Olimpos Rpg Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi. |
|
| Deniz Kızına Teklif | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Drake Tyrell Stanislaus Zeus'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1178 Kayıt tarihi : 15/04/11
| Konu: Deniz Kızına Teklif Paz Tem. 31, 2011 6:49 am | |
| 5 yıl önce... Katherine 22, Drake 23 yaşındayken. & "Bak Procella, sanırım bu gerçekten seninle çıktığımız son seyahatti. Senden... Senden... Boşversene." dedikten sonra pegasusunu ahırlara bırakıp plajın yolunu tuttu Drake. Sinir bozucu pegasusuyla yolculuk yaptığı her seferinde, aynısını yaşıyordu. Yerin metrelerce üstünde uçtukları sırada Procella'nın birden bire canı sıkılıveriyordu ve üzerinde birini taşıdığını unutarak -veya önemsemeyerek- havada taklalar atmaya, tuhaf şaklabanlıklar yapmaya başlıyordu. Nedense Drake bu davranışların kendisi için kasıtlı üretildiği görüşündeydi. Procella hiçbir zaman Drake'in yakın arkadaşı olan Rose ile uçarken, bu tarz şeyler yapma gereği duymuyordu. Sanki onun derdi Drake ileydi. Jüpiter onu Roma Kampı'ndan Drake için getirtmişti, bu da kendini beğenmiş pegasusa bir çeşit hakaret gibi gelmişti. İkisi de Yunan melezlere ilk başlarda mesafeli yaklaşıyorlardı, bunda tuhaf bir durum yoktu. Peki, tıpkı kendisi gibi bir Romalı olan sahibi Drake, neden Procella'nın kara listesinin en başındaydı? İşte bunun nedenini bir türlü çözmeyi başaramamıştı. Bir kartala dönüşebiliyor olmasa, o hırçın kanatlı at yüzünden şimdiye kadar defalarca kez ölmüş olacaktı. Hırçın pegasusuyla ilgili düşünceleri kafasından atmak isteyerek, cebini yokladı. Evet, hala onu koyduğu yerde duruyordu. Kalp atışlarının hızlanması, suratında bir gülümsemenin oluşmasını sağladı. Kate ile tanışmalarının üzerinden beş yıl geçmişti fakat onunla ilgili en ufak bir düşünce bile Drake'te hep aynı heyecan hissini uyandırıyordu. İşte bu gerçekten de gerçek aşktı. Belki labirentteki o korkunç yaratık karşılarına çıkmasa, Kate'e hiçbir zaman açılamayacaktı. Bazen canavarlar bile istemeden iyi sonuçlara yol açabiliyorlardı. İlişkilerinin geçmişi adeta bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçerken, ayaklarının onu plaja doğru götürmekte olduğunu fark etti. Bu güzel yaz gününde Melez Kampı'nda gidilebilecek belki de en güzel yer orasıydı. Bu kararı verirken detaylarıyla ilgili bir plan yapmamış olduğu için, şimdi birbirinden değişik düşünceler aklına hücum edip duruyordu. Neden... Neden hepsini bir kenara bırakıp her zaman yaptığı gibi sadece Drake olmuyordu? Bu belki de en doğrusuydu. Ne de olsa Katherine bir kasıntıya değil, gerçek Drake'e aşık olmuştu. Katherine... Boş düşüncelerle boşuna vakit kaybediyordu. Yapması gereken şeyi biliyordu, bilinçaltı mekanı zaten kendisi henüz farkına varmadan önce seçmişti. Yolda giderken karşısına çıkan küçük bir melezi durdurdu ve "Sen Poseidon kızı Katherine'i tanıyor musun?" diye sordu. Bunu sormasının komik olduğunu biliyordu, kamptaki herkes Kate'i mutlaka tanırdı. Çocuk olumlu anlamda başını sallayınca "Onu bulup Drake'in kendisini plajda beklediğini söyleyebilir misin?" diyerek ricasını belirtti. Neyse ki çocuk sinir bozucu bir Hades melezi falan çıkmayarak, bunu yapmayı kabul etti. Drake derin bir nefes aldıktan sonra yürümeye devam etti. Katherine henüz kendisinin kampa dönmüş olduğunu bile bilmiyordu. Sabah çok erken bir vakitte, çıktığı ve haftalarca sürmüş olan görevinden dönmüştü. Kampa gelince ilk iş olarak Kate'i görmeye gideceği sırada aklına bu fikir gelmişti. Kimsenin yokluğunu fark etmemesini umarak teşkil ettiği tüm hayati risklere rağmen Procella'yı almıştı. Artık kampa geri dönmüştü ve birkaç dakika içinde Katherine de onun döndüğünü öğrenecekti. Yolda karşısına çıkan arkadaşlarına selam vererek fakat hiçbiriyle uzun bir sohbete girmemeye özen göstererek en sonunda plaja vardı. Hava o kadar sıcak ve bunaltıcıydı ki, Drake bu gidişle zaten birkaç dakika sonra heyecanı katlanılamaz bir düzeye çıkacağından, bayılabileceğini düşünüyordu. Neyse ki babası Tanrı Jüpiter'di ve kampta geçirmiş olduğu yıllar boyunca, güçleri konusunda kendisini epeyce geliştirmişti. Kollarını iki yana açarak konsantre oldu ve etrafta bir esintinin oluşmasını sağladı. Saçlarını dalgalandıran rüzgarın varlığı, kendini bildi bileli ona hep iyi gelmişti. Esintinin varlığıyla biraz rahatlayarak sahil kenarına doğru yürüdü ve bir kayalığın üzerine oturdu. Dalgaların sesi ve esintinin varlığı öyle bir bütünlük içindeydi ki, içini ferahlatıyordu. Dalga ve esinti, yani en sevdiği ses ve his, ona her zaman Katherine ile ilişkilerini anımsatmıştı. "Drake." Duyduğu sesin geldiği yöne doğru baktı ve Katherine ile göz göze geldi. Gülümseyerek "Kate." dedikten sonra oturduğu kayalıktan kalkarak ona doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı. Sevgilisine sımsıkı sarılarak, aylardır onu yalnızca İris mesajlarında görebiliyor olmanın nasıl bir ıstırap olduğunu düşündü. Ayrıldıklarında elini tutarak "Gel." dedi ve onu kayalıklara doğru götürmeye başladı. İkisi de oturduktan sonra Kate'i ilk gördüğünde kontrol etmeyi unutmuş olduğu esintiyi tekrar canlandırdı. Uzun süredir görüşmedikleri için birbirlerine söyleyecek çok şeyleri vardı fakat Drake için tüm sözlerden önce, yapması gereken önemli bir teklif vardı. "Kate, seni çok seviyorum ve ömrümün sonuna kadar da her zaman sevmeye devam edeceğim." dedi. Gerçek Drake olarak, sadece içinden geçenleri kelimelere döküyordu. Kalp atışları şimdi o kadar hızlanmıştı ki, hemen yanında oturmakta olan Katherine'in bile onun ritmini duyabildiğinden emindi. "Ve ben, hep seninle olmak, seninle yaşamak istiyorum." diyerek sözlerini devam ettirdi. Artık, en sonuna gelmişti. Ona Katherine de Drake'in az sonra soracağı soruyu tahmin edebiliyor gibi görünmüştü. Sakinleşmek için derin bir nefes aldıktan sonra cebinden bu sabah almaya gittiği yüzük kutusunu çıkardı ve onu Kate'e doğru tutup yavaşça kapağını açtı. "Benimle evlenir misin?" diye sordu. İki kelimeden oluşan bu sorunun ağzından çıkması o kadar zor olmuştu ki, esintinin huzur verici varlığına rağmen bayılmanın eşiğine gelmiş olduğunun farkındaydı. Katherine için seçtiği yüzük, iki kenarında ikişer tane küçük pırlanta taş bulunan ve ortasında bir inci olan, zarif bir el işçiliği eseriydi. İnci Drake'e göre denize hükmedebilen ve güzeller güzeli bir kız için seçilebilecek en uygun taştı. Karşısında oturmakta olan Katherine'in tepkisini ve suratındaki ifadeyi merak ediyor ama kapıldığı reddedilme telaşından, ona doğru bakamıyordu. En sonunda, artık geride çok azı kalmış cesaretini topladı ve sevdiği kızın parlak gözlerinin içine bakmaya başladı. Orada sadece aşkını görüyordu, telaşlanmasını gerektirecek her türlü durumu bir anda unutmuştu.
- O yüzük:
| |
| | | Katherine M. von Dorff Poseidon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Pegasus Binicilik Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 4525 Kayıt tarihi : 05/03/11
| Konu: Geri: Deniz Kızına Teklif Paz Tem. 31, 2011 8:54 am | |
| Ormanda, yanında otlayan Vesper ile konuşarak geçiriyordu vaktini. Pegasusu, kamptan ayrılan arkadaşlarının yerini tutuyordu. İkisi ilk tanıştıklarında iki düşman gibi yaklaşmışlardı birbirlerine. Hala çok sevdikleri söylenemezdi. Ama pegasusu, Neptün kızı olan sahibine uyum sağlamak zorundaydı. Katherine ona babasının getirdiği güçle böyle emretmişti. Elinde tuttuğu topu karşısındaki ağaca doğru atıp bir kez daha tuttuğunda, Vesper yerdeki otları yemeyi kesip ona baktı. Uçmak isteyecekti pegasusu. Bakışlarından anlıyordu bunu Katherine. İkisi de uzun zamandır göreve çıkmamışlardı. Tek yaptıkları kamplar arası yolculuktu. "Uçmak yok." dedi o gün içerisinde belki yüzüncü defa. Eğer Drake gelirse onu bulabilmeliydi. Uçarak onu görme şansını kaçırmak istemiyordu. Onu düşününce iç çekti yavaşça. Özlüyordu, gördüğü arkadaşları ile konuşmak istemiyordu çünkü konu er geç onlara geliyordu. Vesper'ı ormana götürdüğü ilk gün Drake hakkında konuşmaması için uyarmıştı. Asla zayıf görünmek istemeyen Katherine, bu konuda bile kendisini düşünüyordu. Zaten zayıf yönünü gören tek kişi değil miydi Drake? Katherine'in sakladığı yönünü tek gören kişi. Asık suratında hafif bir gülümseme oluştu. Yanaklarındaki yanmayı hissettiğinde, gülümsemesi genişledi. Onu düşünürken bile yanakları kızarıyorsa, karşılaştıklarına kim bilir ne olacaktı kıza. "Sence ne zaman dönecek Vesper?" diye sordu etrafta dolanmaya başlamış pegasusuna. Sıkıldığı her halinden belli olan hayvan ona cevap vermedi. Uçmayı kabul etmediği için Katherine'e küstüğü her halinden belliydi. Küsen bir pegasus ile ormanda tek başına kalmak istemediği için yaslandığı ağaca tutunarak kalktı ve üstüne yapışmış tozları silkeledi. Yavaş adımlarla ormanın sonuna yaklaşırken, bir çocuğun ona doğru yaklaştığını gördü. O çocuğu tanımadığından neredeyse emin olduğu için, ilk başta başkasının yanına mı gidiyor diye etrafına bakındı. Ama etrafında kimse yoktu. Meraklı bir ifadeyle onu bulduğuna sevindiğini belli eden çocuğa bakmaya devam etti. Bir süre nefes alarak konuşacak duruma geldikten sonra "Sonunda seni buldum! Drake seni plajda bekliyormuş. İletmemi istedi." dedi. Katherine o anki ifadesini sakin tutmak için sıktığı dişlerini neredeyse kıracaktı. En sonunda abartılı sayılmayacağını düşündüğü meraklı sesiyle "Gerçekten mi?" diye sordu çocuğa. Sonra sorusunun ne kadar saçma olduğunu fark ederek kendisine kızdı. "Yani, bunu sana Drake mi söyledi? Nerede gördün onu?" o kadar heyecanlanmıştı ki soruları hızlı bir şekilde soruyor. Saçma olup olmaması ile ilgilenmiyordu. Çocuk sorularına şaşırmış gibi baktı ona. "Dedim ya, o söyledi. Az önce gördüm, plajda seni bekliyor." Katherine'in sağır olup olmadığından emin değilmiş gibi konuşuyordu. Ama kız çocuğu boğmayacak kadar sevinmişti. Onu kenara itip düşmesine sebep olurken koşarak kamp meydanına ulaştı. Adımlarını plaja doğru yönlendirirken hızını giderek arttırıyordu. Drake'i görmek, ona sarılmak... Katherine'in uzun zamandır gerçekleşmesini istediği bir şeydi. İris mesajları artık kıza yetmiyordu. Onun için endişeleniyordu. Ayakları kumlu zemine değdiği anda gördü. Havanın kavurucu sıcaklığı, plaja geldiği anda yerini tatlı bir esintiye bırakmıştı. Bunu Drake'in gerçekleştirdiğini anlıyordu artık ve hoşuna gidiyordu. "Drake." dedi sanki emin olmak istiyormuş gibi. Arkasını döndüğü zaman bir an için göz göze geldi onunla. Kalbi, onu görmenin getirdiği sevinç ve heyecandan daha hızlı atmaya başlamıştı sanki. Ona sarılan güçlü kolları hissettiğinde ise bunun gördüğü rüyalardan biri olmadığından emin olmuştu Katherine. "Gel." Drake'in onu kayalıklara götürdüğünü fark ettiğinde sevinci yerini meraka bırakmıştı. Neden Katherine ile plajda buluşma isteği duymuştu ki? Kayalıklara oturduklarına, Katherine esintinin yeniden başladığını fark etti. Bir süre esintinin keyfini çıkarsa da, Drake ile konuşmak için sabırsızlanıyordu. "Kate, seni çok seviyorum ve ömrümün sonuna kadar da her zaman sevmeye devam edeceğim." Katherine duyduğu cümle karşısında şaşkın bir şekilde ona bakarken, kendisinin de seveceğini söylemek için ağzını açıyordu ki Drake konuşmaya devam etti. "Ve ben, hep seninle olmak, seninle yaşamak istiyorum." kalp atışları bir kez daha hızlandı kızın. Anlamıştı. Bu konuşmanın sonucunu anlamıştı ve bu biraz daha şaşırmasına sebep olmuştu. Drake'i çok seviyordu ve o da hep onunla birlikte yaşamak istiyordu... Gözleri, Drake'in her hareketini izliyordu. Cebinden çıkardığı kutuya bakarken, tahminin doğru olduğundan emin olmuştu. "Benimle evlenir misin?" nefesi kesilecekti neredeyse. Dıştan kendisini sakin göstermek için oldukça çaba harcıyordu. Evlenmek? Katherine'in yapacağı ilk on listesinde asla yer almazdı. Kutuda duran yüzüğe baktı. İki kenarında ikişer tane küçük pırlanta taş ve ortasında bir inci bulunduran, Katherine gibi bir kız için zarif bir yüzüktü. Ama bayılmıştı ona. Bakışlarını, yavaşça yüzükten ayırdı ve aşkı bulduğu çocuğa doğru çevirdi. İlk tanıştıkları an geldi aklına. Ondan etkilenişini ama bunu söyleyemeyecek kadar utandığını. Amphitrite kızı olduğunu sandığı dönemlerdi. Labirentte neredeyse ölecek durumdayken birbirlerine hislerini itiraf edişlerini ve onu kaçıran kuzeninden kurtarışını. Eski anılardı belki ama Katherine'in hafızasında sanki yeni olmuşlar gibi yer edinmişlerdi. Katherine'in ona gerçek kişiliğini, zayıf yanlarını gösterdiği anılardı. Aşkı ve sevgiyi ona ilk kez tattıran çocuğa dikkatini verdi bir kez daha. Yüzünde oluşmuş, geniş bir gülümseme bu teklifi kabul edeceğinin işareti gibiydi. "Evet! Evlenirim!" diyebildi sadece. Romantik bir kız değildi. İşi uzatmayı da sevmezdi. Yaşadığı kısa anlık tereddüt, sadece aldığı teklifinin şaşkınlığından gerçekleşmişti. Katherine, kabul edişinin ardından, ikisinin de rahatladığını hissetmişti. Derin bir nefes aldıktan sonra ona, ardından yüzüğe baktı. | |
| | | Drake Tyrell Stanislaus Zeus'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1178 Kayıt tarihi : 15/04/11
| Konu: Geri: Deniz Kızına Teklif Cuma Ağus. 05, 2011 6:09 am | |
| En sonunda yapmayı başardığı teklifin ardından güğüs kafesine hayran kalmıştı Drake; Kalbini hala yerinde tutmayı başardığına göre o kemikler epeyce güçlü olmalıydı. Katherine'in vereceği tepkinin hiçbir anını kaçırmak istemediğinden, cesaretini zor toparlamış olsa da ona bakmayı başarabilmişti. İlk başta sevgilisinin ifadesinde doğal olarak şaşkınlık okundu. Drake bile bir gün öncesine kadar böyle bir teklif yapacağını bilmezken, Katherine'in bu kadar şaşırması çok doğaldı. Aslında zaman zaman hep böyle bir sürpriz yapmayı düşünmüş ama Kate'in ona karşı duygularından emin olsa da, Drake ile evlenmek isteyeceğinden emin olamamıştı. Genç kızın gülümsemesi Drake'in içini aydınlattığında, endişelerinin yersiz olduğunu fark etmişti. En başından beri ilişkileri böyle karşılıklıydı. Katherine'in onu sevmesi, Drake'e her zaman bir hayalden farksız gelmişti ama şu anda karşısında oturuyor ve gülümsüyordu işte. Anın gerçekliğini pekiştirmek için başka neye gerek vardı ki? Katherine'in yaşadığı duraklama Drake'i kısa bir an için strese soksa da, sonunda aldığı "Evet! Evlenirim!" cevabı üzerine sanki bu sözleri duyacağından hiçbir zaman kuşkusu olmamış gibi hissetti. Katherine'in ağzından çıkan iki kelime üzerine heyecandan bir an için kontrolünü kaybetti ve etraflarındaki esinti, adeta bir fırtınaya dönüştü. Tekrar sakinleşmeyi ve havayı kontrolü altına almayı başardığında, Kate de kendisi de kahkaha atıyorlardı. Utangaç bir şekilde "Ben, şey... Pardon." dedi ve Katherine'in rüzgar yüzünden karışmış olan saçlarını düzeltmek için elini ona doğru uzattı. Tekrar göz göze geldiklerinde, ikisi de mutlulukla gülümsüyordu. Drake yüzünü Kate'inkine yaklaştırdı ve dudaklarını usulca onunkilere değdirdi. Sonra, bir anda aklından çıkmış olan yüzüğü hatırladı ve "Ah, yüzük." diye mırıldandı. İnci taşlı yüzüğü kutudan çıkarıp Katherine'in sol elinin yüzük parmağına taktı. Yüzüğün ona tam olduğunu görünce sevindi. Katherine yüzüğüne bakmak için elini kaldırdığında "Bence çok yakıştı." dedi. Gerçekten de o sırada tek düşündüğü şey, bir yüzüğün bir insana nasıl bu kadar yakışabildiğiydi. Hayatının aşkı olan Katherine şu anda karşısında oturuyor ve Drake'in yüzüğünü takıyordu. Bu olanlara hala inanamıyordu Drake; Bir süre sonra Katherine onun resmen eşi olacaktı. Hayatlarını gerçekten de birleştirmiş olacaklardı; Tıpkı Drake'in hayallerindeki gibi.
Rp Bitmiştir. (Kate'in ekleyeceği bir şey yoksa.)
| |
| | | | Deniz Kızına Teklif | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|