Bilanca ile uzun bir süre konuştuk. İkimiz de geçmişin sözünü açmamıştık. Ares çocuğuysanız, zor bir hayat yaşamışsınızdır zaten. Bu yüzden daha çok Kamp hakkında konuşuyorduk. Şurayı gördün mü, şuradaki kılıçlar şöyle iyi filan diye yani. Bir süre sonra konuşacak bir şey kalmadı ve sessizliğe gömüldük. O anda salondan bir ses duyuldu. Kısa bir an bakıştıktan sonra koşarak oraya gittik. Bir İsis mesajı gelmişti, karşımızdaki kişi ise bir yerden tanıdık geliyordu. Babama benziyordu sanki. Tüyleri ürperten bir sesle güldü ve "Babam hiç boş durmuyor anlaşılan. Ama bana da eğlence çıkarıyor doğrusu." dedi. Ne demek istediğine dair hiçbir fikrim yoktu. Bakışlarını bana çevirdi ve "Annenle en son ne zaman konuştun ufaklık?" dedi. Öfkeme hakim olamadan "Annem gayet iyi durumda sefil yaratık." diye bağırdım. Bu onu daha da güldürmekten başka bir işe yaramadı. Bir anda ciddileşti ve "Annen şu an Yeraltı'nda melez, onun çektiği işkenceleri görmek ister misin?" dedi. Bu sırada artık tepem tamiyle atmıştu. Öfkeyle mesaja doğru yumruğumu savurdum. Bilanca'ya bakmadan "Ben Yeraltına gidiyorum. Benimle geliyor musun?" dedim. O da hemen kabul etti ve silahlarımı alarak hemen Pegasus Ahırları'na gittim. Yeraltı'na Nakil Sırasında Ölüm Plakçılık'tan girmemiz gerekiyordu.
Rp bitmiştir.