4. Yarış (9 Ekim 2010-Saat: 16:00~23:00 arası)

Taraf belirleme başlığında, yer alacak her kulübe takımını belirlesin ve takımlarını temsil edecek başkanları seçsin. MAVİ takımın ve KIRMIZI takımın yarışmacı listelerini, buraya biri düzgünce yazsın.

Yarışma 9 Ekim Cumartesi, akşam yapılacaktır. Tüm yarışmacılar ve özellikle anlatıcılar, o saatte online olmaya çalışsın.

Yarışmacılar belli olunca, her takım kendi içinden iki anlatıcı seçsin, rp'yi toplamda 4 kişinin ağzından dinleyeceğiz. Her anlatıcının numarası olacak ve sırası geldiğinde kendi yazısını yazabilecek.

Fazla karmaşa olmaması için max. 50 postta bitireceğiz. Sorularınız için bu başlığı kirletmeyin, 'genel' kategorisine gidin.

Admininiz ve Tanrıçanız olarak, İYİ OLAN KAZANSIN diyorum!

Mavi takım

Lider: Athena kulübesi.

Katılanlar:
Athena kulübesi *4 kişi*
Ares kulübesi *4 kişi*
Apollon kulübesi *5 kişi*
Persephone kulübesi *2 kişi*
Afrodit kulübesi *4 kişi*
Dionysos kulübesi *1 kişi*

(Toplam: 20 kişi.)

Anlatıcılar: Afrodit kızı Anna & Apollon oğlu Edward. (Yedek anlatıcı-Selly)


Kırmızı takım

Lider: Poseidon kulübesi.

Katılacaklar:
Poseidon kulübesi *2 kişi*
Hades kulübesi *4 kişi*
Hera kulübesi *1 kişi*
Artemis kulübesi *3 kişi*
Hermes kulübesi *3 kişi*
Demeter kulübesi *1 kişi*
Hephaistos kulübesi *2 kişi*
Nyks kulübesi *2 kişi*

(Toplam: 18 kişi.)

Anlatıcılar: Poseidon kızı Rose & Artemis avcısı Sat.


Mesaj yarış öncesi son kez editlenmiştir!

(Editle Rose, Hephaistos kulübesi-kırmızılara Dionysos kulübesi-mavilere dahil oldu.)

Başlığı yarış öncesi son kez editlemiş bulunmaktayım millet, artık katılım yok.

Anlatıcılar - sıralamamız:

1- Afrodit kızı Anna (Yedek anlatıcı-Selly).
2- Artemis avcısı Sat.
3- Apollon oğlu Edward.
4- Poseidon kızı Rose.

Arkadaşlar sanırım ben yazamayacağım

o zman selly devrede ne yapalım

Yarış yarın çocuklar, unutmayın!!

Tamam ozaman Ben mi oluyorum anlatıcı??

Evet ablacım ben giremeyebilirim çünkü

Ama sen bize kazandırırsın bu yarışı

Arkadaşlar yalnız ben 16:00'da falan giremeyebilirim,yedek anlatıcımız yok mu bizim?Ben anca 9-9.30-10 gibi girebilirim.Akşam demiştik..

Sorun değil Sat, belirttiğim aralık sadece başlangıç saati için geçerli, maviler ve kırmızılar da (anlatıcılar yani) kendi aralarında yer değiştirebilirler online olma durumlarına göre.

Teşekkür ederim Tanrıçam,bir an korktum benim yüzümden yenilicez diye

Kırmızı Takım (2.Anlatıcı) Satellite

Bu benim ikinci bayrak kapmaca yarışım olacaktı ki birincisini kaybetmiştik.Ama artık yarışmacıların sayısı birbirlerine çok yakındı ve kazanma ihtimalimiz vardı.Hele ki üç büyüklerden ikisi bizim takımda oldukça...Takımımızın stratejisi de hazırdı.Karşımızda kimse duramazdı.

Tüm takımlar hazırdı ama biraz gecikmeli gelmişlerdi.Bu yüzden Athena bizi bir süre azarladı.Yarışma öncesi her iki takımın da moralleri biraz bozulduktan sonra dördüncü yarışı başlatacak sözleri sarfetti.

-Dürüst ve temiz bir mücadele olsun.Yarış başlasın.

İki takım da birbirine baktı.Herkesin yüzünde bittiniz siz edası bakışlar vardı.Herkes kazanmayı umuyordu ama kazanacak tek taraf vardı ve bu biz olmalıydık.Birden bire takımlar toplanarak dağıldı,herkes kendi stratejisini ortaya koyacaktı.Güçlü bir stratejimiz olduğunu ve diğer bayrak yarışlarından dersler çıkardığımızı umuyordum.Dördüncü bayrak yarışı resmen başlamıştı.

(RpOut:Tanrıça kızdı diye sıraya uymadım,diğer anlatıcılar da gelsiin)

(Kırmızı takım * Lafta anlatıcı #4)

Heyecan doruktaydı! Bir ay süren bekleyişin ardından neredeyse tüm kamp toplanmış, yeni bir bayrak kapmaca macerasına başlıyorduk! Hemen hemen her kulübeden melezler buradaydı, daimi ittifağım Zeus kulübesi lideri Jenny'nin yokluğunu ise, en derinlerde hissediyordum. Boş boş ayağımı yerdeki toprağa sürterken, birden bizim takımın kaptanı olduğum aklıma geldi, aceleyle iş bölümüne başladım.

"Lia! Tahmin edebileceğin gibi bayrağı koruyacaksın, daha ilk haftanda-"

"Ama ben yarışmak istiyorum!"

"Tamam söz, ilk yarışın olduğu için bu sefer izin veremem ama bir sonraki için söz veriyorum."

Kardeşim omuzları düşmüş vaziyette bayrağımızı alıp nehir tarafına, Zeus Yumruğu'nun oraya doğru ilerlemeye başladı. Şimdi bana kızıyordu ama, ilk yarışında Ares çocuklarıyla karşı karşıya kalmasını istemiyordum...

"Selena, Crystal ve Stell, siz de bayrağı koruma görevindesiniz."

Hera kızı Selena hemen başını olumlu anlamda salladı, avcı Crystal bana bariz bir hayal kırıklığıyla bakmalıydı, Stell ise en yakındaki öldürücü nesneyi arar gibiydi, gözleri kırmızılaşmıştı. Umarsızca omuz silkip diğerlerine doğru döndüm, bu yarışı da Lucy'nin ona oynayacağı bir oyun yüzünden kaybetme riskini göze alamazdım.

"Diğer avcılar, siz ormanda pusu kurun ve önünüze çıkan mavi tüylü miğfer takmış herkesi oklarınızla uyuşturmaya çalışın. Robyn ve Hec, yeni kardeşinizi de yanınıza alarak karşı takımın bayrağını gözleyin, doğru zamanı kollayın, Alex ve Jeff de size katılsın."

Sözlerim üzerine hepsi kafalarını sallayıp ormanın içinde uzaklaşmaya başladılar, mavi takım da hala planlama detaylarını konuşmakla meşguldü. Aceleyle kalanlara döndüm...

"Hermes, Demeter ve Nyks çocukları... Biz elimizden geldiğince birbirimizden ayrılmamaya çalışacağız, maviler kalabalık bir grupla karşıya geçmeye çalışırsa onlara engel olacağız, tek tek gelenleri de hemen indireceğiz!"

Son sözlerim üzerine topluca sırıtarak ormanın içinde gözden kaybolmak için ilerlemeye koyulduk. Sayı üstünlüğü karşı takımdaydı ama çok az bir farkla, hem şu ana kadar hiçbir yarışı kaybetmemiş olan Athena kulübesinin Apollon çocuklarıyla ittifak yapmış olması da o kadar korkulacak bir durum değildi! İnanıyordum, biz kazanacaktık, onların bayrağının üzerinde Üçlü Yaba sembolü ışıl ışıl parlarken, kamp ateşinin başında toplanıp neşeyle şarkılar söyleyecektik!

(Mavi takım 1. Anlatıcı)

Yarıştan önce Lucy bizi topladı."Evet ilk önce Apollon çocukları ön planda olacaksınız.Afrodit kızları sizde Apollon çocuklarının yakınında bulunun kırmızı takımdakilerin aklını karıştıracaksınız Anna sen onları birbirlerine düşüreceksin.Ares kulübesi bayrağı yakalama işi sizin Persephne çocukları da size yardım edecek.Biz Athena çocukları Ares çocuklarını yönledireceğiz ve Dionysos oğlu sende bayrağı koruyacaksın özel yeteneklerini kullanarak bunu yapabilirsin eğer yardım istersen Sere ya da kardeşim Anna sana yardıma gelecek.Şimdi mavi takım hazır mıyız?"dedi Lucy.Hep birlikte "Hazırız Lucy"dedik ve yarış başladı.

Kardeşlerimle birlikte karşı takımın aklını karıştırmaya çalışıyorduk.Tüm dikkatimi topladım ve Sat'le Rose arasında küçük bir kavga çıktı.Sonra Lucy "Apollon çocukları hazır olun Artemis avcıları saldırıya geçecek"diye seslendi.Apollon çocukları hemen siper aldılar biz o sırada oradan uzalaştı.Artemis avcılarını bulmam lazımdı aralarında küçük bir tartışma yaratabilirdim."Selly ben Artemis avcılarının arasını bozacağım siz de diğerlerinin aklını karıştırın."dedim "Tamam Anna"dedi Selly.

Artemis avcılarını bulmuştum bir kaç dakika sonra tartışmaya başladılar Apollon çocukları da bu sırada biraz dinlendiler.Sonra Hec tam karşımda belirdi "Selam tatlım,nasıl gidiyor?"dedi aklımı karıştırmaya çalışıyordu."Bu tam bir delilik"dedim sessizce,"Neymiş delilik?"dedi "İşte bu"dedim ve ona bir yumruk geçirdim."Anna elin ağırmış"dedi."Üzgünüm tatlım bu yarışı kazanmak istiyorum"dedim o sırada avcıların nerede olduklarını bulamıyordum yer değiştirmişlerdi onları aramaya başladım.

Savaşın başından beri Sat'i takip ediyordum.Eh tabi kuzenim olduğu için onu iyi tanıyordum.Kesin sessiz hareket edecekti.Birazz önce Mike'ı esir almışlardı.Ve ben buna çok kızmıştım.Ama kendimi kontrol edebiliyordum.Hemen bir plan yapmış ve uygulamaya koymuştum.
Sat ve yeni kuzenimin ilerisinde kendi serabımı yarattım serapımı ormanın içine doğru koşturdum.

-Pacely burada kal eğer o Dan yada Kev'se anında seni esir alırlar.

Pacely sadece başını salladı ve gölge bir yere girdi.Bu arada Sat ileriye serabımın olduğu yere koşmuştu.Gözden çıktığı anda aşağıya atladım

-Hey kuzen . bunu bir selam şeklinde söylemiş ve anında Pacely'i ters çevirip Bıçağı boğazına dayamıştım.
Bu arada Sat geri dönmüştü bunun tuzak olduğunu anlamış olmalıydı.

-Bana istediğimi ver bende sana istediğini vereyim.

Bu sözcüklerim tuzaktı.Ama ne fark ederdiki.Eğer Sat bana Mike'ı vermezse kardeşini halleder.Ve hızlıca kaçabilirdim.Ondan hızlıydım.Bunu oda biliyordu.

(Rpout:Rose yazmam gerek,üzgünüm,bundan sonra sen yazarsın.)

Kev Mike'ı geri istiyordu ama hayır vermeyecektim.O üzüm çocuğu elime geçirdiğim andan itibaren onu boğmak istiyordum ve bu yüzden onu geri vermedim.Kev'e baktım ve konuştum.

-Mmm,sence ben bunu yer miyim?

Ardından Pacely ile Mike'ı başka bir yere yolladım,umarım Pacely iyi bir yere saklanırdı.Ardından Kevin'in bakışlarını farklı yöne atacak bir ok attım ve de ben de ortalıktan kayboldum.Mike elenmişti,bizde esirdi.Eğer onu almaya çalışırlarsa başka kayıplar da verebilirlerdi ki nitekim öyle oldu.

Ortalıkta dolaşan bir çaylak gördüm,daha önce onu görmemiştim ve onu vurdum.Yere düşünce bu sefer ben çıktım ve Persephone Kulübesinden Hill olduğunu anladım.Onu da Pacely'nin yanına götürdüm ve esirlerin başında durmasını söyledim.Ben avlanacaktım.

Aleda, Mitchie ve Thenoma ile birlikte ormanda elimizden geldiğince sessiz, ilerliyorduk. Grubun geri kalanı mavilerin bölgesine biraz daha yaklaşmak için bizden ayrılmışlardı. Biz, bir bakıma sınır devriyesi konumundaydık şimdi, bayrağımızın çok sıkı korunduğunu bilmeme rağmen, bölgemize yakın olmamızda bir sakınca görmüyordum.

Çalıların arasında bir kıpırtı hissettik ve hep beraber sesin geldiği yere yöneldik. Mitchie, verdiğim işareti hemen anladı ve güçlerini kullanarak çalının içindeki meleze dolanmasını, onu esir almasını sağladı. Sırıtarak yaklaştım ve kim olduğuna baktım: Ares kulübesinden Raney, yeşillikler arasında durmuş, katıksız bir öfkeyle bana bakmaktaydı.

"Eğer Sat'ler daha erken davranmadıysa, ilk esirimiz hayırlı olsun kızlar." dedim ve mutlulukla gülümsedim, sonra grubun geri kalanından ayrılıp Hades çocuklarını bulmaya yöneldim. Henüz yarış yeni başlamıştı ama mavilerin bayrağını alabilmek için, önceden iyice örgütlenmek şarttı!


(hatırlatma: kırmızı takımdan Pacely, mavi takımdan Mike ve Raney elendiler.)

Okumla beraber ormanda dolanmaya başladım.Her an arkamı kolaçan ediyor,etrafa bakınıyordum.Kötü niyetliler her an beni vurabilirlerdi.Bu yüzden bir ağacın arkasına geçtim ve salınarak ilerleyen güzel Afrodit kızlarına baktım.Selly'i hedef aldım ve tam isabet!Onu da diğer esirlerin yanına götürdüm ve ona bakarken gülüyordum.Zavallıcık vurulmayı hakketmiyordu ama savaşta her şey mübahtır.Bu yüzden koşarak ilerledim ve Selly'i de sürükledim.Esirlerin yanına geldiğimde Pacely yoktu.Sanırım Kev onu dediği gibi esir almıştı.O zaman kozların sırası bendeydi.O sinirle koşarak bir Apollon çocuğu bulmaya gittim ki kampta onlardan bol melez yoktu.Karşıma pıt diye Juliet ve Ange çıktı.İkisini de okla vurduktan sonra taşıyarak esirlerin yanına götürdüm.Çok sinirlenmiştim,her an her şeyi yapabilirdim,kimse beni tutmamalıydı.Bir anda üç esir elde etmiştim ki üçü de sevdiklerimdendi;ama benim sevdiğim bir şeyi alanın ben de sevdiği bir şeyini alırdım.Bunu 3 esirle ödediler ve daha da ödeyeceklerdi.

(Yeni Esirler=Juliet,Ange,Selly / Bundan önceki postumda Hill'i de esir almıştım)
(Anlatıcılar benden fazla yazan olmayacak galiba)

(Edward ve Anna (veya yedeğiniz Selly) biriniz yazın artık!)

Juliet Ange ve Selly esir alınmıştı Sat'i bulabilirsem onları serbest bırakabilirdim Crist'le birlikte onları aramaya başladım.Sonunda onları bulduk ve Sat'in aklını karıştırdım onlar serbest kaldıktan sonra Lucy'nin bağırdığını duydum;

"Anna Juliet'i bayrağın yanına yollayın"

"Tamam Lucy"dedim ve Juliet bayrağı koruma görevini aldı.Ama o sırada Demeter kızı ona saldırmaya çalıştı Kev oklarıyla onu yaraladı ve çıkmak zorunda kaldı.Mia bayrağa yaklaşmıştı yakalamak üzereydi ama Sat'in ona ok atmak üzere olduğunu gördüm

"Mia!!!Eğil!"diye bağırdım ve Mia oktan kurtuldu.Sonra Rose'un Juliet'i sırılsıklam ettiğini gördüm,Lucy'de görmüş olmalı ki "Jess!Bayrağın yanına!Anna Sell Alex hadi karıştırın şunların aklını bayrağı alalım!!!"diye bağırdı.

Konsantre olmaya çalışıyordum.Tam gücümü toparlamıştım ki Rose beni ıslattı,çok sinirlenmiştim o sırada Rose Stev'e saldırıyordu o an anneme bu özelliğimi bana verdiği için teşekkür ettim ve Rose'un saldırısını engelledim.

Artık bayrak bizim olmalıydı ama karşımda yeni bir sorun var Demeter kızı kendine gelmiş bitkilerini üzerime salmıştı kılıcımla kurtulmaya çalışıyordum sonra Apollon çocukları bitkiyi etkisiz hale getirdi.Mia bayrağa çok yaklaşmıştı sonra Crist üstüme atladı iyi ki atlamıştı yoksa Sat'in oku yüzünden yaralanabilirdim Sat'e baktım ve "Sat sen çok kötüsün"dedim ve avcılar arasında küçük bir kavga yarattım ama aksilikler beni buluyordu Rose bana doğru bir dalga fırlattı o an neler olduğunu anlayamadım iyice ıslanmıştım sonra Rose diğerlerine saldırmaya başladı engelledim ama artık çok yorulmuştum.

(Edward yazdıktan sonra ben de yazacağım - ama akşam girebilirim anca, o zamana kadar sıramı atlayabilirsiniz kızlar)

(Tamam bu arada Rose sayende sırılsıklam oldum )

Anna her şeyi karıştırmıştı.Esirlerim kaçmıştı.Ama eski esirlerime tekrar bayıltıcı ok attıktan sonra onları geri kazanmıştım ve tüm hepsini ormanın ortasındaki gizli yere götürmüştüm.Diğerleri de eski esirlerini kurtarmaya çalışacağına daha iyi stratejiler geliştirseler ederlerdi yoksa onları da her an esir alabilirdim.

Bayrağın oradan sesler geliyordu.Korkmuştum ve arkadan yaklaştım.Persephone kızı sanırım durmasını söylendiği yerde durmamıştı çünkü yeni gelen birini bayrak yarışına sokmazlardı direk.Bayrağı tutmalıydı ama hata onlardaydı.Avcı affeder mi?Tabi ki hayır.Ben de vurdum ve yere düşen Alesha'yı görenler beni aramaya başladı.Ağaçların arkasından gittim ve Alesha'nın yattığı yerden onu kaldırdım.Beni takip ettiklerini anlayabiliyordum.Hemen koştum ve diğer esirleri oradan kaldırdım.Alesha ve eski esirlerimle beraber ormanın derinliklerine doğru ilerledik ve orada onları bıraktım.

Sessizce biraz daha ilerledikten sonra bir Athena çocuğu gördüm.Jekaterina ve biraz daha yaklaşınca Serena.İkisinin de dikkatini başka yöne çekmek için havaya ok fırlattım ve onlar oraya bakınca hop ikisini de avladım.Onları da esirlerimi tuttuğum yere götürdüm ve tüm esirlerime baktım.

"Takımınız eğer sizi kurtarmaya çalışmak yerine daha akıllıca stratejiler yaparsa sizin için iyi olur."

(Edward! Gel yaz şu rp'yi artık! Eğer yazmıyorsa, onun yerine sen yaz Selly )

---
Anlatıcılar! Özellikle Edward! Neden bu yarış 20 gündür bitmedi?? Neden yazılmıyor? En nefret ettiğim şeyin yarım kalan rp'ler olduğunu söylememiş miydim daha önce? Artemis ve Serena, sizler ilgilenmiyor musunuz yarışın gidişatıyla?
---

Tanrıçam Kev yarın da yazmazsa ben yazabilirim...

Sorumlu olduğuma göre cevap verebilirim sanırım. Anna o zaman Edward yerine sen yaz. Ya da Selly yazsın. Anna'nın yedeğiydi ama olsun.

O zaman Selly'ye pm atıp söyleyeyim yazmazsa ben yazarım...