ormanda tehlike!

Çalışmalarımı genellikle gizli bir şekilde yaparım. Diğer insanların benim tekniklerimigörmesini ve bunların zayıf noktalarını fark etmesini istemediğimden ya gece çalışıyorum yada ormana gidiyorum. Çoğu melez ormana tek başına girmeye çekinir ama ne yapalım? Çalışmamız lazım bir kere, ormanın ortalarına geldiğimde ve kimsenin benitakip etmediğinden emin olduğumda durdum ve bir ağaç seçtim. O ağaça çeşitli hareketlerimi uygulamaya başladım. Çok sert ve seri hareketler uyguluyordum. Son 8 yıl içinde öğrendiğim tüm teknikleri uyguladıktan sonra birazda bıçak fırlatma çalışalım bakalım diye düşündüm ve geriye doğru yürümeye başladım yeterli uzaklığa geldiğimde cep çantamdan bıçakları çıkardım ve sırayla fırlatmaya başladım.Evet sizinde farkettiğiniz üzere ben roma kılıçı yada ok-yay kullanmıyorum.Ben samuray katanası ve ninja bıçağı olan kunai leri kullanıyorum. O yüzden tekniklerimi saklıyorum, insanlar farklı bir şey gördüklerinde gördükleri şeyin zayıf yanını bulmaya çalışırlar. Neyse bir süre çalıştıktan sonra ağaçın etrafını yeşil bir sis kapladı sisin içinde yeşil saçları olan gözlerinden yeşil gözyaşları akan minik bir bayan vardı. Bu bayan ağlıyordu ve birden ağlamasının ortasında bağırmaya başladı. ''Özür dilerim! senin ağaçın olduğunu bilmiyordum , lütfen ağlama.'' dedim telaşla sonra büyük bir gürleme sesi geldi. Minik kadın ağlamasını yeni bitirmişken korkup yine ağlamaya başladı. Gürleme sesiçok yakından geliyordu. Neler olup bittiğini anlamadan karşıma bir canavar atladı belliki gürleme ondan geliyordu. İlk başta onu minik kadının çağırdığını sandım ama minik kadına baktığımda korkup arkama saklandığını gördüm. ''Gördünmü çok bağırırsan böyle olur işte.''diye söylendim. Minik kadın bir ağaçına bakıp bir bana bakıyordu ağlayarak. Ahh! çok büyük öküzlük ettim diye düşündüm. Sonuçta o ağaç onun hayatı ve her şeyiydi. Ona bakarak ''Merak etme. Seni ve ağaçını koruyacağım. Sana en azından bunu borçluyum. Sonunda ölümüm olsa bile seni koruyacağım'' dedim kararlı bir şekilde. Ona sıcak bir gülümseme atıp ''İstersen biraz geriye geç dedim'' ve katanamı çıkardım. Canavara ters ters bakarak ''Hayırdır? Birinemi benzettin canavar kardeş?'' dedim. Canavar saniyesiyle kükredi ve saldırıya geçti. Çok hızlıydı ama dengesizdi ve bu dengesizliği onun sonu sonu olucak diye düşündüm. Saldırıya geçtiğinde yana kaydım ve bidaha gelmesini bekledim onu iyice sinirlendirmem gerekiyordu böylece daha dengesiz olacaktı. Yine saldırdı ve yine kaçtım. Canavar artık son derece sinirlenmişken bu saldırısı onun sonu olucak diye düşündüm. Katanamı ters çevirip ''Eee. Hadi gelsene.'' dedim gülümseyerek. Canavar saldırdığında yana kaydım ve katanayı hızla çevirerek boynuna geçirdim. Kafası olduğu gibi kopmuştu ve yavaş yavaş toz bulutuna dönüşüyordu. Minik kadının yanına giderken ''Fiyuvh. Orman gerçekten tehlikeliymiş. Sen iyi misin?'' diye seslendim minik kadına. Sonra minikkadın beni şaşırtarak ''Teşşekkürler'' dedi. ''Haa? Sen konuşabiliyormuydun?'' diye sordum. Ve sanırım bugğnlük antrenmanım burada bitti.