Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Denetleme 15

Aşağa gitmek 
5 posters
YazarMesaj
Alicia Roxanne Wideen
Demeter'in Çocuğu/Kulübe Lideri
Demeter'in Çocuğu/Kulübe Lideri
Alicia Roxanne Wideen


Mesaj Sayısı : 590
Kayıt tarihi : 22/02/11

Denetleme 15  Empty
MesajKonu: Denetleme 15    Denetleme 15  Icon_minitimeC.tesi Tem. 09, 2011 7:17 am

Yeni bir güne gözlerini açmak... Uykulu ve bir o kadar da mayışık gözlerle bakınıyordum. Çok önemli bir şeyi unuttuğum düşüncesi iliklerime doğru yavaşça yayılıyordu. Aradan geçen saniyelerle birlikte o unutmuş olduğum çok önemli şey hafızamda yer edindi. bugün temizlik günüydü ve bu benim aklımdan tamamen çıkmıştı. Ani bir hareketle yatağımdan doğruldum. Bu hareketimden olacak başım dönmeye başlamıştı. Biraz yatağımda oturarak kendime gelmemi bekledim. Heyecana hiç gerek yoktu. Her ay olduğu gibi bu da bir Temizlik Denetlemesi'ydi. Tüm kulübe el ele verip bu işin üstesinden gelecektik. Buna adım gibi emindim. Sonunda kendimi daha iyi hissettim. Hızla yatağımdan kalktım ve pijamalarımla birlikte odamdan çıktım. Pijamalarla odamın dışına çıkmayı istemesem bile şu an için hiç zamanım yoktu. Daha kardeşlerimi uyandıracaktım. O kadar çok işimiz vardı ki. Tüm kulübe tertemiz olmalıydı. Aklımda oluşan parlak fikirlerle birlikte aşağı indim. Mutfaktan geldiğini tahmin ettiğim muhteşem kokular da aklıma bir sürü düşüncenin akın etmesini sağlıyordu. Benden de erken kalkıp kahvaltıyı hazırlayan çok iyi bir kardeşimiz vardı herhalde. Meraklı bir şekilde aşağı inerek mutfağa yöneldim. Kokuların yoğunluğu da yaklaştıkça artıyordu. Sonunda mutfağa ulaştım ve direk içeri girdim. Gördüğüm manzara elbette beni şaşırtmıştı. Her şey hazırlanmış, kısaca kahvaltı tastamamdı. Bu büyük işi yapan kardeşime şaşkın gözlerle bakınıyordum. Yüzümde de büyük bir gülümseme vardı, aynı Miry'nin yüzünde olduğu gibi.

Miry'nin hazırladığı şeylere bakarken bir yandan da konuşmaya başladım. ''Ah Miry! Ne kadar çok emek harcamışsın. Ama emeğine değmiş. Her şey çok leziz olmuş. Hemen diğer kardeşlerimizi de uyandırmalıyız.'' Miry de hemen karşılığını verdi. ''Sadece kulübem için bir kahvaltı hazırladım. Temizliği iyi yapabilmemiz için bir kahvaltı şart.'' Sözlerinin sonunda sırıtıyordu. Ben de hemen mutfaktan çıktım. Tüm kulübedeki kardeşlerimin duyabileceği şekilde ses tonumu ayarladım. Kardeşlerimi hemen uyandırmalıydım. ''Demeter Kulübesi! Haydi, herkes yataklarından kalksın.'' Birkaç dakika içerisinde kapılardan bakan o uykulu ve ne olduğunu anlamamış gözler tebessüm etmeme sebep oldu. Çoğu kardeşimin temizliği unutmadığına emindim. Fakat bazılarının unuttuğu da apaçık bir gerçekti. Bizi bu saatte niye kaldırdın der gibi bakan gözler de vardı. Tüm kardeşlerimin çevremde toplanmasını bekledim. Gözlerim sırayla hepsini tarayıp varlıklarını kontrol ederken istemsizce sözlerime de başladım. ''Kardeşlerim, biliyorsunuz ki bugün Temizlik Denetlemesi var. Sizi de bu yüzden bu saatte uyandırdım. Ama ilk önce Miry'nin hazırladığı o muhteşem kahvaltıyı yapacağız.'' Muhteşem kahvaltı sözünü duyan bazı kardeşlerim epey sevinmişti. Gözlerimi kısa süreli gezdirdikten sonra sözlerime devam ettim. ''Kahvaltımızı yaptıktan sonra temizliğe başlayacağız. Sizden istediğim birkaç ufak şey var. Kulübemizi en iyi şekilde temizlemenizi istiyorum. Herkes odalarından başlayabilir. Sonra da kalan yerleri hep birlikte hallederiz. Haydi kardeşlerim, Demeter Kulübesi neymiş, herkese gösterelim.'' Yüzümde oluşan kocaman gülümsemeyle birlikte sevince boğulmuştum. Kardeşlerimin hepsine fazlasıyla güveniyordum. Beni yanıltmayacaklarına adım gibi emindim.

Kısa bir süre orada bekledim. Tüm kardeşlerimin mutfağa geçtiğinden emin olduktan sonra ben de mutfakta yerimi aldım. Herkes heyecanla kahvaltıya başlamıştı. Pekte zevk alıyorlardı. Acaba temizlik sırasında da bu kadar neşeli olacaklar mı diye merak ediyordum. Temennim, hepsinin temizliği en iyi şekilde yapmalarıydı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mirabella LaPiere
Demeter'in Çocuğu/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Demeter'in Çocuğu/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Mirabella LaPiere


Mesaj Sayısı : 863
Kayıt tarihi : 01/11/10

Denetleme 15  Empty
MesajKonu: Geri: Denetleme 15    Denetleme 15  Icon_minitimeC.tesi Tem. 09, 2011 8:21 am

    Her zamankinden erken kalkmıştı, amacı belliydi; temizlik denetlemesi… Kulübede ki herkes uyuduğundan ses etmemeye özen göstererek mutfağa doğru ilerledi. Zaten denetlemende ötürü er yada geç erken kalkmayacaklar mıydı? Buz dolabının kapısını aralayıp zümrüt yeşili gözleriyle kahvaltılık için ne olup olmadığına göz gezdirmeye başladı. Fransa’dayken bu pek yaptığı bir iş değildi, genel olarak hizmetliler hazırladığından kendi işini yapmıyordu. Lakin kamp hayatı onu epey değiştirmişti. Çayı demledikten sonra omlet yapmak üzere yumurtaları tavaya kırmaya başladı. Her şeyin hazır olduğundan emin olduktan sonra kulübedekileri uyandırmak için kapıya yöneldiğinde İsabel’in geldiğini görmüştü. Tek erkencinin kendisi olmadığını bilmek Mirella için hoş bir duygu olmuştu. ''Ah Miry! Ne kadar çok emek harcamışsın. Ama emeğine değmiş. Her şey çok leziz olmuş. Hemen diğer kardeşlerimizi de uyandırmalıyız.'' Isabel ile aynı şeyi düşünüyordu. Çünkü yapacak bir yığın iş onları beklemekteydi. Kardeşinin diğerlerine seslenmesi üzerine odaların kapısı birer birer açılmaya başlamıştı. Uykulu gözlerle ne olduğunu anlamaya çalışan pek çok kişi erkenden kaldırılmayı sorguluyordu adeta bakışlarında. Fakat Isabel’in açıklaması üzerine bu durum kısa sürmüştü.

    ''Kahvaltımızı yaptıktan sonra temizliğe başlayacağız. Sizden istediğim birkaç ufak şey var. Kulübemizi en iyi şekilde temizlemenizi istiyorum. Herkes odalarından başlayabilir. Sonra da kalan yerleri hep birlikte hallederiz. Haydi kardeşlerim, Demeter Kulübesi neymiş, herkese gösterelim.''Isabel tam bir lider gibi konuşmuştu. Cesaret verici sözleri pek çok kişiye öz veri olduğu söylene bilinirdi. Kahvaltının ardından tıpkı Isabel’in söylediği gibi herkes yavaş yavaş kendi odalarına çekilmeye başlamıştı. Mirabella’da tıpkı diğer kardeşleri gibi banyodan altığı temizlik malzemeleriyle odasına doğru yöneldi. Etrafa alıcı gözüyle baktıktan sonra ilk işin yatağı toplanmakla başlayacağı kanısına vardı. Aslında yapılacak oldukça iş vardı, her ne kadar görünüşte odası düzenli olsa da her şeyin elden geçirilmesinin en iyisi olacağı kanısındaydı. Bundan ötürü dolaptan çıkardığı yeni nevresim takımını yatağına serip eskisini banyodaki kirlilerin arasına bıraktı. Yeninde odasına doğru gidip kütüphanede ki kitap ve bibloları bir kenara doğru öznele koyup kitapların ve de rafların tozunu almaya başlamıştı. Kitaplarının çoğu Fransa ile alakalıydı. Babası ona her daim insanın soyu hakkında öğreneceği şeyin daima sonsuz olduğunu söylemişti. Bundan ötürü boş vakitlerinde Fransa’nın tarihini ve edebiyatını konu alan kitapları okumayı sevmişti genç kız. Kitaplığın tozunu aldıktan sonra özenle kitapları ve kütüphanesini süsleyen küçük bibloları yerleştirmeye başladıktan sonra çalışma masasını düzenlemeye koyuldu. Üzerinde ki küçük çaplı kağıt ve kitapları düzenledikten sonra banyodan aldığı temizlik malzemelerini bir kez daha eline alarak camlara yöneldi. İlk iş perdeyi değiştirmekti, boyunun kısa olmamasından ötürü pencerenin kenarına çıkarak kornişlerinden çıkartmaya başladı. Yeni takacağı perdenin yatak örtüsüyle uyum sağlayan bir desende olmasına özen göstermişti. Ona göre düzen önemli bir kısımdı. Pencereden inerek odaya alıcı gözüyle bir kez daha baktı.

    Pek bir iş kalmamıştı, sadece yerler silinecek ve halı süpürülecekti. Bundan ötürü Lily’den süpürgeyi rica edip yeniden odasına geçti. Yerleri vileda yaparken müzik dinlemek her zaman hoşuna gitmişti Mirabella’nın, adeta bir vals havası katıyordu ona. Mp üçünü kulağına taktıktan sonra klasik Fransız müziği alarak eline aldığı vileda ile adeta vals havasıyla yerleri silmeye başladı. Odanın kapısının kapattığı için şanslıydı, yoksa viledayla arasında bir durum odluğunu düşüne bilirlerdi. Her ne kadar zihninden geçen ihtimal bir o kadar uçuk ve düşükte olsa komik duruma düşmek istemiyordu. Lakin temizliği kendi çapında eğlenceli bir hale getirmek için her zaman kendini neşelendiren şerler yapıyordu. Viledayı yeninde kovanın içine bıraktı. Bu sefer vals eşi değişmişti, halıyı süpürmek için eline aldığı süpürgenin gücünü arttırarak odanın içerisini özenle süpürdü. Her şeyin tamamlandığına emin olduktan sonra kardeşlerine yardım etmek için içeri geçti.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alicia Roxanne Wideen
Demeter'in Çocuğu/Kulübe Lideri
Demeter'in Çocuğu/Kulübe Lideri
Alicia Roxanne Wideen


Mesaj Sayısı : 590
Kayıt tarihi : 22/02/11

Denetleme 15  Empty
MesajKonu: Geri: Denetleme 15    Denetleme 15  Icon_minitimePaz Tem. 10, 2011 2:42 am

Kardeşlerimle birlikte güzel bir kahvaltı yapmıştım. Kahvaltı oldukça lezizdi. Miry'e bu konuda minnettardım. Hepimizden erken kalkarak hazırladığı kahvaltı büyük bir yükün altından kurtarmıştı tüm kulübeyi. Kahvaltı biter bitmez kardeşlerimin hepsi odalarına doğru çekildiler. Oldukça güzel ve bir o kadar da heyecanlı bir temizlik bizi bekliyordu. Ben de kahvaltımı bitirmiş, odama çekilecektim. Ama son anda aklıma gelenler bende ani bir şaşkınlık yarattı. Her zamanki unutkanlığım üstümdeydi. Bu mutfağın hali ne olacaktı? Burayı böyle dağınık bir şekilde bırakarak odama geçmek hiç içimden gelmiyordu. İlk önce hızlı bir şekilde mutfağı elden geçirmeliydim. Hemen ardından odama geçebilirdim. En son olarakta kardeşlerime yardım edecektim. Bunları sıraladığında pek az görünüyor ama oldukça fazla işim vardı. Dudak büzerek şu mutfak işini halletmek üzere masanın başına geçtim. İlk önce tabakları üst üste toplayarak bir kenara koydum. Çatalları, bıçakları her şeyi bir kenara yığdım. Masada hiçbir şey kalmayacak şekilde boşalttım. Her şeyi de yıkanmak üzere aynı tarafa koydum. Masa tamamen boşalınca, aldığım bez ile birlikte özenle masayı sildim. Sonunda masada tek bir ekmek kırıntısı bile kalmamıştı. Daha şuncacık işle birlikte epey de yorulmuştum. Bir yandan da sıcak hava işimi zorlaştırıyordu.

Hiçbir şeye aldırış etmeden devam ettim. Kulübenin her köşesinden gelen sesleri de duyuyordum. Kardeşlerimden temizlik yaparken çıkan seslerdi bunlar. Gürültü, patırtı, kahkalar... Hepsi benim de neşemi arttırıyordu. Kardeşlerim sayesinde yüzüme yerleşen o tebessüm, yine yüzümdeydi. Bir an birkaç dakika için durmuş, geçmişi düşünmeye başlamıştım. Kampı, buraya geldiğim ilk günleri hatırlıyordum. Kardeşlerimle geçirdiğim o eski zamanları hatırlamak biraz hüzünlenmeme sebep olmuştu. Kampa geldiğim zamandan beri burada çok uzun yıllar geçirmiştim. Tabii aradan geçen yıllarla birlikte hepimiz büyümüştük. Bu yüzden kampta eskisi gibi fazla durmuyordum. Kendime itiraf etmek istemesem bile gözlerimden aşağı birkaç damla yaş döküldü. Tabii istemeden, sadece bir anlığına. Bir an için aklıma gelen o hatıraları öylece bırakıp mutfak işine geri döndüm. Masayı temizlediğim için üzerine de örtüyü serdim. Şimdi sırada bulaşıklar ve geriye kalan mutfak işleri vardı. Kahvaltıdan sonra çıkan birkaç çöp vs. çöp kutusuna attım. Şimdi sırada tabakların ve geriye kalan her şeyin yıkanması vardı. Tabakları sırayla teker teker aldım. Hepsini yıkayarak kurumaları için bir kenara bıraktım. Ardından çatal ve bıçakları yıkadım. Hepsini de kuruması için oraya bir köşeye bıraktım. Yıkama işlemi bittiği sırada mutfağa şöyle bir göz attım. Genel olarak iyi gibiydi. Fakat yine de ufak tefek dağınıklıklar vardı. Küçük bir düzenin ardından muhteşem olacağına inanıyordum. Fakat bu biraz bekleyebilirdi. Yani şöyle bir 10 dakika için kardeşlerime göz atmak pek fena bir fikir değildi. Hemen mutfaktaki işimi öylece bırakarak mutfaktan çıktım.

Kardeşlerimin odalarının önünden geçerken bir sürü gürültü patırtı duyuyordum. Bazılarınaysa direk girip ne yaptıklarını kontrol ediyordum. Genel olarak herkes temizliğe dalmıştı. Hatta temizliği bitirmek üzere olan kardeşlerim bile vardı. Bunlardan biri de Miry'di. Odası epey düzenlenmişti. Yerler silinmiş ve süpürülmüştü. Camlar tertemizdi, yeni perdeler takılmış, odaya mis gibi temizlik kokusu yayılmıştı. Yüzüme yayılan gülümsemeye engel olmak pek mümkün değildi. Kardeşlerimin özverili çalışması beni çok mutlu etmişti. Ben de dakikalardır sadece mutfak ile ilgilendiğimden kendi odamı tamamen unutmuştum. Biraz daha geç kalmak istemiyordum. Hemen Miry'e, ''Kolay gelsin Miry!'' dedim. Karşılık olarak onunda gülümsediğini farkına varmıştım. Daha sonra sessizce odasından ayrıldım. Demeter Kulübesi tam bir dayanışma örneği içerisindeydi. Her zaman temiz ve düzenli olan kulübemiz bu sefer çok daha fazla titizlikle temizleniyordu. Daha fazla zaman kaybetmeden diğer kardeşlerime de kapıdan baktım. Ashley'in odasına uğradığımda onunla da birkaç kelime konuşma fırsatı buldum. ''İkizim, nasıl gidiyor temizlik?'' Ashley her kardeşim gibi yüzüne yayılan o tatlı gülümsemeyle bana cevap verdi. ''Eh işte, odamı temizlemeye çalışıyorum ikiz. Senin nasıl gidiyor bakalım?'' Biraz mağrur bir ifadeyle cevap verdim. ''Henüz odama hiç başlamadım diyebilirim. Ama mutfak tamamen temiz! Yani mutfaktaki her şeyi hallettim.'' Kardeşim ve ikizim olan Ashley, sözlerimin başında bir terslik var sansa da sonradan her şeyin yolunda olduğunu anladı. Ona göz kırparak odasından çıktım. Hemen ardından mutfağa, yani işime geri döndüm. Dağınık sadece birkaç şey vardı. Dışarıda kalan kahvaltılıkları ve dolaba kaldırılması gereken her şeyi buzdolabına kaldırdım. Mutfakta göze batan her şey şimdi yerli yerindeydi. Epey de çöp birikmişti. Ama mutfak şu an için tamamen tertemizdi. Mutfak çıkışına doğru ilerleyerek mutfağa şöyle bir göz gezdirdim. Muhteşemdi. Ellerime sağlık! Mutfağın bu harika görüntüsü bile beni rahatlatmaya yetmişti. Sonradan kardeşlerimin gelip burayı dağıtmamasını umuyordum. Yani dağıtmayacaklarına emindim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Melanie Arianna Bates
Demeter'in Çocuğu
Demeter'in Çocuğu
Melanie Arianna Bates


Mesaj Sayısı : 103
Kayıt tarihi : 29/04/11

Denetleme 15  Empty
MesajKonu: Geri: Denetleme 15    Denetleme 15  Icon_minitimeSalı Tem. 12, 2011 3:31 am

Sabah uyanınca bulanık gözlerle etrafıma baktım. Yüzümü buruşturdum. Bu sabah temizlik vardı. Neredeyse sürünerek yataktan çıktım ve üstüme yapışmış yorganımı kendimden ayırmaya koyuldum. Bir türlü çıkartamıyordum. Akşam yatağımda o kadar dönmüştüm ki yorgan düğüm olmuştu. Geceliğimin üstüne yorgan geçirmiş bir halde Anto'nun yanına gittim. Bana bakıp kahkahalarla gülmeye başladı. "Yine mi düğüm oldun Mel?" dedi ve gülmeye devam etti. "Ha ha. Çok komik. Şunu çözebilir misin?" dedim. Yanıma gelip yorganı çekiştirmeye başladı. Sonunda daha dayanamayan çarşaf pes etti ve yere düştü. Söylene söylne odama gittim. Arkadan Anto "Hey yorganını unuttun!" diye bağırdı. "Sende kalsın. Kirli sepetine giderken götürürsün!" dedim ve odama girdim. Bütün kıyafetlerim yerdeydi. Yatak zaten harap olmuş durumdaydı. Nereden başlayacağımı bilmiyordum. O sırada aklıma çok sevdiğim bir arkadaşımın sözü geldi "Nereden başlayacağını bilmiyorsan başından başla" derdi.Ama ilk önce kahvaltımı yapmam gerekiyordu. İçeri girdiğim ve İsabel'i dinlemeye koyuldum ''Kardeşlerim, biliyorsunuz ki bugün Temizlik Denetlemesi var. Sizi de bu yüzden bu saatte uyandırdım. Ama ilk önce Miry'nin hazırladığı o muhteşem kahvaltıyı yapacağız." Bir an durdu ve bize baktı. Sonra sözlerine devam etti ''Kahvaltımızı yaptıktan sonra temizliğe başlayacağız. Sizden istediğim birkaç ufak şey var. Kulübemizi en iyi şekilde temizlemenizi istiyorum. Herkes odalarından başlayabilir. Sonra da kalan yerleri hep birlikte hallederiz. Haydi kardeşlerim, Demeter Kulübesi neymiş, herkese gösterelim.'' Çok gururlanmıştım. Benim gibi bir pasaklıya temizlik görevi veriliyordu. Kahvaltımı bitirdikten sonra odama koştum. Odanın girişinden itibaren yere yayılmış kıyafetleri toplamaya koyuldum. Şimdi en azından yere ayağıma bir şey batacak endişesi olmadan basabilirdim. Odanın içinde gözlerimi gezdirip neye ihtiyacı olduğunu saptamaya başladım. Yatağın çarşafa ve yorgana ihtiyacı vardı. Elimdeki kıyafetlerin kirli sepetine gitmesi gerekiyordu. Kıyafetleri sepete attım ve yeni çarşaf alıp odama geri döndüm. Çarşafı yatağın üstün egeçirmem gerekiyordu sanırım. Bunu yapacaktım. Temizlik malzemeleri ve diğer şeyleren sonra odam bir harika görünüyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mirabella LaPiere
Demeter'in Çocuğu/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Demeter'in Çocuğu/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Mirabella LaPiere


Mesaj Sayısı : 863
Kayıt tarihi : 01/11/10

Denetleme 15  Empty
MesajKonu: Geri: Denetleme 15    Denetleme 15  Icon_minitimeC.tesi Tem. 16, 2011 3:18 am

    Temizlik işi her ne kadar ona göre olmasa da başladığı zaman her şeyin tam olmasını istiyordu. Hiçbir zaman yaptığı bir görevi yarım bırakmamıştı. Bu seferde yarım bırakmaya niyeti olduğu söylenemezdi. Elinde tuttuğu cam sili adeta bir tabancaymış gibi elinde döndürerek sehpanın tozunu aldıktan sonra tıpkı odasında ki küçük değişiklik gibi oturma odasının da perdelerini değiştirmek üzere eski tülü ve perdeyi çıkardı. Ütü işini kardeşi Maja üstelenmişti, aslında kulübede ki herkesin bir işin ucundan kalkıştığı kesindi. Leslie banyoyu devralmıştı, July ve Sienna’da bahçe işleriyle ilgileniyordu… İçeri geçerek Maja’nın ütülediği perdeleri alarak tekrar oturma odasına geçti. Elinde tuttuğu tabancıyı anımsatan cam sili usta bir nişancı gibi cama sıktan sonra özenle silip perdeleri takmak üzere iş başına koyuldu. Krem ve toz pembesi tonlarında olan perdeyi beyaz tülün üzerine taktıktan sonra kulübede ki kızlarla kararlaştırdıkları küçük perde süslerini de takmaya ihmal etmedi. Kelebek tarzında olan süslerin her ne kadar sade bir görünümü olsa dahil hoş bir görünüm sergilediği bir gerçekti. Odaya tekrar göz geçirdiğinde, eksiğin oldukça fazla olduğu kanısına vardı. Yerler süpürülecek, pencerelerin önünde ki bitkilerle ilgilenilecek ve de her zaman ki rutin işler yapılacaktı. Nefret ettiği kesindi, daha dinlenmeye vakit bulmadan yine kendisine iş bulmuştu. Belki de ortama çok derinden bakmamalıydı, yada yapılacak görevleri düşünmemeliydi? Fransa’dayken yaşadığı günleri özlediği kesindi, belki birkaç gün sonra gidebilirdi yeniden kim bilir? Kendi işlerinin başkasının yapmasına ilk defa özlüyordu, fakat bu kez etrafta koşuşturan hizmetlilerin yerinde kendisi vardı. Zihninde ki küçümseyici düşünceyi bir kenara atıp, yeniden yarım bıraktığı işin başına döndü. Kodlukların yastıklarını düzenleyip sehpanın üzerinde ki dergileri yerlerine yerleştirip boş vazolara çiçekleri ekledi. Oda parfümlerini sevdiği söylenemezdi, keskin ve yapay bir kokuya sahip olduklarından oldukça boğucuydular Mirabella’ya göre. Bundan ötürü doğanın bahşettiği güzellikleri kullanmayı daha anlamlı buluyordu. Süpürgeyi yapıp, odada gözüne çarpan ufak tefek işleri de hallettikten sonra pencereyi açarak bahçeye gitmek üzere kulübeyi terk etti.

    İçeride ki durumlardan oldukça bunalmıştı, her ne kadar her şey tastamam olarak görünse de daha fazla kulübede durmak istemiyordu. Hem July ve Sienna’nın neler yaptığını görmek için, hem de biraz rahatlamak için kulübeden dışarıya çıktı. Bahçede oldukça farklı bir izlenim vardı. Kulübeye gelecek biri için dışarısı adeta cennetten bir köşeyi anımsatıyordu. Kulübenin kapısında biten sarmaşıkların açtığı rengarenk çiçekler, gökkuşağının izlenimlerini yansıtıyordu. Kapının girişine kadar eşlik eden envai çeşit bitki, sanki renkli taşlarla döşenmiş bir girişi oluşturmuştu. Hoş kokularıyla çevreyi kuşatması insan da olumlu bir izlenim bırakmak için başlıca sebeplerdendi. Yabani otlar yok olmuş, çimler biçilmiş ve yeni bitkiler dikilip kulübenin dış dizaynı sanki baştan tasarlanmıştı. Pencerenin pervazında biten güller, katkat açan karanfiller ve kokularıyla insanı büyüleyen orkideler… “Kızlar siz harikasınız! Cidden burası muhteşem olmuş.” Coşkulu bir ses tonuyla kardeşlerinin yaptığı çalışmayı övgü ile bahsederken diğer yandan ise sanki baştan oluşturulan bahçeyi süzüyordu. Göz kamaştırıcı bir güzelliğe sahipti kesinlikle, acaba Tanrıça Afrodit görse kıskanır mıydı? Kim bilir, belki… Fakat şu an tek düşündüğü işleri bitirmenin verdiği mutluluktu, yapılan işlere baktığında herkesin görevini en iyi şekilde yerine getirdiği kanısındaydı. Çevre düzeni harikulade denilebilecek düzeydeydi, aynı şekilde içerisi de.

    Zümrüt yeşili gözleriyle kulübeye alıcı gözüyle biraz daha süsün fena olmayacağı kanısına vardı. İlkbaharın herkesin üzerinde etkisi sonuçta olumluydu, kulübeye de bahar havasını vermek için özel gücüyle sade bir havası olan çitleri bitkilerle süslemeye başladı. Mirabella’nın verdiği komutlara uyan bitkiler yerlerinden hareket ederek, sanki bir yılan gibi çitlerin etrafına dolanmaya başlamışlardı. Ahşap tonlarında olan çitler, rengarenk bitkilerin getirdiği tonlara bürünmeye başlamıştı. Pembe, turuncu, mor ve mavinin tonlarında olan çiçekler yemyeşil dalların arasında hoş bir görünümle açmaya başlamışlardı. “Tamamdır… Bence artık içeri geçip diğerlerine bakalım derim, burası müthiş olmuş. Yapılacak başka bir şeyin olduğunu düşünmüyorum.”

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alicia Roxanne Wideen
Demeter'in Çocuğu/Kulübe Lideri
Demeter'in Çocuğu/Kulübe Lideri
Alicia Roxanne Wideen


Mesaj Sayısı : 590
Kayıt tarihi : 22/02/11

Denetleme 15  Empty
MesajKonu: Geri: Denetleme 15    Denetleme 15  Icon_minitimeC.tesi Tem. 16, 2011 10:31 am

Mutfaktaki işimi tastamam bitirmenin mutluluğu içerisinde emin adımlarla odama doğru ilerliyordum. Daha temizliğin büyük bir kısmı beni ve yanı sıra tüm kulübeyi bekliyordu. Yine de çok mutluydum. Saatin hızla ilerlemesiyle birlikte zamanımız azalıyordu. Yapmam gereken de onca iş vardı. Hafif mırıltılarla oflayarak odama doğru ilerledim. Her temizlik zamanı olduğu gibi içimdeki endişe ve telaş duygusunu bastırmak çok zordu. Bir anlık mutluluk ve ardından gelen telaşla birlikte duygu karmaşası... Kulübe Lideri olarak, kulübemin en iyi yerlere gelmesini istiyordum. Tabii ki kardeşlerimin yardımı ile olacaktı bu. Daha fazla oyalanmamak için adımlarımı hızlandırdım. Gün içinde saatlerimi geçirdiğim, kulübe içindeki en özel mekanım olan o odama varmıştım. İçeriye şöyle bir göz attım. Çok dağınık olmadığı apaçık ortadaydı. Ama ayrıntılarla birlikte dikkatli bir şekilde bakıldığında düzenli de sayılmazdı. Aslında alıcı gözüyle bakacak olursak gerçekten dağınıktı. Bunu itiraf etmek biraz zor olmuştu benim için. Hemen bir yerden başlamam gerekiyordu. Yavaş adımlarla yatağımın baş ucuna doğru ilerledim. Yastığı alarak en köşeye koydum. Ardından nevresim takımını çıkararak banyo da bulunan kirli çamaşırların yanına götürdüm. Birkaç dakika da işimi hallettikten sonra odama geri döndüm. Hemen ardından dolabımdan yeni bir nevresim takımı aldım. Özenle yatağıma onu serdim. Yatağım, şimdi çok daha iyi görünüyordu. Nevresim takımının iç açıcı o tatlı renkleri bile beni birazcık olsun rahatlatmaya yetmişti.

Hemen ardından geri kalan işlerime dönmek üzere neler yapmam gerektiğine bir göz attım. Bir sürü iş olmasına rağmen nereden başlayacağımı bilmiyordum. Her zamanki o kararsızlığım yine üzerime çökmüştü. Gözlerimi kısarak odaya bir baktım. Mesela dolabımdan devam edebilirdim. Koltuklara atılmış birkaç çift kıyafet gerçekten çok fena duruyordu. Odanın düzenini tamamen bozmuştu bu kıyafetler. Onları yerlerine yani dolaba kaldırmalıydım. Kıyafetleri hemen alarak güzelce dürdüm. Dürdüğüm bu birkaç kıyafeti doğru direk dolabıma kaldırdım. Hemen ardından dikkatimi çeken ilk şey perdeler oldu. Yeni sayılmazlardı. Hatta takılalı oldukça uzun süre olmuştu. Kirlendiklerini anlamak için üstün bir çaba götermeye gerek yoktu. N'apalım artık? El mahkum... Kenardaki tabureyi alarak üzerine çıktım. Bir yandan dengemi sağlamaya çalışıyor, diğer yandan da zorlukla perdeyi çıkarmaya çalışıyordum. Sürekli tabureden inmek zorunda kalarak taburenin yerini değiştirmek çileden çıkarmıştı beni. Sonunda -ki bu dakikalar almıştı- perdeyi büyük bir mücadele sonucu çıkardım. Çamaşıra götürmek üzere kucağıma alarak odamdan çıktım. Perdeyi çamaşıra bırakırken temizlik malzemelerini almayı da ihmal etmedim. Yeni perdeyi takmadan önce camları silmek daha kolayıma gelirdi. Elimdeki birkaç temizlik malzemesiyle odama döndüm. Aşağıdan gelen gürültülere de şahit olmuştum. Hepsi de temizlik gürültüleriydi. Her yeri tertemiz bir şekilde bulmak için hızla işime geri döndüm. Sandalyeye çıkarak itinayla camı silmeye başladım. Yukarıdan aşağıya doğru bastıra bastıra siliyordum. Arada başımı doğrultup leke var mı diye kontrol etmeyi de ihmal etmiyordum. Üzerime çökmüş olan ağır yorgunlukla birlikte cam silme işlemi de bitti. Bu iş de beni epey yormuştu. Hiçbir şeye aldırmadan çok sevdiğim tekli koltuğuma doğru ilerledim. Birkaç dakika oturup dinlenecektim. Oturur oturmaz üzerime yayılan o yorgunluk ve hemen ardından gelen sıcaklık beni fazla oturtturmadı. Birkaç dakika içinde kalkarak işime geri döndüm. Dolaptan çok severek aldığım perdeyi takacaktım şimdi. Gerçekten hoşuma gidiyordu bu perde. Dikkatle perdeyi kornişe taktım. Perde takma işleminden sonra çoğu şey tamamlanmış, ufak tefek işlerim kalmıştı.

Parmağımı çenemin oraya tutarak sıradaki işimi düşündüm. Aklımda yanan o parlak ışık beni doğruca odamdan çıkmaya sevk etti. Odamı süpürecek ve silecektim. Süpürgeyi ve viledayı en son Miry'de görmüştüm. Odasına girdiğimde gözüme ilk çarpan şey onlar olmuştu zaten. Umarım hala ondadır düşüncesiyle doğruca Miry'nin odasına yöneldim. Kapıyı açar açmaz cırtlak bir sesle ''Miry!'' diye bağırdım. Miry'nin odada olmadığını anca içeri girince anladım. Aslında kardeşlerimin odasına izinsiz girmekten pek hoşlanmazdım. Ama şu an hiç öyle bir çekincem olmadan doğru direk Miry'nin odasına dalmıştım. Etraf gerçekten çok temiz ve düzenliydi. Odaya hakim olan o güzelim temizlik kokusu bile yetiyordu. Daha fazla durmadan hemen karşıdaki süpürgeyi ve viledayı aldım. İkisini birden taşımanın zorluğuyla odama geri döndüm. Azıcık kalan şu işimi hallederek kardeşlerime yardıma koşmalıydım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nadya Svensson
Küçük Tanrıça
Küçük Tanrıça
Nadya Svensson


Mesaj Sayısı : 42
Kayıt tarihi : 09/07/11

Denetleme 15  Empty
MesajKonu: Geri: Denetleme 15    Denetleme 15  Icon_minitimePaz Tem. 17, 2011 6:25 am

    Küçük Tanrılar mahallesinde sakin bir gündü, herkes kendi işiyle yoğunlaşmış ve görevlerini yerine getirmek üzere bir kez daha ayrılmıştı. Her ne kadar Nadya için Tanrıların ona bahşettiği görevleri yerine getirmek uzak bir kavramda olsa, sahip olduğu güçle zaten istemeden de olsa yerine getiriyordu. İnsanlar arasında çıkan kaosu seyretmekten ona daha keyif verici başka bir unsur yok gibiydi. Birbirlerini sadece açgözlülükten öldürenler, tartışmalar, ardı kesilmeyen münakaşalar… Adeta bir sahnesi gibi gözünün önünde canlanıyordu ve yaptığı karmaşa onun için ayrı bir haz ve heyecandı. Tanrıların insanlara bahşettiği yedi ölümcül günahtan birisiydi o, yalnız insanların kulağına fısıldayıp sahip olmak istediklerini anımsattırıyordu. Pek birey yaptığı söylenemezdi aslında, yalnız insanoğlunu birbirine düşüren açgözlülükleri ve bencillikleriydi.

    Kamp meydanına giderek melezlere uzaktan seyretmeye başladı. Acaba onlara mı sataşsaydı? Sonuçta melezde olsalar, içlerinde insanlara yönelik duygular benimsiyorlardı; aşk, sevgi, nefret, tutku, hırs… Kimi zamanlar tüm bu duygular bencilliklerini körüklüyordu. Her ne kadar iradeli olanlar bu gibi tuzaklara düşmese de, aklından çıkarmadığı tek şey insanoğlunun her zaman bir zayıf noktası olduğuydu. Ama beklide bu kez hiç yapmadığı bir şeyi yapacaktı; iyilik? Nadya’ya bu kavram bir o kadar uzakta gelse şu an kadar yaptıklarını göz önünde bulundurduğunda başaracağı düşüncesini benimsemişti. Sonuçta o bir küçük Tanrıça’ydı. Başaramayacağı hiçbir unsur yoktu. Kulübeler arasında gezinirken herkeste ayrı bir telaşın olduğunu gördüğünde kendisini yine merakından alı koyamamıştı. “Baksana tüm bu hazırlıkta neydin nesi?” yanından geçen meleze gözlerini devirerek bakmıştı, çocuk her ne kadar ilkten alaycı bir ses tonuyla konuşmasına başlamış olsa bile bu Nadya’nın bakışlarından ötürü fazla uzun sürmemişti “Ne olduğunu sanı… Şey, temizlik denetmesinden ötürü açıkçası. Ve iyi günler” Elinde tuttuğu kovalarla seri adımlarla kulübesinin yoluna tutmuştu. Acaba onu korkutmuş muydu, düşününce başını iki yana sallayarak kendi kendine gülmekten alı koyamamıştı. Her zaman olan bir durum olduğundan Nadya’nın komiğine gittiği kesindi. Kulübeler arasında gezerken, pek çoğunun işlerini bitirdiğini görmüştü. Kimisi ise yeni yeni başlıyordu henüz. “Umm hayır, çok kirli, işlerini bitirmişler, o da ne? Oh; yok hayır! Güzel… iyi olabilir…” kulübelere alıcı bakışıyla süzerek yanlarından geçiyor, yardım için kendisine uygun bir kulübe arıyordu. On birinci sırada ki kulübeye yaklaştığında çitlerin çiçeklerle kaplı olduğunu görmüştü, yemyeşil çimler ve hoş kokulu ebruliler oldukça etkileyici bir görünüm sergiliyordu. İçerisi de bunu gibi miydi ki? Merak ederek kulübenin kapısını araladığında, bir yardım seferberlik örneğiyle karşılaşmıştı. Uzun zamandır görmediği bir manzaraydı Nadya’ya göre. Her ne kadar onun da kardeşleri olsa bile birbirlerinden oldukça zıtlardı; Acedia; yani tembellik hiçbir iş yapmıyor tüm gün yatarak vakit geçiriyordu. Gula ise buzdolabının kapısından ayrılamayarak etrafı her daim kirletiyordu, aslında şaşılacak bir durumda değildi Nadya için sonuçta oburluğun kendisiydi Gula. Her ne kadar kardeşleriyle araları pek iyi olmasa da işlerde her daim en iyi olan Invidia; kıskançlıktı. Diğer Tanrıların çocuklarını kıskanıp en iyisi olma çabaları olmasaydı kim bilir? Belki şu an ki konumlarında olmazlardı. Gerçi kardeşleri arasında Superbia’nın da olayları tam tersine çevirdiği ayrı bir gerçekti. Kendini beğenmişliği ve kibir duygusundan ötürü hiçbir işe karışmadığı gibi aynı zamanda engelde oluyordu. Ona göre ben merkezciliği liderdi. Ira; yıkıcılık ve şiddete göre ise her daim ortam da kaos hakim olmalıydı. Bundan dolayı kulübenin dağınık olmasını seviyordu, ona göre dağınıklık özgürlüğü temsil ediyordu. Savaşla ve yıkımla kazanılmış zaferleri… Avaritia; yani kendisi ise bu durumlardan pek alakadar olmuyordu, şu ana kadar. Onun en çok sevdiği, Invidia’yı gaza getirip tüm işleri yaptırmasıydı. Her ne kadar kardeşleriyle zıtlığı simge etseler de onlarla olmaktan mutluydu Nadya; sonuçta her biri yedi ölümcül günahın simgeleriydi.

    Kapıyı araladığında kendisine bakan simalara yumuşak bir ses tonuyla; “yardım lazım mı?” Demeter kızlarının memnun tavırlarından ötürü yaptıkları işlere göz atmaya başladı; salon ve mutfak oldukça temizdi. Bahçe zaten Nadya’ya göre mükemmelliğin ötesindeydi. Onu kulübeye girmeye teşvik eden manzara da bahçenin güzelliği olmuştu. “Bakıyorum çoğu işi yapmışsınız, burası harika olmuş” her ne kadar iltifat etme konusunda iyi olmasa da, sözlerinde bu kez samimiydi. Raflarda ki kitap ve biblolar düzeltilmiş, camlar silinmiş ve yerler süpürülmüştü. Toz kelimesini barındıran hiçbir izlenim yoktu, eline aldığı bez ile içeri ki odalara geçerek diğer kızlara yardım etmeye koyulmak üzere iş başına geçti. “Evet kızlar, bu kez yardımınıza bende geldim. Eh hadi ama biraz tempo! Tüm gün orada duracak olursanız ciddiyim bu işi tek size bırakırım.” Melezler birbirine çevreyi düzenlemeye başlamaya koyulmuşlardı. Kimisi odasını bitirmişti, kimizi ise yeni başlıyordu. İş yapmak ona göre olmasa bile eline aldığı toz beziyle çerçevelerin kenarlarının tozunu alıyordu. “Mirabella sen tozunu aldığım çerçevelerin kenarlarını biraz çiçeklerle süsle, İsabel yanılmıyorsam sen bitkileri hareket ettiriyordun? Bahçenin girişinde ki ağaçlara komut vererek biraz daha pencereden uzaklaştırabilir misin? Kulübenizin tam yanında olduğundan pencereden güneş fazla girmiyor.” Demeter kızlarına kulübeleri hakkında eksikleri söyleyip diğer yandan ise kendisi çevreye çeki düzen vermeye çalışıyordu. Takım çalışması yapmayalı oldukça uzun bir ara olmuştu, bundan ötürü bu işi oldukça benimsemişti. “Pekala kızlar ben banyoya el atıyorum, biri benimle gelip yardım etsin. Fayanslar kendi kendisine silinmez!”

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alexandra Bethany Daniels
Afrodit'in Çocuğu
Afrodit'in Çocuğu
Alexandra Bethany Daniels


Mesaj Sayısı : 1854
Kayıt tarihi : 05/09/10

Denetleme 15  Empty
MesajKonu: Geri: Denetleme 15    Denetleme 15  Icon_minitimePaz Ağus. 07, 2011 12:14 am

Değerlendirmede.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Denetleme 15
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ~ Denetleme 14.
» Denetleme 10
» Denetleme 13
» Denetleme 15.
» Denetleme 8

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Kulübeler :: Demeter Kulübesi-
Buraya geçin: