Yanaklarımı okşayan hafif esinti okyanusun tuzlu kokusunu bana taşıdı. Yeni evim olan Poseidon Kulübesi'nin önünde duruyordum ve heyecanlı, biraz da endişeliydim. Ya kardeşlerim beni dışlarlarsa, o zaman ne yapacaktım? Ya başıma gülünç bir şey gelirse veya utanç verici bir olay yaşayıp herkese rezil olursam? Bunları yaşamak istemiyordum. İç çekerek rahatsız bir şekilde yerimde kıpırdandım. Ardından da suratıma yapmacık bir gülümseme yerleştirip bavulumu sürükleyerek kulübeye girdim. Girer girmez de etrafımdaki rahatlatıcı atmosferi fark ederek endişe ile kasılmış omuzlarımın gevşediğini hissettim. Gözlerim yavaşça etrafta dolaştı ve çevremdeki her cisimi en ince ayrıntısına kadar inceledi. Bunu yaparken başlarını bana çevirmiş ve meraklı ifadeler ile beni süzen birkaç kız gördüm ve yanaklarımın kızarmasına engel olamadım. Aralarından biri oturduğu yerden kalktı ve yanıma gelerek elini bana doğru uzattı. Bunu yaparken "Merhaba. Ben Katherine. Kulübe lideri." demeyi de ihmal etmedi. Uzattığı eli sıkarak "Ben de Anita. Anita Kendra Roberts. Şey, sanırım sizin yeni kardeşinizim." diye mırıldandım. Katherine gülümseyerek "Eh, o zaman hoş geldin. Umarım buraya çabuk alışırsın. Sana bir oda bulmamız gerek." dedi. Bundan sonra yaşananlar bana saniyeler içinde olmuş gibi geliyordu. İlk başta yeni kardeşlerimle tanıştım. Isabelle, Luna, Cornelia, April, Rose ve isimlerini aklımda tutamadığım birkaç kişi daha. Hemen ardından da Katherine ile kulübenin koridorlarında dolaşıp bana uygun bir oda aramaya koyulduk. Bir yandan da sohbet ediyorduk. Neden bilmem ama utangaçlığım yavaş yavaş kaybolmaya başlamıştı. Artık daha rahat ve sakin tavırlar sergiliyordum. Zevkime uygun bir oda bulmak zor olmadı. Katherine dudaklarında hafif bir gülümseme ile bana veda eder ve "İlk başta odana yerleş ama çabuk ol. Yemeğe geç kalma." derken bende yavaşça ona el salladım. Ardından ise kendimi odamdaki büyük mavi yatağa attım. Katherine'nin dediği gibi, buraya çabuk alışacağıma emindim. Doğrularak yatağın kenarına oturdum ve odamı bir kez daha gözden geçirdim. Krem rengi bir komodinin üzerinde birkaç tane kitap ve bir defter ile kurşun kalem duruyordu. Odanın köşesinde büyük bir dolap vardı. Üst kısmı denizdeki dalgalar gibi şekillendirilmiş ve aralarına da birkaç deniz kabuğu şekli serpiştirilmişti. Aynı zamanda odada normal boyutlarda bir ayna vardı. Aynanın önünde sıralanmış birkaç renkli şişenin içinde parfümler duruyordu ve hemen yanlarında ise mavi kadife ile kaplanmış bir çerçeve bulunuyordu. Ayağa kalkarak aynaya doğru yürüdüm ve çereçeveyi elime aldım. Üzerinde minyatür yunus ve deniz yıldızı şekilleri olduğunu o zaman farkettim. Yavaşça parmaklarımı şekillerin üzerinde dolaştırdım ve çerçeveyi yerine geri bıraktım. Kıyafetlerimi yerlerine yerleştirmem gerkiyordu. Hemen yatağımın yanına yasladığım bavulumu sürükleyerek dolabın önüne getirdim ve açtım. İçinde bir kaç bluz, t-shirt, kot pantolon ve şort vardı. Dolabın kapağını hafifçe aralayarak bunları yerleştirmeye başladım. İşim bittikten sonra bavulun başka bir gözünü açtım ve içinden telefonumu çıkararak kapalı olup olmadığını kontrol ettim. Kapalıydı. Hemen üzerime siyah askılı bir bluz ve şort giyerek odamdan çıkıp Katherine'yi aramaya başladım.
-Rp Bitmiştir-