Söylemek istedim şimdilik hiçbir kulübeye ait değilim.Favorim olan Hades'le ilgili bir hikaye yazmak istedim...
Kendimi toparladım. Akşam hazırladığım valizimi nereye koyduğumu hatırlayamıyorum! Duş alıp yemek yemek için mutfağa goştum.
Sandalyeye oturup yemek yedim.
*Anne nerdesiiiiin?
-Temizlik yapıyorum
*Şaşırmadım nedense ehe.Kampa 9 da gideceğim ona göre.
-Odanı topladın mıı?
*Sence?
-Ben sana ne dedim?! Atarım balkondan kıyafetlerini!
*Tamaaam.
Kıyafetlerimin bağzılarını gömme dolabımın derinliklerine tepiştirdim. Arkamı dönüp Laptop'umu almaya giderken yere kapaklandım!
*İşte burdasın valiz!
İşlerimi bitirince ayakkabılarımı giyip asansöre bindim.
Sonuda kamptaydım işte! Herkes ayrı bir alemde takılıyordu. Clarisse'i sinir etmeye bayılıyordum. Bu yüzden az kalsın dayak yiyecektim ondan.
*Jane!
-Jessi!
-Özledim seni.
*Bende bende.
-Sen gelmeden önce kehanet açıklandı kaçırdın.
*Enee! Neymiş peki?
-Pek hatırlamıyorum Sanırım; bi kız mı varmış neymiş Alasca'da. Onu Hades Ve Apollon çocukları kurtarabilirmiş.
*Nico gitsin banane.
-Nico kampta değil Jessi.
*Nerde?! Kesin başına bir şey geldi yoksa asla gecikmez o!
-Bilemiyorum Jessi.
*Apollon'dan kim var?
-Popi Jasper vuuu. (popi:popüler)
*Ne zaman çıkıyoruz yolaa?
-Ben Colin ile alışverişe çıkıyorum sen de geliceksin.
*Alışveriş sevmem. -.-
Öyle bir baktıki tırstımm.
*Of tamam bana öyle bakma içim gidiyor.
-Adam olcaaan hadi giyin.
Yorulduğumu iliklerime kadar hissediyorum Matematikten 55 alan beynim uyku istiyordu.
Annemin kardeşi marry teyze çok zengin olduğu için kredi kartımın borcunu o ödüyordu. Bu alışverişten sonra suratının
ne hal aldığını merak ediyorum doğrusu. ehee.
Görev, görevimiz. Kampın en popi çocuğuyla göreve gitmek çoook güzel. Ben bu çocuğa 2 yıldır aşığım. Onun ise aklı havada! Beni gördüğü bile yok.
Jasper Harris: 16 yaşında, sarı saçlı, yeşil gözlü her kızın sahip olmak isteyeceği bir sevgili.. Benim gibi 11 yaşında bir kıza bakmaz. Aramızda devler kadar fark var.
Gece olmuştu. Kulübeye girdim, üzerime Kut Cobain t-shirt'ümle pijamamı giydim. Yatağa uzandıktan sonra canım sıkıldı ve sıcaklandım. Laptop'umu açıp en sevdiğim oyun Dragon Fable oynamaya başladım. Annem olsa: ''Beynini şişircen o meretle azıcık test çöz!'' , derdi. Peşinde o kadar canavar varken test çözmek bana mantıklı gelmiyordu. Ben yatıp müzik dinlemeyi ve canavarları
sinir etmeyi severim.
Hello, hello, hello, how low?
Hello, hello, hello!
With the lights out, it's less dangerous
Here we are now, entertain us
I feel stupid and contagious
Here we are now, entertain us
A mulatto
An albino
A mosquito
My Libido
A denial...
Sabahleyin Facebook'uma girip gelen mesajlara baktım. BayKiklop mesaj atmıştı. Evet adı bu.
1.mesaj: Seni yiğeceğim!
2.mesaj: Dalga geçtiğimi sanma!
3.mesaj: Cevap ver!
Ben:''Cevap. asdfg''
Hızla cevap geldi. Bu kikloplarda Face bağımlısı olmuş.
k:''Sen geç dalganı, ayaklarını haşlarken böyle diyemiceksin!''
ben:''Bak benim ellerimin mangalı çok güzel olur, tavsiye ederim.''
k:''sen görürsün pis cadı''
Baykiklop çevrimdışı.
Bana cadı demişti. Avcumu açınca minicik bir top oluştu ve parlamaya başladı. İçim titredi ve tırnaklarımla yokettim parlayan şeyi.
Melez kampı tshırtümle siyah kotumu giydim. Duvarda asılı duran iğrenerek baktığım hançerimi aldım. Dışarı çıktım. Biraz yürüdükten sonra
karşıma Colin çıktı.
-Sakın telaşlanma iyileşti şimdi şey..
*Kim iyileşti? Bir dakika kim yaralandı da iyileşti?!
-Biz onu Kamp'ın kapısında bulduk karnından bıçaklanmıştı. Ama şimdi çoook iyi.
Ağzım açık kalmıştı.
*Peki bunu kim yaptı?
-Bilmiyoruz.
*Şu an nerde?
-Revirde.
Hızla revire doğru yürüdüm. İçeri girdim, bir süre bekleyip yerini tespit ettim.
*Naber?
-İyi senden?
*İyi misin? ,dedim gülerek.
-Geçen geceye kadar iyidim herhalde.
*Kim yaptı sana bunu?, sesim ciddileştirerek.
-Ah bir bilsem, dedi alt dudağını ısırarak.
*Niye geç kaldın kampa?
-Demeter'le kavga ediyorduk. Beni başından biran önce atmak istiyordu. Ben de ona inat kaldım bir süre.
*Ahaha komiksin.
-Sonra inadı bırakıp çıkıp gittim. En son hatırladığım. Şeyy mor bir tshirt.
*Mor tshirt katliamı yapalım iyileşince.
Güldü.
-Duyduğuma göre Jasper'la göreve goşucakmışşın?
*Doğrudur. Sana iyi dinlenmeler.
Ben talimat yapıcam. Son cümleyi söylerken yüzüm asıklaştı. Ben melez miyim? Melezler kılıç/hançer kullanmayı sever!
Ben niye sevmiyorum?! Göz kırpıp dışarı çıktım. İlerlerken Clarısse laf attı.
-Heey ezik. Dönüp bakmadım bile.
-Jessi!?
*Elimlen gonuş Clarisse!
İyice uzaklaştıp ve talimat yapmaya başladım.
-------2 saat sonra-----
jane: ''Kampa yeni melez gelmişş.
''
*Adı ne?
-Victoria
Yarım saat sonra Jasper'la beraber hazırlandık ve Alasca'ya doğru yola çıktık.Uzun bir yolculuktan sonra ormanın içine doğru girdik.Alasca'nın en büyük ormanındaymış kız.Çok ürkütücüydü.Aslında kız da değil.Ufak tanrıça.Sesler geliyordu.Ve bir anda karşımıza Hidra çıktı.Jasper saldırdı kılıcı ve kalkanıyla çok havalı gözüküyordu.O sırada bende harekete geçtim.Kılıcımı çıkradım.Jasper kafasına kalkanı ile vurdu o sırada bende kılıcımı karnına sapladım.Seni şapşal hidra diyerek Jasper onu Tartarus'a yolladı.Bu kolaydı.Yada bana öyle geliyordu.Çünkü ben pek savaşmamıştım.İlerledik hatta o kadar ilerledik ki Akşam olmuştu.Sesler geliyordu ama önceki gibi değil masum ve kurtarılmayı bekleyen bir tanrıça gibi...Jasper bana baktı.Sese doğru yaklaştık ve 1.60 boylarında kızıl saçlı bir tanrıça gördük.Ama önünde bir sürü canavar vardı.Ondan ne istiyorlardı ki?Jasper ilk hamleyi yaptı.Bir Nemea Aslanına kılıçıyla saldırdı.Aslan karşılık verdi.O sırada bende bir Kiklopla savaşıyordum.Kiklop çok güçlüydü sıradan Kiklopların 2 katıydı.Ama tanrıçayı kurtarmak zorundaydık.Yoksa Ölecektik ve Tanrıçayı Hades'e yani babama teslim edecektik.Tek sorun canavarlardı.Bir baktım ki Kiklop buharlaşmış ve Aslan Jasper'a zarar veriyor.Hemen harekete geçtim.-Amé sen tanrıça'yı al ve yeraltına git zaten yeraltı benim için güvenli değil.-Hayır demeye cesaret debilirdim ve bunu yaptım nemea aslanı na kılıcımı batırdım ve Jasper biraz olsun rahatladı.Sonra ikimiz aynı anda Yeee diyerek saldırdık ve aslan buharlaştı.Tek işimiz Yeraltıydı.Tanrıça bize teşekkür etti.Beraberce ormandan çıktık.Jasper,bana ve tanrıça'ya nektar verdi.Kehanete göre Yeraltı Dünyası Holywood'daymış.Hemen taksi çağırdık.Tanrılara şükürler olsun Holywood'a gidecek kadar dolarımız vardı.Gece 00.00 dı saat.Taksi bulmak da çok zordu.Jasper'la konuşurken bir baktık ki varmışız.Hemen gizli sözcükleri söyledim ve kapı açıldı.İçeri girdik ve Azrail kılıklı adama kim olduğumuzu söyledim.Hiçbir fayda etmedi.Tanrıça bir kaç Drahmi çıkardı ve adama verdi.Adam bizi babamın krallığına kadar götürdü.
-Amelia senle gurur duyuyorum.
*Baba.I-ıı şey teşekkür ederim.
-Biliyorum bana kızgınsın ama bizim görüşmemizi yasaklayan Zeus.
*Seni suçlamıyorum.
Gözlerim dolmuştu.Ve birkaç damla gözyaşı döküldü.Jasper bizi izliyordu.
-Kızımdan uzak dur.Dedi babam.
*Şeyy Üzgünüm.dedi Jasper.
Bu konuyu uzatmadık.Tanrıçayı teslim ettik babama.Tam çıkarken;
-Amelia,bana kızgınısın?
*Iı sanırım biraz.Sana bir kez bile sarılıp babaa diyemedim.
-Amelia bunu yasaklıyan Zeus.
*Çok saçma.
Gözlerimdn hala gözyaşı geliyordu.Çıktık ve Melez Kamp'ına doğru ilerledik...