Yeni Bir Hayat ve Yeni Gerçekler

Küçük Tanrıça Mesaj Sayısı : 102 Kayıt tarihi : 06/12/10

Yeni bir hayata başladığınızda yaşadığınız her şey Size çok fazla gelir. Bazen kaldıramayacağınızı da düşünürsünüz. Fakat size bunları sunan hayat, kaldırma gücünü bahşeder. Tıpkı bende olduğu gibi. Evet hayatım üç gün içerisinde hızına yetişemeyeceğim şekilde değişmişti. Çözümü yoktu bunun.Ya da vardı ama ben bilmiyorum. Düşüncelerimin arasında uyuyamayınca yataktan kalktım ve sessizce üzerimi değiştirdim. Kalın bir şeyler giymemin ardından sabahın erken saatlerinde kulübemden çıktım. Sabahın ayazında biraz yürüyüş bana çok iyi gelecekti. Yeni güne daha zinde başlayabilecektim belki de.

Etrafı izleyerek yaptığım yürüyüş beni Long Island kıyısına kadar getirdiğinde güneş yeni yeni doğmaya başlamıştı. Yeni bir gün, yeni umutlar, yeni gerçekler ve yepyeni bir düşünceler demekti. Güneşin doğuşunu izlemek için kayalardan birine oturdum ve gözlerimi karşıya güneşin doğuşundaki kızıllığa diktim...

Sessizliğin içerisinde duyduğum sesle broşumu çıkardım montumdan ve elime alarak başımı çevirdim. Kimseyi göremeyince tekrar başımı çevirdim güneşe doğru...

Misafir

Yine tanrıların birbirlerine olan mesajlarını iletmekle geçecek sıkıcı bir gün... Bu görevi kabul ettiğimde çok daha iyisini bekliyordum açıkçası, Haberci Tanrı olmak o zamanlar daha güzel görünüyordu gözüme. Neyse, artık alışmıştım zaten. Bu sıradan rutinde en sevdiğim şeylerden biri her sabah Melez Kampı'nı ziyaret etmekti. Her gün Güneş'in doğuşunu orada izleyip, genç melezleri uzaktan takip etmek hoşuma gidiyordu. Onlar da birçok açıdan bizim gibiydiler, normal insanlardan çok daha farklıydılar. Ama şurası bir gerçek ki; onların ruhu ölümsüzlük gücümüzün getirdiği duygularla kirlenmemişti. Hayatları bizim gibi değildi, çıktıkları tehlikeli görevlerde her zaman kendilerinin, veya arkadaşlarının ölümle karşılaşmalarını izlemek zorunda kalabilirlerdi. Bu yüzden sanırım, nedense kendimi onlara daha bir yakın görüyordum. Geçmişte yaptığım hatalardan ders çıkarmıştım, oğlum Luke ile gerçeklere kapanan gözlerim tekrar açılmıştı. Bunu sağlayan da engin zekam veya tanrısal güçlerim değil; yine o birçok zaman hor gördüğümüz, hak ettikleri değeri vermediğimiz melezlerdi.
"Güzel bir gün doğuyor." diye fısıldadım Long Island Kıyısı'nda belirdiğimde. Bu tür tahminlerde tabii ki Apollon kadar iyi değildim, ama benim de bir takım yeteneklerim, tecrübelerim vardı sonuçta. "Öyle değil mi Martha?" diye sordum asamdaki birbirine dolanmış halde bulunan iki yılandan biri olan Martha'ya.
"Evet, öyle değil mi Martha?" dedi George onun yerine cevaplayarak. O da asamdaki diğer yılandı.
"Bana sormuştu George, sen niye maydanoz oluyorsun her şeye?" dedi Martha sesini yükselterek.
"Hey!" diye bağırdım bunun üzerine. "Kesin sesinizi, yoksa cep telefonuma ihtiyacım olabilir."
Bu tehdidim üzerine sustu ikisi de, çünkü biliyorlardı ki asamı cep telefonu şekline çevirirsem ikisi de duyularından yoksun kalacaklardı. Bu ikisinin kavgalarından bıkmıştım artık... Bir anda dikkatimi çeken bir şey gördüm kıyının diğer ucunda, bir melez! Bu saatte melezler genelde buraya uğramazdı, bu da ilgimi çekmişti nedense... Bir kız tek başına oturmuş, Güneş'i izliyordu usulca. Kampa yeni gelmiş bir melezdi büyük ihtimalle, yeni melezler buraya alışmaya çalışırken hep bu tür şeyler yaparlardı. Onun yanına gittim konuşmak için, tabii ışınlanarak.
"Merhaba genç melez." dedim ona gülümseyerek. "Burada yeni misin?"

Küçük Tanrıça Mesaj Sayısı : 102 Kayıt tarihi : 06/12/10

Arkamdan gelen sesle hayallerle gerçeklerin arasında savruldum bir an.Hâlâ alışkın değilim melez denmesine. Ama gerçek o ben bir melezim ve bundan da en azından babamın Tanrı Ares olmasından gurur duyuyorum. Anlık düşüncelerin ışığında yavaşça kafamı kaldırdım. Yanımda duran sanırım haber Tanrısı Hermesti. En azından öyle tahmin ediyordum.

"Evet, Tanrım. Henüz iki gün oldu geleli. Adım Shylâ Queen. Tanrı Aresin kızıyım. "

dedim. Sorulmadan fazla mı bilgi vermiştim. Yine de aldırmadım buna. Henüz yeniydim ve neyin nasıl olacağı hakkında bilgim yoktu. Üstelik ben Tanrı Ares'in kızıydım. Boğun eğebileceğim tek kişi - o da isterse tabi - babamdı kesinlikle; bir başka Tanrıya ya da Tanrıçaya saygısızlık boyutun olmadıktan sonra istediğim gibi davranabilirdim sanırım. Evet işte yine bir tahmin... Bu günlerde ne çok tahminde bulunuyordum böyle. Kimi doğru, kimi yanlış... Ama hepsi tahmindi sonuçta. Hepsinin doğru olması beklenemezdi öyle değil mi?

" Şey sanırım Siz de Tanrı Hermessiniz öyle değil mi? Tanrım "

Kelimeler dudaklarımdan döküldüklerinde cümledeki anormalliği farkettim. Bunun yerine Sizde Tanrı Hermessiniz öyle değil mi? Efendim daha uygun olurdu ama söylemiştim bir kere ve değişmem de imkansızdı.

Misafir

"Evet genç melez, haklısın. Ben Tanrı Hermes'im, yani habercilerin ve hırsızların tanrısı." diye cevapladım onu. Yeni olduğu her halinden belli oluyordu zaten, söylediği cümlelerde belli bir standart tutturamıyordu. Benimle nasıl konuşacağını bilmiyordu tabii ki, yeterince saygılı olup olmadığından emin olmak istiyordu. Ama yine de birçok melez gibi saygılı olmak için özellikle çabalamıyordu, bu da bir Ares çocuğu olmanın getirdiği öz güven ve üstünlük duygusundan olmalıydı, hah!
"Sizi bazen burada izlerim uzaktan." diye devam ettim sözlerime. "Aslında melezlerle pek sık konuşmam, ama yeni olduğunu anladım ve seninle konuşmak istedim nedense."
"Hımm." diyebildi sadece Ares kızı. Ne diyeceğini bilemiyordu tabii doğal olarak.
"Neyse, zamanım kısıtlı." diye devam ettim. "Tahmin edebileceğin gibi Haberci Tanrı olarak oldukça yoğunum bu dönemler. Ama gitmeden önce sana sormak istediğim birkaç şey var." Kızın bakışlarında daha önce rastlamadığım bir şeyin izlerini de görebiliyordum şimdi; merak. "Öncelikle, kamptaki yaşamına alışabildin mi? Yardıma ihtiyacın olan herhangi bir konu var mı? Ve son olarak da Hermes kulübesindekilerle, yani çocuklarımla ilgili ne düşünüyorsun? Bayrak kapmacada sizinle ittifak yaptıklarını duymuştum, ve kazanmışsınız. Ne düşünüyorsun bunun hakkında?"
"Ha?" dedi kız şaşkınlıkla. Sorularım onu şaşırtmış olmalıydı, daha çok da bu kadar sorunun üst üste gelmesi. Ama vaktim kısıtlıydı ve ondan bu cevapları almak istiyordum. Kampta olan her şeyi öğrenebilirdim zaten istesem, ama bunları bir melezin ağzından duymak daha ilginç olurdu tabii ki...

Küçük Tanrıça Mesaj Sayısı : 102 Kayıt tarihi : 06/12/10

O kadar çok soru üst üste sorulmuştu ki öncelikle hangisine cevap vermem gerektiğini bilemedim. Ama sanırım önce gelişimle ilgili olan sorulara yanıt vermem daha mantıklıydı. Diğerleri sonraya da kalabilirdi öyle değil mi?

" Henüz üç gün oldu geleli. Yavaş yavaş alışıyorum yeni hayatıma. Herhangi bir konudaki yardıma kardeşlerim koşuyorlar. Onlar olmasa buradaki yaşamıma alışmam gereğinden zor olurdu eminim. "

Yine çok mu konuşmuştum? Umursamadım. Sadece yüzüme masum bir gülümseme oturttum. Kim bir Ares kızından sonra saygı bekleyebilirdi ki... Yeni yaşamımda en kolay adapte olduğum konu buydu sanırım. Eh, ben çocukluğumdan bu yana, saygıyı çok fazla önemsemezdim zaten. O yüzden adapte olmak çok daha kolaydı benim için.

Bir anda aklıma diğer sorular gelmişti. Kazanılan bayrak kapmaca yarışı. Ben kazanmamız belli olduktan sonra gelmiştim kampa o anın büyüsünü yaşamadım elbette. Ama mükemmel bir yarış olduğundan kuşkum yoktu. Hem Amanda anlatmıştı bana yaşanılanları.

" Henüz birkaç kişi dışında pek kimseyle tanışmadım ben. Ama kardeşim Amanda anlatmıştı bayrak kapmaca yarışlarını, çok zorlu bir mücadele yaşanmış. Fakat en iyi olan taraf olarak biz kazanmışız. Sanırım Hermes kulübesi de iyi iş çıkarmıştır. "

Konuşmamı yine bir tahminle bitirmiştim. Bu konuda ne yapabilirdim ki, ben sonradan katılmıştım ekibe ve hiçbir şey bilmemem çok normaldi. O sırada Tanrı Hermes konuştu tekrar. Acelesi olduğu her halinden de belliydi aslında.

" Peki, genç melez. Söylediğim gibi zamanım kısıtlı ve artık ulaştırmam gereken haberler için işime dönmeliyim. "

dedi ve arkasını dönerek ışınlandı. Hızla gelmiş ve hızla gitmişti Tanrı Hermes.

" Hızına yetişmek ne mümkün!" diye mırıldandım ben de kendimi güneşin doğuşuna verdim bir kez daha.

- RP Bitmiştir. -

» yeni bir hayat.
» Yeni bir hayat.
» Hayat Tesadüfleri Sever.
» Hayat Tesadüfleri Sever. -2-
» Ölüm'den Hayat Dersi / Halat