Olimpos Konseyine geldiğimizde Tanrı Apollon'u ve Tanrıça Hestia'yı gördük. Apollon Calvin'e imalı imalı bakıyordu. Meselenin Tiff olduğu açıkça anlaşılıyordu. Apollon'un gözü, Tiff ile çıktığı için Calvin'in üstündeydi. Calvin ile Apollon'un arasına Hestia girdi. Buna sevinmiştim çünkü bir an önce asıl konuya gelmek istiyordum. Calvin "Sizinle konuşmak istiyorum Tanrıça'm!" dedi. Hestia Apollon'a 'bizi yalnız bırakır mısın?' bakışı attı ve bunun üzerine Apollon konseyden çıktı. Sonunda asıl konuya gelebilmiştik. Calvin'e hadi dercesine bakıyordum. Calvin iç çekti ve "Hestia, bana verdiğin ateş taşını Elen'e verebilir miyim?" diye sordu. Hestia bana baktı. Ne düşündüğünü bilmiyordum ama Hestia'nın iyi bir Tanrıça olduğunu çok iyi biliyordum ve Calvin'i de çok seviyordu. Hestia bir dakika kadar sonra "Tamam ama bir şartım var." dedi. İkimiz de merakla Hestia'ya bakıyorduk. Hestia sözlerine devam etti. "Poseidon'un sarayından içinde su gücü olan deniz kabuğunu alacaksınız." dedi. İşte bunu hiç ama hiç beklemiyordum. Calvin'e baktım. O da şaşırmıştı ve anlamamış gibiydi. O da şu soruyu cevaplandıramamış olmalıydı; Deniz Kabuğunu neden alacaktık ki?