Abigail'in gelmiş olması çok iyi olmuştu, ona en kısa zamanda bir yer ayarlayacaktım tabii. Daha dün gelmişti ve ben bunu unutmuştum! Dün salondaki kanapede yatmıştı, Hephaistos çocuklarında bir ranza isteyip, onu Leslie ile aynı odada kaldırmayı planlamıştım. Abigail salonumuzu halledebilirdi ve ben de bu arada odamızı silip süpürebilirdim. ''Tamam Mitch, sen Anna ve Delmira'nın odasını hallet tamam mı? Ben odamızı temizleyeceğim.'' Mitchie başını salladı ve odayı terketti. Ben de hemen kapının arkasındaki çalı süpürgesini aldım. Bir şarkı mırıldanıp odayı süpürmeye başladım. Süpürme işi bitince etrafa bakındım. Zaten odayı toplama işini bitirmiştik. Elime bir bez aldım ve kitaplığın ve çerçevelerimizin tozunu aldım. Zaten tozu alınacak sadece onlar vardı. Sonra Abigail'e kolaylık olsun diye camları silmeye koyuldum. İyiki bir apartmanda değiliz, diye düşündüm camların dışar bakan yüzünü silerken. Yoksa benim ödüm kopardı. Camları kuruladım ve bezi tuvalete geri götürdüm. Şimdi sıra koku sıkmaktaydı. En sevdiğim koku olan yaseminli olan oda sıpreyini aldım ve odamıza bol bol sıktım. İşimin bittiğine karar verdiğimde ise salona gittim. Orada Abigail harıl harıl cam siliyordu. Leslie bitkin bir şekilde kocaman yeşil koltuğumuza yayılmıştı. Ben de onun yanına yığıldım. ''Of! Bittim!'' diye yakındım. Leslie de öyle gözüküyordu zaten. ''Bir de bana sor!'' Sabahki neşeli halinden geriye hiçbir şey kalmamıştı. ''Öldüm resmen!'' Biraz sonra Mitchie göründü. O da yorgun gibiydi ama halinden memnun gözüküyordu. ''Hey! Kızlar, bu haliniz de ne böyle? Tom beni plaja çağırdı ama sizi bu halinizle görmek bütün neşemi bozuyor!'' Mitchie'nin niye şen şakrak olduğu anlaşılmıştı böylece. Mitchie mini buzdolabımızın kapağını açıp organik meyve suyu şişesini çıkardı. ''Evet, herkese barmen Mitch'den bir bardak meyve suyu!'' Bizi biraz da olsa neşelendirmeyi başarabilmişti en azından. Leslie kıkırdadı ve kalkıp Mitchie'ye meye suyu serisinde yardım etti. Abigail de işini bitirmiş, boşalan yeri kaçırmayıp anında yanımda bitmişti. Ona gülümsedim, yeni kardeşler görmek güzeldi, eskileri gibi aylaklık yapmayanları yani. Mitchie sırıtarak bize meyve sularımızı koydu ve kapıya yöneldi. ''Hey!'' dedi Abigail. Hepimiz ona döndük. ''Yepyeni kardeşlerin varken ve başarılı bir temizlik yapmışken çekip gitmezsin herhalde kardeş.'' Onun bu dediklerine şaşırmıştım ama kesinlikle hak veriyordum. Mitchie biraz durakladı. Onu şu ana kadar hiç kimse engellememişti. Ama sonra yüzüne bir gülümseme oturdu ve yanımıza gelip geçenlerde getirdiği kocaman gülkurusu rengindeki mindere oturdu. Sakin bir tavırla bize baktı. ''Haklısını Abby, gitmemeliyim. Tom bir güncük olsa da ekilebilir.'' dedi ve biz onun bu tavrına kahkahalarla güldük. Kulübede çok kişi olmak gibisi yoktu, kardeşlerimi gerçekten de çok seviyordum.
Rp Bitmiştir!