Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Temizlik Denetlemesi - 15.

Aşağa gitmek 
5 posters
YazarMesaj
Luna Harrods
Poseidon'un Çocuğu
Poseidon'un Çocuğu
Luna Harrods


Mesaj Sayısı : 282
Kayıt tarihi : 01/05/11

Temizlik Denetlemesi - 15. Empty
MesajKonu: Temizlik Denetlemesi - 15.   Temizlik Denetlemesi - 15. Icon_minitimeSalı Tem. 19, 2011 4:42 am

Gözlerimi ovuşturup uzun süre boş boş tavana baktıktan sonra sonunda kendimde doğrulacak gücü bulabilmiştim. Morpheus’a binlerce kez teşekkür ederim. Onun sayesinde gördüğüm kâbuslardan dolayı sanırım en fazla iki saat uyuyabilmiştim. Yavaş ve bir o kadar da uyuşuk bir hareketle saatime baktım. Neredeyse dokuz olmuştu. Kısa bir süre çevreme göz attıktan sonra kardeşlerimden henüz hiçbirinin uyanmadığını fark ettim. Onları uyandırmak için sabırsızlanıyordum. Bir süre onları uyandırmakta nasıl bir yöntem uygulayacağımı düşündüm. Bu sefer üstlerine su dökmeyecektim. Bu gerçekten çok klasik bir uyandırma yöntemiydi ve ben biraz küçük çılgınlıklar peşinde koşmayı severdim. Bir süre ne yapacağımı düşündükten sonra aklıma geçen gün kamp marketinden aldığım ve henüz kullanmaya fırsat bulamadığım davul geldi. Evet! Onları davulla uyandırmak eğlenceli ve bir o kadar da komik olacaktı. Davulumu kullanmanın tam zamanı olduğunu düşünüp yavaş hareketlerle banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadım ve ardından hızlıca üzerimi değiştirip saçlarımı topladım. Ardından içimde artan heyecanı bastırmaya çalışarak dolabıma yönelip davulun olduğu yeri açtım ve davulumu aldım. Nezaket gereği davulu çalmadan onlara uyanmaları için seslenmem gerek diye düşündüm. Bu yüzden ilk önce "Kardeşlerim uyanın" diye seslendim.

Ama bu pek bir işe yaramamıştı. Bunun üzerine yüzüme muzip bir gülümseme takınıp davula vurmaya başladım. Sesin getirdiği şok etkisiyle bazı kardeşlerim yattıkları yerden düşmüş; bazıları çığlık atarak uyanmıştı. Elimde davul bir süre kulübede gezinip tüm kardeşlerimi uyandırdıktan sonra keyifle davulumu aldığım yere geri koydum ve ardından mutfağa girdim. Kardeşim Rose ve Cornelia kulübede yoktu. Ve bu nedenden dolayı etraf fazlasıyla sessizdi. Açıkçası onları gerçekten çok özlemiştim. Umarım Rose bizi en yakın zamanda ziyarete gelirdi. Ve Lia da artık görevden sağ sağlım dönerdi. Tabakları ve çatal bıçakları çıkartıp masaya dizmeye başladım. Bir tavaya da birkaç tane yumurta kırıp ocağa koydum. Sofrayı hazırlamayı bitirirken; şokun etkisinden çıkmış kardeşlerim yavaş yavaş aşağıya inmeye başlamışlardı. Herkesin aşağı indiğinden emin olduktan sonra sıcacık gülümsem ile hepsine "Günaydın" dedim. Bunun karşısında aldığım şey ise; birkaç küçük tebessüm ve çoğunlukla haince bakışlar oldu. Anlaşılan kimse sabahki uyandırma operasyonumdan pek memnun kalmamıştı. Dönüp yaptığım omletleri tabaklara yerleştirmeye başladım. Bu sırada kardeşlerim masaya oturup aralarında sohbet etmeye başlamışlardı bile. İşimi bitirdikten sonra gidip onlara katıldım.

Bir yandan kahvaltımızı yapıyor bir yandan da sohbet ediyorduk. Son zamanlarda hangi kulübelerde neler olduğu, kimin kiminle tartıştığı gibi konuları konuşmak her kızın hobileri arasındadır. Konuşma arasında Lia'nın ismi geçti. Göreve çıkalı çok uzun zaman olmuştu. Ve onun için ciddi anlamda endişelenmeye başlamıştım. Çevreme bakınca; Lia'nın ismi geçtikten sonra tüm kardeşlerimin biraz durgunlaştığını gördüm. Bells sanki benim ve birçok kardeşimin düşüncelerini okumuş gibi "Lia ne zaman dönecek, bilen ya da en azından bir fikri olan var mı?" diye sordu. Hepimiz birbirimize baktık. Kimseden çıt bile çıkmıyordu. Kendime kahveyi doldurmak üzere ayağı kalktım. Cezveyi elime alıp kahveyi fincanıma doldurmaya başladım. Kate’in söylediği bir söz üzerine irkilip ona döndüm. Bu sırada da tüm kahve üzerime dökülmüş oldu. Kahve o kadar sıcaktı ki anında çığlığı bastım. Tüm kardeşlerim gülmekten yerlere yatıyorlardı. Bir süre durduktan sonra bende gülmeye başladım. Bells “Hadi üzerini değiştirip buz koyalım” dedi . Yavaşça odama doğru ilerledik.

Spoiler:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Katherine M. von Dorff
Poseidon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Pegasus Binicilik Eğitmeni
Poseidon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Pegasus Binicilik Eğitmeni
Katherine M. von Dorff


Mesaj Sayısı : 4525
Kayıt tarihi : 05/03/11

Temizlik Denetlemesi - 15. Empty
MesajKonu: Geri: Temizlik Denetlemesi - 15.   Temizlik Denetlemesi - 15. Icon_minitimeÇarş. Tem. 27, 2011 9:32 pm

Yatağında dönmeye devam ederken uykusuzluktan ağrıyan gözlerini açmaya çalışıyordu. Luna'nın uyanmalarını söyleyen sesini duyabiliyordu. Ama tüm gece boyunca uyanık kalmış olması, içindeki bütün enerjiyi almış gibiydi. Yastığına gömülerek elleri ile kulaklarını kapattı ve uykusuna devam etmeye çalıştı. Kulübe yeniden sessizliğe gömülürken, Luna'nın vazgeçmiş olabileceğini düşünüp rahatladı. Bir kez iç çektikten sonra, yeniden eski yatış pozisyonuna döndü ve uykuya dalmak için beklemeye başladı. Davul sesini duyduğunda, neredeyse uykusuna dalmak üzereydi. Bu da bir anda yerinden sıçrayıp yataktan düşmesine sebep olmuştu. Kendine engel olamadan küfür ettikten sonra dağılmış saçını düzelterek ayağa kalktı. Kabus görsün ya da görmesin fark etmiyordu. Sanki herkes onun yataktan düşmesi için uğraşıyor gibiydi. Sinirli bir şekilde, yerinden çıkmış çarşafını düzeltti, havanın sıcaklığı yüzünden yorgan kullanmadığına seviniyordu. Sadece görünüş için yatağını topladıktan sonra seriyordu. Yan dönmüş yastığını da eski haline getirdikten sonra dolabında bıraktığı yorganı çıkardı. Yatağını topladıktan sonra kırışık yerleri elleri ile düzeltti. Pijamasını çıkarttıktan sonra eline geçen ilk kıyafeti giyerken, hala yataktan düştükten sonra oluşan ağrıları hissediyordu. İşlerini halledip, aşağı indiği sırada bazı kardeşlerinin de kalktığını gördü.

Herkes mutfağa geldiği sırada Luna onlara gülümseyerek "Günaydın." dedi. Katherine yataktan düşüşünü hatırlayarak ona öfkeli bir bakış atarken masada yerini aldı. Masada boş kalan iki yer onu rahatsız etse de, sessizliğini koruyarak omletini yemeye devam etti. Diğer kardeşleri sohbet ederken ara sıra gülümsedi ve gerekli tepkileri vererek sohbete katıldı. Bells Lia hakkında konuştuğunda, gülümsemesinin yüzünde donduğunu hissetti. Kulübede en sevdiği ve kendisine en yakın hissettiği kardeşi hakkında endişeleniyordu. Onun iyi olduğunu kendisine inandırmaya çalışırken, kötü düşüncelere engel olamıyordu. Diğer kardeşleri de bu konuda çok rahat sayılmıyorlardı anlaşılan. Az önce sohbetin eksik olmadığı masada kimseden çıt çıkmıyordu. Luna kendisine kahve doldurmak için ayağa kalkarken onu izledikten sonra "Ben de alabilir miyim?" diye söyledi birden. Kızın konuşması onu korkutmuşa benziyordu ki irkilerek kahveyi üstüne döktü. Katherine şaşkın bir şekilde ona baksa da sonunda kendini tutamayıp gülmeye başladı. Üzgün olduğunu söylemeye çalıştıkça daha çok gülme isteği duyuyordu. Luna'nın da gülmeye başlaması kendisini rahatlatırken biraz sakinleşmeye çalıştı. Bells ve Luna yanmış yere buz koymak için odaya çıkarken onları izlemeye devam etti.

Bir süre sessiz kaldıktan sonra herkes konuşmaya başladı. Sohbete katılmak istemeyen Katherine de kalkıp yere ve tezgaha dökülmüş kahveyi, eline aldığı bezle silmeye başladı. Tezgaha dökülen kahve onu biraz uğraştırsa da, sonunda hepsini temizlediği için yüzünde oluşan gülümseme ile bezi suyun altına tutmaya devam etti. Kulübelerinin kapısı çaldığında, yıkamasına hala devam etmekteydi. Herkes merakla birbirlerine bakıp kimin geldiğini düşünürken yıkamaya çalıştığı bezi bırakıp kapıya doğru ilerledi. İçinde büyüyen umuttan nefret ederek kapıyı açtı. Düşündüğü kişinin olmamasından korkuyordu. "Lia!" şaşkın bir şekilde bağırsan sesini duydu. Hayal kırıklığına uğramamıştı, kardeşi yaşıyordu. Diğerlerinin kapıya doğru koşan ayak seslerini duyarken Lia'ya sarıldı. Tüm sabah üzerinde olan karamsar hava kaybolmuş gibiydi. "Döndün!" diye bağırdı bu sefer. Sarılmayı bıraktığında, daha dikkatli bakma fırsatı buldu. Kardeşinin yanındaki melezi fark ettiğinde, meraklı bir şekilde kaşlarını kaldırdı. Bakışlarını yeniden ona çevirdiğinde yaralı ve zor ayakta durduğunu görebiliyordu. Kapıda Lia'ya sarılanları iterek "Geri çekilin, görmüyor musunuz yaralı!" diye bağırdı hala sarılmaya devam eden diğerlerine. Kardeşini o halde gördüğü için endişeli olmalıydı belki. Ama yaşamasına ve onu yeniden görmüş olmasına o kadar sevinmişti ki kötü bir şey düşünemiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://camelot.hareketforum.org/
Daphne Monroe
Poseidon'un Çocuğu
Poseidon'un Çocuğu
Daphne Monroe


Mesaj Sayısı : 35
Kayıt tarihi : 29/07/11

Temizlik Denetlemesi - 15. Empty
MesajKonu: Geri: Temizlik Denetlemesi - 15.   Temizlik Denetlemesi - 15. Icon_minitimeCuma Tem. 29, 2011 4:31 am

Yeni gelmiş olmasına rağmen, kendi evinden rahat hissediyordu burada. Kulübesine adım attıktan sonra içinde ki güven eksikliğinin dolduğunu fark etmişti. İlk defa bu kadar huzurlu uyumuştu. Ta ki kulaklarını mahveden davul sesini duyana kadar. Gözlerini kırpıştırarak kalkmaya çalıştı. Olmuyordu, ayakları pes etmişti sanki. Gerilerek etrafına baktı. Masmavi odası, insanın içini açıyordu. Elleriyle ayaklarını sıkıca kavrayarak yere serdi. Ne kadar bir tarafı hiç bir şeyi takmayarak yatağa yatmasını söylese de, bunun doğru olmadığını biliyordu. Derin bir nefes alıp ayağa kalktı. Birkaç kere sendelese de, yatağın karşısında bulunan masadan yardım alarak sabit durmayı başarabildi. Banyoya ilerleyerek yüzüne birkaç kere su çarptı. Tatlı uykusundan ayrılması zor olmuştu. Odasına tekrar ilerleyerek dolabının karşısına geçti. Aniden buraya geldiğinden, pek kıyafet yanına alamamıştı. Önüne gelen mavi bluz ile beyaz şortu üstüne geçirdi. Etrafa bakarak mutfağı aramaya başladı, geldiğinde etrafı iyice kontrol etmesine rağmen, unutup duruyordu. Sesin geldiği yöne ilerleyince mutfağı buldu. Yemeyi hazırlamakta olan Luna’ya bakınca elinde olmadan ters bir bakış attı. Yerine geçince kahvaltısına bakıp dudaklarını yaladı, gerçekten çok acıkmıştı. Yemeğe iyice yoğunlaştığında, gelen çığlık ile irkildi. Sesin geldiği yere baktığında, sesinin kardeşi Luna’dan geldiğini fark etti. İstemsizce sesli bir kahkaha döküldü ağzından.

Luna,Bells ile kıyafet değiştirmeye gittiğinde, sessizlik çökmüştü etrafa. Zilin çalmasıyla irkildiğinde, daldığını anlamıştı. Diğer kardeşlerinin peşine takılarak kapıya koştu. "Lia!" Diye bağıran Katherine’ye baktığında, yüzünde şaşkınlık ile sevincin belirmiş olduğunu gördü. Lia’ya baktı bu sefer. Mavi gözleri ve sarı saçlarıyla, Afrodit kızları kadar çekici duruyordu. Daha yeni geldiğinden, bu kardeşini daha önce görmemişti ancak, kardeşlerinin bahsetmesinden göreve gittiğini öğrenmişti. Sarılanların kuyruğuna girerek sırasını bekledi. "Merhaba.Ben Amari." Kendisini tanıtıp ona sarıldığında, Katherine onu ayırdı.Birkaç adım sendeledikten sonra Katherine’ye baktı. "Geri çekilin, görmüyor musunuz yaralı!" Geri çekilip kardeşine iyice baktığında, Katherine'ye hak vermişti. Ayakta durmakta zorlandığı belliydi. Salonda bulunan üçlü koltuğa yatırdı kardeşini. "Bize neden hiç haber vermedin?" Diye sordu sertçe Katherine. Kardeşi için endişelendiği her halinden belli oluyordu.Lia cevap vermedi, şuan tek ihtiyacının rahat bir uyku olduğu açıktı.Yine de kardeşlerine hesap vermesi gerekecekti. Birkaç dakika gözlerini kapattı.Etrafa bir sessizlik çökmüştü.Tüm kardeşleri,Lia'yı süzüyorlardı. Lia gözlerini açtığında, nefes alarak yattığı yerden doğrularak bize teker teker baktı. "Çok açım." Dedi dudağını yalayarak. Amari,Lia'nın yanına yaklaşarak elini omzuna yerleştirdi. Katherine de diğer tarafına geçtikten sonra mutfağa ilerlediler.

Lia'yı boş sandalyeye oturttup kendi yerlerine yerleştiler. Yemeklerine kaldıkları yerden devam ederken, bir yandan da Lia'y görevi ile ilgili sorular soruyorlardı. Lia ise çayından yudumlar alarak soruları teker teker ince ayrıntılarına kadar anlatıyordu. Tüm sorular bittiğinde, herkes yemeğini hızlıca yiyordu. Amari, susadığını farkederek ayağa kalktı. Kendisine su doldurduktan sonra buz dolabının üstündeki takvime göz gezdirdi. "T.G. Ne?" Yarasının sızlamasını takmayarak önündeki lezzetli yemeği yiyen Lia, sesini duyunca irkildi. Gözlerini irileştirerek Amari'ye baktı. Lia'dan sonra tüm kardeşleri şaşkınlıkla bakmaya başladı. Ne olduğunu daha anlamayan Amari, kardeşlerine bakmaya devam etti. Bakışlarından ne düşündüklerini baktı ancak tek gördüğü olağan üstü şaşkınlıktı. "Ne oldu?" Diye sordu tek kaşını kaldırarak. Dudağını ısıran Luna, "Temizlik günü." Diye fısıldadı. Amari, bir adım geri attıktan sonra takvime tekrar baktı. Doğru olmamasını dileyerek günü tekrar gözden geçirdi. Fakat, doğruydu, bugün temizlik günüydü. Güzel bir gün olmayacağını uyandığında farketmişti Amari zaten. Lia'nın gelmesiyle bunun yanlış bir karar olduğunu sanmıştı, yanılmıştı. İlk temizliği olduğundan korku olduğu kadar heyecan da vardı.Bir taraftan da bu işten nasıl yırtacağını bulmaya çalışıyordu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Isabelle Coco Franke
Poseidon'un Çocuğu
Poseidon'un Çocuğu
Isabelle Coco Franke


Mesaj Sayısı : 315
Kayıt tarihi : 01/09/10

Temizlik Denetlemesi - 15. Empty
MesajKonu: Geri: Temizlik Denetlemesi - 15.   Temizlik Denetlemesi - 15. Icon_minitimeCuma Ağus. 05, 2011 9:25 am

Davulun duvarlarda yankılanan güçlü sesini duyar duymaz korkuyla uyandım. Rüyamın etkisiyle dünyanın sonunun geldiğini filan sanmıştım ki bize çektirdiği acıdan sadistçe bir zevk alıp kahkaha atmaya başlayan sesi ardından alınca olayı kavradım. Luna'nın ucuza bulup hemen atladığı gereksiz davul bizim yeni saatimiz olmuştu. Bizler de yeni denekler. Gürültüyü yastığı kafama koyarak engellemek istesem de mümkün değildi. Aynı odalarda kaldığımız için kapının önüne çıkmış diğer kardeşleri uyandırmaya çalışıyordu. Konumuna en yakın ben olduğum için en büyük acıyı ben çekiyordum. Yumuşacık yatağımdan kalmak istemesem de davulun sesi beynimde uğuldamaya başlamıştı. Yatakta zorla doğrularak saçlarımı tepeden topladım ve kimse kapmadan banyoya doğru koşar adımlarla ilerledim. Luna beni görünce bir şeyler dedi ama gürültüden ne dediğini anlamadan kapıyı suratına kapadım. Yüzümü yıkayınca zor olsada biraz kendime geldim. Banyodan çıktığımda gürültünün kesilmiş olduğunu duyunca işkencenin bittiğine sevinerek kahvaltıya indim.

Her gün türlü işkencelerle uyandığım kulübemde, kendi kendime uykumu alarak uyandığım bir günün bile olmadığını hatırladım ve hayıflanarak masaya oturdum. Tanrıya şükür ki kahvaltı harika görünüyordu ve neredeyse işkencelere dönen uyanma sürecinin acısını hazırlanan nefis kahvaltılarla atlatabiliyorduk. Kate ve Daphne benim ardımdan masaya geldiler ve Luna hazırladığı yumurtaları hepimize servis etti. Kahvaltı sırasında hepimiz son dedikoduları tartışıyor, komik olanlara kahkahalarla gülüyorduk. Bir anda Rose ve Lia'nın yokluğunu farkettik ve durgunlaştık. Kardeşlerimin yüzü hiç gülmüyordu. Lia'yı merak ediyorduk çünkü. Bir süre sessiz kaldıktan sonra sessizliği bozup, ''Lia ne zaman dönecek, bilen ya da en azından bir fikri olan var mı?" diye soru yönelttim. Sanki herkes bunun sorulmasını bekliyormuş gibi birden heyecanla baktı. Ama kimseden cevap gelmedi. Ben de önüme bakarak yemeğimi yemeğe çalıştım. Merak ve endişe mutfakta neredeyse elle tutulur şekilde yoğunlaşmıştı. Luna ayaklandı ve cezveyi eline alıp kahveyi fincanına doldurmaya başladı. Hepimizin tadı kaçmıştı. Sessizliği birden Luna'nın çığlığı böldü. Kahveyi koyarken Kate'in seslenmesi üzerine Luna aniden korkup kahveyi üzerine dökmüştü. Durumun trajikliğiyle hepimiz birden gülmeye başladık. Kalkıp Luna'nın üzerindeki kahveyi çıkarmasına yardımcı oldum. Diğerleri sinirleri bozulmuş halde gülmeye devam ederken biz üstünü değiştirmek için odamıza doğru ilerledik.

Salona dönerken kapının sesini duyduk. Ardından "Lia!" diye bağıran Kate'in sesi geldi. Luna'yla birbirimize şaşkınlıkla bakakaldık. Doğru duymuş olduğumdan şüpheliydim. Hızla salona çıktık ve Kate'i kapıda duran Lia'ya sarılırken bulduk. Yanına giderken Kate telaşlanıp "Geri çekilin, görmüyor musunuz yaralı!" dedi. Hepimiz Lia'nın ağzından çıkacak söze bakıyorduk. "Çok açım." dediği anda ona yardımcı olup mutfağa yürümesinde yardımcı olduk. Revire uğramadan buraya gelmiş olmalıydı. Kate yiyecek bir şeyler çıkarırken ben de ilk yardım çantasını kapıp yaralarına pansuman yaptım.

Yaklaşık bir saat sonra Lia kendine gelmişti. Rengi yerine gelmiş, yaraları sargılanmıştı. Bakışlarında bile gözle görülür bir canlılık olmuştu. Etrafına dizilip onu soru yağmurunda tutmuştuk. O başından geçenleri anlatmayı bitirdiği sırada yeni kardeş Daphne, "T.G. Ne?" diye sordu takvimi işaret edip. Hepimiz inanamayarak ona bakakaldık. Luna, "Temizlik günü." diye fısıldadı. Daphne doğrulamak için tekrar takvime baktı. Hiç şüphesiz bugün temizlik günüydü! İçimden lanetler okurken Lia hemen söze girişti, ''Durum ortada kızlar oyalanmak yok. Daha çok vaktimiz var. Herkes istediği bölümü alsın ve bir an önce harekete geçsin. Uyuşukluk yok!''

Hızlı davranıp ''Salon ve Mutfak benimdir!'' diye çığlık attım. Kardeşlerimin hepsinin yüzü aynı ifadeye bürünmüştü. Hepsinin aklından intikam planları geçtiğine yemin edebilirdim. Pişkince gülerek banyodan temizlik malzemelerini aldım. Salona geri döndüğümde ortalıkta kimsecikler kalmamıştı. Rahatlıkla işe koyuldum. Paspas kovasını düşünme gücümle doldurduktan sonra içine okyanus kokulu deterjandan ekledim. Paspası kovasında sıkarak yerleri titizlikle silmeye başladım. Kulübe sanki üç yıldır temizlenmemiş gibiydi. Yerin işi bittikten sonra salonun camlarını silmeye başladım. Camlar parıltıdan gözlerimi alıyordu. Sıra toz almaktaydı. Parmağımı sehpanın üzerinde gezdirdiğimde gri olduğunu fark ettim. Tiksinerek toz bezini sehpanın üzerine serdim ve nazikçe temizledim. Sonunda zaman alan işler bitmişti. Koltukların örtülerini de serdikten sonra yastıkları birbirlerine çarptırarak tozlarını attım. Paspas kovasını içeri götürdükten sonra mutfağa doğru ilerledim. Mutfakta tezgahları sildim ve bulaşıkları yıkadım. Yayıntıları yerlerine yerleştirdim. İşlerim sonunda bitmişti. Diğer kardeşlerimin neler yaptıklarını merak ediyordum. Oda spreyini sıktığımda '' Tamamdıır!'' diye bağırdım. Aslında sandığımdan daha kolay olmuştu. Ellerimi yıkamaya gittiğimde kardeşlerim salonun girişinde şaşkın şaşkın bana bakıyorlardı. ''Ne oldu ? Bu kadar şaşırmayın sadece bir temizlik! Ee sizin yaptıklarınızı görelim.'' Eminim kardeşlerimin yaptığı iş çok daha temiz ve düzenli olmuştu. İçeriye doğru ilerlerken son bir kez salona bakıp iç geçirdim. Elimden geleni yapmıştım yine de.


Spoiler:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Luna Harrods
Poseidon'un Çocuğu
Poseidon'un Çocuğu
Luna Harrods


Mesaj Sayısı : 282
Kayıt tarihi : 01/05/11

Temizlik Denetlemesi - 15. Empty
MesajKonu: Geri: Temizlik Denetlemesi - 15.   Temizlik Denetlemesi - 15. Icon_minitimeC.tesi Ağus. 06, 2011 12:58 pm

Bells ile odama gittiğimde gülmekten ağlamak üzereydim. Şu sıralar birden o kadar çok olay yaşamıştım ki neredeyse gülmenin ne olduğunu unutmak üzereydim. Bells’in uzattığı kıyafetleri üzerime bir çırpıda geçirdim. Saçımı çözüp tekrar bağlarken içeriden “Lia!” diye bir ses duyduk. Bells ile şaşkın şaşkın birbirimize baktık. Kulaklarım bana oyun mu oynuyordu acaba? Bells’e “Sen de duydun mu yoksa kulaklarım benimle oyun mu oynuyor?” dedim gülümseyerek. Heyecanını saklayamadan “ Hadi öğrenelim!” dedi. Odadan uçarcasına çıktık. Uzun bir aradan sonra kardeşim Cornelia’yı gördüğümden sevinçten ne yapacağımı bilemez olmuştum. Herkes çevresine toplanmıştı, ona türlü türlü sorular soruyordu. Tam ona sarılmaya gidiyordum ki Kate’in sesi beni durdurdu "Geri çekilin, görmüyor musunuz yaralı!” dedi. Hemen geri çekildik. Heyecanla Lia’nın yaralı olduğunu fark edememiştik. Lia’nin “Çok açım” demesi ile hemen onu mutfağa götürdük. Bells yaralarına pansuman yaparken,Lia da birkaç lokma bir şey yemeğe başladı. Hepimiz onun geri döndüğüne çok sevinmiştik.
Kısa bir süre sonra Lia normale dönmüştü. Yüzüne renk gelmişti. Elbette meraklı bizler onu hemen soru yağmuruna tutmuştuk. Lia bize başından geçenleri bir bir anlatmaya başladı. Çıt çıkartmadan onu dinliyorduk. O konuşmaya ara verdiğinde ise bizim sorulrımıza maruz kalıyordu. En sonunda macerasını bitirdiğinde ona şok olmuş gözlerle baktım. Bu süre zarfında başına o kadar çok şey gelmişti ki eğer kitap yazsaydık sanırım kurgudan dolayı kitap bestseller olabilirdi. Bunları düşünürken en yeni kardeşlerimizden Daphne, "T.G. Ne?" diye sordu mutfaktaki takvimde kocaman harflerle işaretlenmiş günü gösterip. Herkesin ona inanamayarak baktığını gördüğümde ona yaklaştım ve fısıldayarak "Temizlik günü” dedim. Daphne tekrar takvime baktı. Evet büyük gün yine gelmişti. İçimden bin bir tane Yunanca küfür savurmaya başladım. Temizlik günlerini eskiden severdim ancak şu sıralar fazla tembelleşmiştim. Suratımı asarak takvimdeki güne bakakaldım. Lia halimizi görünce, ''Durum ortada kızlar oyalanmak yok. Daha çok vaktimiz var. Herkes istediği bölümü alsın ve bir an önce harekete geçsin. Uyuşukluk yok!'' dedi. Çok eğlenceli bir gün bizi bekliyordu anlaşılan.
“ Ben de kirlileri toplayayım ve odamıza çeki düzen vereyim” dedim. Bells’den sonra ikinci pis bakışı ben yedim. Yeni kardeşlerimiz geldikten sonra odalarımız değişmişti. Rose, Kate, Lia, ben ve Bells bir odada; Anita, Daphne, Rafael ve Riordan da bir odada kalıyorlardı. Daha pek düzenleyememiştik odaları. Her birimizin eşyası başka bir yerdeydi. Ancak ben odamızın kolay toparlanacağını düşünüyordum. Pek dağınık biri değildim. Kirlileri almak için önce kardeşlerimin odasına doğru ilerledim. Bir yandan da yapacaklarımı kafamda sıraya sokmaya başladım. İlk önce kirlileri sepete atacak, temizleri de katlayıp dolaba yerleştirecektim. Sonra ise paspas ile odayı bir güzel silmeye başlayacaktım..Odaya girdiğimde manzara karşısında gözlerim fal taşı gibi açıldı. Etraf tamamen kıyafet doluydu. Derin bir nefes aldım, kirli kıyafetleri tek tek etraftan toplamaya başladım. Düşündüğüm gibi burası fazlasıyla vaktimi almıştı. Kirlileri sepete tıktıktan sonra odama geçtim.
Burası diğer odaya göre daha iyiydi. Ama pek toplu olduğu da söylenemezdi. Öncelikle temiz kıyafetleri çekmecelere katlayarak yerleştirdim. Kirlileri sepete atmak için banyoya gittim. Sanırım çok daha büyük bir sepete ihtiyacımız vardı artık. Banyodan çıkmadan önce kovayı suyla doldurup paspası elime aldım. Yerleri bir güzel silmeye başladım. Sandığımdan da kısa süren bu işin ardından sırtım tutmaz olmuştu. Kendimi yatağa attım. Ancak pek dinlenme fırsatım olamamıştı. Lia odaya girip “ Tembellik yok! Herkes işinin başına” diye bağırdı. Yataktan kalkıp, çarşafları düzenledim. İşe başlamışken kovadaki suyu banyoya boşaltıp tekrar doldurdum. Elime bir cam bezi alıp iyice camları sildim. Sanrım oda bitmişti. Kullandığım materyalleri yerine kaldırdım. Salondaki koltuğa geçip “Yardıma ihtiyacı olan?”dedim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alexandra Bethany Daniels
Afrodit'in Çocuğu
Afrodit'in Çocuğu
Alexandra Bethany Daniels


Mesaj Sayısı : 1854
Kayıt tarihi : 05/09/10

Temizlik Denetlemesi - 15. Empty
MesajKonu: Geri: Temizlik Denetlemesi - 15.   Temizlik Denetlemesi - 15. Icon_minitimePaz Ağus. 07, 2011 12:05 am

Değerlendirmede.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Temizlik Denetlemesi - 15.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Zeus Kulubesi Temizlik RP'si (Temizlik Denetlemesi 5)
» Temizlik Denetlemesi 15
» Temizlik Denetlemesi 8
» Temizlik Denetlemesi 10
» Temizlik denetlemesi 12

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Kulübeler :: Poseidon Kulübesi-
Buraya geçin: