Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası)

Aşağa gitmek 
5 posters
YazarMesaj
Artemis
Tanrıça/GM/Bayrak Kapmaca Koordinatörü
Tanrıça/GM/Bayrak Kapmaca Koordinatörü
Artemis


Mesaj Sayısı : 780
Kayıt tarihi : 17/09/10

10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası) Empty
MesajKonu: 10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası)   10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası) Icon_minitimeSalı Tem. 12, 2011 12:37 am

Yarışmaya başlamadan önce size tavsiyem kurallarımızı okumanız. Takımları açıklıyorum.

M A V İ L E R

Lider: Apollon Kulübesi (20 kişi)

*
Athena Kulübesi (20 kişi)
*Hades Kulübesi (7 kişi)
*Artemis Kulübesi (18 kişi)
*Hephaistos Kulübesi (17 kişi)
*Hermes Kulübesi (19 kişi)
*Dionysos Kulübesi (10 kişi)
*Hestia Kulübesi (5 kişi)
*Nyks Kulübesi (15 kişi)
*Hypnos Kulübesi (12 kişi)

(Toplam: 143 kişi)


Anlatıcılar;

~ Apollon Kulübesinden Theodor Carter.
~ Artemis Kulübesinden Chelsea Cocteau-Evans.


Yedekler;


~


Kullanılacak Özel Güçler;

*Yedi Hades melezinin güçleri
*Edward J. F. Newgate'in ışık hızında hareket edebilmesi.
*Zack Cliff Burton'ın duyu organlarını hissizleştirebilmesi.
*Lucianna Fackrell'ın zihinlere hükmedebilmesi.


K I R M I Z I L A R


Lider: Persephone Kulübesi (16 kişi)

*Poseidon Kulübesi (7 kişi)
*Zeus Kulübesi (7 kişi)
*Demeter Kulübesi (16 kişi)
*Amphitrite Kulübesi (14 kişi)
*Afrodit Kulübesi (20 kişi)
*Ares Kulübesi
(19 kişi)
*Hekate Kulübesi (13 kişi)
*Hera Kulübesi (11 kişi)

(Toplam: 123 kişi)

Anlatıcılar;

~ Persephone Kulübesinden Cassandra Masen.
~ Poseidon Kulübesinden Cornelia Fackrell.


Yedekler;


~Adyali Zenobia Luther.
~Marcus L. Stanislaus.

Kullanılacak Özel Güçler;

*Zeus ve Poseidon Kulübesine ait melezlerin güçleri.
*Cassandra Masen'ın istediği kişiyi meyveye veya bitkiye dönüştürebilmesi.
*Thaila A. Carter'ın büyükonuş yeteneği.
*Mirabella LaPiere'nin bitkilere zihnindeki düşüncelere göre komut verebilmesi.

Anlatıcı Sıraları;
~Apollon Kulübesinden Theodor Carter.
~Persephone Kulübesinden Cassandra Masen.
~Artemis Kulübesinden Chelsea Coctau-Evans.
~Poseidon Kulübesinden Cornelia Fackrell.

Koordinatörler Artemis(ben), Serena, adminler ve anlatıcılar dışında kimse yazmasın.
Bir sorun olursa PM ile haberdar eder ya da şikayette bulunursunuz. Her iki takıma da başarılar!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Theodor Aquila
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Theodor Aquila


Mesaj Sayısı : 710
Kayıt tarihi : 30/10/10

10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası) Empty
MesajKonu: Geri: 10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası)   10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası) Icon_minitimeSalı Tem. 12, 2011 6:38 am

Ciğerlerimi yavaşça havayla doldurdum ve gözlerimi kapadım. Kendimi daha iyi hissettiğime kanaat getirdikten sonra gözlerimi açtım. Kamp'ta geçirdiğim uzun yıllar boyunca tek kaçırmadığım aktivite Bayrak Kapmaca olmuştu. Çünkü bu yarışa ilk geldiğim günden beri büyük bir hayranlık duyuyordum. Şimdi de başka bir Bayrak Kapmaca'da etrafımda kardeşlerim ve en az kardeşlerim kadar sevdiğim melez akrabalarım vardı. Şimdiye kadar yapılan Bayrak Kapmaca'ların bana öğrettiği bir şey varsa o da Apollon ve Artemis kulübeleri birlikteyse savunmadan yana sıkıntınız yok demektir. Bir diğer şey de Athena çocukları sayesinde binlerce plan kurabilir, hepsinde başarısız olursanız bin birinciyi beş dakikada oluşturabilirsiniz.

Birkaç gün önce Edward'la konuştuğumuzda bu yarışta Apollon kulübesinin liderliği üstlendiğini ve bu nedenle de bizden birinin herkesi çekip çevirmesi gerektiğini söylemişti. Ona bir sürü isim önerisi sunmayı düşündüm, ama derinlerden gelen iç sesim hiçbir şey demememi söyledi. Ben de böyle yaptım ve Edward beni lider yapmak istediğini söyledi. Sakince kafamı salladım ve binlerce plan yapmaya koyuldum. Şimdi de o planı uygulamaya geçirme zamanım gelmişti. Kalabalığın ilgisini çekmek için öksürdüm ve sesimi birkaç kat kuvvetlendirerek "Birazdan yarış başlayacağına göre size kafamda oluşturduğum planı anlatacağım. Ama iki gruba ayrılacağımız için Nyks, Apollon, Artemis ve Hypnos çocuklarının, ayrıca Hades'ten Stella ve başka bir melezin yanıma gelmesini istiyorum. Geri kalanlar da Chelsea'nin yanına gitsin." dedim. Biraz kargaşanın ardından herkesin sessizliğe bürünmesini bekledim ve "Zack ve Edward siz Chelsea'nin grubunda yer alacaksınız." dedim. Onlar kafalarıyla onaylayıp uzaklaşırken son düşüncelerimi de topladım ve her şeyi akışına bıraktım. "Bildiğiniz gibi harika okçulara sahibiz, ayrıca harika özellikte Hypnos ve Nyks çocuklarına. Öncelikle Hypnos melezlerinin Apollon ve Artemis okçularının oklarına sürmeleri için uyuşturucu bir merhem hazırlamalarını istiyorum. Okçularımızı sadece savunma amacıyla kullanmayacağız, ileri birlikleri korumaları için bayrağı almaya gidenlere yardım etmek üzere birkaç gönüllü gerek. Gitmek isteyenler Chelsea ile konuşsunlar. Bizim planımıza geri dönersek, okçuların ağaç gölgelerinde beklemeleri gerekiyor. Miğferle yüzleri tamamen kapatılmış olan Nyks çocukları ise ağaçlarda görülür vaziyette duracaklar. Bu sayede şaşırtmaca yapabileceğiz. Kırmızı takımdakiler Nyks çocuklarıyla uğraşırken Apollon ve Artemis okçuları işe başlayacak. Bu sırada Stella da gölgelere hükmederek Nyks çocuklarının güçlenmelerini sağlayacak." dediğimde her şeyi bir anda nasıl söylediğimi kavramaya çalışıyordum. Ama bir şeyi eklemeyi unuttuğumu fark edince hemen konuşmaya başladım. "Unutmayın, doğru zamanı beklemelisiniz. Ayrıca amacımız herkesi etkisiz hale getirmek değil, gerçekten büyük tehdit oluşturanları durdurmak. Şimdi, zafer Tanrıçası Nike'nin bile kıskanacağı bir başarı elde etmemizi istiyorum." dedim. Grubumdakiler savaş haykırışlarını atarak alkışlarken Chelsea de anlattıklarını bitirmişti sanırım. Çünkü onun grubunda da benzer bağırışlar vardı. Chelsea ile bakışlarımız bir an buluştu ve kararlı bir şekilde kafamızı salladık. İkimiz de kazanmak için oynayacağımıza dair birbirimize ve Apollon ile Artemis'e söz vermiştik.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cassandra Masen
Thanatos'un Çocuğu
Thanatos'un Çocuğu
Cassandra Masen


Mesaj Sayısı : 4293
Kayıt tarihi : 18/09/10

10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası) Empty
MesajKonu: Geri: 10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası)   10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası) Icon_minitimeSalı Tem. 12, 2011 7:49 am

Ormana geldiğinde koklamaktan asla bıkmayacağı o hoş çiçek konusunu içine çekerken yüzünde bir gülümseme oluştu. Bir zamanlar o çiçekleri yönetebildiğini hatırladığında, gülümsemesinin yavaş yavaş yok oluşunu hissetti. Yüzünde bir an için belirmiş dost ifadenin yerini alan ciddiyetten memnun onun planını açıklamasını bekleyen melezlere doğru ilerledi. Yerden birkaç metre yüksek olan kayaya sapladıkları, dalgalanan kırmızı bayrağa baktı. Ciddiyetini bozmayacak şekilde bir gülümseme oluştu yüzünde. Persephone Kulübesi'nin kaybetmesine izin vermeyecekti. Çevresinde, sonunda konuşacağını anlayıp yıkılmış ağaç kütüklerine ve çimlerin üzerine oturmuş melezlere döndü yeniden. Üç büyüklerin kulübelerinin üçünün de onların tarafında olmasını isterdi. Okçular da onlara çok yardım ederdi. Yine de umutsuzluğa düşmeyecekti Cassandra. Sonuçta sayının veya kulübe gücünün hiçbir anlam ifade etmediğini, daha çaylak bir melez iken katıldığı bayrak kapmacada öğrenmemiş miydi?

"Beni dinleyin!" diye bağırdı güçlü bir şekilde. Aralarında fısıldaşmaya devam eden son melezler de sessizleşip ona dönerken derin bir nefes aldı. Yarışın başlamasına oldukça az süre kalmıştı. Çabuk olması gerekiyordu. Lia, Thalia ve Izabelle'ye döndü. Onları ilk olarak yollaması gerekiyordu. Yarış başlamadan önceki gece Poseidon Kulübesi'ne gitmiş ve Cornelia ile planları konuşmuştu. Lia, ne yapması gerektiğini biliyordu. "Lia, Thalia ve Izabelle, gidebilirsiniz. Siz ikiniz!" dedi onlar gitmeden önce Thalia ve Izabelle'ye bakarak. "Lia'nın sözünden çıkmayacaksınız." kızlar onayladıktan sonra onların ilerleyişini izledi. Yüzünde bu işten hoşnut olduğunu belirtir bir şekilde geri kalanlara doğru döndü. Ormanda buldukları ilk açıklıkta planını anlatmak üzere herkesi toplamıştı ama o kadar kalabalıklardı ki, bazı Demeter çocuklarının ağaçlara tırmanmış olduğunu görebiliyordu. İç çektikten sonra planını anlatmaya başladı. "Öncelikle saldırı ve savunma olarak sizi ikiye ayıracağımı biliyorsunuz. Poseidon ve Zeus Kulübeleri..." dedi duraksayarak. İki kulübeden birini savunmaya bırakacaktı. Fakat sonra bu kararından vazgeçti. "Poseidon, Persephone, Zeus, Ares ve Hera Kulübesi mensupları yanıma gelsin." dedi yanına gelen hevesli melezlere bakarak. Hera Kulübesine bakmaya başladığı sırada aklına gelen fikirle Hanna'ya sinirli bir şekilde bakmaya başladı. "Sen, çık çabuk. Demeter Kulübesi, aranızdan biri gelse harika olurdu." o böyleydi işte. Otoriter olabilirdi. Ciddi de olabilirdi ama plan anlatırken sürekli değişiklikler yapmayı severdi. Mirabella'ın, sinirli Hanna ile yer değiştirmesini izlerken neredeyse kahkaha atacaktı. "Tamam. Şimdi güzel oldu işte. Bella, sen orman ve ağaçlarda çok işe yararsın. Peki ala. Saldırı grubunda Poseidon, Zeus, Persephone, Ares, Hera Kulübesi ve Mirabella yer alacak. Geri kalanlar da savunmamızı sağlayacaklar. Demeter çocukları, kendinize saklanacak yer sağlayın. Herkes üç kişilik grup oluştursun. Hey!" diye seslendi rastgele çoktan grup olmuş melezlere. Onların savunmada olup olmadığını kontrol ettikten sonra, kulübelerini öğrenip rahatladı. "Siz şu tepeye tırmanıp bayrağı koruyacaksınız. Ona o kadar yakın durun ki, herhangi bir ışınlanma olduğunda bile arkanızda kimse belirmesin. O bayrağa yapışmanızı istiyorum." kendi grubunu belirlemek için çevresine bakınırken üç büyüklerden seçmeye özen gösteriyordu. Onların güçleri Cassandra'nın oldukça işine yarayabilirdi. Kendi grubunu oluşturduktan sonra diğerlerine döndü. Hazırlardı. İçinden Zafer Tanrıçası'na ve Persephone'a seslendi. Liderliği ilk kez doğru düzgün yapabiliyordu ve bunda da kazanmak istiyordu. Bunu takımındaki tüm melezlere borçluydu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://camelot.hareketforum.org/
Chelsea Cocteau-Evans
Zeus'un Çocuğu
Zeus'un Çocuğu
Chelsea Cocteau-Evans


Mesaj Sayısı : 324
Kayıt tarihi : 20/03/11

10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası) Empty
MesajKonu: Geri: 10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası)   10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası) Icon_minitimeÇarş. Tem. 13, 2011 2:06 am

Ormanda esen rüzgâr bir nebze rahatlatmıştı beni. Bayrak kapmacalarda hep gerilirdim ama kez daha da gergindim. Stresten sürekli sallanıyor, bir yerleri eşeliyordum. Gelmeden önce bir şeyler mi içmeliydim acaba, diye homurdandım. Niye bu kadar gerildiğimi hala çözemiyordum. Belki de Theodor’un benden strateji konusunda yardım istemesi ve bunu diğer melezlere aktarmakla görevli olmam beni germiş olabilirdi. Yanlış ya da eksik anlatırsam olabilecekleri az çok tahmin edebiliyordum. Tüm takımın başarısına engel olabilirdi. Böyle bir sorumluluğu olmak çok zordu.
Takımımız toplanmıştı artık, gelecek başka kimse var mı diye çevreme baktım. Herkes buradaysa, planı anlatmaya başlayabilirdik. Theodor’un öksürük sesiyle kendime geldim. Tüm kulübeler gelmişti, zaten en sevilen etkinliklerden biriydi bu. Kimsenin kaçırmaya da niyeti yoktu. "Birazdan yarış başlayacağına göre size kafamda oluşturduğum planı anlatacağım. Ama iki gruba ayrılacağımız için Nyks, Apollon, Artemis ve Hypnos çocuklarının, ayrıca Hades'ten Stella ve başka bir melezin yanıma gelmesini istiyorum. Geri kalanlar da Chelsea'nin yanına gitsin." Dedi güçlü bir sesle. Geriye kalan melezleri yanıma çağırarak biraz ileriye gittim. Seslerin karışmasını istemiyordum, hepsine bakarak gülümsedim. Çıkmayan bir sesle merhaba demeye çalıştım. Zack ve Edward’ın gelmesiyle anlatmaya başlayabilirdim. “Öncelikle bayrağı Edward’ın alması gerektiğini düşündük ve yanında Zack ile gidecek ve bir de Hades çocuğu olmalı.” Dedim kısık sesle. Boğazımı temizleyip tekrar konuşmaya başladım. Bu kez sesim daha iyiydi. “Zack ve Edward’a Philomela’nın eşlik etmesini istiyorum.” Dedim Phil’e bakarak. “Hephaistos ve Hestia kulübesindekilerin ateşli mancınıklar hazırlaması gerekiyor hatta Hestia’dakilere biraz fazla yüklenmiş olacağız ama Poseidon kulübesinin güçleri konusunda yardım etmeniz gerek.” Dedim. Ateşli mancınık fikri kulağa hoş geliyordu, umarım bir aksilik yaşanmaz. “Hermes ve Dionysos kulübesindekiler olabildiğince dikkat dağıtmanız gerek. Her yerden fırlayıp şaşırtın, oyalayın.” Dedim. Lucy’ye bakarak “Lucy’e çok iş düşüyor diyebilirim, Robert ile ilerleyip özel gücünün yardımıyla Edward’ın bayrağa ulaşmasını sağlayabilirsen çok sevinirim.” Dedim. Hala gergindim, bir an önce bitse diye dualar ediyordum. “Geriye kalan arkadaşlarımız…” demek üzereyken gelen okçular dikkatimi çekti. “Evet, okçularla beraber ileri birliklerde yer alacak. ” Dedim. Sanırım her şey tamamdı. Unuttuğum bir şey var mı diye düşünmeye başladım. “Bir de Hades çocuklarından iki kişinin savunmada kalmasını istiyorum.” Dedim, her şeyi söylemiştim. Tamamdı artık başlamak, bir an Theodor ile bakıştım. Güven veren bir bakış atmıştı. Zorlukla da olsa kafa salladım. “Size güveniyorum arkadaşlar.” Dedim, Tanrılar yanımızda olsun dedim içimden.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cornelia Fackrell
Poseidon'un Çocuğu/Pegasus Binicilik Eğitmeni
Poseidon'un Çocuğu/Pegasus Binicilik Eğitmeni
Cornelia Fackrell


Mesaj Sayısı : 871
Kayıt tarihi : 03/10/10

10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası) Empty
MesajKonu: Geri: 10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası)   10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası) Icon_minitimeÇarş. Tem. 13, 2011 3:40 am

Yeni bir bayrak kapmaca yarışı... Kampta en çok sevilen oyundu aslında bu. İki grup arasındaki rekabet ve güçlerin çok çeşitli kullanımı izlenmeye değerdi. Yaklaşık on altı yılımı bu kampta arkadaşlarımla geçirmiştim ve hala bu oyundan sıkılmamıştım, aynı diğer arkadaşlarım gibi. Takım ayarlamak, güçleri hesaplamak ve oyun dışına çıkmamak için çaba sarf ederken birkaç kulübeyi bir arada tutmak gerçekten zordu. Bu sefer Poseidon kulübesi olarak liderliği üstlenmemiştim ama kampa geldiğim ilk günden beri dostum olan Cass'a bu konuda yardım edeceğimi dile getirmiştim. Bu planları hazırlamanın ne kadar zor olduğunu çok ama çok iyi biliyordum. Dün tüm geceyi planlamakla uğraşmıştık bizim kulübede Cass ile. Evet, her ne kadar istediğimiz kulübeler yanımızda olmasa da biz bunlarla da halledebilirdik her şeyi. Cass ile kendimizden bu konu da emindik, ne de olsa elimizden gelen her şeyi yapacaktık.

İç geçirdim ve etrafa göz atmaya başladım. Önce kayalıklardaki kırmızı bayrağımıza, ardından da melezlere göz attım. Herkes kendi arasında konuşuyordu. Zamanımız azalsa da kimsenin susmaya niyeti yoktu. Anlaşılan hiçbiri zamanın farkında değillerdi. Bunu onlara söylemeyi düşünsem de Cass benden önce davranıp konuşmaya başladı. İlk önce bağırarak dikkatleri üzerinde topladı ve ardından sessizlik oluşunca "Lia, Thalia ve Izabelle, gidebilirsiniz. Siz ikiniz! Lia'nın sözünden çıkmayacaksınız." dedi. Bu sözü üzerine Thalia ve Izabelle'ye dönerek benimle gelmelerini işaret ettim. İkisi de kamptaki en yakın arkadaşlarımdan sayılmazlardı ama bu oyunda onların yardımına ihtiyacım vardı. GÜçleri gerçekten de tam işe yarayacak tarzdaydı. Gruptan ayrılıp ormanın içine girdiğimizde duraksadım. Bizimkilerden çok uzaklaşmasak bile sesleri çok azalmıştı. Arkadaşlarıma dönerek hafifçe öksürdüm ve "Şimdi yapacağımız ilk şey, birbirimizden ayrılmayacağız, çok zor yada aksi bir durum olmazsa." dediğimde ikisi de beni onaylar tarzda başını salladı. "Sizin seçilme nedeniniz, tahmin edebildiğiniz gibi güçleriniz. Onları o kadar iyi kullanacağız ki, takımdaki eksiklikleri kimseye fark ettirmeyeceğiz." Sözlerime devam ederken Thalia'da, İzabelle'de bana dikmişlerdi gözlerini. Bu planı uygulamak onlar için her ne kadar zor olsa da, ben artık alışmıştım bu konumda olmaya. Etrafa göz attığımda kimsenin olmadığından emin olduktan sonra "Izabelle sen kulübenin verdiği gücü bizi saklamak için, Thalia sen de özel gücünü kullanarak bizi korumak için elinden geleni yapacaksın. Ben bu durumda aracı konumunda olacağım, hem saldırıya, hemde savunmaya yardım edeceğim. Nasıl diye sormayın bunu oyun başlayınca göreceksiniz." dedim ve gülümsedim. Tam da dediğim şeyi yapacaktım, ben hem aracı, hem de şaşırtıcı kişiydim. Tehlikeli olmamla beraber karşımızdaki takımı şaşırtabilecek nadir kişilerden biriydim. Izabelle ve Thalia bu söylediğim sözlerdeki çelişkileri fark ederek gülmeye başlamışlardı. Onlarda bizim gibi kazanacağımızdan oldukça umutlulardı. Daha fazla açıklama yapmayacağımı bildikleri için aramızda sessizlik başlamış ve yarışın başlamasını belli eden sesi beklemeye başlamıştık ki Glau'nun yanımızda belirmesi ile hepimiz ani bir şok yaşadık. Aslında bana geleceğinden haberim vardı yine de bir an dalgınlığıma gelmişti. Glau meraklı gözlerle bana bakarken kendime geldim ve "Lia, Cass beni sana gönderdi. Persephone kulübesi saldırı takımında ama ben farklı bir şey yapacakmışım sanırım. Benim görevim ne?" diye sormasını dinledim. Ardından aklımda ne yapacağımı toparladıktan sonra ona dönerek gülümsedim ve "Glau senin dolaşmanı istiyorum gizlice etrafta, annenin ölüler tanrıçası olan gücünden yararlanarak. Drake, Marcus, Cass, Kate ve benim aramda dolaşman gerekiyor. Şimdilik savunmada bekle ama kendilerini bizim takıma dahi gösterme. Sadece olanları izle ve sürekli yer değiştir. Bize bilgi getirmelisin." dediğimde o da gülümseyerek "Tamamdır, anladım." dedi göz kırptığı sırada ve geldiği gibi aniden gitti yanımızdan. Thalia ve Izabelle bizi dinlerken her ne kadar şaşırsalar da, bir o kadarda hoşnut oldukları belliydi yüzlerindeki gülümsemeden. Son kez onlara bakarken, başlama işaretini beklemeye devam ettik sessizlik içinde.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Theodor Aquila
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Theodor Aquila


Mesaj Sayısı : 710
Kayıt tarihi : 30/10/10

10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası) Empty
MesajKonu: Geri: 10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası)   10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası) Icon_minitimeÇarş. Tem. 13, 2011 12:38 pm

Beynim adeta bir saat gibi işlerken etrafımda olan biten her şeyi süzgeçten geçiriyordum. Plana uygun hareket edip etmediğimizi, bir aksaklık olup olmadığını ve kimsenin aklına bir şey takılıp takılmadığını öğrenmek için Hades melezi Calvin ile gölge yolculuğu yaparak hızlıca yarışçılar arasında ilerliyorduk.

İlk baktığım yer üzerinde çok düşünüp sonuca ulaştığım okçuların bulunduğu yer oldu. Hypnos çocukları yoğun çabalarla otuzdan fazla okçunun sayısını tahmin bile edemediğim oklarını anında etki gösterecek olan uyuşturucu oklara çevirmişlerdi. Bu yüzden hepsi tükenmiş gözüküyorlardı. Onlara samimi bir şekilde yaklaştım ve her birinin gözlerinin içine bakarak "Harika bir iş başardınız arkadaşlar, şimdilik dinlenmeniz için size zaman veriyorum. Ama korkarım ki işiniz burada bitmedi, güç toplamaya bakın." dedim. İçlerinde kıdemli olanlar buna pek aldırmadı, ama acemiler biraz tedirgin oldular. Onlara ışıltılı gülüşlerimden birini atıp kardeşlerime ve üvey kuzenlerime başarılar diledim. Hepsinin de başarılı olacağını biliyordum, ama bazen biz melezlerin böyle şeyleri duymak istediğimizi bildiğim için bunu söylemiştim. Bu yüzden Nyks melezlerinin de yanına gitmeyi ihmal etmedim. Sonuçta onları bir nevi piyon olarak kullanıyorduk ve bu yüzden biraz övmenin yararı olabilirdi.

Nyks melezleri ile de ufak bir sohbet ettikten sonra Calvin ve ben gökle yarışacak mavilikteki bayrağımızın yanında harıl harıl çalışmakta olan Hestia ve Hephaistos çocuklarının yanına gittik. Onlara da kolay gelsin dedikten sonra korumamız gereken kişiler olduğu aklıma geldi. Bu yarışta mavi takımın bel kemiğini oluşturan Edward, Zack ve Lucianna. Tam Calvin'e gitmemiz gereken yeri söyleyecektim ki Hephaistos kulübesi lideri Eduard yanıma gelip "Mancınıklar hazır Theodor. Onlarla ne yapmamızı istersin? dedi. Ona mancınıkları nerelere yerleştirmeleri gerektiğini gösterdim. Daha sonra da Hestia çocuklarını Poseidon'a karşı korumamız olmaları için Orman'a yayılmış mavi takım oyuncularının yanlarına gönderdim. Kulübe lideri Isis ile birlikte Calvin'in yardımıyla harekete geçmeye hazırlanan 'belkemiği'nin yanına gittim. Bu sırada Calvin'in artık yorulmaya başlamış olduğunu fark ettim ve ona dinlenmesi için zaman verdim. Ben de Lucianna, Zack ve Edward ile planın üzerinden bir kez daha geçecektim. Kusursuz bir şekil alması için zaten onlarca kez konuşmuştuk ama Bayrak Kapmaca'da hiç beklemediğim hamlelerle karşı karşıya kaldığım çok durum olmuştu. Fakat artık sadece kendi planımı değil, karşı takımın olası planlarını da düşünüyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cassandra Masen
Thanatos'un Çocuğu
Thanatos'un Çocuğu
Cassandra Masen


Mesaj Sayısı : 4293
Kayıt tarihi : 18/09/10

10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası) Empty
MesajKonu: Geri: 10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası)   10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası) Icon_minitimePerş. Tem. 14, 2011 1:55 am

Grubunda bulunun Mirabella ile nasıl ilerleyeceklerini ve bitkileri ne tür işler için kullanacaklarını konuşurken az önce Cornelia'nın yanına gitmesini söylediği Glau'nun yanında belirdiğini gördü. "Gölge yolculuğu nasıl gitti?" diye sordu tüm içtenliği ile. Kardeşi ile önceki bayrak kapmaca oyunlarına gölge yolculuğuna ihtiyaç duydukları olmuştu. Bu işin ne kadar yorucu olduğunu biliyordu. Hades çocuğu olmadıkları için Glau'nun onlara göre daha çabuk yorulacağını düşünmeye başlamıştı. "Planı öğrendim. Nereye gitmem gerekiyor?" diye sordu kardeşi bu sefer. Cassandra bir an için Adyali'ye, sonra da Mirabella'ya baktı. İkisinden birinin bir şey söylemesini bekliyordu. Hiç kimseden ses çıkmayınca bir taşa oturdu ve eline geçen bir dal ile bayraklarının durduğu mekanı, sonra da yirmi gruba ayırıp ormana yolladığı üçer kişilik saldırı gruplarının olması gereken yerleri işaretledi. Lia'nın mekanını işaretlemek üzereydi ki buraya ulaşacak karşı takımdan herhangi bir melezin görmesini istemeyeceğinden dolayı, kendilerinden uzak bir köşeye Lia yazdı. Herkes onun ne yapmaya çalıştığını anlamak istercesine eğilmiş durumdayken başını kaldırıp Glau'ya baktı. "İlk olarak savunma alanına gitmeni istiyorum. Oranın durumunu öğrendikten sonra eğer bir sorun yoksa, Katherinelerin grubuna gideceksin. Eğer bir sorun varsa hemen bana gel..." konuşmaya devam edecekken Glau onun sözünü kesti. "Lia bana gitmem yanlarına uğramam gereken grupları söyledi." yüzünde bu işe sevindiğini belirten bir gülümseme yerleştirirken, sözlerine devam etti. "Yorulduğunu hissettiğin an görevi başkasına ver. Sonra da saldırı grubuna geri dön." kardeşi son bir kez anladığını belirtircesine başını salladı. Cassandra sakin bir şekilde onun yok oluşunu seyretti. Annelerinin Ölüler Tanrıçası gücünün, oldukça işlerine yarayacağını aklına getiren Cornelia'ya içinden teşekkür etti. O, ikinci defa liderlik yapacağı için o kadar sabırsızdı ki bunları düşünmemişti bile. Elindeki dal parçasını uzağa fırlattıktan sonra yere çizdiği her şeyi silmeye başladı. Etrafa uçuşan tozlar yüzünden öksürse de devam etti. Karşı takımdan kimsenin orada bulunduklarını ve takım arkadaşlarının yerlerini bilmesini istemiyordu.

Bayrak kapmacanın başladığını belirten sesi duymalarının ardından birkaç dakika geçmiş olmalıydı. Bayrak kapmaca için geçici olarak aldığı kılıcını beline asmış, karşı takımın sınırlarına doğru ilerliyordu. Bazen yanlarına uğrayan Glau bir hareketlenme olmadığını, herkesin ilerlemeye devam ettiğini söylüyordu. Bayrakları da güvendeydi. Şimdilik. "Mira, bitkilerini kullanır mısın? İleride tuzak olup olmadığını anlamamız gerekiyor." Cassandra, o bunu söyler söylemez çevresindeki bitkilerin hareketlendiğini hissetmişti. Bir an için özlemle onlara baktığını fark etti. Sonra da başını salladı. Annesinin Bahar Tanrıçası tarafını her zaman benimsemişti. Kampa geldiği ilk anda, Küçük Tanrıça olduğunda... Ama yeniden melez olurken işlerin değiştiğini kendisine hatırlatmıştı. Özel gücü dışında bitkilerle işi yoktu onun. O günleri özlemesinin de bir anlamı yoktu. Derin bir nefes aldı ve Mirabella'nın ileride tuzak olmadığını söylemesi ile rahatlayarak yoluna devam etti. Hephaistos çocukları onlarda olsaydı... O zaman da tuzak yaptırmazdı. Tuzak olayını neredeyse her bayrak kapmacada deniyorlardı. Bir an için durup ellerine baktı. Birini bitkiye dönüştürmeyeli uzun zaman olmuştu. Surat asmayı bırakıp gülümsedi yavaşça. Sonunda özel güç için kullanılacağını anlayan ellerinin karıncalanmasına aldırmadan Glau'yu bekledi. Kardeşi gölge yolculuğu yapmaktan ayakta zor durur bir şekilde yanına geldiğinde, onu bu kadar yorduğu için üzüldü Cassandra. Ama yarış başlamıştı ve yapacak bir şey yoktu. "Üzgünüm ama yapman gerekiyor. Diğerleri ne durumda?" Glau bir süre nefes almak için duraksadıktan sonra konuşmaya başladı. "Dediğim gibi, bir olay olduğu yok. Şimdi Lia'nın yanına gideceğim." kardeşi bunu dedikten sonra yanlarından ayrıldı. Cassandra'nın, Lia'nın durumunun iyi olduğunu ummaktan başka çaresi yoktu. En tehlikeli görevlerden birini verdiği kıza içinden şans diledi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://camelot.hareketforum.org/
Chelsea Cocteau-Evans
Zeus'un Çocuğu
Zeus'un Çocuğu
Chelsea Cocteau-Evans


Mesaj Sayısı : 324
Kayıt tarihi : 20/03/11

10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası) Empty
MesajKonu: Geri: 10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası)   10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası) Icon_minitimeCuma Tem. 15, 2011 1:49 am

Verilen görevi en iyi şekilde yapmaya çalışıyordum. Sonuçta bana verilen sorumluluğu en iyi şekilde yapmalıydım. Yoksa diğerlerinin yüzüne bakamazdım, kaybetsek bile en azından ben görevimi hakkıyla yerine getirdim diyebilmeliydim. Etrafta boş boş gezinmek yerine hazırlıkları kontrol etmelim diye düşündüm. Bu işi de başarıyla halledeceğimize inanıyordum, öyle olmalıydı da.
“Selene hazırlıkları kontrol etmeme yardım eder misin?” diye sordum. En hızlı yol olan gölge yolculuğunu kullanacaktım. Sevmesem bile bunu yapmak zorundaydım. Toprağı ezerek yanına koştum. Kaybedecek vaktimiz yoktu. Gülümseyerek kafa salladı. Theodor’un da gezdiğini, kontrol ettiğini biliyordum ama bir kez daha etmenin sorun olmayacağını düşünüyordum. Selene ile el ele tutuşup kontrole başladık. Elleri çok sıcaktı, ateş gibiydi ya da benim elim buz gibiydi. Göz açıp kapama ile savunmanın oraya gelmiştim. Kısa bir baş dönmesinden sonra kendime geldim. Hephaistos ve Hestia kulübelerinin çalışmalarına uzaktan bakmayı yeğledim, yanlarına gitmeyi düşünmüyordum pek. Dikkat dağıtmak istemiyordum. Hazırlıklar tamamlanmış gibi duruyordu. “İşlerini bitirmişler galiba.” Dedim hoşnut bir sesle. Sessizce oradan ayrılmıştık. Athena kulübesindekileri görmem gerekiyordu. Saldırıda önemli görevleri vardı, hatta o an olaşabilecek bir durumda acil plan görevi de onlara düşecekti. İkinci bir göz açıp kapamayla saldırı hattımıza gelmiştik. Ağaçların gölgelediği açıklıkta onları izlemeye başladım. Sessizce hazırlanıyorlardı, hatta diğer gruplara da ne yapmaları gerektiği söylüyorlardı. Uzaktan beni fark ettiler ama yanlarına gitmeyi istemedim. El salladıktan sonra görevleriyle baş başa bıraktım. Hepsine güveniyordum. Başaracaklarına emindim. Aklıma birden Dionysos ve Hermes kulübesi geldi. Dionysos kulübesinin sızmadığından emin olmam gerekiyordu. Selene ile konuşmadan ilerliyorduk. Yorulmuş gibi bir hali vardı, ama benim de midem bulanmıştı ve başım ağrıyordu. Dionysos kulübesi tanrılara şükürler olsun ki ayıktı. Kevin’ı yanıma çağırdım. Son dakika fikri gelmişti, Bunu Teo’ya söylemem gerekiyordu. “Kevin kulübeni ve Hermes’ten bir grup topla beraber gölün oraya gidin hatta su olan yere gidin, Poseidon çocuklarını uzak tutmanızı istiyorum.” Dedim kararlılıkla. Kendime olan güvenim tazelenmişti. Daha iyi hissetmeye başlayacaktım eğer şu baş ağrısı olmasaydı. Kevin’ın kafa sallayıp koşarak gitmesini izledim. Selene’ye dönüp gülümsedim. “Çok yoruldun biliyorum ama mecburum.” Dedim. Hades çocuklarının bizde olması bir nimetti. Yapmam gerekenleri düşündüm. Hestia ve Hephaistos tamamdı. Athena, Dionysos ve Hermes de tamamdı. Okçularla görüşmek kalmıştı. Ondan önce Teo’ya son yaptığım değişikliği söylemem gerekiyordu. Teo bir ağaç altında biriyle konuşuyordu. Son taktikleri veriyordu. “Selene yanına birini alıp bayrağın yanında durmanı istiyorum. Bir şey olursa bize daha kolay haber verirsiniz.” Dedim. Teo, Calvin ile görüşüyordu. Gölge yolculuğu yapmadan önce yetişmeliydim. “Teo!” diye bağırdım. Dönüp gülümsedi, “Bir sorun yok, değil mi?” dedi şüpheyle. Gölgeye geçerek konuşmaya başladım. “Dionysos Kulübesini ve bir grup Hermes çocuğunu göl ve su kenarlarına gönderdim.” Dedim. Düşünceli bir şekilde bakmıştı. “Ben de Lucianna, Edward ve Zack’i görmeye gidiyorum, son bir kez daha üzerinden geçmeliyim.” Dedi. Takımın belkemiği diye nitelendiriyorduk onları. En çok onlara yükleniyorduk ama mecburduk. Calvin’e tutunup onların yanına gitmek için gözlerimizi kapattık. Baş ağrım şiddetlenmişti. Bir süre hatta uzunca bir süre gölge yolculuğu yapmayacaktım. Gülümseyen yüzlerle bizlere baktılar. Aynı şekilde karşılık vermeye çalışsam da pek başarılı olamadım.






Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Artemis
Tanrıça/GM/Bayrak Kapmaca Koordinatörü
Tanrıça/GM/Bayrak Kapmaca Koordinatörü
Artemis


Mesaj Sayısı : 780
Kayıt tarihi : 17/09/10

10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası) Empty
MesajKonu: Geri: 10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası)   10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası) Icon_minitimeC.tesi Tem. 16, 2011 6:48 am

~Cornelia Fackrell yarışmayı 24 saat süresi içerisinde devam ettirmediğinden, bayrak kapmacayı mavi takım kazanmıştır.

*Apollon Kulübesi
*Athena Kulübesi
*Hades Kulübesi
*Artemis Kulübesi
*Hephaistos Kulübesi
*Hermes Kulübesi
*Dionysos Kulübesi
*Hestia Kulübesi
*Nyks Kulübesi
*Hypnos Kulübesi

Tebrikler!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
10. Yarış (12 Temmuz 2011 ~ 19 Temmuz 2011 arası)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 6. Yarış (09 Ocak 2011-16 Ocak 2011 arası)
» 8. Yarış (4 Şubat 2011 ~ 11 Şubat 2011 arası)
» 7. Yarış (03 Şubat 2011-10 Şubat 2011 arası)
» 9. Yarış (12 Nisan 2011 ~ 19 Nisan 2011 arası)
» 5. Yarış (27 Kasım 2010-5 Aralık 2010 arası)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Etkinlikler :: Kulübe Etkinlikleri :: Bayrak Kapmaca!-
Buraya geçin: