37- Kampın marketinde alışveriş rp'si yazacaksın.
Mekan: Kamp Marketi
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.
Kamp kapandıktan sonra geldiğimde kulübenin tam bir savaş alanı olduğunu düşündüm.
''Yapma ama '' diye bağırdım yerler stev'in bir kaç arkadaşı ile eğlendiğini kanıtlıyordu. Ne ararsanız vardı. Kamp marketine girip poşet, bez, temizlik için gereken kimyasal maddeler aldım. Bu sırada Hermes kızı Aleda’ı görür gibi oldum. Aşağı eğilip rafları boşaltan Aleda değilde luke olduğunu fark ettim. Biraz fazla benziyorlardı. Kısık sesle
‘’Hey hermes çocuğu ne yapıyorsun burda’’ beni görünce irkildi
‘’Şitt sesiz ol beni ele vereceksin ‘’ Ukalaca bunu söyleyin ce kızıp
‘’AA NBR LUKE NASILSIN!!??’’ diye bağırdım. Bana öyle öfkeli baktı ki bende arkamı dönüp gittim. Birkaç tane daha temizlik için gerekenleri alıp kasaya gittim. Drami koyunca masanın üzerine adam şaşkın şaşkın baktı.
‘’Ben Ares kızıyım hermes değil ‘’ Diye bağırarak çıktım dışarı zaten dün gece Nyks çocuğundan hırsımı alamamıştım ilk gördüğüm yerde boğazlıyasım geliyordu. Yavaş yavaş kulübeye gittim. Önümden geçenlere öfkeli bakışlar fırlattım.Kulübeye gelince dışardanda pek iç açıcı olmadığını düşünerek boya almaya gittim. Geldiğimde sevgili kardeşim Stev kapıda duruyordu. Üzgün gibiydi. Sinirimi yatıştırıp
‘’Ne oldu?? ‘’ dedim berdivenlere yanına oturdum elimdeki poşetleri yere bıraktım. Omzunu silkip kalktı ve yürüdü. bende kalkıp
''Hıh ne soruyorsam '' Dedim ve kulübeye yöneldim. Kapıyı iteledikten sonra içeri girdiğimde sona ve raney etrafı toplamaya başlamıştı.
''Bu stev'i ölürmek geliyor içimden '' diye bağırdı sona. Sesiz olması için bir bakış attım. Stev'in dağınıklığı pek hoş değildi ama genede severdim kardeşimi sonuçta baya onla kalmıştım bu kulübede şimdide yeni kardeşlerim gelmişti kalabalık olmayı sevmesemde alışmak zorunda olduğumuzu düşündüm. Sonra poşetten çıkardığım çöpleri kızlara verdim. Hızlıca etraftaki çöpleri topladık.Aradan çıkan T-shirt pantolon gibi şeyleri bızrağım ile kirliğe attım. Sıra Toz almaktaydı. Elime bez aldım. Önce dolapları boşaltık tıkılmış kıyafetleri katlayan sona oldu. Temiz ve kirlileri Raney ayırdı. Bende dolaplara su boşaltıp bir güzel sildim. Ama bazı yerleri paslanmıştı. Sıprey boya ile kapattım. Kıyafetlerin çoğunu kirliğe attık geri kalanınıda dolaplara yerleştirdik. Sona şimdiden yorulmuştu. Ona vileda'yı uzattım. Raney'e de Süpürgeyi
''Önce sen süpür sonra sende sil tamam '' sona bana bakıp
''Sen ne yapıcan? '' dedi. Yatağımın altından bir resim çantası çıkardım. İçinden de resimleri
''Bu ne?'' diye sordu Raney
''Resim, savaş resimleri. Hadi ama siz başlayın'' Etrafı silmeye başladıklarında bende çivi çakmaya başladım. Arşiv odasında bulduğum Truva savaşı yağlı boya çalışmaları, normal savaşlar , kampın birkaç sene önceki büyük savaşın resmelidişi ve canavar resimlerini tek tek kafama göre düzen içersinde astım. Kızlar işinin bitirdiklerini söyliyince Masanın üzerinde duran bez ve spreyi gösterdim sonrada kafamla camları işaret ettim. Öfleye pöfleye camları silerlerken bende duvardaki kılıç ve hançerleri parlattım. Günün sonunda hepimiz bitkin şekilde tektek duş aldık ve yemek yemeğe gittik.