resmen odamı topladıktan sonra dışarı çıkıyordum birisi "Olamaz" dedi.Bu Ren'di o sırada Leo'nun yanındaydı,Leo baygındı ona koştum biraz ambrosia yedirdim.Kendine gelmeye başladı ama yine de kötü görünüyordu Yon'la birlikte onu odasına taşıdık biraz dinlensin diye.


Kev'in odasından geçerken Kev'in üzgün göründüğünü gördüm yanına gidip oturdum ona "Konuşmak ister misin?" diye sordum.Biraz halsiz bir şekilde "Ben iyiyim beni rahat bırak" dedi ve odasından topllayarak çıktı.Kev için endişeliydim ama fazla kafama takmadım dışarı çıkarken yerde kan izleri gördüm merak iyice içimi kemiriyordu.Kev'i gizlice izledim o sırada hançerle koluna bir kesik attı kanı havaya fırlattı bir tane serap oluştu içimden "Demek seraplar böyle yapılıyordu" dedim.Kev'in yanına gittim "Kev yardıma ihtiyacın varmı" diye sordum.Hançerini bana salladı ve sinirli bir şekilde "Kaybol buradan Mark!" dedi.Bende canını fazla sıkmak istemediğim için uzaklaştım uzaklaşırken ona "Bir şeye ihtiyacın olursa kardeşlerin burada" diye bir hatırlatma yaptım.

Leo'nun odasına girdi daha iyi görünüyordu oradan çıktım ve diğer kardeşlerime baktım birbirleriyle şakalaşıyorlardı onlara gülümsedim ve içimden belki de burası cehennem değildir diye geçirdim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
11. Temizlik Denetlemesi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : 1, 2  Sonraki
 Similar topics
-
» Zeus Kulubesi Temizlik RP'si (Temizlik Denetlemesi 5)
» Temizlik Denetlemesi 9
» 11. Temizlik Denetlemesi
» 14.Temizlik Denetlemesi!!!
» Temizlik Denetlemesi 16

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Kulübeler :: Apollon Kulübesi-
Buraya geçin: