Elen'i tekneme götürmüştüm. Bu tekneyi yaklaşık iki yıl önce almıştım. Kampa geldiğimden beri çok yardımı dokunmuştu. Çünkü nedense hep yolum canavarlar denizine düşüyordu. Tekneye biner binmez kaptan bölümüne gittim ve tekneyi çalıştırdım. Bir adamın halatı çözmesiyle beraber iskeleden uzaklaşmaya başladım. Hızla gidiyordum. Denizde suları kenara iterek ilerlerken yüzüme de soğuk deniz havası çarpıyordu. Bir Hades oğlu olarak tabii ki denizi de sevmiyordum. Sevmediğim yollarda ilerlemek hiç hoşuma gitmiyordu ama buna mecburdum. Elen'e doğru baktım. Bir kadeh içki almıştı ve okyanusun karşısında içiyordu. Yani keyfi gayet yerindeydi. "Bana da bir kadeh koysana!" diye bağırdım. Elen bana baktı ve "Olmaz, sarhoş olmamalısın." dedi. Bir kahkaha attım ve "Bir kadehle sarhoş olmam." dedim. Elen bana beş saniye boş boş baktıktan sonra oturduğu yerden kalktı ve içeri girip bir kadeh kırmızı şarap doldurdu. Sonra yanıma geldi ve kadehi uzattı. Sol elimle kadehi aldıktan sonra Elen'e teşekkür ettim ve bir elimle içki içmeye, diğer elimle ise tekneyi sürmeye başladım.