Küçük bir bavuluyla, içeriye girdiğinde içine sinen güven duygusuyla, çok mutluydu. Yeni bir yaşam başlıyordu onun için. Bunca yaşadıklarından sonra burada olmak iyi olabilirdi belki onun için.Buraya ait olduğunu hissetti birden.Yüzünde oluşan saf gülücüğün yeri ayrıydı onda.Aynada kendisine baktı.Gülümsemeyeli o kadar çok zaman olmuştu ki...İçeriden gelen tıkırtılar ve içeriye kardeşlerinin dolmasıyla, yüzündeki gülümsemenin daha da genişlediğini hissetti. Burada mutlu olacaktı. Önüne gelen herkesle sarıldı sanki bir daha görüşme fırsatları yokmuş gibi. Sımsıcak bakışları, Daphne'yi evinde hissettirmişti. "Ben Daphne." Dedi kardeşlerinin yüzlerine teker teker bakarken. Yüzlerinde ki gülümseme Daphne'nin gibiydi, mutlulardı. Daphne hiç mutlu olamamıştı bu zamana kadar. Her zaman ikinci planda durmuştu. Ne olursa olsun yetinmeyi bilmişti. Belki burada o ilgiyi görebilirdi. Eski anıları canlandı kafasında. Babası şiddet uyguluyordu ona. Annesinin yalvarışlarını takmadan saldırırdı Daphne'ye. Babası Poseidon'a onu bu duruma soktuğundan kızgın olabilirdi. O zamanlarında kendisi tek anlayan Caroline'dı. Çünkü o da aynı şeyleri yaşıyordu, babasından eziyet görüyordu. Zengin olması, annesinden daha fazla ilgi alması, Daphne'nin onu kıskanmasının birkaç etkeniydi sadece. Ne kadar kıskansa da, ona borçluydu. Üvey babasının delice deneylerine kurban gitmek üzere olan kuzenini, bütün azarlara rağmen kurtarmıştı Caroline. Ona herzaman borçlu kalacaktı. Kim bilir şimdi ne yapıyordu? Kendisini iyi hissetmesi için yaptığı alışverişlerden birindeydi veya odasına çekilmiş ağlıyordu. Birgün onunla karşılacağını umut ederek karşısına çıkan turkuaz koltuğa kendisini attı. Bu koltuk gerçekten çok rahattı. İlk defa izin almadan birşey yaptığını farketti ya da köle gibi hissetmediğini. Caroline olsaydı daha mutlu olacağından emindi. Bazen anlamıyordu, ne kadar zıt davransalar da birbirlerini görmeden duramıyorlardı, bunları düşünürken zıt kutuplar birbirini çeker sözü geldi aklına. Kesinlikle haklılardı. "Sizinde mi babanız Poseidon?" Kardeşlerinin kaşları çatık bir şekilde kendisine baktığını farkedince gözlerini devirdi. Söylediği çok mantıksızdı. Yine de babasının bir tanrı olduğunu öğrenen herkesin bu duruma düştüğüne emindi. Annesi veya babasına kızgın olduklarından emindi. Yine de ikisine de kırgındı Daphne. Babası daha bir aylıkken kaçmıştı ondan, kurallar umrunda değildi sonuç olarak kaçmıştı. Annesi ile kendisini on beş yaşına kadar kandırmıştı, babasının öldüğünü söyleyerek. Ne olursa olsun, artık mutluydu. Tehlikeyi pek sevmediğinden, ayak uyduramazdı belki buraya. Yine de eskisinden daha iyi olacağından emindi.
Rp sonu~