13. Temizlik Denetlemesi

Konu: 13. Temizlik Denetlemesi Cuma Haz. 03, 2011 8:01 pm

Sabahın çok erken bir saatinde kalktığımda feci bir baş ağrısı, zihnimi allak bullak ederek suratımı buruşturmama neden olmuştu. 'Sadece bir kabustu.' diye mırıldandım yataktan doğrulurken elimi başıma götürerek. Evet, sadece bir kabus olabilirdi ama o kadar gerçekçiydi ki görüntüler bir türlü aklımdan gitmiyor, beni bulunduğum yerden alarak tamamen farklı ve bir daha görmek istemediğim bir yere çekmeye çalışıyordu. Yüzümü buruşturdum ve yataktan kalktım. Bugün yapmam gereken çok önemli işler vardı. Temizlik denetlemesi yapılacaktı, ve kulübe çok berbat bir durumda olmasa da, yine de iyi bir temizlemeye ihtiyaç vardı. Kişisel temizlik malzemelerimin olduğu küçük çantayı alarak banyoya gittim ve henüz bütün rahibeler uyuyorken, güzel ve sıcacık bir duşun keyfini çıkardım. Sıcak su, zihnimdeki karmaşanın son izlerini de sildi ve biraz ferahlamamı sağladı. Çıkınca üzerime rahat eşofmanımla basit, eski bir tişört giydim ve saçlarımı ördükten sonra dişlerimi fırçaladım. Aynadaki aksime bakarken gördüğüm şey beni memnun etmiş olacaktı ki, hafif bir gülümseme yerleşti suratıma. Şu anda her şeyi yapmaya hazır hissediyordum kendimi, temizlik ya da başka bir şey olması fark etmezdi. Acele etmeyerek eşyalarımı toparladım ve banyoyu benden başka kullanacakların da olacağını düşünerek, orayı en son halletmeye karar verdim. Salondan geçerken müzik setimizin yanına uğradım. Bir saniye sonra, odayı yumuşak sesli bir müzik doldurmaya başlamıştı. Sakin tavırlarla küçük dolaptan ihtiyacımız olan temizlik malzemelerini çıkarmaya başladım. Kovalar, süpürgeler, temizlik deterjanları, hatta ahşap kaplı zemin için cila. Ben her seyi hazırladığıma emin olmaya çalışırken, odaların kapıları açıldı ve diğerleri de tek tek çıkarak koridorda durup merakla bana baktılar. Ben de bir elimi belime koyarak doğruldum ve kız kardeşlerime bakarak gülümsedim. 'Öncelikle günaydın, bayanlar. Sabahın erken saatinde sizi neden uyandırdığımı merak ediyorsunuzdur.' Gerçi çıkardığım malzemelerden neyin peşinde olduğumu anlamak gayet kolaydı. Yine de ciddi bir ses tonuyla devam ettim. 'Temizlik denetlemesi yaklaşıyor. Kulübemiz ne kadar güzel görünse de,' Bunu inkar edemezdim. Etrafta toz ve toplanmamış çöpler vardı, ama kulübe yine de ilk geldiğimdeki halinden çok daha iyi bir durumdaydı ve Tanrıça Hestia'nın ateşi, ocakta harıl harıl yanıyordu. 'Elimizden bundan daha iyisi gelebilir. Hestia'ya layık olduğu onuru vermemiz lazım.' Kendimi maçtan önce takımını gaza getiren bir antrenör gibi hissetmiştim, ama kulübeler arasındaki kızışan rekabette bu kulübenin en arka sırada kalmış olması gerçekten de sinirime dokunuyordu. Ayrıca beni hiç çekinmeden kendi himayesine alan Tanrıça Hestia'yı onurlandırmayı kendime bir görev olarak benimsemiştim. Biraz durup heyecanımın geçmesini bekledikten sonra, 'Herkes kendi odasını temizleyerek başlasın. Sonra da ortak alanlar için neler yapabileceğimize bakarız.' Aslında aklımdan havuzu temizlemek de geçiyordu, çünkü dış alanda olduğu için en çok kirlenen yerdi. Elena, Ophelia ve Marcela kendi odalarına doğru yürürken ben de dönüp, aniden sabah kalktığımda olduğu kadar temiz görünmeyen odama ilerledim. Yapacak çok işim vardı.

Spoiler:

Hestia Rahibesi Mesaj Sayısı : 126 Kayıt tarihi : 23/05/11

Penceremden süzülerek odama dolan güneş ışıkları beni uyutmazken kardeşlerimden birinin Apollon'la sözleşmişler gibi açtığı müzik tamamen uyanmama neden oldu. Sabah sabah ne oluyordu böyle? Rüyamda daha önce öldürdüğüm canavarları bir kez daha öldürdüğümü görüyordum oysa ki! Böyle güzel bir rüyanın ortasındayken uyandırılmam haksızlıktı!
Yataktan kalktım ve koridora çıktım. Isis temizlik malzemelerini çıkarmış, gülümseyerek bize bakıyordu. Ah, hayır! Temizlik mi yapacaktık! Lanet olsun! 'Öncelikle günaydın, bayanlar. Sabahın erken saatinde sizi neden uyandırdığımı merak ediyorsunuzdur.' dedi. Aslında ben hiç merak etmiyordum, sonuçta temizliğin neresini merak edebilirdim ki!? Bildiğimiz temizlik işte! Benim nefret ettiğim bir iş olan temizlik yani."Temizlik denetlemesi yaklaşıyor. Kulübemiz ne kadar güzel görünse de," Pardon? Güzel mi? Benim odamı görmüş müydü acaba? İki günde darmadağın etmiştim! "Elimizden bundan daha iyisi gelebilir. Hestia'ya layık olduğu onuru vermemiz lazım." Haklıydı, Tanrıça Hestia bizleri seçmişti ve ona olan minnetimizi göstermemiz gerekiyordu. Canavarlar bir süre bekleyebilirdi, ne de olsa Tartarus'u görmeye çok meraklı değillerdi.Isis'in "Herkes kendi odasını temizleyerek başlasın. Sonra da ortak alanlar için neler yapabileceğimize bakarız." demesiyle odama girdim.
Bavulum bir kenarda duruyordu, kıyafetlerimse etrafa saçılmıştı. Kampa yeni gelmeme rağmen odamı bu kadar dağıttığıma inanamıyordum. Özellikle de kıyafetlerimi... Henüz onları yerleştirmeye fırsat bulamamıştım ve şimdi başıma bela olmuşlardı. Aman ne harika! Sıkıntıyla derin bir nefes aldım ve hemen üzerimi değiştirip saçlarımı topladım.
Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadıktan ve dişlerimi fırçaladıktan sonra tekrar odama döndüm. Odanın halini gördükçe bayılacak gibi oluyordum ve bu odayı toplamazsam daha da beter olacaktı. Kısacası bu odayı temizlemekten başka çarem yoktu. Kendime cesaret vermek için "Yapabilirsin Marcela, sen ki bir sürü canavarı yendin, basit bir odayı mı temizleyemeyeceksin?" diye mırıldandım. Pek işe yaramamıştı ama yine de hiç yoktan iyiydi.
İlk iş olarak camları açtım. Temiz hava içeri dolarken bu işin o kadar da zor olamayacağını düşünmeye başlamıştım. Temiz hava içimi umutla doldurmuştu. Yatak örtümü düzelttikten sonra etrafa saçılmış olan kıyafetlerimi yatağımın üzerine atmaya başladım. Onları orada ayıracaktım, bu işi geze geze yapmak zor olurdu.
En sevdiğim tişörtümü geniş pufumun altından çıkardıktan sonra yatağa yığdığım kıyafetlerimi temizler ve kirliler olarak ayırmaya başladım. Amerika'ya gelirken tek bir bavulla gelmiştim, ama bavulum normalden biraz büyüktü. Bu durum görünenden çok kıyafet getirmemi sağlamıştı ve şimdi buna lanet ediyordum.
Kıyafetleri ayırdıktan sonra kirlileri kirli sepetine attım ve temizleri katlayıp dolabıma yerleştirdim. Sırada temizlik vardı. Koridora çıkıp Isis'in yığdığı temizlik malzemelerinden ihtiyacım olanları aldım ve kova dışındakileri odama bıraktım. Banyoya gidip kovaya su doldurdum ve bezlerden birini ıslattım. Kovaya biraz da kokulu deterjanlardan ekledikten sonra odama döndüm ve gerçek temizliğe başladım. Önce etrafın tozunu alacaktım, sonra yerleri silerdim, en son da güzel bir oda spreyi sıkar ve işimin ilk kısmını bitirirdim. Kolay olacaktı, en azından ben öyle düşünüyordum.
Etrafın tozunu alırken eski şarkılardan birini mırıldanıyordum. Sesim güzeldi ama ben hiçbir zaman sanatla kafayı bozmuş narin kızlardan olmamıştım, olmayı da şimdilik düşünmyordum. Ancak Moiralar'ın ne yapacağı belli olmuyordu, belki de yarın dünyaca ünlü bir şarkıcı olmaya karar verecektim. Sonuçta her şey onların kararına bağlıydı.
Toz alma işi bitince halıları toplayıp kokulu deterjanla zenginleştirdiğim suyla yerleri silmeye başladım. Ah, bu ne zor bir şeydi böyle!? Belim kopmuştu resmen! Canavarlar bile bu kadar uğraştırmıyordu beni.
Oflaya poflaya yerleri silerken yanlışlıkla komidinime çarptım. Çoğunlukla kapalı duran telefonum yere düştü ve ıslaklıktan faydalanıp yatağın altına gitti. Sinirle bezi yere çarptım ve elimi yatağın altına uzatıp telefonu almaya çalıştım. Ah, lütfen ama! Koskoca yatağı kaldıramayacağıma göre telefonun yakın bir yerlere kaymış olması şarttı!
Bir süre uğraştıktan sonra sinirle ayağa kalktım. "Zaten her şey zor olmak zorunda! Bir kere de bir aksilik çıkmasa ve ben işimi kolayca halletsem evrenin dengesi bozulur değil mi!?" diye homurdandım ve yatağı itmeye çalıştım. Binbir güçlükle yatağı biraz kaydırdıktan sonra tekrar denedim ve bu sefer telefonuma ulaştım. Elimdeki işe yaramazı duvara fırlatmamak için kendimi zor tutarak telefonu çekmeceye yerleştirdim ve yatağı tekrar yerine çektim. Tabii ki belimdeki ağrı iyice artmıştı, ancak daha yapmam gereken şeyler vardı.
Halıları tekrar serdim ve bavulumda kalan birkaç eşyamı -makyaj malzemelerim, birkaç kitap ve günlüğüm- yerleştirdim. İşte şimdi olmuştu. Bana ilkbaharı hatırlatan oda parfümünü de sıktıktan sonra kendimi yatağa attım. Birkaç dakika dinlensem sorun olmazdı herhalde.
Beş on dakika dinlendikten sonra kalktım ve yatağımı düzelttim. Kullandığım temizlik eşyalarını alıp odadan çıktım ve kapıyı kapattım. Bir oda bitmişti işte! Artık daha az iş vardı. Elimdekileri banyoya götürüp yeniledikten sonra nereyi temizlesem diye düşünerek oturma odasına gittim. Isis'e sorsa mıydım acaba?
Ben böyle düşünürken Isis odasından çıktı. Anlaşılan yavaş yavaş herkesin işini bitiyordu. Gülümsedim ve koltuklardan birine oturdum. Herhalde herkes toplanınca iş bölümü yapardık.

Konu: Geri: 13. Temizlik Denetlemesi Perş. Haz. 09, 2011 9:25 pm

Değerlendirmede.

» Zeus Kulubesi Temizlik RP'si (Temizlik Denetlemesi 5)
» Temizlik Denetlemesi 11
» 13. Temizlik denetlemesi
» 14. Temizlik Denetlemesi!
» Temizlik Denetlemesi 16