Olimpos Rpg Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi. |
|
| Su Yerine Macera Dolu Baraj | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Amy Kleppy Hermes'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 204 Kayıt tarihi : 14/09/10
| Konu: Su Yerine Macera Dolu Baraj C.tesi Ara. 18, 2010 6:36 am | |
| Bugün çok erken kalkmıştım zaten bütün bir gece uyuyamamıştım bile. Kalkıp her gün yaptığım sporumu yaptım ve duş aldım. Üzerime bir hafta önceden seçtiğim giyselerimi giydim ve birazda makyaj yaptım. Aynanın karşısına geçip kendime son bir kez daha baktıktan sonra yanıma alacağım çantamı hazırladım ve çantamı da alıp dışarı çıktım.
Teo'yla uzun zamandır görüşemiyorduk, onunda işleri vardı benimde işlerim vardı. Bu geziyide zar zor ayarlabildik yanımıza başkalarıda gelmek istedi ama biz tek kalmak istiyorduk. Bizi nelerin beklediğini bilmiyorduk ama her şeye rağmen mutluyduk. Ahırların oraya doğru yürüdüm ve kapıyı açtım. Kapıyı açar açmaz Biber'le göz göze geldik ve Biber bana doğru koşmaya başladı. Bir süre birbirimize sarıldık ve onuda yanıma alıp ormana doğru gitmeye başladım. | |
| | | Theodor Aquila Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 710 Kayıt tarihi : 30/10/10
| Konu: Geri: Su Yerine Macera Dolu Baraj Cuma Ocak 21, 2011 6:06 am | |
| Sabah yataktan kalktığımda kendimi çok dinç hissediyordum. Amy'nin karşısına ölü gibi çıkmak istemediğim için dün gece erkenden yatmıştım ve şimdi enerji dolu bir şekilde odamda dolaşıyordum. Her zaman yaptığım gibi çantamı hazırlamayı son ana bırakmıştım. Gerekli olan birkaç şeyi gelişigüzel bir şekilde çantamın içine tıktıktan sonra banyoya gidip duş aldım. Daha sonra kendime yiyecek bir şeyler aldım ve uzun zamandır görmediğim Paris için de bir elmayı cebime attım. Daha sonra çantamı alıp sandviçimi yiyerek ahırlara doğru yola çıktım. Şöyle güzel bir macera yaşamayalı uzun zaman olmuştu ve en heyecanlısından bir maceraya ihtiyacım vardı. Bütün enerjim bitmiş bir şekilde kulübeme dönmeyi umdum ve daha sonra bu saçma düşüncem yüzünden kendi kendime güldüm.
Ahırlara girdiğimde Amy'yi Biber'in yanında gördüm. Onun yanına gidip sarıldım ve Amy'nin çok heyecanlı olduğunu fark ettim. "Sakin ol, alt tarafı bir geziye çıkıyoruz. Hem Paris'le ben sizi koruruz." dedim ve ona güven dolu bir gülümsemeyle baktım. Onun tek yaptığı şey ise bana bakıp hafifçe dudaklarını oynatmak oldu. En iyisi bir an önce yola çıkmaktı, Paris'in yanına gittim ve başını okşadım. Elmayı ikiye bölüp yarısını ona verdim. Bir dakika içinde verdiğim parçayı bitirdi ve umut dolu gözlerle cebime baktı. Bense onun sırtına bindikten sonra kulağına eğilip "Geri kalanını dönüş yolunda veririm, enerjiye ihtiyacın olabilir dostum." dedim ve Amy ile Biber'in yanına gittim. İkisi de sabırsız bir şekilde bana bakıyordu ve Amy "Hadi ama Teo, bu kadar yavaş hareket etme. Bir an önce gidelim ve biraz eğlenelim." dedi ve kurnazca gülümsedi. Bense bir kahkaha atıp Paris'le birlikte gökyüzüne çıktım. Biraz sonra arkama dönüp "Görmeyeli yavaşlamışsın Amy, böyle giderse akşam olmadan ancak varırız." dedim ve cevap beklemeden ileri atıldım. | |
| | | Amy Kleppy Hermes'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 204 Kayıt tarihi : 14/09/10
| Konu: Geri: Su Yerine Macera Dolu Baraj Cuma Ocak 21, 2011 6:31 am | |
| Teo'yu özlemiştim. Yaptığı tüm şapşallıklarıda... Pegasuslarımıza binip gökyüzüne yükseldikten sonra Teo'nun "Görmeyeli yavaşlamışsın Amy, böyle giderse akşam olmadan ancak varırız." sözleri beni bulunduğum durgunluktan çıkardı , yüzüme sinsi bir gülümseme yerleştirdi ve öne doğru hızlanmaya başladım. Teo'da bu konuda bayağı bir iyiymiş biraz yorulmuştum ama pes etmek yoktu. O kadar hızlı gelmiştik ki bir saat sonra barajdaydık. Teo'yla aynı anda iniş yaptık ve ona dönüp '' Bu böyle oldu giderken bir kez daha yaparız '' dedim ve bana karşılık olarak elini uzattı, bende karşılık olarak elini sıktım. Bu resmi durumdan sonra çantalarımızı aldık ve pegasuslarımızı kimsenin görmeyeceği yerlere gizledik. Sonrada el ele baraja doğru yol aldık.
Buraya ilk kez geliyordum ve her şeye dikkatli bir şekilde bakıp, her şeyin fotoğrafını çekmek istiyordum. Bu konuda yanımda bir usta duruyordu, Teo. Normal yaşantısında fotoğrafçılık kursuna gittiğini ailelerimiz hakkında konuşurken öğrenmiştim ve bu benim için çok önemli bir ayrıntıydı. Yüzüne baktım ve hemen anlamıştı '' Merak etme her şeyi çekeceğim '' dedi. Bu yanını çok seviyordum Teo'nun. Biraz daha yürüdükten sonra oturmaya ve neler yapacağımıza konuşmaya karar verdik, insanların dinlenmeleri ve yemek yemeleri için yapılmış yerlerden birine oturduk ve konuşmaya başladık. | |
| | | Theodor Aquila Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 710 Kayıt tarihi : 30/10/10
| Konu: Geri: Su Yerine Macera Dolu Baraj Cuma Ocak 21, 2011 7:03 am | |
| Amy ile sohbet etmek gerçekten iyi gelmişti. Uzun zamandır dertlerimden bu kadar uzaklaşmamıştım. Özellikle onunla uğraştığımda yüzünde oluşan ifade beni çok eğlendiriyordu. Nasıl başardığını hâlâ anlamamış da olsam, çantasından hiç ezilmemiş küçük bir pasta çıkarmıştı. Bunu yerken canım sıkıldı ve çatalımdaki kremayı Amy'nin burnuna sürdüm. O daha peçete bulamadan resmini çekip gülmeye başladım. Amy makinaya doğru hamle yaptığı anda yerimden atladım ve baraja doğru koşmaya başladım. Barajın yanına geldiğimiz sırada birden bir şey gördüm ve hemen durdum. Amy pes ettiğimi sandı ve elimden makinayı kaptı. Bense ona dönüp "Amy, şurada bir kadın mı var yoksa ben mi hayal görüyorum?" diye sordum. Amy kafasını şaşkın bir şekilde kaldırdı ve gösterdiğim yere bakıp "Haklısın Teo ben de görüyorum. Ama buraya kadar eğlenmek için geldik başka birisiyle ilgilenmek istemiyorum." dedi. Ona dönüp "Saçmalama canım, belki yardıma ihtiyacı vardır. Baksana bileğini tutuyor." dedim ve cevap vermesini beklemeden o tarafa yürüdüm. Sanki bir şey beni o kadına çekiyordu ve o şeye karşı koymak imkansızdı. Amy'nin ne dediğini de bu yüzden anlamadım.
"Pardon, yardıma ihtiyacınız var gibi gözüküyorsunuz." dedim ve kadın kafasını kaldırıp bana gülümsedi. O an kalbim yerinden çıkacak gibi oldu. Çünkü kadının kahverengi saçları adeta parlıyordu ve gri gözlerinde birçok duygu vardı: sevgi, korku ve yalnızlık. "Ah, çok naziksin genç adam. Ormanda yürüyüş yaparken bileğimi burktum. Fazla önemli bir şey değil ama geçmesi için oturup biraz dinleniyordum." dedi. Sesi o kadar berraktı ki bende bir şeyler yapma isteği uyandırdı. O sırada yanıma Amy geldi ve kadına soğuk bir bakış atmayı ihmal etmeden bana bakıp "Hadi Teo, yardıma ihtiyacı yokmuş işte gidelim buradan. Bu kadından hiç hoşlanmadım." diye kulağıma fısıldadı. Bense ona böyle bir şey dediği için şok olmuş bir şekilde baktım. Daha sonra aklıma bir fikir geldi ve "Amy sen burada bu güzel bayanla bekler misin, ben gidip çantamdan bir şeyler getireceğim belki bir yardımı dokunur." dedim ve Amy'nin tüm itirazlarına rağmen oradan hızla ayrıldım.
| |
| | | Amy Kleppy Hermes'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 204 Kayıt tarihi : 14/09/10
| Konu: Geri: Su Yerine Macera Dolu Baraj Cuma Ocak 21, 2011 7:46 am | |
| Teo'yu kıskanıyordum ama yapabileceğim bir şey yoktu. Benden başka birilerine bakması beni deli ediyordu o yüzden de daha tanışmadığım birinden nefret etmeme neden olmuştu. Teo'yu çekiştiriyordum çünkü ne zaman birine yardım etsek başımız belaya giriyordu ama Teo beni duymuyordu. Yerde oturan kadının yanına gitti ve konuşmaya başladı, kızın duruşu, bakışı, sesi ve yüzü o kadar güzel ve o kadar asildi ki doğrusunu söylemek gerekirse çatlamak üzereydim özellikle Teo'nun onun için bir şeyler yapmak istemesi beni deli ediyordu. Bir kaç saniye sonra Teo yanımızdan gitmişti, benim söylediklerimi duymamıştı. Beni dinlememişti bile. Biraz üzgün biraz kızgın biraz da kırgınlıkla kadının yanına oturdum ve başımı dizlerime dayadım. Bu olanlara inanamıyordum, hiç birşeyi olmayan biri yüzünden beni bırakıp ona yardıma gitmişti. Kafamı kaldırdığımda kadın yanıma kadar gelmişti, biraz ürkmüştüm. Kendimi geri çektikçe kadın daha da dibime geliyordu ve bu sırada konuşuyordu '' Onu çok mu seviyorsun... Ama o seni sevmiyor...Sevseydi bana yardım etmek için...Seni bırakmazdı...Tatlım '' Bu söyledikleri beynimin içinde yankılandı ve hızlı bir hareketle ayağa kalktım. Arkamı döndüm, kırgın ve hızlı adımlarla yürüyorken birden biri boynumdan tuttu ve beni yere yapıştırdı. Düşme esnasında duyduğum tek ses sırtımdan çıkan sesti.
Ormana doğru sürüklenirken sırtıma taşlar batıyordu ve ben her battığında bağırıyordum. Biraz sonra Güneş'i görmemeye başladım ve yavaşça gözlerim kapandı. Uyandığımda kalkmaya çalıştım ama sırtım çok kötüydü. Kendimi zorlayarak ayağa kalktım, duvarlara tutunarak ve bağırarak ağlıyordum. Etrafta kimsecikler yoktu, tektim ve Teo dışarıdaydı. Yardım etmek istiyordum ama pes ettim ve olduğum yere çöküp ağlamaya devam ettim elimden gelen tek şey buydu. Biraz sonra sesler gelmeye başladı ve tekrar zorlanarak ayağa kalktım. Yürürken arkama aniden döndüm ve duvara yapıştım. Karşımda daha demin gördüğüm ve güzeliğiyle hem benim hem de Teo'nun başını döndüren içimde kıskançlık fırtınaları estiren kadın canavar kılığında kocaman ağzını açmış bana sinsice bakıyordu. Şoktaydım ama bunun kim olduğunu anlamıştım. Sessiz - sadece ikimizin duyabileceği- bir şekilde kekeleyerek '' Empusa '' dedim ve gözlerimi kapattım. Hayatımda ölüme bu kadar yakın ölümün sıcaklığını bu kadar keskin hissetmemiştim. Her şey bitmişti artık ne annemi ne babamı ne kardeşlerimi ne Lia'yı ne de Teo'yu kimseyi göremeyecek, doyasıya gülemeyecektim. Artık her şeyden vazgeçmiştim tek istediğim bu acının bitmesiydi. Empusa ağzını daha da fazla açtı ve ben umutsuzca bağırmaya başladım. | |
| | | Theodor Aquila Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 710 Kayıt tarihi : 30/10/10
| Konu: Geri: Su Yerine Macera Dolu Baraj Paz Ocak 23, 2011 10:01 am | |
| Nefes nefese bir şekilde barajın kenarına geri döndüm. Bütün yolu koşmuştum ve durup soluklanmaya karar verdim. Biraz kendime gelince Amy ve bileği burkulmuş kadını bıraktığım yere gittim. Burada yoklardı. Acaba birlikte yardım bulabilmek için barajın kıyısındaki kulübelere gitmiş olabilirler miydi? Ama o zaman yolda onları görürdüm, ayrıca Amy ayrılmadan önce bir not yazardı. O sırada aklıma korkunç bir fikir geldi. Amy bu kadını hiç sevmemişti, acaba ona bir şey yapmış olabilir miydi? Daha sonra bu düşüncem yüzünden kendime kızdım ve saçmalamaya başladığımı fark ettim. Sanırım Amy'yi dinlemeliydim. Bunların hiçbiri başımıza gelmemiş olurdu o zaman...
Oturup ne yapacağımı düşünürken gözüme bir parıltı çarptı. Gidip bunun ne olduğuna baktım ve o an yere düşecek gibi oldum. Bu Amy'nin boynundan hiç çıkartmadığı kolyesiydi. Silahını bu kolyeyi kullanarak ortaya çıkartıyordu. Yani başı beladaydı ve benim aklıma hiçbir şey gelmiyordu. "En iyisi etrafı araştırmak." diye kendi kendime mırıldandım ve bir süre sonra bir ize rastladım. Bu sürüklenme izine benziyordu. Ama bir kayanın hemen yanında sona eriyordu. Ah tabi ya, mitolojik bir dünyada yaşıyorum ve her şey en zor şekilde olmayı zaten... Kayayı yerinden oynatmak için bir şeyler düşünmem gerekiyordu ama bu pek zor olmadı çünkü kaya sadece kamuflaj için oradaydı. Yani bu gerçek bir kaya bile değildi.
Yeraltı rutubet kokuyordu. Her tarafta örümceklerin sesleri geliyordu ve bu eskiden yaşadığım örümcek fobimi gün yüzüne çıkarmak üzereydi. Kendi kendime sakin olmam gerektiğini söyledim. Bir an duraksayıp bir sonraki hamlemin ne olduğu konusunda düşündüm. O sırada birkaç farklı ses duydum, sanki daha büyük örümcek ayaklarına sahip biri ilerliyordu. O yöne doğru ilerlemeye başladım. Daha sonra Amy'nin çığlığını duyduğumdaysa var gücümle koşmaya başladım ve saatima basıp Roloi'yi aldım. Hemen ok kılıfımdan iki ok çekip bunları yayıma yerleştirdim ve gördüğüm karaltının Amy olmadığını umarak ayaklarına oklarımı yolladım. Ama bunların hiçbir etkisi olmadı çünkü o karaltının bacakları kalın bir kabukla kaplıydı. Bana dönüp baktığında onu kitaplardan hatırladım: Empusa. Kitapta da aynı bu kılıktaydı ve hafızamı yokladığım zaman en zayıf noktasının boynu olduğunu hatırladım bunun için Empusa üstüme saldırdığı sırada okumu oraya fırlattım ve bir toz tabakası üstüme döküldü. Biraz öksürdükten sonra Amy'nin yanına gittim ve onu ayağa kaldırdım. Gözleri yaşlıydı, titriyordu ve bilinci kaybolmak üzereydi. "Geçti Amy, seni buradan çıkartacağım. İyileşeceksin, merak etme." dedim. Daha sonra onu taşıyarak ormana çıktım. | |
| | | Amy Kleppy Hermes'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 204 Kayıt tarihi : 14/09/10
| Konu: Geri: Su Yerine Macera Dolu Baraj Ptsi Ocak 24, 2011 5:22 am | |
| Gözlerimi açtığımda Teo'yu görüyordum. Bana bir şeyler söylüyordu ama hiç birini duymuyordum. Kadını bulduğumuz yere gelince Teo beni hafifçe yere indirdi ve başımda bekledi. Gözlerimi açtım, konuşmak istiyordum ama yapamıyordum. Teo cebinden çıkarttığı küçük şişeyi ağzıma dayadı ve beni kötü kokulu, ekşi tatlı bir şey içmeye zorladı. Bunu içmeyi istemiyordum ama içmezsem daha da kötü olacağımı biliyordum.
Ayağa kalktım ve Teo'nun oturduğu yere doğru gitmeye başladım. Teo'ya dokundum ve Teo dönüp bana çok sıkıca sarıldı. Tamam suçluydu ama böyle sarılması ve özür dilemesi gerekmiyordu. ''Teo ben iyim istersen ayrılalım'' dedim. Ciddi ve korkmuş bir suratla ''Ayrılmak mı ? Ben biliyorum eşşek biriyim ama lütfen ayrılmayalım, çok çok özür dilerim Amy'' diye ara vermeden konuşmaya başladı. ''T..Teo ayrılalım derken sarılmayı bırak anlamında söyledim '' diyince yüzünde kocaman bir gülümseme yayıldı. '' Ee.. bi yarışımız vardı ne oldu ona ? '' diye sordum ve bu onun aklını başına getirmişti. Koşarak pegasuslarımızın yanına geldik. Pegasusuma binerken birden boynumda kolyemin olmadığını fark ettim ve endişeyle '' Kolyem nerde ? '' diye bağırdım. Teo kafasına yavaşça vurarak '' Bende, düşürmüştün '' dedi ve boynuma taktı. Şimdi tam anlamıyla hazırdık ve yarışımıza devam edebilirdik.
RP BİTMİŞTİR | |
| | | | Su Yerine Macera Dolu Baraj | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|