71. Serbest Kurgu
Uğranması gereken mekanlar:
1) Herhangi bir kulübe
2) Thalia Ağacı
3) Cephane
4) Kamp Mutfağı
Kriterler:
*Maceraya en az 2 kişi katılmalıdır.
*Rp en az 30 post sürmelidir.
Avcılardan ayrılmaya karar vermiş, ama henüz bu fikrimi diğerlerine beyan etmemiştim. 10 yıl boyunca beraber avlandığım arkadaşlarımın bana küseceklerinden, “ne yaparsan yap” diyerek benden nefret edeceklerinden korkuyordum. Bu ayrılma fikrini 5. yılın sonundan beri düşünüyordum ama sesli dile getiremiyordum. Bir çözüm bulmalıydım. Avcıları üzmeden onlardan ayrılmanın bir yolunu bulmalıydım, ama nasıl?
O gece tekrar kampa geldiğimiz gecelerden biriydi. Özlemle Zeus kulübesine bakıyor, kardeşlerimi görmek için büyük bir istek duyuyordum ama 10 yılın ardından burada olacaklarını sanmıyordum. Ortaya yepyeni Zeus çocukları çıkmış olmalıydı. Bakışlarımı zorla olsa da kulübemden çevirip yeni kulübeme yöneldim.
Hepimiz yorgunduk. Çok uzun süren bir avı yeni bitirmiştik ve iki gün sonra yeni bir avın peşine düşecektik. İyice dinlenip gücümüzü toplamalıydık ama Artemis kulübesinde gözüme uyku girmiyordu. Uyumam gerekiyordu, fakat yatakta dönüp durmaktan başka hiçbir şey yapamıyordum. Sebebini bulmam uzun sürmedi. Avcıların hepsi uyuduklarında sessizce kulübeden çıktım ve Zeus kulübesine girdim. Kulübede kimin olup kimin olmadığına bakmadan kendimi bir yatağa attım ve beklenmedik bir çığlıkla yerimden sıçrayana kadar da uyanmadım.
“Sen de kimsin ya? Kulübemde ne arıyorsun?” diye bağıran kızın sesini duymamak için kafamı yastığımın altına gömdüm ve homurdandım.
“İnsan kulübesinde bile rahat uyuyamayacak mı?”
“Kulüben mi? Burası benim kulübem! Ayrıca eğer Hades’in yeni meleziysen bile sorumsuzca gelip kendini bize tanıtmadan bir yatağa atlayamazsın!” dedi kız. Başımı yastığın altından çıkarttım ve etrafıma bakındım. Tanrılarım! Burası gerçekten Hades kulübesiydi! Dün gece yorgunluktan kulübeleri karıştırmış olmalıydım.
Hemen toparlandım ve ayağa kalktım.
“Gerçekten üzgünüm, burayı kendi kulübem sanmıştım” dedim ve gitmek üzere kapıya yöneldim. Bu korkunç kulübeden bir an önce çıkmak istiyordum. Ama kız bileğimi tuttu ve gitmemi engelledi.
“Dur bakalım küçük hanım! Öyle çabucak kurtulamazsın benden. Sen kimsin ve neden benim kulübemdesin? Ayrıca kulübenin dışında kocaman harflerle HADES KULÜBESİ yazıyor. Bu kadar da kör olmazsın, öyle değil mi?” dedi. Ah, bir açıklama borçluydum, ancak diğer avcılar çoktan beni aramaya çıkmış olmalıydılar, acele etmezsem başım çok fena derde girecekti.
“Adım Jennifer ve Zeus’un kızıyım ama son birkaç yıldır avcıydım ve kampa dün gece geldik. Çok yorgundum ve o karanlıkta kulübeni Zeus kulübesi zannetmiş olmalıyım, tekrar özür dilerim ama gitmem gerekiyor” dedim acele acele. Kız kolumu bırakmadı.
“İyi ama neden Zeus kulübesini arıyordun ki? Avcılar için Artemis kulübesi var zannediyordum” dedi iğneleyen bir ses tonuyla. Başımı öne eğdim.
“Evet var ama ben...” diye kekeledim. Kız sözümü kesti.
“Biliyordum! Sen bir yalancısın!” dedi hiddetle.
“Bak, sana üzgün olduğumu söyledim ve yalancı falan da değilim ama 10 yılın ardından insan onca hatıra bıraktığı kulübesini özlüyor tamam mı? Ben sadece Zeus’un kızı olduğum o günleri özlüyorum. Her hafta dünyanın farklı bir yerine gitmek zorunda olmadığım zamanları özlüyorum. Maceraya zevk aldığım için katıldığım günleri özlüyorum. Ama her şeyden çok kampı özlüyorum. Bunun içine senin kulübende dahil. Zamanında az girmedim ben Hades kulübesine. Ama gerçekten dün buraya gelmiş olmamın sebebi kulübeleri karıştırmış olmamdı. Ah, lanet olsun, kulübeleri birbirine karıştırmadığım zamanları özlüyorum!” diye bağırdım bir an sinirlenerek. Kız şaşkınlıkla bana baktı, ardından da kolumu bıraktı.
“Şey, madem öyle kuzen, kampa tekrar hoş geldin” dedi. Kızın ruh halindeki ani değişiklik beni de şaşırtmıştı.
“Şey, hoş bulduk”
(Phil, ben kendimi durduramadım, yazdım da yazdım =) İstersen bu kız sen olma, senin başka bir kardeşin olsun, sen o sırada kulübeye gir, ya da benim seni çok fazla konuşturmuş olmamdan rahatsız olmamışsan o kız sende olabilirsin. Tekrar özür dilerim =) )