11. Temizlik Denetlemesi

Zack beni odama fırlatınca arkasından yarım saat küfrettim.Temizlik yapmaktan nefret ediyorum.Ama kulübemizinde denetlemeden geçmesini istiyorum.Bu yüzden Zack'e surat asmak yerine gülümsedim.Hemen gidip üzerime eski 'Fesat inside' yazan tişörtümü ve en az giydiğim kotumu(üstüne o kadar boya döküldü ki artık kumaşı görünmemeye başlamıştı) geçirdim, odamı toplamaya ve bir yandan da söylenmeye başladım.Dolabım da bomba patlamış gibi, olan bütün kıyafetler yere saçılmış, takılarım ve tokalarımda birbirine düğümlenmişti.Hemen kıyafetleri dolabıma fırlatmaya başladım.İki saat kıyafet fırlatmaktan kollarım ağrımaya başlamıştı ve işim bitince dolabımın kapağını kapattım.Tokalara koştum.Tanrılar aşkına.Hiçbir tokam bana mısın demiyordu.İki saat sonra vazgeçtim ve tokalarım çöpü boyladı.Tokalara o kadar sinir olmuştum ki tokaları çöpe fırlattım, çok sert fırlatmış olmalıyım ki çöpe atınca resmen geri sıçrayıp tekrar çöpe girdi.Aynı bir top gibi.Rafları halletmem 1-2 saatimi almıştı ve yatağımı yapmaya başladım.Aman tanrılarım!Yatak öyle bir haldeydi ki sırf yatağım yüzünden denetlemeden 1 alabilirdik.Yatağı yaparken 'Gıcık yorgan niye düzgün durmuyorsun?' diye söylenmeye başladım.Sonunda işim bittiğinde nefes nefeseydim.Scarlett tişörtümü görünce 'Fesat inside ha' dedi.'Yalansa yalan de.Hadi işimize bakalım ama önce bir bardak su içsem iyi olur.Resmen yatakla güreşmem gerekti.' deyince 'Bende su içsem fena olmaz.' deyip mutfağa gittik.Suyumuzu içerken Zack 'Ohhh.Biz burada uğraşalım didinelim, siz tembellik yapın.' deyip gitti.'Temizlik yapmaya istekli bir erkek.Şaşırdım.' deyince koridordan 'Seni duydum!' diye bağıran Zack'in sesi geldi.'Öyle miii?Çok büyük becerin varmış!' deyince Scatt 'İşimizi bitirince kavga etseniz olmaz mı?' diye bağırdı.Bayağı kızmış görünüyordu.'Özür dilerim ablacık.' dedim ve 'hadisene' dercesine baktım.Zack'e 'Biz odamızı hallettik abicik.Emirlerine hazırız.' deyince onunda susamış olabileceği aklıma geldi.'Su?' diye sorunca 'Fena olmaz.' 'Ben de alabilir miyim?' sesleri geldi.Allen'la dalga geçmek için 'Yok sen alamasın senin yemen içmen yasak' deyince 'Daha iyisini bulamadın mı?' dediğinde homurdanarak abilerimin sularını hazırladım ve yanlarına gittim.Zack'e suyunu verirken 'Sana laf soktuğum için özür dilerim.' deyip Allen'ın yanına gittim.'Teşekkürler' bardağı elimden kaptı.

Rüyamda otuz bin kişilik bir stadyumda muhteşem bir gitar solosu atarken. Birden anlamadığım bir nedenle soloyu bırakıp heavy metal tarzında gitarı çalmaya başladım. Önümdeki seyirciler ilk önce şaşırdılar ama daha sonra kendilerini ritime bırakarak poga yapmaya başladılar. Aslında baya güzel bir rüyaydı bu. Ama benim iyi olan rüyalarım genellikle en güzel kısmında bittiği için uyandım. Uyandıktan sonra kulubede bangır bangır heavy metal çaldığını duydum ve odamın kapısını açtım. Dışarı çıktığımda Allen önümüzde dikiliyordu ve yüzünde iğrenç bir şey görmüş bakışıyla etrafa bakıyordu. Sonra konuşmaya başladı. Müzik hala açık olduğundan ve pek umursamadığımdan Allen ı dinlemedim. Ama konunun ne ile ilgili olduğunu anlamıştım. Temizlik. Küçüklüğümden beri korkulu rüyam olan temizlik. Kendi düşüncelerimle kapışırken,arada Allen ın söylediğinden duyduğum kadarını tartmaya başladım. 'Herkes işini yapsın' bla bla 'odalar' bla bla. Dediklerinden duyduğum tek şey bu iki kelime. Ama tavırlarından birazda liderlik tasladığı belliydi. Gülümsedim ve 'Vayy küçük erkek kardeşim büyümüş' diye düşünmeden edemedim. Allen konuşmasını ve liderlik taslamayı bitirdikten sonra,egomun tavan yaptırdığı sinirimi yatıştırmak için sessizce odama doğru yöneldim ve gözlerimi kapadım. O sırada Aria sızlandı ve söylendi,sinirlerime hakim olamayarak onu kolundan tuttum ve odasına fırlattım. Sonra ona bakmayarak odama girdim. Belliki bana sinirlenmişti ve arkamdan tonla küfür saydırıyordu. Söylediklerini önemsemeyerek,zaten dağınık olmayan odamı toplamaya başladım. Diğerleri düzensiz olabilirdi ama ben öyle değildim. Genellikle kulubeye antrenmandan fırsat bulduğum sürece uyumak için gelirdim ki buda salon u kirleten grup arasında olmadığımı gösterir. Bu düşencelerle kendimi meşgul ederken. ''Amaannn. Neyse.'' dedim ve temizliğe devam ettim. Sonuçta biz kardeştik ve kardeşler birbirinin pisliğini temizler değil mi ama?

Sinema salonunda kimse beni fark etmemişti oracıkta yerleri süpürüyordum ve bir kavga vardı . Pislik içerisindeki yerleri süpürmekten başımı kaldırıp Allen'ı dürtüp " Dert etme . " diye fısıldadım . Tam o sırada Aria aşağı indi ve tekrar Allen ile laf dalaşına girdiler . Sanırım yeni kardeşlerim pek huzurlu tipler değillerdi . İkisinin kavgasını çekemezdim . Ayırmaya kalktığımda bende bir çift laf yedim . " Sizle mi uğraşacağım . " diyip süpürmeye geri döndüm . Bağırışları her yerde yankılanıyordu . Sinirim bozulduğundan sinemadan dışarı çıktım . Yapabileceğim bir iş var mı diye ararken aklıma bulaşıklar geldi . Gerçekten unutulmuştu . Bulaşıkları yıkayıp düzenlice sıralamaya başladım . Ellerim sırılsıklam olmuştu ama tümünü yıkamıştım . Hemen ellerimi kurulayıp . Bir dolabın içine teker teker koydum . Sanırım kardeşlerimin kavgası bitmişti . Sessizleşmişti kulübe . Mutfağın kalan kısımlarınıda elime bir bez alarak silmeye başladım . Öbek öbek toz çıkıyordu . Ne kadar pis diye iç geçirdim . Yeteri kadar temiz olduğunu düşündükten sonra . Kalan birkaç çöpü alıp çöp torbasına attım . Nasıl olsa başkası gelip atardı çöpü mutfak bittiğine emin olunca . Kulübenin geri kalan kısmını temizlemek için mutfaktan çıktım .

Bu küçük bücür neyle uğraştığını sanıyordu bilmiyorum ama, şu anda beni öfkelendirmekten çok uzaktı. Sanki can sıkıcı bir sivrisinek vızıldıyordu kulağımın dibinde. Onu ti'ye almadığımı açık açık belli ederek sessiz sakin toplamaya devam ettim sinema salonunu. Ancak Aria, temizlik görevine geri dönmek yerine, orda durmuş konuşmaya devam ediyordu. 'Bırak bu kulübeyi, seni bu kampa nasıl aldılar bilmiyorum. Bizi herkese rezil ettiğinin farkındasın, değil mi?' Ah, bu konuda kesinlikle farklı düşüncelerimiz vardı. Şımarık ve bir anı bir anını tutmayan Aria, kendini bir şekilde içine düşürdüğü saçma sapan durumlar sayesinde, sessiz sedasız bir köşede duran bana göre çok daha fazla dikkat çekiyordu - tabii ki bu dikkatin iyi yönde olduğu da tartışılırdı. 'Sırf sen gözü dönmüş bir katil olduğun için kimse bize gereğinden fazla yanaşma cesareti göstermiyor.' Parmaklarımın, elimde tuttuğum süpürgenin üzerinde kasıldığını hissettim. Bir anda olduğum yerde çakılmış gibi donup kalmıştım, sanki nasıl hareket edilmesi gerektiğini unutmuş bir heykel gibiydim. Sarf ettiği onca saçma sapan lafı dinlemedikten sonra, bu son sözleriyle üzerimde yarattığı etki, Aria'yı baya keyiflendirmişti anlaşılan. 'Merak ediyorum ya. Sadece bir an kontrolünü kaybettiğin için mi öldürdün o insanları, yoksa canın sıkıldığında seri katillik yapmaya devam mı ediyorsun? Hani bir gece elinde o aptal bıçağınla tepemizde dikilmeyeceğinin bir garantisi var mı?' Titreyen ellerimden süpürgenin düştüğünü fark etmemiştim bile. Söylediği şeylerin basitliğini bir yandan algılayabiliyordum, ama bir yandan da geri dönüşü olmayacak bir şekilde öfkelendirmişti beni. Yavaşça küçük kız kardeşime döndüğümde, hayal meyal salona giren diğer insanları gördüm. 'Bir daha söyle.' Aria biraz çekinmiş gibiydi, ama onu azıcık tanıyorsam geri çekilmeyeceğini biliyordum. 'Bir daha söylesene, velet. Benden bu kadar korkuyorsan saygı duymayı da öğrenmen gerekecek. Senin de dediğin gibi, nasılsa ne zaman ne yapacağım hiç belli olmaz, değil mi?' Tam kızın üzerine doğru yürümeye başlamıştım ki, kardeşlerimden ikisinin beni durdurmaya çalıştığını fark ettim. Bunlar Era ve Zack'ti. 'Bırakın beni.' dedim onlara hırlar gibi. Onlara karşı mücadele etmeye, Aria'ya uzanmaya çalışıyordum. Era bir süre sonra pes etti ve kendi işinin başına geri döndü. Sonra Zack bana, 'Boşver, uğraşmaya değmez. Boşver gitsin.' Yüzündeki ifadeden, küçük kız kardeşimize sinir olan tek kişinin ben olmadığımı anlayabiliyordum. Benim kadar damarına basamamış olsa da, kız Zack'i de çileden çıkarıyordu zaman zaman. Üstelik Zack aramızdaki en ağırbaşlı melezlerden biriydi. 'Beni şimdi bırak ya da bırakma, ona mutlaka bir gün haddini bildireceğim.' dedim, ona karşı sakin konuşmaya çalışıyordum ama yine de sesimin buz gibi çıkmasına engel olamamıştım. Zack beni bıraktı ve biraz geriye ittirdi. 'İyi, sonra ne yapıyorsan yap, tamam mı? Ama denetlemeden önce değil! Nyks kulübesinin ilk ona girmesini istiyorum ve bunu bozmanıza izin vermeyeceğim. İşini bitirdiysen çık da hiç değilse biraz temiz hava al.' Ona ters ters baktım ama hiçbir şey demedim. Evet, belki de buradan biraz uzaklaşmak iyi gelecekti. Uzaklaşmak ve Aria'yı saklandığı delikten çıkarıp ona iyi bir ders vermek... En sonunda, gereğinden fazla temiz kokan kulübemizden çıkarken bu düşünce beni gülümsetmeye yetip de artmıştı bile. Biraz daha iyi bir ruh haliyle, arenaya doğru yürümeye başladım.

--RP Bitmiştir--

Değerlendirmede.