Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Zordur vazgeçmeyi bilmek ve bunu asla becerememek.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Amelis V. Thermapolis
Hekate'nin Çocuğu
Hekate'nin Çocuğu
Amelis V. Thermapolis


Mesaj Sayısı : 44
Kayıt tarihi : 16/07/11

Zordur vazgeçmeyi bilmek ve bunu asla becerememek. Empty
MesajKonu: Zordur vazgeçmeyi bilmek ve bunu asla becerememek.   Zordur vazgeçmeyi bilmek ve bunu asla becerememek. Icon_minitimeSalı Ağus. 09, 2011 1:35 pm

Bile bile ölüme gidiyordu. İçindeki nefret, öfke, hayal kırıklıkları ve yalnızlık onu çelikten bir duvarla sarmıştı. Kalbi, sevgiyi kesinlikle reddediyor, insanların haklı çıkmasına dayanamıyordu. "Aptal!" diye söylenirken buldu kendini. Ayakları toprağı yarmak istercesine sert darbelerle yere vuruyordu. İlk kez bu kadar yenik düşmüştü ve yenilgiye tahammül edemiyordu. Bu kadar zayıf olmamalıydı. Böyle bir aptallığı nasıl yapmıştı? Karakterine, zayıflığına lanetler yağdırarak Myrmeke Tepesi'ni çıkmaya başladı. Biraz avlanmak ona iyi gelicekti. İçindeki öfkeyi sadece öldürerek dindirebiliyordu. Sinirliykense hem kendine hem etrafındakilere zarar veriyordu. Bu yüzden kamptan kaçmıştı. Hiç bir görevliyi, hiç bir kardeşini hatta Zeus dahil hiç bir tanrıya kulak asamazdı şuan. İnsanları dinlemek istemiyordu, her kelime boş her kelime manasızdı.



"Viiğğğğk!"



Devasa karıncalardan biri kolonisi için yemek toplarken onu fark etmişti ve kıstırdığı et parçasını yere bırakarak Amelis'e yönelmişti. "Benim de tadıma bakmak ister misin lanet olasıca varlık!" diyerek manasızca bağırdı hayvana doğru. İğrenç kıllı bir bacak ona doğru kalkmıştı. Kendini yere atarak pediküre ihtiyaç duyduğu her halinden belli olan ayaktan kurtulmuştu. Karıncanın iri gövdesi altında arka bacaklara doğru koşmaya başladı. Olabildiğinde güçlü bi şekilde karıncanın sol arka bacağına zıplayarak tırmanmaya çalıştı.Ama olmuyordu, fazla kaygandı ve Mell's gibi bir kızın bile miğdesi bacağındaki ıslaklığı kaldırmıyordu. Vazgeçerek derin bir nefes aldı. Bugün burada ölebilirdi. Ya da yaşayıp bu avı tamamlayabilirdi. Karınca eti kimilerinin zannettiğinin aksine lezzetli sayılırdı. "Ah!" Yine aptalca davranmıştı. İçinden konuşurken tekmeyi yemiş ve saliseler içinde yere yapışmıştı. "Bu kadar yeter." diyerek elinden kuvvet aldı ve doğruldu. Ayaklı cephane gibi geziniyordu. Sol çizmesinde hançer, sağ çizmede üç dişli bıçak, kemerinde yıldız bıçaklar ve bumerang biçiminde keskin bir plaka...



Gözünden bir damla yaş aktığını fark etti. Daha ne kadar bunalabilirdi emin olamıyordu. Yıldız biçimindeki hançerleri eline alarak karıncanın gözlerini isabet aldı. Sadece birini denk getirebilmişti ve o da karıncayı daha fazla kızdırmaktan başka bir işe yaramamıştı. Aklında hep aynı cümleler yankılanıyordu "Sen kaybedersin!" neyi kaybedebilirdi ki daha? Hayatında güzel olduğuna inandığı şeylerin iç yüzleri hep farklı çıkmıştı. Canı yanmıştı ruhu acımıştı fakat asla tam anlamıyla mutluluğu yaşamamıştı. Bunu yaşayabiliceğine dair olan inancı da pek fazla kalmamıştı. "Lanet ols..." koluna aldığı bir darbe ile derisi ikiye ayrılmıştı. Kemik zarına kadar kocaman bir yarığı vardı artık. Bu kadar yeter diye düşündü. Etrafı kayalıktı ve buradaki macerası biraz daha uzarsa koloninin kalanı da gelecekti. Elinden geldiğince hızlı bir şekilde yüksek kayalıklara tırmanmaya başladı. Devasa karınca hala peşinden geliyordu. Sol çizmesindeki hançeri alarak karıncanın boyun eklemlerine olağanca gücüyle fırlattı. "BİNGO!" ama bu kalın kabuklu toprak canavarına bir kaç bıçak darbesi yeterli olmazdı. Mely gözlerini kapatarak zihninde karıncanın siluetini canlandırdı. Parmak uçlarında gazen akım içindeki öfkeyi kaynak alıyordu. "Vietra sespektesum!" Kalbinin derinliklerinde, ruhunun zerrelerinde kısacası bütün benliğinde kol gezen huzursuzluğun parmak uçlarından çıkarak hayvana yöneldiğini hissetti buram buram. Karıncanın kemikleşmiş kıkırdak dokusu etlerini parçalıyor, hayvanın içi dışına dönüşüyordu. Burnu alev alev yanan derinin kızarmış kokusuyla doldu. Gücünün son damlasına kadar büyüsünü devam ettirdiğinde derin bir nefes alarak dizleri üstüne çöktü ve küle yüz tutmuş ölü bedeni izlerken göz bebeğinde saklanan tek damla yaş yanaklarından süzüldü; "Neden ben Tanrım? Neden hep en sevdiklerim..."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Zordur vazgeçmeyi bilmek ve bunu asla becerememek.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Resim mi? Bir daha asla!
» Bir Daha Tırmanmak? Asla!
» Asla Pes Etme! / Direnç
» Tırmanmak? Bir Daha Asla..
» Hector'un Kabusu Asla Son Bulmaz[1]

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Orman :: Myrmeke Tepesi-
Buraya geçin: