Konu: Ormanda Kayboluş! Ptsi Kas. 08, 2010 4:45 am
3- 'İlk gününün sonu'nu anlatan bir rp yazacaksın, kampla ilgili ilk izlenimlerin, ilk maceraların... Mekan: Melez Kampı içindeki herhangi bir yer. Katılacaklar: Serbest.
12- Ormanda rp yazacaksın. Mekan: Orman Katılacaklar: Sadece sen.
Kardeşlerimle tanıştıktan sonra biraz yalnız kalmaya ihtiyacım vardı. Bunun için en uygun yerin orman olduğuna karar verdim. Ormanın sessizliği beni büyülüyordu. Fakat süslenmeden asla dışarı çıkamazdım. Bu yüzden hemen süslenmeye başladım. Önce güzel bir bluzla pantolonumu giydim çünkü orman da başka ne giyilebilinirdi ki? Saçımı taradım, bir kurdele taktım, en sevdiğim parfümümü sıktım. Bunun kokusuna bayılıyordum. Çizmelerimide giyince her şeyimin tam olduğunu düşünerek kulübemden çıktım. Sakin sakin ormana doğru yürümeye başladım. Bir süre sonra ormana vardım. Ormanda kimsenin olmaması beni biraz ürkütmüştü açıkçası. Fakat yine de yoluma devam etmeye, geri dönmemeye kararlıydım. Geçtiğim yerlere dikkatlice bakıyor ve ezberlemeye çalışıyordum çünkü bu kimsenin bulunmadığı ürkütücü ormanda kaybolmak hiç istemiyordum.
Yorulduğumu hissetmeye başlaynca, gözlerim oturacak uygun bir yer aramaya başladı. Biraz gittikten sonra o uygun yeri bulmuştum. Hemen oturdum. Bugünkü yaşadıklarımı çoktan düşünmeye başlamıştım bile. Kafam karmakarışık olmuştu çünkü bugün melez olduğumu öğrenmiştim. Benim annem bir Tanrı'ymış. Ben ise bugüne kadar onu öldü zannediyordum. Neden gerçeği söylemeyip bana yalan söyleme gereği duymuşlardı ki? Babam ise buna mecbur olduklarını, ne kadar az şey bilirsem benim için o kadar iyi olacağını söyleyip söyleyip duruyordu. Galiba biraz haklıydı. Canavarlarla savaşmak çok korkunçtu. Artık böyle kötü şeyler düşünerek kafamı yormamaya karar verdim. Birden aklıma yeni kardeşlerim geldi. Hepsi çok iyiydi ve tam benim kafadandılar. Modadan çok iyi anlıyorlardı. Gerçekten de hepsini çok sevmiştim.
Bunları düşünürken ayağı kalktım ve tekrar yürümeye başladım. O kadar çok düşüncelere dalmıştım ki bir süre sonra kaybolduğumu anladım. Birtürlü geldiğim yönü bulamıyordum. Heryer birbirinin sanki tıpkısının aynısıydı. Geldiğim yönü ayırt etmek imkansızdı. Ne yapacağımı bilmediğim gibi çokta korkmuştum. Tek bir şeyi biliyordum o da sakin olmalı ve panik yapmamaktı. Aklımı çalıştırıp ayrıntıları hatırlamaya uğraşmalıydım. Bunu denedim ama birtürlü gerekli olan ayrıntı aklıma gelmiyordu. Bu durum bende aşırı paniğe sebep olmuştu. Bana burda artık tek bir şey yardım edebiilirdi. O da şanstı. Her yöne iyice baktım ve bana en tanıdık gelen yöne doğru ilerledim. Fazla şanslı değilimdir ama içimden bir ses bu sefer şansımın yaver gideceğini söylüyordu.
Bir süre ilerlediten sonra tanıdık yerler görmeye başladım. Sanırım doğru yönü seçmiştim. Bu tanıdık yerler içimi az da olsa rahatlatmayı başarabilmişlerdi. En sonunda geçtğim yerleri tamamen hatırladım ve kesinlikle doğru yolda olduğumu anladım. Demek ki ezberim kuvvetliymiş. Çok sevindim. O an benden daha mutlusu yoktu. Artık koşar adımlarla sonunda ormandan çıktım ve bir " Oh! " çektim. Nefes nefese kalmıştım. Durdum ve nefesimin normale dönmesini bekledim. Artık nefesim normale dönmüştü. Bu günlük bu kadar maceranın yeterli olacağını düşünerek kulübeme doğru yürümeye başladım.