Sabah uyandığımda gerçekten kendimi normal bir insan gibi hissetmiştim.
Ama nerde? Athena Kulübesi’nin cam kenarındaki yatağımdan kalktım ve etrafa baktım. Sanırım saat dokuz, on falan olmalıydı, her tarafta güneş ışığı vardı. Dönüp duvarda duran baykuş biçimli bronz saate bakınca ağzım açık kaldı, saat daha altıydı. Anlaşılan Apollon bugün çok erken davranmıştı.
Yazın getirdiği pek çok yararı dışında zararı da –tabii bana göre- vardı. Ben her gün güneş doğunca uyanırım ve yaz geldiğine göre artık güneşin daha erken doğması demek benim de daha erken kalkacağım anlamına geliyordu. Tabii bunda doğuya bakan camın kenarında yatmamın da etkisi az değildi.
Genelde en erken ben uyanırım ve kılıç sahasına gidip biraz antrenman yaparım. O gün yine kılıç sahasına gittim ve herhangi bir kılıcı alıp başladım. Daha yarım saat olmamıştı ki arkamda ayak sesleri duydum. Döndüğümde Calvin’in gelmiş olduğunu gördüm ki bu hiç normal değildi. Calvin –laf aramızda- gece yatmayı, sabah kalkmayı bilmeyen bir arkadaşımdır.
“Selam.” dedim.
O ise sadece başını sallamakla yetindi. Herhalde erken kalktığı için böyle huysuz diye düşündüm. Ama yanılmışım. O da bir kılıç aldı ve yanıma geldi. Tahtadan bir insana biçercesine vuruyordu.
“Calvin, iyi misin, bu saatte daha kaçıncı uykunda olurdun sen, bir sorun mu var?” Arkadaşımın gözlerinin altında mor halkalar vardı. Hades’in oğlu olabilirdi ama bu mor halkaların Hades’le ilgili bir şey olduğunu sanmıyordum.
“Dün Tiff’le biraz atıştık, gece de uyuyamadım, o yüzdendir.” diye cevap verdi.
İki gündür düşündüğüm şeyi laf arasına sokuşturdum, “Hmm. Tiff’le aranızdaki olaya üzüldüm. Eğer kafanı biraz dağıtmak istersen bunu bir labirent halledebilir.” dedim ve ona döndüğümde yüzünde şaşırmış bir bakış yakaladım.
“Labirent mi? Yoksa sen-“
“Aynen tahmin ettiğin gibi. Ee ne dersin?”
“Bilmem ki, biliyorsun ben yeraltına alışığım ama sence biraz tehlikeli olmaz mı?”
“Tehlikeli mi? Şaka mı yapıyorsun? Sence ben neden girmek istiyorum ki?” dedim ve sırıttım.
Bir iki saniye yüzüme öylece baktı sonra da “Tamam, o zaman yarım saat sonra Zeus Yumruğu’nun altında buluşuruz.”dedi ve birlikte sahadan çıktık.