Tarla doğru koşturmaya başladık. Çoğunlukla Afrodit çocukları vardı ama diğer klübelerden de bazı kişiler aramızda katılmıştı. Kocaman tarlada koşturmaya ekinleri karıştırmaya başladık. Tarla o kadar güzeldi ki sanki bambaşka bir dünyadan gelmiş gibiydi. Sonunda tarlanın daha derinlerine ilerlemeye karar verik ve tarlada boylu boyunca koşmaya başladık. Ekinlere basıyorduk koşmamızın etkisi ile kırılan, yerlerde ezilen ekinlerde vardı. Ama biz dur durak bilmeden koşmaya devam ediyoruk. Ta ki karşımıza tarlanın sahipleri çıkana kadar. Bize o kadar kötü bakıyorlardı ki ne yapacağımı bilmiyordum. Birkaç çocuk gerisin geriye yeniden koşmaya başladılar ama bizim arkamızı dönüp yeniden koşacak zamanımız yoktu.
Tarla sahipleri biri yaşlıca bir kadın ve aynı derecede yaşlı bir adamdı ve ağzının oynatıyordu. Sanki ot çiğniyor gibi görünüyordu ve yüzü çok buruşuktu. Öyle böyle değil resmen adamın gözleri, ağzı burnu birbirine girmişti. Tarla sahipleri bize yaklaşmaya başladı. Bizede yavaş yavaş geriye doğru yürümeye başladık ama yaşı kadın beni kolumdan yakaldı ve kendine çekti o pis nefesini yüzüm de hissetmiştim. ''Yaramaz çocuklar!''
Katılmak isteyen varsa rp katılabilir.