Harexis'in son yastığını da yatağına yerleştirdikten sonra derin bir nefes aldım. Bir çocuk -hem de odada tek başınaydı- nasıl bu kadar dağınık olabilirdi? Kampa uğradığı bile kırk yılda bir görülmüştü ama dağınıklığa gelince - bilmek bile istemezsiniz. Belimi tuttum ve Anna ve Delmira'nın odasına geçtim. Mitchie odanın yerlerini siliyordu. Ben de hemen işe başladım. Ortalıktaki çöpleri aldım. Yataklarını yaptım. Pencere kenarındaki bitkilerini suladım. Aslında onlar benim çiçeklerimdi, odada yer kalmayınca Anna ve Delmira'nın odasına koymak zorunda kalmıştım. Ama Fernando ve Kelly'ye diğer çiçeklerim kadar değer veriyordum. Onları hafifçe okşadım ve kendimi Anna'nın kıyafetlerini toplamaya verdim. Bir süre sonra Mitch oturma odasına geçti. Ben de Delmira'nın eski ödevlerini ve kitaplarını toplayıp bir yere koydum. Takılarını yerleştirdim. Gördüğüm her rafın tozunu aldım ve sonunda oturma odasına geçebilme şansına eriştim.
Elimde camsil ve tozbezi, saçım dağılmış ve oflaya puflaya oturma odasına geçtim. Duvardaki çerçevelerin tozunu almakla başladım. İster istemez resimlere baktım. Çoğu doğa fotograflarıydı, bu da bizim için şaşılacak bir şey değildi. Ama bir köşede küçük bir defne ağacından yapılma -evet, Apollon'a gıcıklık sınırı tanımıyoruz- bir masanın üzerinde bir kaç fotograf vardı. Birisinde ben, Mitchie'yle, diğerinde de babamla. Bir tane de Mitchie ve arkadaşlarıyla fotografı vardı. Delmira ve Anna'nın gittiği bir plajda çekilen fotografı da masada bir çerçevede duruyordu. En önce bütün kamp, ekranın alanına sığışmaya çalıştığımız bir resim vardı. Altına bir not düşmüştüm: Ailemiz. Düşünceli bir şekilde çerçevelerin tozunu aldım. Sıra masaya gelince bir düşme sesi duydum. Kolumu bir yere çarpmış olmalıydım. Diğer bir masaya yöneldiğimde düşürdüğüm şeyi gördüm: bir çerçeve. Gidip onu aldım. Üzerinde benim ve Ed'in çekilmiş bir fotografı vardı. İkimiz de Thalia'nın ağacının yanında gülümsüyorduk, Ed kolunu belime dolamıştı ve ikimizin de gözleri parlıyordu. Derin bir iç çektim. Onu çok özlemiştim. Ağlamamak için kendimi tutarak fotografı çerçeveden çıkardım ve hızla cebime attım. Onu odama asacaktım.
Toz bezimi alıp ufak yerlerin de tozunu aldıktan sonra yorgun argın Mitchie kapıdan içeri girdi. ''Haydi kardeş, senin işin bitti, ben buraları süpüreyim, sen de dinlenmenin tadını çıkar.'' dedi ve süpürgeyi oturma odasına taşıyarak yanıma geldi. Ben de ''eninde sonunda bitecek bu çile'' dercesine elimi omzuna koyduktan sonra dinlemek ve resmi odama asmak için odama doğru yönledim.
Rp Bitmiştir