Okçuluk alanında İki saattir çalışıyordum. Bu beni çok rahatlatıyordu ama bugünlük bu kadar yeterliydi. Yay-ok takımımı kolyeye dönüştürdüm ve okçuluk alanından çıktım. Yavaş yavaş kulübelere doğru yürümeye başladım. Hiç acelem yoktu. Kısa bir süre daha yürüdükten sonra Claire yanıma geldi ve "Planın var mı?" diye sordu. "Hayır!" dedim. Claire sinsice gülümsedi ve "O zaman ya eğelenceli bir plan yaparsın ya da sana makyaj yaparım." dedi. Claire Afrodit kızı olduğu için onun makyaj anlayışı bana göre çok fazlaydı ve kesinlikle onun bana makyaj yapmasını istemezdim. Hemen bir şeyler düşünmeliydim. Kafamı çalıştırmaya başladım. Aklıma ilk gelen şeyi söyledim; "Kolay ölüme gidelim mi?" Claire bana kaşlarını çatarak baktı. En sonunda "Ölme ihtimalimiz kaç?" diye sordu. Yalan söylemek istemiyordum ama buna mecburdum. Gülümseyerek "Çok çok düşük. Daha önce kardeşimle oraya gittim. Hiç tehlikeli değil. Sadece eğlenceli." dedim. Bu tamamen yalandı. Kardeşimle zor kurtulmuştuk ama içimden bir şey bu sefer her şey çok basit olacak diyordu. En azından öyle umuyordum.