New York'ta yakalanıyorum

6- Kamptan kaçıp New York'taki evine gideceksin.
Mekan: New York
Katılacaklar: Sen. (isteğe bağlı: pegasusun veya bir arkadaşın.)




Hayatımın en güzel günüydü...Annemi görecektim.(daha doğrusu annemi canlı canlı görecek,ona dokunabilecektim.)Onunla iris mesajıyla bile uzun bir süredir görüşmemiştik.New York'taki odamı daha görememiştim. Annemle en son görüşmemizdebana orayı benim hazırlayacağımı söylemişti ve benim hep istediğim oda takımını aldığını söyleyince sevinçten neredeyse havalara uçaçaktım.İşte şimdi bu evde hayallerimi derçekleçtiren annemle buluşacaktım. Annemi o kadar özlemiştim ki! Hatta bana Yorina demesini bile!Sabah erkenden bavulumla kamptan çıktım.Gerçi bavulda da pek birşey yoktu buraya tekrar dönerim diye çoğunu bırakmıştım ve zaten oradan da alacaklarım vardı.Uçaktan inene kadar her şey yolundaydı, sanırım neredeyse düşene kadar demeliyim. Tanrı Zeus bu sefer neye kızdı diye düşündüm uçaktan birazmide bulantısı ile neredeyse sağasalim indikten sonra.Annemin beni burada beklediğini düşündüm.Sonra kafamı salladım ''Hayır,''dedim.''Anneme süpriz yapıyorum umarım haberi olmaz.''diye düşündüm.Tabii kamptan da kaçıyorum, diye düşünmeden edemedim.Oradan sıkılmıştım.New York beni kendime getirir herhalde diye 3 gündür bunu planlıyordum ve sonunda bunu yapmayı başarmıştım. İçimde ki tek endişe; birilerinin benim olmadığimi fark etmesiydi. İşte o zaman hapı yutmuştum.Ama onun dışında fazla korkmuyordum.Kamp marketinden aldığım 20 dolarla ve ilk geldiğim zaman annemin bana ne olur ne olmaz diye cebime tıktığı 130 dolarla birlikte 150 dolarım vardı toplamda.Taksiye atlamadan önce durup taksiciyi şöyle bir süzdüm-ne bileyim belki bir canavar falandır diye-evet adam canavara bendemıyordu ben de biraz rahatlamış gibi içeri girdim ''Hudson sokağı no 178'' adam hareket etmeye başladı.İşin zor kısmı bitmişti.Uyuyakalmışım, uyandığımda adam bana seslaniyordu rezil olmuştum. Hemen parayı verip çıktım.Etrafıma baktım. Evet evimdeydim sanırım annemle konuşurken bana buranın adresini de vermişti.Bir apartman dairesi demişti bana.Bu sokaktaki tek apartman burası olduğu için hemen isimler listesine baktım.Oradaydı.Sofie Violet. 3. kat. Çıktım zilini çaldım o açtı.Sanırım beni gördüğüne o kadar sevinmişti ki düşüp bayılacaktı.İçeride ona kampı anlattım.Sanki beni büyülenmişçesine dinliyordu.Ona kardeşlerimi anlattım,arkadaşlarımı hatta ilk günümde bogazıma silah dayayan kardeşim Adrian'dan bahsederken gözleri sanki öfkeden parlıyordu.Bana:
''Peki nasıl döneceksin?'' dediğinde durdum. color=orange] ''Bilmiyorum.'[/color]'dedim.Gerçekten bilmiyordum.''Zaten dönünce Tanrıça Athena beni cezalandıracak''dedim ve birden herşeyi unutup pat diye ''dönmeyi düşünmüyorum'' dedim. Annem donakaldı.''Ne demek dönmeyi düşünmüyorum? Kızım, ben de en az senin kadar burada sakin bir hayatımız olsun istiyorum.Ama etrafımızda canavarlar varken değil.Seni çok özledim, biliyorum ki sen de beni amabu kampa ihtiyacın var.Seninle iris mesajı ile sık sık görüşebiliriz.Hem istersen kışın burada kalabilirsin'' Bu sözleri beni ikna etmeyi başaramadı.''hayır ben dönmeyeceğim''dedim anneme. Annem de pes etmişti artık.''Tamam Yorina'' dedi annem.Şöyle bir öksürdüm fark atmesini sağlamak için.''Leonie. Pardon.''dedi annem düzelterek.Konuyu geçıştırmek için''Eee? Senin odayı ne yapıyoruz?''Bir anda gözlerim parladı va sevinçle ''Şimdi başlasak?'' dedim. O gün odamla uğraşırken çok eğlendik.Sonunda bitti ve ben odamda uyuyakalmıştım.Sabah penceremde bir pegasus gördüm koyu gri tüyleri ve kırmızı gözleri vardı.''Bir dakika!Pegasus mu ?Ama o... nasıl..? Olamaz beni fark etmişler ne yapacağım ban şimdi?''diye düşünürken galiba çığliğı da unutmamışım.Annem koşarak geldi ve ''Leo? Ne ol..''o da benim baktığım yere baktı ve sustu.
''galiba fark edildim...'' dedim anneme. Pencereyi açtım ve boynundaki kağıdı gördüm.İçinde:
Sizi fark etmedim sanmayın Yorina Violet
bu pegasusa binin ve hemen kampa dönün
NOT:Kampa geldiğinde cezalandırılacaksınız.
Tanrıça Athena

Çok mutsuzdum ''sanırım buraya kadarmış'' dedim anneme kederli kederli.Birbirimize sarıldık,eşyalarımı topladım ve pegasusa atladım.Her şey buraya kadardı gerçekten.Kampa varınca ne ceza alacağım diye düşündüm.