Kaç yıl olmuştu acaba, kulübesindeki sıcak yatağa uzanmayalı? Nerden nereye baksanız bir altı yılı rahatça geçebilecek gibi gözüküyordu. Luke altı yılın acısını çıkarıyormuşçasına beyaz ve desensiz mevresimlerle kaplanmış yatağına sertçe bağlanmış ve derin bir uykuya dalmıştı. Rüya görmüyordu. Doğaldı bu. Melezler rüya görmezdi, görseler bile bu rüylar onlara yaşanmışları, yaşananları veya yaşanacakları gösteren gerçeği yansıtan imgeler olurdu. Bu melezliğin getirdiği başka bir lütuf yada bazılarının gözünden başka bir lanetti. Luke belkide bu lanete biraz daha uyursa kapılacağını hissederek gözlerini araladı. Gözlerinin altında hafif bir kızarıklık vardı. Derin bir nefes aldı. Ciğerleri havayla buluşunca rahatladı. Hermes'in hınzır kokusu tüm kulübeye yayılmıştı. Luke bu hınzır koku dışında burnuna gelen pek hoş olmayan bir koku daha algıladı. Çürük meyve salatası gibi kokuyordu. Kendini yattığı yerden ani bir hareketle atarak banyoya yöneldi. Kapıyı ittirdiğinde kapı ilk önce hareket etmedi. Kilitli olup olmadığını kontrol etti; kapı açıktı. Biraz kuvvet uygulamaya karar verdi. Ve kapı yavaş bir şekilde açıldı. Luke kapının arkasına şöyle bir göz atınca tüm kıyafetlerin orada oluşturduğu kümeyi görmekle kalmadı ayrıca onlardan çıkan ter kokusunuda hissetti. Bunların hesabını birine sormalıydı. Fakat onun sorunu değildi. Buradan ayrılmayı planlıyordu. Lavabonun karşısına geçti. Kendi yüzünü aynada net bir şekilde göremiyordu. Aynanın üzerinde garip saydam bir sıvı vardı. Luke bunun ne olduğunu sorgulamadı. Neyse ki çeşme normal ve orta derecede temiz sayılırdı. Tabii kireçlenmeyi saymamış olursak. Luke koridorlarda dolaşmanın iyi olacağını düşündü. Gözü panoya takılmıştı. Şana bak ki bugün temizlik denetlemesi yapılacaktı. Eğer bu halde kulübe bırakılırsa bulaşık cezası kaçınılmazdı. Elbette Luke hemen gidebilirdi. Fakat bu acımasızlık yoktu. Saatine baktı; 9.30 . Şimdi başlasalar akşama kadar biterdi. Eğer Luke giderse bunların bir buçuğa kadar uyanmayacakları kesindi. En iyisi Luke herkesi uyandırıp işe sürüklemeliydi. Gizli mahsenlerinde bir el kornası buldu ve herkesin toplandığı Hermes Kukübesi'nin orta salonuna geçti. Kornayı çalmaya başladı ve bir yandan bağırmayı ihmal etmedi ''Hadi kalkın UYKUCULAR!'' birkaç saniye sonra oda tamamen dolmuştu. Luke hepsinin teker teker süzdü. Eskilerden pek kimse yok gibiydi. Hepsi yeni çömezlerdi. Patronluk taslayarak konuşmayı sürdürdü ''Merhaba ben Luke, tanımayanlarınız için söylüyorum. Bildiğiniz yada bilmediğiniz gibi bugün temizlik denetlemesi var. O yüzden sizin denetlemeyi atlatmanız için sizi ilk ben denetlemeye geldim. Puanım 10 üzerinden -10 bunu bir söyleyeym. Bu yüzden talimatları alın ve hemen çalışmaya başlayın. Ve sakın mızmızlanmayın yoksa derinizi yüzerim'' odukça korkunç olmaya dikkat etmişti. Etkili olmuşa benziyordu. Hepsine bir görev verdi ve kendi odasını toplamak için harekete geçti.