İlk Karşılaşma

Konu: İlk Karşılaşma Çarş. Ağus. 03, 2011 9:39 pm

Kaşlarını çatan genç kız, bakışlarını yukarıya, gökyüzüne çevirdi. Sabahın en güzel saatleriydi, ne tam anlamıyla kavurucu bir sıcak vardı, ne de buz gibi, insanın kanını donduran bir soğuk. Arada sırada plaja gelerek bu şekilde sakinleşmeyi seviyordu Nyl. Sevdiği nadir şeylerden biriydi hatta. Vücuduna mükemmel bir şekilde uyan bikinisi ve nadiren takındığı mutluluk havası, şu anda içinde bulunduğu durumdan fazlasıyla keyif almasına yol açıyordu. Peki canını sıkan şey neydi? Genç kız kaşlarını biraz daha çatarak biraz ilerde, denize yakın bir yerde duran ve denize bakan çocuğa baktı. Yüzündeki ifadeyi tam olarak göremiyordu, ama denizdeki melez kızları da düşünecek olursa, şapşal bir ifade olduğundan emindi. Kısaca ortada hiçbir sebep olmasa da sırf orada bulunduğu için fazlalık yaratan sülüklerden biriydi işte. Kendisine engel olamayan Nyl şezlongda biraz doğrularak ona doğru seslendi. 'Hey, sen!' Çocuk önce bir etrafına bakındı, sonra kıza bakarak 'Ben mi?' dermiş gibi kendini işaret etti. İyice doğrularak oturan genç kız kollarını göğsünde kavuşturdu. 'Nefes almaktan başka bir işe yaramak istiyorsan biraz çekilsen diyordum. Güneşime engel oluyorsun.' dedi tıslar gibi bir ses tonuyla. Tabii güneşine engel olduğu bir yalandı, ama Nyl çatacak yer arıyordu ve tam fırsatını bulmuştu.

Konu: Geri: İlk Karşılaşma Çarş. Ağus. 03, 2011 9:55 pm

Sam, sabahları plaja gider. Orada spor yapar ve dinlenirdi. Her zaman olduğu gibi, yine plaja gitmişti. Güneş, deniz, kum ve kızlar, tam da Sam'in aradığı şeylerdi. Yaşının da getirdiği bu istek, bazen onu bile şaşırtmaya yetiyordu. Spor yapmıştı. Denize girmeyi pek sevmediğinden, genelde güneşlenmekle yetiniyordu. Üstünde, sarı renkte bir şort mayo vardı ve elinde tuttuğu güneş simgeli, sarı bir havlu. Her gittiği yerde, kendisinin Apollon'un oğlu olduğu gerçeğini göstermeyi severdi. Bir şezlong çekti ve oturdu. Denizde yüzenleri izlemeye koyuldu. O sırada, bir kız onun dikkatini çekmişti. Elindeki, havluyu omzuna dayadı ve kızı izlemeye koyuldu. Tam, konstre olmuştu ki, yakınlardan gele bir ses bütün her şeyi mahvetmişti. 'Hey, sen!' demişti kız. İlk başta, sesin nerden geldiğini farkedememişti. Sonra, bir kızın ona doğru baktığını gördü. Kız gerçekten çok güzeldi. 'Nefes almaktan başka bir işe yaramak istiyorsan biraz çekilsen diyordum. Güneşime engel oluyorsun.' diye ekledi kız. Sam bunu duyunca çok şaşırmıştı. Ayağa kalktı, mayosunu düzeltti, kızın yanına gitti ve bir şezlong çekti. 'Bu güzel havada, böyle güzel bir bayanın, böyle laflar etmesi... gerçekten tuhaf' dedi. Gözlerini devirdi ve sonra tekrar kıza döndü ve şöyle dedi: 'İnan bana, nefes almaktan başka yaptığım o kadar çok şey var ki.'. Sonra, kızın yanına çektiği şezlonga uzandı ve gökyüzüne bakmaya başladı.

Konu: Geri: İlk Karşılaşma Çarş. Ağus. 03, 2011 10:39 pm

Çocuğu tiksinti dolu gözlerle izleyen kız, içinden sessizce lanet okudu. 'Nasıl konuştuğum seni hiç ilgilendirmez.' Çocuğun cüreti onu bu kadar sinirlendirmemiş olsa, bu cesaretini neredeyse takdir edecekti. Neredeyse. Yanına şezlong çektiğinde, rahatsızlığını belirtmek için kendi şezlongunu biraz uzaklaştırdı, ama birinin gitmesi gerekecekse bu o olmayacaktı. 'İnan bana, nefes almaktan başka yaptığım o kadar çok şey var ki.' Çocuk şezlonga uzandığında kısa bir süre süzdü onu Nyl, hoşlanıyormuş gibi (Tanrılar korusun!) değil de, onu tartıp biçermiş gibi. 'İyi, aman ne güzel. O zaman git o işleri benden uzakta bir yerde yap.' diye terslendi, bir saniye için bile olsa yumuşamayı düşünmüyordu. Çocuğun havlusuna ve şortuna bakarak kaşlarını kaldırdı ve sanki bu çok kötü bir şeymiş gibi, 'Apollon çocuğu.' diye ekledi alayla. Ki evet, kendi açısından bakılınca gerçekten de kötü bir şeydi. Diğer tarafta duran çantasından kalın bir kitap çıkarıp sırtını şezlonga dayadı ve bir dizini bükerek kitabı oraya dayadı. Güneş gözlüğünü burnundan biraz yukarı doğru ittirdi ve kaldığı sayfayı açtı. 'Senin için çok erken bir saat olmalı. Güneşin zayıf geldiği bir zaman.' Duruşundan ve sözlerinden bir şeyi açıkça anlamak mümkündü, ya bu çocuk buradan kalkacaktı, ya da kaldırmak için kendisi zorlayacaktı.

Konu: Geri: İlk Karşılaşma Çarş. Ağus. 03, 2011 10:55 pm

Kız konuşurken, onu gözleriyle süzüyordu. Bu kızda, onu kendine çekenbir şeyler vardı. Halen, neden yanına gittiğini anlayamıyordu. Bir anda oluvermişti. Yanındaki şezlonga oturduğunda, kızın kendi şezlongunu biraz uzaklaştırması onun hoşuna gitmişti. Kız onu süzdükten sonra şöyle dedi: 'İyi, aman ne güzel. O zaman git o işleri benden uzakta bir yerde yap.'. Bu söze sadece gülümseyerek karşılık vermişti Sam. Kızın kitap okumaya başladığını gördüğünde, susmaya karar vermişti. Kız şöyle devam etti: 'Senin için çok erken bir saat olmalı. Güneşin zayıf geldiği bir zaman.'. O sırada güneşe doğru bakan Sam, gözlerini kıza çevirdi: 'Güneşi genelde şifa niyetine kullanırız. Güçlenmek için ona ihtiyacımız yok.' dedi ve şöyle devam etti: 'Bir Thanatos kızının kitap okuması gerçekten ilginç. Hem de kumsalda.'. Şezlongda oturur poziyona geçti, ellerini bacaklarının üzerinde birleştirdi. Yere bakıyordu. 'Hangi kitabı okuyorsun?' dedi. Gözleri kızın üzerindeydi.

Konu: Geri: İlk Karşılaşma Perş. Ağus. 04, 2011 12:01 am

Sanki açıklama istemiş gibi yaptığı konuşmaya biraz olsun dikkat etmemişti genç kız. Hangi kulübeden olduğunu nereden anladığını sorma gereksinimi duymadan, 'Thanatos kızları da okuma yazma bilir. Sizin aksinize dış görünüşümüzden çok zekamıza özen gösteririz.' dedi başından savarmış gibi. Ama çocuğun gideceği yoktu. Kendisi ise neden hala konuşmayı devam ettiriyordu, emin değildi. 'Hangi kitabı okuyorsun?' Nyl ilgisizce bakışlarını kitaba indirdi, açıkçası odasından çıkarken hangi kitabı aldığına dikkat bile etmemişti. Aynı anda birden fazla kitap okumayı sevdiği için bunu pek umursamamıştı. İç geçirdi. 'Adını söylersem beni rahat bırakacak mısın?' Kitabın ön tarafını çevirdi ve tek kaşını kaldırarak başlığını okudu. 'Zevksiz Karmaşa.' Tuhaf. Böyle bir kitabı olduğunun bile farkında değildi. 'Hımm. İlginç.' dedi yanında oturan çocuğun konuşmasını gaddar bir ifadeyle taklit ederek. Omuz silkerek hafifçe diğer tarafa döndü ve bir elini yelpaze gibi sallamaya başladı. 'Durumu özetlemek için güzel bir söz.' Bundan sonra çok durmayacağını düşünüyordu çocuğun. Kim bu kadar çok terslemeye rağmen istenmediği yerde dururdu ki?

Konu: Geri: İlk Karşılaşma Perş. Ağus. 04, 2011 12:12 am

Kızın verdiği cevaba gülümseyerek karşılık vermişti. Gerçektende zekalarıyla övünüyorlarsa, neden bu kadar karamsar ve kötü davranıyorlardı? Sam bunu bir türlü kavrayamıyordu. Ancak, şu an için tek düşünebildiği, şu anda bu kızın ne yapmaya çalıştığını anlamaktı. Kitabın isminde bile bir hacet yoktu. 'Zevksiz Karmaşa'. Hatta o son söylediği cümle, Sam'i yıldırmalıydı. Ancak, içinden bir ses, onun yılmaması gerektiğini söylüyordu. Sam, içinden gelen sese güvenirdi. Her zaman onu tehlikelerden kurtaran şey, içindeki sese güvenmesiydi. Kızın döndüğünü görünce, diğer taraftaki şezlonga geçti ve oturdu, kızı şöyle bir süzdü ve şöyle dedi: 'Selam, yine ben. Biliyorum, tatsız bir başlangıç oldu. Ama, bunu düzeltmek halen elimizde.'. Yüzünü gülücük kaplamıştı ve çok içten konuşuyordu. Çünkü, bu Sam'in kanında vardı. 'Önce kendimi tanıtıyım. Ben Sam.' diye devam etti. Kıza elini uzatmıştı, gözlerinin içine bakıyor ve tüm sıcaklığı ve karizmasiyla gülüyordu. Bunu nasıl yaptığını bilmesede, bu durum onun çok hoşuna gitmişti. Acaba kız ne diyecekti?

Konu: Geri: İlk Karşılaşma Perş. Ağus. 04, 2011 1:41 am

'Selam, yine ben. Biliyorum, tatsız bir başlangıç oldu. Ama, bunu düzeltmek halen elimizde.' Genç kız buna inanamıyordu. Yüzsüzlüğün bu kadarına da pes doğrusu diye geçirdi içinden. 'Önce kendimi tanıtıyım. Ben Sam.' Ellerini sımsıkı bir yumruk haline getirdi, çocuk iyiden iyiye sinirlerine dokunmaya başlamıştı. 'Hiç pes etmeyecek mi bu?' diye düşündü. Öyle ki neredeyse yüksek sesle çığlık atacaktı, ama son anda kendine engel olmayı başardı. Kendini bu şekilde... etkileyebildiğini bu çocuğa göstermeyecekti. İçindeki öfke ve yıkım arzusu kabarmaya başlamışken, tek yaptığı tatlı tatlı çocuğa gülümsemek oldu. Tabii ki sadece deneyimli biri o tatlı gülümsemenin arkasındaki şeytanı görebilirdi. 'Adım Sapphire. Tanıyanlar genelde Nyl der ama ölmek istemiyorsan onu kullanmamaya özen göster, olur mu?' Çocuğa aynı tatlılıkla göz kırptı, onu kışkırtmaya çalıştığı bile söylenebilirdi. 'Ve hayır, bu... tatsız başlangıcı düzeltmek istemiyorum. Bence böyle gayet iyiyiz.' Sonra gayet rahat bir tavırla çocuğa tekrar sırtını döndü ve kitabı açarak, yüzünde şeytani bir gülümsemeyle, okumaya devam etti. Değersiz hayatını azıcık umursuyorsa Sam'in de cevap vermek için yeltenmeyeceğinden emindi.

Konu: Geri: İlk Karşılaşma Perş. Ağus. 04, 2011 1:47 am

En azından kızın adını öğrenebilmişti. Bu bile onun için büyük bir başarıydı. Kız arkasına döndükten sonra, yine şezlonga uzandı. Güneş, ısınını iyicene artırmıştı. Sam, bundan pek etkilenmesede, bu görüşme onun kafasını karıştırmıştı. Biriyle tanışmıştı. Hemde bir kızdı bu. İnanılmazdı. Kızın ismini aklından bir kaç defa daha geçirdi. Kıza bir kez daha baktı ve sonra yeniden denize döndürdü gözlerini. Aklında şu sorular vardı: Bu kız kimdi? Acaba kendisinden hoşnlanıyor muydu? Nasıl bir kişiliği vardı? Uyuşurlarmıydı? vb. vb. Bu soruların cevaplarını, zamanla alacağını biliyordu. İç geçirdi. Denize bir kez daha baktı. Ayağa kalktı ve kıza hiçbir şey söylemeden oradan sessizce uzaklaştı.

Konu: Geri: İlk Karşılaşma Perş. Ağus. 04, 2011 2:29 am

--RP Bitmiştir--

» İlk karşılaşma.
» İlk karşılaşma
» karşılaşma
» İlk Karşılaşma
» İlk Gün İlk Karşılaşma