Hıh! Salak Afrodit kızı! Neymiş efendim, üstüne üzüm atmanın bedelini ödeyecekmişim. Ha ha ha! Benim iki gün boyunca hiç uyumadan durma ihtimalim bile bundan daha yüksekti!
Aslında o üzümü salak Bella Crystal Montéz'in üzerine kasıtlı olarak atmamıştım. Kahvaltıda bir tek o vardı ve beni takip edecekmiş gibi görünüyordu. Ve taip edilmemem gerekiyordu çünkü kahvaltıdan sonra tarlalara gidip biraz çilek aşırmayı amaçlıyordum. Şu anda da Tarla yolundaydım zaten. O salak kız beni takip edebilir ve ne yapacağımı anlar anlamaz koşup Athena'ya haber verebilirdi. Bu riski göze alamazdım. Aslında onu uyutmak daha güvenli olurdu ama herhalde bir kızı kahvaltı masasında iki günlük bir uykuya yatması dikkat çekerdi. O yüzden kıza üzüm atmıştım. Kıyafetiyle ilgilenirken beni takip edemezdi. Beni hatırlayıonca da çoktan iş işten geçmiş, ben kulübeme dönmüş hapur hupur çilek yiyor olurdum. Keh keh keh...
Ben bunları düşünürken çoktan tarlaların girişine gelmiştim bile. Şimdi işin gergin kısmı vardı - çilek toplamak. Gergindim çünkü tarlalara doğru bakan birisi her an beni görebilirdi. O yüzden bu işi çabuk ve güvenli bir şekilde halledecektim.
Yanımda getirdiğim sepeti yarılamışken arkamdan cırtlak bir kahkaha geldi. Kanım donmuştu. Kulaklarım yanılıyor muydu yoksa Bella Crystal Montéz beni üzerindeki üzüm lekesiyle buraya kadar takip mi etmişti gerçekten?!