yeni bir hayat.

Melez kampına vardıktan sonra beni gezdirmesi için bir kampçı gönderdiler. Kampçı sanki uykusundan yeni uyanmış gibi yürüyerek yanıma doğru geldi ve ''Merhaba... ben alexis... hpynos ın kızıyım dedi konuşmama izin vermeyerek ve yürümeye başladı. ''Evet merhaba. bende Zack.'' diye söylendim arkasından ve onu takip etmeye başladım. kulubeleri gezdikten sonra pegasus ahırının oraya geldik. ''Seninde pegasus un varmı?dedim. ''Evet... Adı rüya.'' dedi ve yürümeye başladı. ''Zaten ben pegasus lara bakmak istemem sağol'' diye söylendim arkasından ve yürümeye devam ettim. ''Sana bir silah bulmalıyız!'' dedi. Rüyasından uyanırcasına ve cephanelik yazan yere doğru ilerledi. ''Ne tür bir silah istersin? Hançer? Kılıç? Ok-yay?'' ''Bu silahlar pek benim tarzım değil. Samuray katanası gibi bir şey varmı?'' ''Evet. Sanırım olması lazım. Ama bu silahı pek kullanan olmaz.'' ''Sorun değil.''. Sonra bana bir bileklik çıkardı ve sağ bileğime taktı. ''Şimdi dışarı çıkalım ve test edellim.Bilekliğin üzerindeki taşı çekeceksin tamam mı?'' tamam anlamında kafamı salladım ve dışarı çıktık. Bilekliğin üzerindeki taşı çektim,birden bileğimi bir şey sarmaya başladı.Bilekliğin yerini zincir almıştı. Zincir omzuma kadar uzanıyordu. Zincirin ucunda ise uzun bir samuray katanası vardı. Katananın kabzası simsiyahtı. ''Bu kılıç ilahi bronzdan yapılmış,yani insan dışındaki herkezi öldürebilir.'' diyerek katanayı açıklamaya başladı. Katana elime çok iyi oturmuştu ayrıca dengeside mükkemmeldi. Taşı katanaya değdirdim ve yine bilekliği oluşturdum. Yürümeye devam ederken 2 tane kampçının birisiyle savaştığını gördüm. alexis ''oovv. bunlar belalı tipler. Nyks çoçuğu tek başına kalmış sanırım neydi adı allen mı? O da yeni geldi kampa. Hadi gidelim bura--'' sözünü bitirmesini beklemeden kavganın olduğu yere doğru yürüdüm. ''Hey! Beyler ikiye karşı bir pek adil değil ha? Rahat bırakın onu!'' dedim gözlerimi onlara dikerek. ''Sanane! Sen kendi işine bak!'' içlerinden biri. Tam cevap verecektim ki ''Bu salak haklı sen kendi işine bak! Neden yardım ediyorsun ki?'' dedi Allen beni şaşırtarak. Gülümsedim ve ''İçimden geldi.'' dedim. Bu seferde ben onu şaşırtmışım galiba bana şaşırmış halde bakıyordu. Sonra alexis ''Zack Cliff Burton Nyks in oğlu !'' dedi ve yine şaşıran ben oldum. Allen a döndüm ve ''ayrıca kardeş olduğumuzdan sanırım benimde işim oluyor'' dedim sinsi bir gülümsemeyle. Ve bilekliğimdeki taşı çıkardım ve hazırda bekledim. Saldırganlar ''Nyks in oğulları sizinle sonra görüşücez'' diye tısladı ve uzaklaştı. Alexis te yanıma gelip sanki biraz önce birşey olmamış gibi ''Sanırım sen benim amcam oluyorsun. Babamda Nyks in oğlu. Neyse hadi gidip sana bir pegasus seçelim.'' diyerek kolumdan çekiştirmeye başladı. ''Hoşçakal ALLEN! diye bağırdım ve alexis i takip etmeye devam ettim.