Genelde buraya gelirken hiçbir melez bir Tanrı ile karşılaşacağını ummaz. Ancak Caroline ve Luna, aynı zamanda diğer arkadaşlarını bekleyerek, onlara yardım edecek bir Tanrı bekliyorlardı. Tuhaf, fakat önceden herşeyi hesaplayan Caroline bunu da hesaplamıştı. Long Island'a Tanrı ve Tanrıçalar sıkça uğrardı, bu yüzden aradıkları kişiyle karşılaşmaları an meselesiydi. İşin aslı, onlara verilen bir görevdi. Gecenin bir saatinde Nyks çocuklarından biri onlara gizemli bir çağrıyla, Nyks'in gece pelerinini unuttuğunu öğrenmişlerdi. Bu pelerin oldukça önemli bir eşyaydı ve eşi benzeri bulunamazdı. Onu giyen insan geceye karışmakla birlikte, hiçbir tehlike de işlemiyordu bedenine. En azından, duydukları kadarı böyleydi. Gece Tanrıçası Nyks, pelerinini oldukça tehlikeli bir yerde unutmuştu. Kirke adlı dehşet verici bir büyücünün kaplıcalarında kalmıştı pelerin. Oraya ancak çok güçlü melezler gidebilirdi, bu yüzden Caroline ve Luna gibi Üç Büyükler'in melezlerine çağrı gönderilmişti. Gecenin kör karanlığında, Long Island kıyısında meraklı bir bekleyiş vardı. Nyks'in kardeşi, Karanlık Tanrısı Erebus bekleniyordu melezler tarafından. ''Sabredelim, şu an karanlığın en yoğun olduğu zamandayız. Erebus her an gelebilir.'' Bunu söyleyerek, beklemekten sıkılmış ve umudunu kaybetmeye başlamış olan Luna'yı sakinleştirmeye çalışıyordu. Luna ona bakarak kafasını salladı. Bir an önce Erebus'u karşısında görmek istiyordu. Tam o sırada, önlerindeki karanlık dağılmaya ve bir siluet belirmeye başladı. Bir an, ikisi de şok oldular. Altın kanatlarıyla bilinen Tanrı Erebus, insan formunda karşılarında duruyordu. Caroline'in vücuduna bir şok dalgası yayılır gibi olmuştu. Erebus, Vladimir'e o kadar çok benziyordu ki.. Tek farkı, nostaljik bir havası olmasıydı. Onun dışında aynı siyah saçlar, aynı kara ve buğulu bakan gözler, aynı kendinden emin duruş Erebus'ta da vardı. Bir an midesine yumruklar yemiş gibi hissetti Caroline, içindeki kara delik misali beliren boşluk duygusu daha da kuvvetlenmişti. Ancak bu sefer, içini yakıyordu. Yere düşmemek için kendini zor tuttu. O sırada Caroline'in dalıp gittiğini gören Luna, söze başlamıştı bile. ''Saygılar, Tanrı Erebus. Sizden bir yardımda bulunmanızı istiyoruz. Kardeşiniz Tanrıça Nyks, onun için fazlasıyla önemli olan gece pelerinini Kirke Kaplıcaları'nda kaybetmiş. Bunu, bu gece Nyks çocuklarından gelen çağrı ile öğrendik. Ancak ne kadar güçlü olursak olalım, oraya tek başımıza gitmemiz pek mantıklı gelmiyor. Bize yardım edeceğinizi düşünüyoruz..'' Kendinden emin bir ses tonuyla konuşmuştu Luna, o sırada Caroline de biraz olsun düzelebilmişti. Şimdi ikisi de Tanrı Erebus'a dikkat kesilmişti.