Esméralda Gwen Artemis Avcısı
Mesaj Sayısı : 171 Kayıt tarihi : 19/06/11
| Konu: Yeniliğe Başlangıç. Ptsi Ağus. 01, 2011 12:29 pm | |
| Sonunda vakti gelmişti. Yani Tanrıça Artemis’te dahil herkesin söylediğine göre, artık avcıların kulübesine giriş izni vardı Esmeralda’nın. Buna hala inanamıyordu. Herşey o kadar hızlı gelişmişti ki, inanmak mümkün değildi zaten. Girdiği ormanda Artemis’le karşılaşabileceğini bilse, 40 gün 40 gece oraya kamp kurar, geleceğinden gelen ve cevaplanmayı bekleyen çağrıyı karşılıksız bırakmaz, anında cevaplardı. Denize düşen yılana sarılır derlerdi ya, Esmeralda’nın şuan ki durumuna bakılacak olursa bu söz hiçte yerinde bir söz değildi. Çünkü o değil denize düşünce yılana sarılmayı, tek bir yılan bile görememişti orada. Hala olayların ve onların getirilerinin üzerinde yarattığı şoku atlatabilmiş değildi, lakin biran önce toparlanması gerektiğini biliyordu. Kamptakilere ve kardeşlerine göre o kadar gerideydi ki, bu durum onu bile rahatsız etmeye başlamıştı. Biran önce parıl parıl parlayan şu göz alıcı kulübeye girmeliydi yoksa, asla onlara yetişemezdi. İçindeki en ufak korku zerresini bile paramparça edip, tüm benliğinden söküp atmıştı. Yine de onu nelerin beklediğini bilmemesinin yanı sıra, olanları anlayamamış olmanın da verdiği garip duygu kaçınılmazdı. Sadece bununla yaşaması gerektiğini kabullenmesi kamıştı geriye, bu da muhtemelen en zor kısımdı onun için. Durduğu yerde kendi kendine kıpırdanmaya başladığının farkında bile değildi o an, zaten kimse farkında değildi, bu nedenle ortada bunu umursamasını gerektirecek bir durum yoktu. Her ne kadar bedeni anlamsızca hareketle yapıyorsaydı da, ışıltılı kulübeden hala alamıyordu gözlerini. Çeşitli Tanrıça sembolü dekoratiflerle süslenmiş gözalıcı kulübe, gerçekten bir rüya gibiydi. Şimdi onun kendini buranın bir parçası gibi görüyor olmaya başlaması, ve bunu başarması gerçekten zor gibiydi. Her ne kadar düşünceleri şimdilik sabit olsa bile, bir yerden başlaması gerektiğini biliyordu. Bu nedenle kulübenin kapısına doğru yol almış ayaklarını durdurmak için hiçbir şey yapmamıştı. Yürüdükçe adımları yavaşlıyor, rüzgar da tam aksine hareketleniyordu. Sıcak esintinin yüzünü yalayıp geçmesine izin verdi, vücut ısısının arttığını yeni ölümsüzleşen kanında hissedebiliyordu Esmeralda. Bunlar güzel duygulardı, lakin içinde bitmek bilmeyen bir tedirginlik hızla tüm benliğine yayılmaya yüz tutmuştu. Ya en ufak bir hareketiyle, Tanrıça’sına olan yeminini kasıtlı veya kasıtsız, bozacak herhangi bir şey yaparsaydı? Ya bu yaptığı şeyden dolayı sonsuza dek acı ve ceza çekecek olsaydı? Tabi ki de herhangi bir suçu, herhangi bir yanlışı, herhangi bir hatası varsa bunun sonuçlarıyla karşılaşmak kaçınılmazdı, Esmeralda’nın da kaçmaya pek niyeti yoktu açıkçası. Lakin şuanın pek hataya müsait bir an olmadığı apaçık ortadaydı, sadece bununla yüzleşebileceği düşüncesini içine sindirmesi gerekiyordu. Bunun için kulübenin kapısına varması için gerekli ola son birkaç adımı da çabucak atıverdi. Kamptaki ilk gününde, bu en acemi anlarında, oldukça kendinden emin olduğu düşüncesini herkese vurgulamak için yüzüne cesur ve kararlı bir ifade yerleştirip kulübenin kapısını çaldı Esmeralda. Şuandan itibaren neler olacağını kimin bilebileceğini kim bilebiridi ki?
~ RP SONU ~ | |
|