Bugün kamptan sıkıldığım ve sabah erken uyandığım günlerden biriydi. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Bugün bir ders de yoktu. Kulübede oturmak da isteyeceğim son şeydi. Gezmek için de fazlasıyla bunalmıştım. Tek başıma kafa dinlemek istiyordum. Bunun için en uygun yerin orman olacağını düşündüm. Hemen ormana doğru koştum; çünkü ormana girerken kimsenin beni görmesini istemezdim. Ormanda bayağı ilerledikten sonra aynı ağacın yanından üçüncü kez geçtiğimi anladım. Bir köşede oturdum. O sırada içim geçmiş olmalı ki uyandığımda geceydi ve çok karanlıktı. Ormanda kaybolmuştum. Yolumu da bulabileceğimi sanmıyordum; ama bir kaçışım vardı. Islık çaldım ve beklemeye başladım. Süzülerek gelen Düldül’ü gördüm. Bu beni sevindirmişti. Hemen sırtına atladım ve kulübeme gittim. O sırada Kheiron’un elini omzumda hissettim. İşte şimdi işim bitmişti..